Trabzonspor 2-1 Fenerbahçe Maçın Ardından Ünal Karaman’ın Açıklamaları

Trabzonspor 25.11.2018 - 21:59, Güncelleme: 13.10.2020 - 17:05 3435+ kez okundu.
 

Trabzonspor 2-1 Fenerbahçe Maçın Ardından Ünal Karaman’ın Açıklamaları

Trabzonspor'da teknik direktörü Ünal Karaman Trabzonspor ‘un Fenerbahçe’yi 2-1 yendiği maçın ardından açıklamalarda bulundu.
Trabzonspor 2-1 Fenerbahçe Maçın Ardından Ünal Karaman’ın Açıklamaları     Müsabakayı kazandığımız için mutlu olduğunu ifade eden Karaman, ''Camiamıza hayırlı olsun. Ekranları başından duayla bize destek olan, heyecanla maçı takip eden, Türkiye’nin hatta Avrupa’nın çeşitli yerlerinden gelip de tribünlerde yerini alın bizi destekleyen taraftarlarımıza teşekkür ediyorum. Oyuncu kardeşlerimin gösterdiği coşkudan ve maçın başından sonuna kadar bizim kültürümüze yakışacak şekilde bir duruş gösterdikleri için onlara ayrı bir teşekkür ediyorum. Hepimize hayırlı olsun'' dedi.     ''AYNI ŞEKİLDE ÇALIŞTIK!''   (adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({ google_ad_client: "ca-pub-6169601410457476", enable_page_level_ads: true }); Bir gazetecinin yönelttiği, önceki hafta oynanan Yeni Malatyaspor maçı ile bugünkü Fenerbahçe galibiyeti arasındaki istikrarsızlık sorusunu Ünal Karaman şöyle yanıtladı: “Şimdi biz Türkiye’de maalesef düşünmenin üstesinden gelemediğimiz zamanlarda düşünenlerin üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Öyle bir farklılığımız var. İşin özünde, sonuçsal olarak değerlendiriyoruz. Evet, bizim için çok ağır bir mağlubiyetti Malatya maçındaki. Ama onda da ters dönebilirdi. Özellikle, ilk yarı belki farkı biz yakalayıp farklı bir sonuçla gidebilirdik ama maalesef ki. Düşünün ki, bugünkü maçın bile berabere bitebilecek bir şansı vardı. Rakibe verdiğimiz öyle bir şans vardı. Öyle bir müsabaka oynadık. Biz yakıştıramıyoruz ama şimdi daha önce de ben onu değişik defalarca ifade ettim. Bizim oyun kültürümüz olmalı vuruşmalar ve bu oyun kültürü içerisinde de senin kültürünle paralellik arz eden bir yapı sergilemelisin. Bu, bugünden yarına olabilecek bir hadise değil. Evet, iyi oyunculardan kurulan bir kadroyuz ama tek başına iyi oyuncu olması bir kadroyu oluşturmak için yeterli olmayabiliyor. Zaman zaman farklı özellikler taşıyan oyuncularla bir bütün oluşturursunuz. Bizim farklılığımız yoktu. Yine aynı şekilde disiplinli çalıştık, yine aynı şekilde idmanımızı yaptık, yine aynı şekilde analizimizi yaptık. Malatya maçında gol yapamadık. En azından goller yemeden önce belki 3-0’la biz öne geçebilirdik, daha farklı şeyler konuşabilirdik. Ama eğer skoru konuşacaksanız, onu konuşacak ben değilim. Onu konuşacak zaten Türkiye’de yeterince insan olduğu için onlarla skoru konuşabilirsiniz. Ama benle futbolun gerçeklerini diyorsanız, bizim kendimize ait bir bilgimiz var. Arkadaşlarımızla beraber bir ekip bütünlüğü içerisinde takımımıza katkı vermeye çalışıyoruz. Oyuncu arkadaşlarımız da bu katkıyı, onlara her türlü değeri katma ve kazandırma noktası içerisinde gayret gösteriyoruz. Biz kendi bilgimizle, inandığımız doğrularla çalıştık sadece. Coşkuyla güzel şeyler çıktı ortaya. Tekrar teşekkür ediyorum oyuncularıma”   ''SİZ NEYE HAZIRSANIZ O DA SİZE HAZIRDIR!''   