TARİHİ DELİLLER TRABZON’UN 15 AĞUSTOS’TA FETİH EDİLDİĞİNİ GÖSTERİYOR

Gündem 13.10.2017 - 08:52, Güncelleme: 13.10.2020 - 17:05 2530+ kez okundu.
 

TARİHİ DELİLLER TRABZON’UN 15 AĞUSTOS’TA FETİH EDİLDİĞİNİ GÖSTERİYOR

Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Trabzon’un fethinin 556’ıncı yıldönümü kutlamaları çerçevesinde “Trabzon’un Fethi ve Fethin Tarihi Meselesi” konulu panel düzenledi.
     Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Trabzon’un fethinin 556’ıncı yıldönümü kutlamaları çerçevesinde “Trabzon’un Fethi ve Fethin Tarihi Meselesi” konulu panel düzenledi. “Trabzon’un fetih tarihi “15 Ağustos” mu, 26 Ekim mi?” sorusuna cevap aranan panelde Prof. Dr. Kenan İnan, Prof. Dr. Feridun Emecen ve Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan konuyla ilgili görüşlerini katılımcılara aktardı.            Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panelin açılışında katılımcılara seslenen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, tarihi en iyi şekilde öğrenmenin önemine dikkat çekti. Bu hususta özellikle gençlere seslenen Gümrükçüoğlu: “Tarihimizi sağlam ve iyi öğrenirsek geleceğe de çok sağlam adımlarla yürürüz. Onun için geleceğimiz olan sevgili gençlerimiz bu paneli çok dikkatlice dinlemenizi bir büyüğünüz olarak sizden rica ediyorum. Bende not defterimle geldim, dinlerken satır satır not alacağım…            Asıl olan ne? Cennet mekân Fatih Sultan Muhammed Han’ın 1453’te ‘ya ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni alır’ diyerek canını ortaya koyan ve İstanbul’u fetih ederek çağ değiştiren komutanın bir deha olarak ondan sonraki en önemli stratejik adımları ile Trabzon’u fetih etmesi. Bu fethin manasını fethin 556’ıncı yıldönümü sebebiyle hatırlamak düşünmek ve tekrar tefekkür etmek… Kıymetli hocalarımız bu konuyu da işleyecekler. Trabzon neden ve nasıl fetih edildi? Hangi gaye ile adım atıldı? Sonrasında ne yapıldı? Sonraki nesillere nasıl bir şehir iletilmek istendi? Bunun yanı sıra epey bir zamandır çeşitli tarihi platformlarda bu fethin zamanı konusunun irdelenmesi gerektiği ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Hani dedik ya ‘mazimizi doğru ve sağlam adımlarla öğrenirsek geleceğimizi yine sağlam adımlarla hazırlamış oluruz’ diye. İşte bunun için buradayız. Burada söz bilim sahiplerinin, söz akademisyenlerin” diye konuştu.     Başkan Gümrükçüoğlu’nun açılış konuşmalarının başlayan panelde ilk olarak Prof. Dr. Feridun Emecen Trabzon’un tarihteki yeri, Osmanlı’nın fethinden önceki durumu ve bölge açısından arz ettiği önem üzerine sunum gerçekleştirdi.     Prof. Dr. Emecen’in ardından söz alan Prof. Dr. Kenan İnan, Trabzon’un fetih tarihi ile ilgili olarak detaylı açıklamalarda bulundu. Konuyu her yönüyle masaya yatıran şunları söyledi:  “Trabzon’un fetih hadisesini eserlerinde zikreden Osmanlı tarihçileri ay ve gün hakkında kesin tarih vermemekle birlikte Fatih Sultan Mehmet ve Vezir-i Azam Mahmut Paşa ile Trabzon’a gelip bu fetihte bizatihi bulunan Dursun Bey bunun (hicri 865) 1461 yılına denk geldiğini söylüyor. Keza Neşri, keza Oruç Bey ve yine bahsedilen Bizans tarihçilerinden Lukas ve diğer Bizans tarihçileri de fetih yılını 1461 olarak veriyorlar. Trabzon seferi hakkında Osmanlı ordusunun takip ettiği güzergâh ve bu güzergâhın tarihlendirilmesi hakkında en detaylı çalışma “Pontus Topografyası” adlı eserde “1461 Seferinde Takip Edilen Rotalar” adıyla verilmiş. Burada şu şekilde söyleniyor: Fatih 23 Mart 1461’de Edirne’den hareket etmiştir. Gelibolu yoluyla Mudanya’ya geçmiştir, 21 Nisan 1461’de Bursa’ya, 12-21 Mayıs’ta Ankara’ya ulaşmıştır. Kasım Bey Donanmayla Trabzon’a 13 Temmuz 1461’de gelip kuşatmaya başlatmış, fetihten bir gün önce vefat eden Mahmut Paşa 14 Ağustos’ta Trabzon önüne gelmiş ve Fatih Sultan Mehmet Han geldikten sonra her hangi bir çarpışma olmadan Trabzon Osmanlı’ya teslim olmuştur.                