Beslenme ve Diyet Uzmanı Eftal Geçgil Demir, yetersiz beslenmeye bağlı olarak enfeksiyon hastalıklarının yaşanabileceğini söyledi. Demir, “Yetersiz beslenmeye bağlı gelişen enfeksiyon hastalıkları, ileriki dönemde ölümle karşılaşılabilecek sonuçlara ilerleyebiliyor” dedi.

Yetersiz beslenmede enfeksiyon hastalıkları: Ölümle sonuçlanabilir   Beslenme ve Diyet Uzmanı Eftal Geçgil Demir, yetersiz beslenmeye bağlı olarak enfeksiyon hastalıklarının yaşanabileceğini söyledi. Demir, “Yetersiz beslenmeye bağlı gelişen enfeksiyon hastalıkları, ileriki dönemde ölümle karşılaşılabilecek sonuçlara ilerleyebiliyor” dedi.   Yaşam boyu sürebilecek beslenme alışkanlıklarının özellikle çocukluk çağında ailede kazanıldığına vurgu yapan İstanbul Kent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Gör. Eftal Geçgil Demir, 0-5 yaş döneminde aile sofrasıyla beslenme alışkanlıklarının kazanıldığına vurgu yaptı. Çocuğun beslenme alışkanlığının ailede aldığı rol modelin tarzına göre şekillendiğini belirten Demir, “Ailede eğer anne ya da babanın seçici bir beslenmesi varsa, belli bir besin grubuna aşırı bir yüklenme varsa, genelde çocukta bu alışkanlıkları alıyor” diye konuştu.   “KAHVALTIYI ATLAMAK DİKKAT DAĞINIKLIĞINA SEBEP OLABİLİR” Genelde sabah kahvaltısının atlanan öğünlerin arasında geldiğini belirten Öğr. Gör. Eftal Geçgil Demir, ailelere çocuklarını kahvaltıya alıştırmaları gerektiği tavsiyesinde bulundu.   Demir, “Bebeklik döneminden itibaren kahvaltı öğününü atlamamak gerekiyor. Kahvaltı günün ilk öğünü olduğu için çok önemlidir. Gece boyunca uzun süreli bir açlık olduğu için metabolizmanın en fazla enerjiye ihtiyaç duyduğu öğün kahvaltıdır. Beynimiz çalışması için, besin öğesi olarak temelde karbonhidratları kullanır. Sabah kahvaltısında çocuk sadece protein içeren bir yumurta tüketiyorsa bu bizim için yeterli olmuyor. Mutlaka bir tahıl grubunu alması gerekiyor. Bu da derslerdeki başarısını mutlaka etkiliyor. Kahvaltıyı atladığı takdirde dikkat dağınıklığı olabiliyor. İlk başta fark edilmese bile birkaç saat sonra halsizlik, bitkinlikle karşılaşabiliyor. Bu yüzden mutlaka kahvaltı öğününe dikkat etmek gerekir” dedi.   Ailenin beslenme alışkanlıklarının önemli olduğunu söyleyen Demir, “Kahvaltı alışkanlığı ailede alınmalı ki okul döneminde ne kadar çevresel faktörlere maruz kalsa da temel eğitimi ailede gördüğü için bu alışkanlıkları devam etmelidir” ifadelerin kullandı.   “10 ÇOCUKTAN 1’İNDE BODURLUK VAR” Özellikle 0-5 yaş arasındaki her 10 çocuktan 1’inde bodurluk, şişmanlık gibi durumların gözlemlendiğini belirten Öğr. Gör. Eftal Geçgil Demir, “Uzun dönemde yetersiz beslenmeye bağlı çocuklarda kısa boyluluk (bodurluk) gibi sonuçlarla karşılaşabiliriz. 0-5 yaş arası ölüm sebeplerinin en fazla gözlemlenmesinin sebebi enfeksiyon hastalıklarıdır. Enfeksiyon hastalıkları ve yetersiz beslenme birbirini tetikleyerek ilerliyor. Eğer çocuk yetersiz besleniyorsa, yetersiz beslenmeye bağlı enfeksiyon hastalıkları ileriki dönemde ölümle bile karşılaşılabilecek sonuçlara ilerleyebiliyor. Bunun dışında bağırsak fonksiyonları için de, yeterli ve dengeli beslenme çok önemlidir. Kabızlık, okul öncesi dönemde gözlemlenen bir beslenme bozukluğudur. Yeterli posa (lif) alımı ile bu problem çözülebilir. Bunun için beslenmede posalı besinler, meyve ve sebzeler gibi tam tahıllı ekmekler tüketilmelidir” dedi.   “ABUR-CUBUR ÇEKMECESİNİ BOŞALTIN” Çocukların sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmasında büyük görevin ailelere düştüğünü yineleyen Demir, paketli gıda tüketmemeleri konusunda ebeveynlere uyarılarda bulundu.   Demir, sözlerini şöyle tamamladı: “Aileler abur cuburu sadece çocuklar tüketmemeli olarak düşünüyorlar. Fakat bizim ailelere ilk sorduğumuz soru ‘evde abur cubur çekmecesi var mı?’ oluyor. Eğer varsa ailenin ilk olarak kendi alışkanlıklarını değiştirip, bu çekmeceyi boşaltması gerekiyor. Paketli gıdalar yerine ara öğünlerde çocuklara evde yaptıkları bir kek yedirebilirler. Hazır aldıkları kurabiye yerine evde çocuklarıyla birlikte hazırladıkları bir kurabiye olabilir. Ekmek arası, evde hazırlanan tam tahıllı bir sandviç olabilir. Bu tarz alternatifler yaratırlarsa, hem çocukların katkı maddelerine maruz kalmaları azalmış olur hem de bu öğünleri ebeveynleri ile birlikte kendileri hazırladıkları için özellikle seçici beslenme, iştahsızlık gibi bir problem yaşayan çocuklarda tüketimi şansınızı artırmış oluruz.”