Genç oyuncularımız hakkında da değerlendirmelerde bulunan Karaman, “Öncelikle bugün biz istediğimiz sonucu alamamış olsaydık, belki kafadan denebilirdi eleştiri olarak ‘bu kadar genç çocukları, tecrübesiz çocukları niçin bu kadar zor bir müsabakada sahaya sürdün’ diye. Arkadaşlar, ben Milli Takım’da görev yaptığım dönem içerisinde bir İngiltere maçımızda 16 yaşında bir İngiliz oyuncu, takım analizi içerisinde en çok konuşup da yer verdiğimiz bir oyuncuydu. Dolayısıyla artık 20’li yaşları aşmış oyuncuları biz çok genç deyip de, tecrübesiz deyip de farklı yorumlamamızın bir manası yok. Tabii ki meyvenin bir olgunlaşma zamanı vardır. Hamken ısırırsanız ağzınız buruşur. En uygun zamanı bulup, tam tadına varacağınız zaman içerisinde yemelisiniz. Futbolcularımızı da böyle düşünmek lazım. Zaten Abdülkadir ve Yusuf daha önceden Türk futboluna sunulmuş değerlerdi. Biz Uğurcan kardeşimize de bu şansı verdik, Hüseyin de aynı şekilde bu şansı aldı. Son derece iyi kullandılar, canlı, istekli ve gayretliydiler. Onur içinde o zamanlarda söylemiştim, milli takımımızın kalesini koruyacak uzun yıllar diye. Bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. İnşallah Uğurcan da uzun yıllar Milli takımımızın kalesini koruyacak ve kulübümüze hizmet edecek. Onun ötesinde, siz neye hazırsanız o şey de size hazırdır. O mantık içerisinde bakarsanız, elinizde bulduğunuz mevcut karakterdeki oyunculardan daha ziyade, gelecek planlaması içerisinde siz kendi doğrularınızı aktarırsınız. Bu doğruların içerisinde, hem sporcu mantığı içerisinde bakarsınız hem de sosyolojik olarak değerlendirirsiniz. Sonuçta bu malzeme insan. Hangi aileden büyüdü, hangi sosyal çevrede büyüdü? Eğitimi ne, spora karşı, hayata karşı hazırlığı ne? Tek başına futbolcu olması veya iyi futbol oynuyor olması yeterli mi? Elbette ki değil. Biz geldiğimiz andan itibaren ve ayrılacağımız ana kadar kendi tecrübelerimizi bize bu görevi veren insanlarla beraber paylaşıyoruz. Şimdi pilot takımımız var. Altyapıdan kaliteli oyuncularımızı pilot takımımıza aktaracağız. Onların hem aile hem kendileriyle ilgili sportif manada hazırlıkta neler yapılması gerekiyorsa onları yapma adına çabamız, gayretimiz olacak ve Allah nasip ederse 3 yıl içerisinde gururla Türk futboluna sunabileceğimiz pırlanta gibi gençlerimiz gelecek aşağıdan. Ama sizin elinizde bulduğunuz bir mevcut kadro var. Ben bu sene için konuşuyorum ve nasıl bir başlangıç içerisinde olduğumuzu bize yakın