26 EKİM TARİHİ NEREDEN ÇIKTI? 1960’lı yıllardan itibaren, 64 ya da 66’dan itibaren Trabzon’da fetih ‘26 Ekim 1461’ olarak kutlanmaya başlanıyor. Nereden kaynaklanıyor 26 Ekim 1461 diye baktığımızda Türk Tarih Kurumu tarafından 1943 yılında ilk baskısı yapılan İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın “Osmanlı Tarihi”nin ikinci cildinde 55’inci sayfada verdiği bilgiler örnek olarak alınmış. Bu bilgilere dayanarak 26 Ekim 1461 tarihi kabullenilmiş. Hâlbuki yine aynı Türk Tarih Kurumu tarafından basılan birçok eserde fetih günü olarak 15 Ağustos geçiyor. Rahmetli Uzunçarşılı’nın Osmanlı tarihine olan katkıları inkâr edilemez, alanının duayenidir. Lakin tabii ki herkes hata yapabilir. 26 Ekim 1461 tarihini de kendisi bulmuş değil. Bu başka bir Batılı tarihçi William Miller, “Trabzon-Son Grek İmparatorluğu” diye bir eser çıkarmış ve bu eserde verdiği tarihi Uzunçarşılı olduğu gibi almış, Hicri karşılığını koymuş. Bu tarih tamamen onun bir çevirisi, kesinlikle o tarihte olduğunu göstermiyor. Miller diyor ki, Macaristan’daki bir Venedik elçilik heyetine Venedik’ten gönderilen bir mektupta 26 Ekim 1461 tarihi var. Dolayısıyla fethin yılını artık tartışmamak gerekir. Miller’in ifadesi aynen böyle. Fethin yılını artık tartışmamalıyız, fethin gününü değil. Ancak oraya koyduğu bu tarih Uzunçarşılı tarafından sanki fethin günü olarak algılanarak 26 Ekim 1461 kabul edilmiş durumdadır. William Miller, eserinde fetih gününü değil yılını ortaya koymaktadır. Ve yine Miller aynı paragrafta şöyle söylüyor: ‘Trabzon genç yaz aylarında düşmüş olmalı. Çünkü Muhammet (Fatih Sultan Mehmet) 22 Haziran’dan sonra İstanbul’dan ayrıldı. Macaristan’a giden Venedik elçilik heyetine Trabzon’un kaybedildiğini bildiren bir Venedik belgesi 26 Ekim 1461 tarihi taşımaktadır. Bu fetih yılı hakkındaki tartışmaları sonlandırmaktadır.’ Aynen böyle, bu fetih yılı hakkındaki tartışmaları sonlandırmaktadır, fetih günü hakkında değil…     Miller’in burada söylediği ve Osmanlı ordusunun hareket etme tarihine aykırı olan husus, Haziran ayının ortalarından sonra Miller’in Fatih’i İstanbul’dan ayırması. Hâlbuki Miller’in söylediği tarihte Fatih Sultan Mehmet çoktan İstanbul’dan ayrılmış, Bursa’ya gelmiş, Bursa’dan da Ankara’ya doğru yola çıkmış, belki de Trabzon’a doğru yoldaydı. Osmanlı’nın sefere çıkma geleneğinin Mart ayı sonu Nisan ayı başlarıdır. Haziran ortasında Fatih istanbul’da mıydı değim liydi? Vezir-i Azam Mahmut Paşa İstanbul’da mıydı değil miydi? Mahmut Paşa Bursa’ya geldikten sonra Fatih’te Bursa’ya gelir. Burada Mahmut Paşa’ya bir kaside ithaf edilmiştir Bu kasidede ise 21 Nisan 1461 tarihi vardır. Yani Fatih’in Haziran ayının ortasında İstanbul’da olması buraya göre mümkün değildir.                