Trabzonspor-Ankaragücü maçını spor yazarları değerlendirdi
Trabzonspor-Ankaragücü maçını spor yazarları değerlendirdi
Süper Lig'in 31. haftasında sahasında Ankaragücü'nü konuk eden Trabzonspor, rakibinin 4-1 mağlup ederek fırsatı değerlendirdi.
Trabzonspor-Ankaragücü maçını spor yazarları değerlendirdi
REHA KAPSAL
Trabzonspor, Avcı geldikten sonra ön alan baskısını zaman zaman denese de birlikte organize olamadıklarından alanları doğru kapatıp, agresif ve rakibine çok baskılı savunma şeklini doğru yapmadığından genel olarak bu pres anlayışında başarılı olamamışlardı. Son haftaların formda takımı Ankaragücü karşısında özellikle bu ön alan baskısını Djaniny, Ekuban ve Nwakaeme ile topun kaptırıldığı yerde şok presi rakibinin yüzünü dönmesine izin vermeden çok iyi uyguladılar.
Edgar ile Hugo da alan daraltınca, orta saha da daralınca rakibin pas bağlantılarında doğru bir şekilde kesince geriye fazla koşan değil önde daha fazla kalan, atak sürekliliği fazla olan bordo-mavililer adına bir oyun ortaya çıktı. Topu kazanma süresi de kısalınca buna takım coşkusu, birlikteliği de eklenince Trabzonspor, özellikle ilk yarının ciddi bir bölümünde sahada ciddi, dominant bir oyun ortaya çıktı..
Atılan gollerden daha fazla da pozisyon ürettiler. İkinci devreyi yalnız skoru koruma telaşına düşüp, daha geriye yaslanmasını ve oyun içindeki tempoyu düşürüp, az oksijenli oyuna (aktif dinlenme) geçmesine de bağlanmaz. Bu oyun gelgitinde saha içi dizilişi 4-3-3 gibi başlayan bordo-mavililerin Yunus ve Bakasetas'ın iki 8 numara olarak iki yönlü oyunu oynayabilecek profilleri olmayışından Yunus'un da transferinden önce sezon içi maç trafiği eksik olduğundan hem ilk yarıda hem ikinci yarıda genel performansı iyi değildi..
Bir de ikinci yarı ikisi de aynı anda yorulunca daha geriye yaslanmada ön alandaki oyuncuların topu tutamaması ve ilk yarıdaki gibi ön alan baskısını istenilen seviyede yapamaması da en büyük etkenlerden biriydi. Bunun başlıca nedenleri Trabzonspor'un top kazanma süresi şu anki görüntüsüyle iyi olmaması çok çabuk topu kazanamadıkları gibi şiddetli koşularda da özellikle tekrarlı dripling kalitesinin de oyun içinde düşüşle beraber topu rakibe bırakırken, takım savunmasındaki zaafiyetlerde Ankaragücü'nün pozisyona girmesine neden oldu. Burada da Uğurcan'ın gününde oluşu 3-1'den sonra dönmeye çalışan Ankaragücü'nün yaptığı ataklarda çok başarılı kurtarışlar yaptı ve takımını o krize girmemesi için yerinde kurtarışlarla gecenin başarılı isimlerinden biriydi.
Trabzonspor'da her zamanki gibi iki bekin performansları yetersiz. Bu da ister istemez hücumdaki oyuncu anlamındaki sayısal üstünlüğü de yakalayamamasındaki en büyük sorunlardan biri. Bordo-mavililerin her iki devrede ortaya koyduğu bu 'farklı' görüntünün en büyük nedeni takım oyununu ve birlikteliğini zaman zaman en iyi şekilde uygulayıp, zaman zaman da bu organizasyonda sıkıntı yaşıyorlar.
Bunun sürdürülebilirliğe dönüşmesi için ikinci yarılardaki oynanan oyunun kalitesini, oyunun genelinde olmasa bile bölümlerini olumlu yönde biraz daha çoğaltması gerekir. Bunu da başarıyla uygulayacak ve takımını bu yönde değiştirecek, geliştirecek başarılı bir teknik adama da sahipler.
NECMİ PEREKLİ
Maçın kritiği konusunda herhangi bir yorum ileri sürmeden önce ligin puan tablosuna bakmak istiyorum. Bu ligde ilk dört takımı göz önüne aldığımız sanırım maçlar bitene kadar 1. ve dördüncü takımlar arasında sıralama belki değişir. Lakin ilk dört takımın bu parsele başka kimseyi sokmayacağını söylemek mümkündür.
Diğer taraftan da alttaki son dörde girme ihtimali olan takımlarda değişim yaşanabilir. Belki bunlardan sadece 'Denizlispor en alt sırayı kimseye vermeyebilir' diyebiliriz. Bu manada bundan sonraki lig maçlarında çekişmenin buralardaki sıralar için olacağını söyleyebilirim. Şimdi gelelim dün ki Trabzonspor- Ankaragücü maçına…
Galatasaray'ı mağlup eden Ankara ekibinin Trabzonspor karşısında bir sürpriz yapıp yapmayacağı konusunda epey tereddütler vardı. Fakat 'Trabzonspor golü erken yakaladı. Maçı bitirecek' derken Ankaragücü'nün beraberliği sağlaması yine de maçın sonucu hakkında soru işaretleri yarattı. Ama Trabzonspor ikinci golü ve peşinden de üçüncü golü ilk yarıda bulunca "sonuç perdesi kapandı" gözü ile bakabilirdik.
Fakat gelin görün ki bu skoru kendisine yeterli gören veya bu skorun rehavetine kapılan bordo-mavililerin ikinci yarıda verdiği pozisyonları gördüğümüzde nerede ise sahadan üç puanla ayrılmış olmasına "Şans" faktörü yakıştırması yapabiliriz. Zira ikinci yarıda Ankaragücü gerçekten maçı kendi tarafına çevirebilecek bir hayli pozisyon yakaladı.
Uğurcan ile ayakta kalmayı başaran Trabzonspor, Edgar'ın attığı golle farka koşmasını bildi. Trabzonspor bu sonuçla, milli maç arası öncesi hem moral buldu hem de çok kıymetli bir üç puan kazanmış oldu.
(fotomaç)
Trabzon HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.