olan insanlar zaten biliyorlar ve bütün bunların hiçbirisi bizim adımıza bir mazeret değil. Kaybettiğimiz müsabakalar var, evet kaybettik ama biz kaybedecek oyun oynamadık ki. Biz hep futbolun güzelliği içerisinde olduk. Hiçbir zaman çirkinleştirme adına olmadık. Bunun yanında bizim kendi karakterimizle örtüşecek oyuncu eksikliklerimiz yok mu? Evet, var. Ben belki ilk basın toplantısında bunları ifade etmeye çalıştım, Trabzon’a geldiğim ilk basın toplantısında. Ama çok fazla uzatmadan şöyle toparlayabilirim, evet biz kendimize ait bilgimizi gücümüz ölçüsü içerisinde ilgililerle paylaşıyoruz ve biz gidinceye kadar kendi doğrularımızı, futbol doğruları ölçüsü içerisinde yine ilgililere aktarmaya gayret göstereceğiz. İnşallah bunu alışkanlık haline getirip uzun zamana yayıldığı taktirde yakın gelecekte yine kendi özüyle, öz kaynaklarıyla beraber Türk futboluna damga vurabilecek bir Trabzonspor oluşabilir. Bugünü yine abartmamanızı rica ediyorum. Tamam, nasıl bir Galatasaray maçını oynadık da kendinize göre çok farklı bir dünyanın içerisinde tutmaya çalıştınız. Ben o gün nasıl telefonumu kapattıysam lütfen bu çocuklara da telefonlarını değiştirmeyin. Görev verdik, görevlerini yaptılar. Yapmasa mıydılar? Mahcup mu etselerdi, arkadaşlarına ihanet mi etseydiler? Yetenekleri ölçüsünde çıktılar ve aslanlar gibi mücadele ettiler. Biz hangi yolculukta olduğumuzu biliyoruz, nereye gideceğimizi de biliyoruz. Birilerinin hayal dünyasında, kendi eksik ağızlarıyla bize ayar vermeye çalıştıkları noktada biz almamız gerekeni alırız ve kimlerden ne almamız gerektiğini de biliyoruz. Ben göğüsleyebilirim, bu konularda idmanlıyım ama lütfen bu gençlerimizi farklı bir ortamın içerisine çekmeyin. Görev verdik, doğrularıyla beraber görevlerini yapmaya çalıştılar. Doğrular onların doğrusu, biz yine eksikler üzerine çalışmaya devam edeceğiz'' dedi.   ''FUTBOL OYNAMAYA ÇALIŞAN BİR TAKIMIZ!''   (adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({ google_ad_client: "ca-pub-6169601410457476", enable_page_level_ads: true }); Fenerbahçe'nin iyi oyuncuları olduğunu belirten Karaman, ''Hafta boyunca Fenerbahçe takımını çalışırken, normalde ben çok fazla teknik boyuta girmem. O bizim özelimiz ama o konuda arkadaşlar gerekli açıklamayı da yapıyorlar. Fenerbahçe takımı son zamanlarda başarılı sonuçlar almış bir takım olarak görüyorsunuz. Trabzonspor takımı da zaman zaman tek santrafor oynayan takımlara bu kadar zorlanırken, özellikle savunma bloğu anlamında söyleyelim. Çift forvetle oynamış ve etkili forvetleri de var. Slimani de Frey de bugün Türkiye şartları içerisinde yabana atılmayacak oyuncular. Ayew ve Valbuena'yı da bunları eklediğinizde hücum hattında harika diyebileceğiniz bir Fenerbahçe var. Ama bana göre onların artıları bizim artılarımıza dönüştü. Biz hafta boyunca çalışmalarımızda Onazi'yi savunma göbeğinin arasına çekmeye çalıştık. Dolayısıyla aralardan sekecek topları bu oyuncumuzla beraber kullanıp ön tarafta top tekniği yüksek olan Sosa ve Onazi'yle beraber oyun kurgulamaya ve oyunu hızlı çabuk yön değişimleriyle birlikte kanatlara, kanatlardan içeriye girmeye çalıştık. Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Futbol oynamaya çalışan bir takımız. Dolayısıyla Fenerbahçe de ortasaha da bunda ısrar edince biz hem göbekte istediğimiz pas trafiğini yaptık, hem de bu pas trafiğinde de çabuk yön değişimleriyle beklerimizi de oyuna sokabildik. Bu bizim hafta boyunca düşünüp çalıştığımız bir konuydu. Buna belki Fenerbahçe takımı bir hamle yaparak cevap verebilirdi. Bana göre ortaya izleyenlerin keyif alabileceği, her zaman coşkuyla futbol oynamaya çalışan iki takım vardı. Güzel şeyler yaptığımızı söyleyebilirim. Bu bizim için taktiksel bir disiplindi, o duruş bizim için güzel. Ama her şeye rağmen sadece sol bekimizin tek başına 5-6 gol atabileceği bir müsabakada yine 90. dakikada berabere bitirebileceğimiz bir pozisyon verdik. Bu da bizim handikabımız. Çok az verdiğimiz pozisyonlarda dahi canımızın acıyacağı goller yiyoruz. Bizim yenildiğimiz iki rakip takım antrenörü bana ''Biz hiçbir zaman böyle ezilmemiştik oyun olarak ama sizi yendik'' dedi. İki rakip takım hocası bunu bana söylüyor. Futbol doğruları üzerine mi konuşacağız, doğrular üzerine ısrar mı edeceğiz yoksa kazanamadığımız maçtan sonra ''bu hocadan olmaz'', ''bu futbolcudan olmaz''mı diyeceğiz. Lambayı önümüze tutup da bizi aydınlatmaya çalışan insanlar olursa başımızla beraber ama diğerlerine de şunu söyleyelim kendi doğrularıyla yaşamaya devam edebilirler, onlar bizim doğrularımız değil.''   (adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({ google_ad_client: "ca-pub-6169601410457476", enable_page_level_ads: true }); ''TRİBÜNLER ÇOĞU İNSANIN GÖREMEDİĞİNİ GÖRDÜ!''   Stadyuma gelen taraftarımıza da çok teşekkür eden Karaman, ''Bence bir çok insanın görmediğini bizim tribünlerimiz gördü. Futbol oynamaya çalışan bir Trabzonspor var. Bu gençler saha içerisinde yalnız kalmayın ve ötelenmeyi hak etmiyorlardı. Taraftarımızın bunun nişanını taktılar bugün. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Bugün Türkiye'nin, dünyanın çeşitli yerlerinden gelip inanmış bir şekilde Trabzonspor'u destekleyen bir taraftar vardı. Onlara çok teşekkür ediyorum. Her maç bu coşkuyu yaşasınlar, keyif alsınlar. Onların yaşayacağı bu coşku bizi çok farklı yerlere getirir. Olumlu bir sinerji de yaratır. Takım taraftarları olduklarını hsinler, bu coşkuyu yaşasınlar. İnşallah zamanla çok daha güzel coşkularla buluşacağız onlarla'' diyerek sözlerini noktaladı.
Trabzonspor'da teknik direktörü Ünal Karaman Trabzonspor ‘un Fenerbahçe’yi 2-1 yendiği maçın ardından açıklamalarda bulundu.