MART SONU-NİSAN BAŞINDA SEFERE ÇIKILDI 1461 seferine çıkarken Fatih Sultan Mehmet, Haziran ayının ortasına kadar İstanbul’da kalmasını gerektiren bir fevkaladelik var mı? Seferi geciktirecek hiçbir fevkaladelik yok. Fatih Sultan Mehmet yaklaşık 25’e yaklaşan seferlerinin hemen hepsinde Mart sonu Nisan başında sefere çıkıyor. Osmanlı ordusu Temmuz Sonu ve Ağustos’ta savaşacağı yere varıyor. Savaşırsa savaşıyor, savaşamazsa tekrar geri dönüyor. Çünkü Osmanlı ordusunun büyük yekunu tımarlı sipahilerden oluşuyor. Bunların kış gelmeden evlerine dönmesi lazım. Bunları kışın seferde tutuyorsanız Osmanlı Devletinde, devletin varlığını yokluğunu ilgilendiren fevkalade bir durum var demektir. Aksi takdirde sefer Nisan’da başlar ve Ekim ayı oluğunda herkes eyaletine dönmüş olur.   Bir başka yere doğru gidelim şimdi. Trabzon’un fetih gününün 15 Ağustos olduğunu söyleyenlerden birisi de Fahrettin Kırzıoğlu’dur. Kırzıoğlu’nun “Osmanlı’nın Kafkas Elleri’ni Fethi 1451-1590” adlı bir eseri var. Kırzıoğlu bu eserinin içinde 15 Ağustos 1461’i destekleyecek değişik kaynaklar vermiş. Bu kaynakları bende gördüm, daha fazla detayına baktım. Kırzıoğlu, ‘aslında Trabzon’un fethi 15 Ağustos mu tam kesin değildir ama şu izleyen eserlerde bu 15 Ağustos mevzu gündeme gelmektedir’ diyor. Türkçe ilk 3 eser.             OSMANLI RESMİ BELGESİNDE FETİHİN GÜNÜ 15 AĞUSTOS Bunlardan biri 20 nolu ve 1902 tarihli Trabzon Vilayetnizamnamesi. Yani İsmail Hakkı Uzunçarşılı 26 Ekim tarihini ortaya koymadan önce, Wahringer bu konunun tartışmasını yapmadan çok önce Osmanlı zamanında devletin resmi belgesi Trabzon Vilayetsalnamesi’nde şöyle söyleniyor: ‘Osmanlı Devleti tarafından her vilayet için salname neşri kaidedir.’ Salnamenin orijinal olarak 92-94 sayfalarında “Trabzon’un Komnenos Ailesi Zamanındaki İdaresi” başlıklı bir yazı yer alır. Yazıda devletin kısa bir hayatından bahsediliyor, arkasından yöneticiler kronolojik olarak veriliyor ve “Son imparator David Komnenos, mukavemet edemeyeceğini anladığından Ağustos’un 15’inci günü Trabzon’u teslim etmeye mecbur olmuştur” deniliyor. 1902 tarihili Osmanlı Devleti zamanında basılmış resmi devlet belgesi Trabzon’un fetih gününün 15 Ağustos olduğunu söylüyor. Bir defa daha söylüyorum: Bu Osmanlı resmi belgesinde fetihin tarihidir bu.   Bir diğer kişi “Fatih’in Donanması ve Deniz Savaşları” isimli eseri olan Vladimir Mirmirov, ‘Vezir-i Azam Mahmut Paşa’nın Trabzon’da bulunan akrabası aracılığıyla imparatorla yapılan görüşmeler sonucunda Trabzon sulhla 15 Ağustos’ta teslim edilmiştir’ diyor.                       FATİH 6 EKİM’DE İSTANBUL’A DÖNMÜŞTÜ Bir diğer kaynak Franz Babinger. Babinger Osmanlı tarihi ve Fatih Sultan Mehmet dönemine ait oldukça önemli eserleri olan birisi. Babinger diyor ki ‘Fatih Sultan Mehmet 6 Ekim 1461’de (Trabzon’u fetih ettikten sonra) İstanbul’a dönmüştür. Babinger bu bilgileri nereden aldığından bahsederken, 27 Ekim 1461’de Volterna’da yazılmış olan bir şikâyet mektubunda bir pasajı açıklıyor. Buna göre İtalya’ya gelen bazı Cenevizliler Ekim ayından önce ‘uzakta bir yerde Trabzon denilen bir yer var. Buradaki imparator Türklere teslim oldu’ diyor. 27 Ekim’de bundan 3-4 hafta önce diyor. Yani 26 Ekim kesinlikle hesapta değil. ‘Eylül ayı içinde bir yerde Trabzon teslim oldu’ diye birbirileri ile konuşuyorlar. Babinger bunun devamında diyor ki, bu mektup ve bilgiler Eylül’ü işaret ederken Bizans tarihçisi, Fatih Sultan Mehmet’in de tarihini yazmış olan Hristopulos’un tarihine bakarsanız bunu Eylül’e değil de Ağustos’a da tarihlemek mümkündür.’ Çünkü şöyle diyor, “Trabzon’dan ayrılan II. Mehmet hızla ilerledi ve içeri kısımdan (Canik’ten) 28 günde Bursa’ya vardı. Ordusuna yol veren Padişah burada dinlendi, sonra sonbahar girerken İstanbul’a döndü. Sene 6969 idi ki II. Mehmet’in krallığının 11’inci senesi idi.’ Burada bir tarihleme kullanılıyor. ‘6969’ Bizanslı tarihçilerin kullandığı bir tarihleme şeklidir. Ve dünyayı yaratılıştan itibaren aldığı kabul edilir. Bizanslılara göre Milattan önce 5508 yılında dünya yaratılmıştır. 5508’den yukarı doğru gelirler. Bu günümüzdeki miladi takvime çevrildiğinde 1461 tarihi ortaya çıkıyor. Bu da yıl tartışmasını kesinlikle dışarıda bırakıyor. Ve 1461 yılının Eylül ayından önce olduğunu gösteriyor.   Babinger’in 1951 tarihinde dergide yayımladığı bir makalesi var. Bekir Sıtkı Baykal bunu “Fatih Sultan Mehmet ve İtalya’ya” başlığı altında tercüme ediyor ve Türk Tarih Kurumunun 65’inci sayısında bunu neşrediyor. Bu makalede Babinger diyor ki, ‘bir kısım İtalyanların, özellikle Floransalıların Fatih Sultan Mehmet’in seferlerine iştirak ettikleri, bunlardan Nicolos Sakondino’nun Trabzon seferinde Padişahın yanında olduğunu ve Komnenlerin sükûtunu (teslim oluşunu) 15 Ağustos 1461’de gözleri ile gördüğünü açıkça yazdığını belirtiyor.          O MEVSİMDE DONANMA TRABZON’DA OLMAZ Bu şekilde 15 Ağustos 1461 tarihi bu bilgiler ışığında ve burada bulunan tarihçilerin konu hakkında yaptığı tartışmalarda belli bir salahate kavuşmuş görünüyor. Geçmişte meydana gelmiş olan bir hadisenin ne zaman olup olamayacağına yönelik insanoğlunun tahminde de bulunması gerekir. Burada dikkatlerinize sunacağım husus, biz geçmişteki olaylarla ilgileniyoruz. Ölmüş insanların arkasından konuşuyoruz ve fen bilimlerindeki gibi deney metodunu kullanamıyoruz. Ancak kaynaklar ışığında bunları belli bir yere getiriyoruz. Uzunçarşılı’nın Miller’den alarak fetih tarihi olarak ortaya koyduğu “26 Ekim 1461” tarihinin bu söylediğimiz kaynaklar ışığında doğru olması mümkün değil. Normal vatandaş gözüyle bakarsak 26 Ekim’de Karadeniz’in, denizin durumu, dalgalar, bu donanmanın Ekim ayının sonundan sonra İstanbul’a nasıl döneceği, o zamanki çok hafif kadırgalarla bu işin başarılıp başarılamayacağı gerçekten çok ciddi bir sorudur. 26 Ekim’e kadar padişahın burada kalması ordunun ve donanmanın mahvolması ile sonuçlanacak olan bir şeydir. Trabzon’a gelecek, denizde bir şey yapacaksanız havanın donup kaldığı, denizin sakin olduğu belli bir dönemde ancak Trabzon’a gelip açık da demirleyebilirsiniz. Dalgalı ve fırtınalı mevsim yaklaştığında burada duramazsanız. Böyle durumlarda Osmanlı birçok kuşatmayı kaldırarak geri dönüşmüştür. Mesela Lodos kuşatması gibi…              FETHİN TARİHİ 15 AĞUSTOS 1461’DİR Elde ettiğimiz bilgiler, ulaştığımız belgeler ve anlatımlar özellikle Hristopulos’un tarihlendirmesi, Babinger’in olayı izahı ve bizim bulduklarımız Trabzon’un fetih tarihinin 26 Ekim 1461 değil de 15 Ağustos 1461 olma ihtimalini yüzde 80-90 oranında ortaya koyuyor. Buna iltifat edilirse daha doğru bir tarihte Trabzon’un fethinin kutlanacağını düşünüyorum.”   Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan da sunumuna, “Artık Trabzon’un fetih tarihi aşağı yukarı kesinleşmiş durumda. 15 Ağustos 1461 en mantıklı gözüken tarih olarak karşımıza çıkıyor” diyerek başladı. Bostan, fetihten sonra Trabzon’da nelerin olduğu, nasıl bir iskân politikası izlendiği yönünde uzun arşiv çalışmaları sonunda derlediği bilgileri katılımcılarla paylaştı.      
Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Trabzon’un fethinin 556’ıncı yıldönümü kutlamaları çerçevesinde “Trabzon’un Fethi ve Fethin Tarihi Meselesi” konulu panel düzenledi.

     Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Trabzon’un fethinin 556’ıncı yıldönümü kutlamaları çerçevesinde “Trabzon’un Fethi ve Fethin Tarihi Meselesi” konulu panel düzenledi.

“Trabzon’un fetih tarihi “15 Ağustos” mu, 26 Ekim mi?” sorusuna cevap aranan panelde Prof. Dr. Kenan İnan, Prof. Dr. Feridun Emecen ve Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan konuyla ilgili görüşlerini katılımcılara aktardı.    

       Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panelin açılışında katılımcılara seslenen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, tarihi en iyi şekilde öğrenmenin önemine dikkat çekti. Bu hususta özellikle gençlere seslenen Gümrükçüoğlu: “Tarihimizi sağlam ve iyi öğrenirsek geleceğe de çok sağlam adımlarla yürürüz. Onun için geleceğimiz olan sevgili gençlerimiz bu paneli çok dikkatlice dinlemenizi bir büyüğünüz olarak sizden rica ediyorum. Bende not defterimle geldim, dinlerken satır satır not alacağım…

           Asıl olan ne? Cennet mekân Fatih Sultan Muhammed Han’ın 1453’te ‘ya ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni alır’ diyerek canını ortaya koyan ve İstanbul’u fetih ederek çağ değiştiren komutanın bir deha olarak ondan sonraki en önemli stratejik adımları ile Trabzon’u fetih etmesi. Bu fethin manasını fethin 556’ıncı yıldönümü sebebiyle hatırlamak düşünmek ve tekrar tefekkür etmek… Kıymetli hocalarımız bu konuyu da işleyecekler. Trabzon neden ve nasıl fetih edildi? Hangi gaye ile adım atıldı? Sonrasında ne yapıldı? Sonraki nesillere nasıl bir şehir iletilmek istendi? Bunun yanı sıra epey bir zamandır çeşitli tarihi platformlarda bu fethin zamanı konusunun irdelenmesi gerektiği ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Hani dedik ya ‘mazimizi doğru ve sağlam adımlarla öğrenirsek geleceğimizi yine sağlam adımlarla hazırlamış oluruz’ diye. İşte bunun için buradayız. Burada söz bilim sahiplerinin, söz akademisyenlerin” diye konuştu.     Başkan Gümrükçüoğlu’nun açılış konuşmalarının başlayan panelde ilk olarak Prof. Dr. Feridun Emecen Trabzon’un tarihteki yeri, Osmanlı’nın fethinden önceki durumu ve bölge açısından arz ettiği önem üzerine sunum gerçekleştirdi.     Prof. Dr. Emecen’in ardından söz alan Prof. Dr. Kenan İnan, Trabzon’un fetih tarihi ile ilgili olarak detaylı açıklamalarda bulundu. Konuyu her yönüyle masaya yatıran şunları söyledi:  “Trabzon’un fetih hadisesini eserlerinde zikreden Osmanlı tarihçileri ay ve gün hakkında kesin tarih vermemekle birlikte Fatih Sultan Mehmet ve Vezir-i Azam Mahmut Paşa ile Trabzon’a gelip bu fetihte bizatihi bulunan Dursun Bey bunun (hicri 865) 1461 yılına denk geldiğini söylüyor. Keza Neşri, keza Oruç Bey ve yine bahsedilen Bizans tarihçilerinden Lukas ve diğer Bizans tarihçileri de fetih yılını 1461 olarak veriyorlar. Trabzon seferi hakkında Osmanlı ordusunun takip ettiği güzergâh ve bu güzergâhın tarihlendirilmesi hakkında en detaylı çalışma “Pontus Topografyası” adlı eserde “1461 Seferinde Takip Edilen Rotalar” adıyla verilmiş. Burada şu şekilde söyleniyor: Fatih 23 Mart 1461’de Edirne’den hareket etmiştir. Gelibolu yoluyla Mudanya’ya geçmiştir, 21 Nisan 1461’de Bursa’ya, 12-21 Mayıs’ta Ankara’ya ulaşmıştır. Kasım Bey Donanmayla Trabzon’a 13 Temmuz 1461’de gelip kuşatmaya başlatmış, fetihten bir gün önce vefat eden Mahmut Paşa 14 Ağustos’ta Trabzon önüne gelmiş ve Fatih Sultan Mehmet Han geldikten sonra her hangi bir çarpışma olmadan Trabzon Osmanlı’ya teslim olmuştur.    