Trabzonspor 2-1 Fenerbahçe Maçın Ardından Ünal Karaman’ın Açıklamaları

 

 

Müsabakayı kazandığımız için mutlu olduğunu ifade eden Karaman, ''Camiamıza hayırlı olsun. Ekranları başından duayla bize destek olan, heyecanla maçı takip eden, Türkiye’nin hatta Avrupa’nın çeşitli yerlerinden gelip de tribünlerde yerini alın bizi destekleyen taraftarlarımıza teşekkür ediyorum. Oyuncu kardeşlerimin gösterdiği coşkudan ve maçın başından sonuna kadar bizim kültürümüze yakışacak şekilde bir duruş gösterdikleri için onlara ayrı bir teşekkür ediyorum. Hepimize hayırlı olsun'' dedi.

 

 

''AYNI ŞEKİLDE ÇALIŞTIK!''

 


Bir gazetecinin yönelttiği, önceki hafta oynanan Yeni Malatyaspor maçı ile bugünkü Fenerbahçe galibiyeti arasındaki istikrarsızlık sorusunu Ünal Karaman şöyle yanıtladı:
“Şimdi biz Türkiye’de maalesef düşünmenin üstesinden gelemediğimiz zamanlarda düşünenlerin üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Öyle bir farklılığımız var. İşin özünde, sonuçsal olarak değerlendiriyoruz. Evet, bizim için çok ağır bir mağlubiyetti Malatya maçındaki. Ama onda da ters dönebilirdi. Özellikle, ilk yarı belki farkı biz yakalayıp farklı bir sonuçla gidebilirdik ama maalesef ki. Düşünün ki, bugünkü maçın bile berabere bitebilecek bir şansı vardı. Rakibe verdiğimiz öyle bir şans vardı. Öyle bir müsabaka oynadık. Biz yakıştıramıyoruz ama şimdi daha önce de ben onu değişik defalarca ifade ettim. Bizim oyun kültürümüz olmalı vuruşmalar ve bu oyun kültürü içerisinde de senin kültürünle paralellik arz eden bir yapı sergilemelisin. Bu, bugünden yarına olabilecek bir hadise değil. Evet, iyi oyunculardan kurulan bir kadroyuz ama tek başına iyi oyuncu olması bir kadroyu oluşturmak için yeterli olmayabiliyor. Zaman zaman farklı özellikler taşıyan oyuncularla bir bütün oluşturursunuz. Bizim farklılığımız yoktu. Yine aynı şekilde disiplinli çalıştık, yine aynı şekilde idmanımızı yaptık, yine aynı şekilde analizimizi yaptık. Malatya maçında gol yapamadık. En azından goller yemeden önce belki 3-0’la biz öne geçebilirdik, daha farklı şeyler konuşabilirdik. Ama eğer skoru konuşacaksanız, onu konuşacak ben değilim. Onu konuşacak zaten Türkiye’de yeterince insan olduğu için onlarla skoru konuşabilirsiniz. Ama benle futbolun gerçeklerini diyorsanız, bizim kendimize ait bir bilgimiz var. Arkadaşlarımızla beraber bir ekip bütünlüğü içerisinde takımımıza katkı vermeye çalışıyoruz. Oyuncu arkadaşlarımız da bu katkıyı, onlara her türlü değeri katma ve kazandırma noktası içerisinde gayret gösteriyoruz. Biz kendi bilgimizle, inandığımız doğrularla çalıştık sadece. Coşkuyla güzel şeyler çıktı ortaya. Tekrar teşekkür ediyorum oyuncularıma”

 

''SİZ NEYE HAZIRSANIZ O DA SİZE HAZIRDIR!''

 


Genç oyuncularımız hakkında da değerlendirmelerde bulunan Karaman, “Öncelikle bugün biz istediğimiz sonucu alamamış olsaydık, belki kafadan denebilirdi eleştiri olarak ‘bu kadar genç çocukları, tecrübesiz çocukları niçin bu kadar zor bir müsabakada sahaya sürdün’ diye. Arkadaşlar, ben Milli Takım’da görev yaptığım dönem içerisinde bir İngiltere maçımızda 16 yaşında bir İngiliz oyuncu, takım analizi içerisinde en çok konuşup da yer verdiğimiz bir oyuncuydu. Dolayısıyla artık 20’li yaşları aşmış oyuncuları biz çok genç deyip de, tecrübesiz deyip de farklı yorumlamamızın bir manası yok. Tabii ki meyvenin bir olgunlaşma zamanı vardır. Hamken ısırırsanız ağzınız buruşur. En uygun zamanı bulup, tam tadına varacağınız zaman içerisinde yemelisiniz. Futbolcularımızı da böyle düşünmek lazım. Zaten Abdülkadir ve Yusuf daha önceden Türk futboluna sunulmuş değerlerdi. Biz Uğurcan kardeşimize de bu şansı verdik, Hüseyin de aynı şekilde bu şansı aldı. Son derece iyi kullandılar, canlı, istekli ve gayretliydiler. Onur içinde o zamanlarda söylemiştim, milli takımımızın kalesini koruyacak uzun yıllar diye. Bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. İnşallah Uğurcan da uzun yıllar Milli takımımızın kalesini koruyacak ve kulübümüze hizmet edecek. Onun ötesinde, siz neye hazırsanız o şey de size hazırdır. O mantık içerisinde bakarsanız, elinizde bulduğunuz mevcut karakterdeki oyunculardan daha ziyade, gelecek planlaması içerisinde siz kendi doğrularınızı aktarırsınız. Bu doğruların içerisinde, hem sporcu mantığı içerisinde bakarsınız hem de sosyolojik olarak değerlendirirsiniz. Sonuçta bu malzeme insan. Hangi aileden büyüdü, hangi sosyal çevrede büyüdü? Eğitimi ne, spora karşı, hayata karşı hazırlığı ne? Tek başına futbolcu olması veya iyi futbol oynuyor olması yeterli mi? Elbette ki değil. Biz geldiğimiz andan itibaren ve ayrılacağımız ana kadar kendi tecrübelerimizi bize bu görevi veren insanlarla beraber paylaşıyoruz. Şimdi pilot takımımız var. Altyapıdan kaliteli oyuncularımızı pilot takımımıza aktaracağız. Onların hem aile hem kendileriyle ilgili sportif manada hazırlıkta neler yapılması gerekiyorsa onları yapma adına çabamız, gayretimiz olacak ve Allah nasip ederse 3 yıl içerisinde gururla Türk futboluna sunabileceğimiz pırlanta gibi gençlerimiz gelecek aşağıdan. Ama sizin elinizde bulduğunuz bir mevcut kadro var. Ben bu sene için konuşuyorum ve nasıl bir başlangıç içerisinde olduğumuzu bize yakın olan insanlar zaten biliyorlar ve bütün bunların hiçbirisi bizim adımıza bir mazeret değil. Kaybettiğimiz müsabakalar var, evet kaybettik ama biz kaybedecek oyun oynamadık ki. Biz hep futbolun güzelliği içerisinde olduk. Hiçbir zaman çirkinleştirme adına olmadık. Bunun yanında bizim kendi karakterimizle örtüşecek oyuncu eksikliklerimiz yok mu? Evet, var. Ben belki ilk basın toplantısında bunları ifade etmeye çalıştım, Trabzon’a geldiğim ilk basın toplantısında. Ama çok fazla uzatmadan şöyle toparlayabilirim, evet biz kendimize ait bilgimizi gücümüz ölçüsü içerisinde ilgililerle paylaşıyoruz ve biz gidinceye kadar kendi doğrularımızı, futbol doğruları ölçüsü içerisinde yine ilgililere aktarmaya gayret göstereceğiz. İnşallah bunu alışkanlık haline getirip uzun zamana yayıldığı taktirde yakın gelecekte yine kendi özüyle, öz kaynaklarıyla beraber Türk futboluna damga vurabilecek bir Trabzonspor oluşabilir. Bugünü yine abartmamanızı rica ediyorum. Tamam, nasıl bir Galatasaray maçını oynadık da kendinize göre çok farklı bir dünyanın içerisinde tutmaya çalıştınız. Ben o gün nasıl telefonumu kapattıysam lütfen bu çocuklara da telefonlarını değiştirmeyin. Görev verdik, görevlerini yaptılar. Yapmasa mıydılar? Mahcup mu etselerdi, arkadaşlarına ihanet mi etseydiler? Yetenekleri ölçüsünde çıktılar ve aslanlar gibi mücadele ettiler. Biz hangi yolculukta olduğumuzu biliyoruz, nereye gideceğimizi de biliyoruz. Birilerinin hayal dünyasında, kendi eksik ağızlarıyla bize ayar vermeye çalıştıkları noktada biz almamız gerekeni alırız ve kimlerden ne almamız gerektiğini de biliyoruz. Ben göğüsleyebilirim, bu konularda idmanlıyım ama lütfen bu gençlerimizi farklı bir ortamın içerisine çekmeyin. Görev verdik, doğrularıyla beraber görevlerini yapmaya çalıştılar. Doğrular onların doğrusu, biz yine eksikler üzerine çalışmaya devam edeceğiz'' dedi.

 

''FUTBOL OYNAMAYA ÇALIŞAN BİR TAKIMIZ!''