           26 EKİM TARİHİ NEREDEN ÇIKTI? 1960’lı yıllardan itibaren, 64 ya da 66’dan itibaren Trabzon’da fetih ‘26 Ekim 1461’ olarak kutlanmaya başlanıyor. Nereden kaynaklanıyor 26 Ekim 1461 diye baktığımızda Türk Tarih Kurumu tarafından 1943 yılında ilk baskısı yapılan İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın “Osmanlı Tarihi”nin ikinci cildinde 55’inci sayfada verdiği bilgiler örnek olarak alınmış. Bu bilgilere dayanarak 26 Ekim 1461 tarihi kabullenilmiş. Hâlbuki yine aynı Türk Tarih Kurumu tarafından basılan birçok eserde fetih günü olarak 15 Ağustos geçiyor. Rahmetli Uzunçarşılı’nın Osmanlı tarihine olan katkıları inkâr edilemez, alanının duayenidir. Lakin tabii ki herkes hata yapabilir. 26 Ekim 1461 tarihini de kendisi bulmuş değil. Bu başka bir Batılı tarihçi William Miller, “Trabzon-Son Grek İmparatorluğu” diye bir eser çıkarmış ve bu eserde verdiği tarihi Uzunçarşılı olduğu gibi almış, Hicri karşılığını koymuş. Bu tarih tamamen onun bir çevirisi, kesinlikle o tarihte olduğunu göstermiyor. Miller diyor ki, Macaristan’daki bir Venedik elçilik heyetine Venedik’ten gönderilen bir mektupta 26 Ekim 1461 tarihi var. Dolayısıyla fethin yılını artık tartışmamak gerekir. Miller’in ifadesi aynen böyle. Fethin yılını artık tartışmamalıyız, fethin gününü değil. Ancak oraya koyduğu bu tarih Uzunçarşılı tarafından sanki fethin günü olarak algılanarak 26 Ekim 1461 kabul edilmiş durumdadır. William Miller, eserinde fetih gününü değil yılını ortaya koymaktadır. Ve yine Miller aynı paragrafta şöyle söylüyor: ‘Trabzon genç yaz aylarında düşmüş olmalı. Çünkü Muhammet (Fatih Sultan Mehmet) 22 Haziran’dan sonra İstanbul’dan ayrıldı. Macaristan’a giden Venedik elçilik heyetine Trabzon’un kaybedildiğini bildiren bir Venedik belgesi 26 Ekim 1461 tarihi taşımaktadır. Bu fetih yılı hakkındaki tartışmaları sonlandırmaktadır.’ Aynen böyle, bu fetih yılı hakkındaki tartışmaları sonlandırmaktadır, fetih günü hakkında değil…     Miller’in burada söylediği ve Osmanlı ordusunun hareket etme tarihine aykırı olan husus, Haziran ayının ortalarından sonra Miller’in Fatih’i İstanbul’dan ayırması. Hâlbuki Miller’in söylediği tarihte Fatih Sultan Mehmet çoktan İstanbul’dan ayrılmış, Bursa’ya gelmiş, Bursa’dan da Ankara’ya doğru yola çıkmış, belki de Trabzon’a doğru yoldaydı. Osmanlı’nın sefere çıkma geleneğinin Mart ayı sonu Nisan ayı başlarıdır. Haziran ortasında Fatih istanbul’da mıydı değim liydi? Vezir-i Azam Mahmut Paşa İstanbul’da mıydı değil miydi? Mahmut Paşa Bursa’ya geldikten sonra Fatih’te Bursa’ya gelir. Burada Mahmut Paşa’ya bir kaside ithaf edilmiştir Bu kasidede ise 21 Nisan 1461 tarihi vardır. Yani Fatih’in Haziran ayının ortasında İstanbul’da olması buraya göre mümkün değildir.