 


Fenerbahçe'nin iyi oyuncuları olduğunu belirten Karaman, ''Hafta boyunca Fenerbahçe takımını çalışırken, normalde ben çok fazla teknik boyuta girmem. O bizim özelimiz ama o konuda arkadaşlar gerekli açıklamayı da yapıyorlar. Fenerbahçe takımı son zamanlarda başarılı sonuçlar almış bir takım olarak görüyorsunuz. Trabzonspor takımı da zaman zaman tek santrafor oynayan takımlara bu kadar zorlanırken, özellikle savunma bloğu anlamında söyleyelim. Çift forvetle oynamış ve etkili forvetleri de var. Slimani de Frey de bugün Türkiye şartları içerisinde yabana atılmayacak oyuncular. Ayew ve Valbuena'yı da bunları eklediğinizde hücum hattında harika diyebileceğiniz bir Fenerbahçe var. Ama bana göre onların artıları bizim artılarımıza dönüştü. Biz hafta boyunca çalışmalarımızda Onazi'yi savunma göbeğinin arasına çekmeye çalıştık. Dolayısıyla aralardan sekecek topları bu oyuncumuzla beraber kullanıp ön tarafta top tekniği yüksek olan Sosa ve Onazi'yle beraber oyun kurgulamaya ve oyunu hızlı çabuk yön değişimleriyle birlikte kanatlara, kanatlardan içeriye girmeye çalıştık. Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Futbol oynamaya çalışan bir takımız. Dolayısıyla Fenerbahçe de ortasaha da bunda ısrar edince biz hem göbekte istediğimiz pas trafiğini yaptık, hem de bu pas trafiğinde de çabuk yön değişimleriyle beklerimizi de oyuna sokabildik. Bu bizim hafta boyunca düşünüp çalıştığımız bir konuydu. Buna belki Fenerbahçe takımı bir hamle yaparak cevap verebilirdi. Bana göre ortaya izleyenlerin keyif alabileceği, her zaman coşkuyla futbol oynamaya çalışan iki takım vardı. Güzel şeyler yaptığımızı söyleyebilirim. Bu bizim için taktiksel bir disiplindi, o duruş bizim için güzel. Ama her şeye rağmen sadece sol bekimizin tek başına 5-6 gol atabileceği bir müsabakada yine 90. dakikada berabere bitirebileceğimiz bir pozisyon verdik. Bu da bizim handikabımız. Çok az verdiğimiz pozisyonlarda dahi canımızın acıyacağı goller yiyoruz. Bizim yenildiğimiz iki rakip takım antrenörü bana ''Biz hiçbir zaman böyle ezilmemiştik oyun olarak ama sizi yendik'' dedi. İki rakip takım hocası bunu bana söylüyor. Futbol doğruları üzerine mi konuşacağız, doğrular üzerine ısrar mı edeceğiz yoksa kazanamadığımız maçtan sonra ''bu hocadan olmaz'', ''bu futbolcudan olmaz''mı diyeceğiz. Lambayı önümüze tutup da bizi aydınlatmaya çalışan insanlar olursa başımızla beraber ama diğerlerine de şunu söyleyelim kendi doğrularıyla yaşamaya devam edebilirler, onlar bizim doğrularımız değil.''

 

''TRİBÜNLER ÇOĞU İNSANIN GÖREMEDİĞİNİ GÖRDÜ!''

 


Stadyuma gelen taraftarımıza da çok teşekkür eden Karaman, ''Bence bir çok insanın görmediğini bizim tribünlerimiz gördü. Futbol oynamaya çalışan bir Trabzonspor var. Bu gençler saha içerisinde yalnız kalmayın ve ötelenmeyi hak etmiyorlardı. Taraftarımızın bunun nişanını taktılar bugün. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Bugün Türkiye'nin, dünyanın çeşitli yerlerinden gelip inanmış bir şekilde Trabzonspor'u destekleyen bir taraftar vardı. Onlara çok teşekkür ediyorum. Her maç bu coşkuyu yaşasınlar, keyif alsınlar. Onların yaşayacağı bu coşku bizi çok farklı yerlere getirir. Olumlu bir sinerji de yaratır. Takım taraftarları olduklarını hsinler, bu coşkuyu yaşasınlar. İnşallah zamanla çok daha güzel coşkularla buluşacağız onlarla'' diyerek sözlerini noktaladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.