               MART SONU-NİSAN BAŞINDA SEFERE ÇIKILDI 1461 seferine çıkarken Fatih Sultan Mehmet, Haziran ayının ortasına kadar İstanbul’da kalmasını gerektiren bir fevkaladelik var mı? Seferi geciktirecek hiçbir fevkaladelik yok. Fatih Sultan Mehmet yaklaşık 25’e yaklaşan seferlerinin hemen hepsinde Mart sonu Nisan başında sefere çıkıyor. Osmanlı ordusu Temmuz Sonu ve Ağustos’ta savaşacağı yere varıyor. Savaşırsa savaşıyor, savaşamazsa tekrar geri dönüyor. Çünkü Osmanlı ordusunun büyük yekunu tımarlı sipahilerden oluşuyor. Bunların kış gelmeden evlerine dönmesi lazım. Bunları kışın seferde tutuyorsanız Osmanlı Devletinde, devletin varlığını yokluğunu ilgilendiren fevkalade bir durum var demektir. Aksi takdirde sefer Nisan’da başlar ve Ekim ayı oluğunda herkes eyaletine dönmüş olur.   Bir başka yere doğru gidelim şimdi. Trabzon’un fetih gününün 15 Ağustos olduğunu söyleyenlerden birisi de Fahrettin Kırzıoğlu’dur. Kırzıoğlu’nun “Osmanlı’nın Kafkas Elleri’ni Fethi 1451-1590” adlı bir eseri var. Kırzıoğlu bu eserinin içinde 15 Ağustos 1461’i destekleyecek değişik kaynaklar vermiş. Bu kaynakları bende gördüm, daha fazla detayına baktım. Kırzıoğlu, ‘aslında Trabzon’un fethi 15 Ağustos mu tam kesin değildir ama şu izleyen eserlerde bu 15 Ağustos mevzu gündeme gelmektedir’ diyor. Türkçe ilk 3 eser.

            OSMANLI RESMİ BELGESİNDE FETİHİN GÜNÜ 15 AĞUSTOS Bunlardan biri 20 nolu ve 1902 tarihli Trabzon Vilayetnizamnamesi. Yani İsmail Hakkı Uzunçarşılı 26 Ekim tarihini ortaya koymadan önce, Wahringer bu konunun tartışmasını yapmadan çok önce Osmanlı zamanında devletin resmi belgesi Trabzon Vilayetsalnamesi’nde şöyle söyleniyor: ‘Osmanlı Devleti tarafından her vilayet için salname neşri kaidedir.’ Salnamenin orijinal olarak 92-94 sayfalarında “Trabzon’un Komnenos Ailesi Zamanındaki İdaresi” başlıklı bir yazı yer alır. Yazıda devletin kısa bir hayatından bahsediliyor, arkasından yöneticiler kronolojik olarak veriliyor ve “Son imparator David Komnenos, mukavemet edemeyeceğini anladığından Ağustos’un 15’inci günü Trabzon’u teslim etmeye mecbur olmuştur” deniliyor. 1902 tarihili Osmanlı Devleti zamanında basılmış resmi devlet belgesi Trabzon’un fetih gününün 15 Ağustos olduğunu söylüyor. Bir defa daha söylüyorum: Bu Osmanlı resmi belgesinde fetihin tarihidir bu.   Bir diğer kişi “Fatih’in Donanması ve Deniz Savaşları” isimli eseri olan Vladimir Mirmirov, ‘Vezir-i Azam Mahmut Paşa’nın Trabzon’da bulunan akrabası aracılığıyla imparatorla yapılan görüşmeler sonucunda Trabzon sulhla 15 Ağustos’ta teslim edilmiştir’ diyor.       

               FATİH 6 EKİM’DE İSTANBUL’A DÖNMÜŞTÜ Bir diğer kaynak Franz Babinger. Babinger Osmanlı tarihi ve Fatih Sultan Mehmet dönemine ait oldukça önemli eserleri olan birisi. Babinger diyor ki ‘Fatih Sultan Mehmet 6 Ekim 1461’de (Trabzon’u fetih ettikten sonra) İstanbul’a dönmüştür. Babinger bu bilgileri nereden aldığından bahsederken, 27 Ekim 1461’de Volterna’da yazılmış olan bir şikâyet mektubunda bir pasajı açıklıyor. Buna göre İtalya’ya gelen bazı Cenevizliler Ekim ayından önce ‘uzakta bir yerde Trabzon denilen bir yer var. Buradaki imparator Türklere teslim oldu’ diyor. 27 Ekim’de bundan 3-4 hafta önce diyor. Yani 26 Ekim kesinlikle hesapta değil. ‘Eylül ayı içinde bir yerde Trabzon teslim oldu’ diye birbirileri ile konuşuyorlar. Babinger bunun devamında diyor ki, bu mektup ve bilgiler Eylül’ü işaret ederken Bizans tarihçisi, Fatih Sultan Mehmet’in de tarihini yazmış olan Hristopulos’un tarihine bakarsanız bunu Eylül’e değil de Ağustos’a da tarihlemek mümkündür.’ Çünkü şöyle diyor, “Trabzon’dan ayrılan II. Mehmet hızla ilerledi ve içeri kısımdan (Canik’ten) 28 günde Bursa’ya vardı. Ordusuna yol veren Padişah burada dinlendi, sonra sonbahar girerken İstanbul’a döndü. Sene 6969 idi ki II. Mehmet’in krallığının 11’inci senesi idi.’ Burada bir tarihleme kullanılıyor. ‘6969’ Bizanslı tarihçilerin kullandığı bir tarihleme şeklidir. Ve dünyayı yaratılıştan itibaren aldığı kabul edilir. Bizanslılara göre Milattan önce 5508 yılında dünya yaratılmıştır. 5508’den yukarı doğru gelirler. Bu günümüzdeki miladi takvime çevrildiğinde 1461 tarihi ortaya çıkıyor. Bu da yıl tartışmasını kesinlikle dışarıda bırakıyor. Ve 1461 yılının Eylül ayından önce olduğunu gösteriyor.   Babinger’in 1951 tarihinde dergide yayımladığı bir makalesi var. Bekir Sıtkı Baykal bunu “Fatih Sultan Mehmet ve İtalya’ya” başlığı altında tercüme ediyor ve Türk Tarih Kurumunun 65’inci sayısında bunu neşrediyor. Bu makalede Babinger diyor ki, ‘bir kısım İtalyanların, özellikle Floransalıların Fatih Sultan Mehmet’in seferlerine iştirak ettikleri, bunlardan Nicolos Sakondino’nun Trabzon seferinde Padişahın yanında olduğunu ve Komnenlerin sükûtunu (teslim oluşunu) 15 Ağustos 1461’de gözleri ile gördüğünü açıkça yazdığını belirtiyor.

         O MEVSİMDE DONANMA TRABZON’DA OLMAZ Bu şekilde 15 Ağustos 1461 tarihi bu bilgiler ışığında ve burada bulunan tarihçilerin konu hakkında yaptığı tartışmalarda belli bir salahate kavuşmuş görünüyor. Geçmişte meydana gelmiş olan bir hadisenin ne zaman olup olamayacağına yönelik insanoğlunun tahminde de bulunması gerekir. Burada dikkatlerinize sunacağım husus, biz geçmişteki olaylarla ilgileniyoruz. Ölmüş insanların arkasından konuşuyoruz ve fen bilimlerindeki gibi deney metodunu kullanamıyoruz. Ancak kaynaklar ışığında bunları belli bir yere getiriyoruz. Uzunçarşılı’nın Miller’den alarak fetih tarihi olarak ortaya koyduğu “26 Ekim 1461” tarihinin bu söylediğimiz kaynaklar ışığında doğru olması mümkün değil. Normal vatandaş gözüyle bakarsak 26 Ekim’de Karadeniz’in, denizin durumu, dalgalar, bu donanmanın Ekim ayının sonundan sonra İstanbul’a nasıl döneceği, o zamanki çok hafif kadırgalarla bu işin başarılıp başarılamayacağı gerçekten çok ciddi bir sorudur. 26 Ekim’e kadar padişahın burada kalması ordunun ve donanmanın mahvolması ile sonuçlanacak olan bir şeydir. Trabzon’a gelecek, denizde bir şey yapacaksanız havanın donup kaldığı, denizin sakin olduğu belli bir dönemde ancak Trabzon’a gelip açık da demirleyebilirsiniz. Dalgalı ve fırtınalı mevsim yaklaştığında burada duramazsanız. Böyle durumlarda Osmanlı birçok kuşatmayı kaldırarak geri dönüşmüştür. Mesela Lodos kuşatması gibi…  

           FETHİN TARİHİ 15 AĞUSTOS 1461’DİR Elde ettiğimiz bilgiler, ulaştığımız belgeler ve anlatımlar özellikle Hristopulos’un tarihlendirmesi, Babinger’in olayı izahı ve bizim bulduklarımız Trabzon’un fetih tarihinin 26 Ekim 1461 değil de 15 Ağustos 1461 olma ihtimalini yüzde 80-90 oranında ortaya koyuyor. Buna iltifat edilirse daha doğru bir tarihte Trabzon’un fethinin kutlanacağını düşünüyorum.”   Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan da sunumuna, “Artık Trabzon’un fetih tarihi aşağı yukarı kesinleşmiş durumda. 15 Ağustos 1461 en mantıklı gözüken tarih olarak karşımıza çıkıyor” diyerek başladı. Bostan, fetihten sonra Trabzon’da nelerin olduğu, nasıl bir iskân politikası izlendiği yönünde uzun arşiv çalışmaları sonunda derlediği bilgileri katılımcılarla paylaştı.      

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.