‘Dubai çikolatasında antep fıstığındaki 'küf ve aflatoksin’ karaciğer kanseri riskini artırıyor’

Sağlık (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 06.11.2024 - 10:36, Güncelleme: 06.11.2024 - 10:38 360 kez okundu.
 

‘Dubai çikolatasında antep fıstığındaki 'küf ve aflatoksin’ karaciğer kanseri riskini artırıyor’

‘Dubai çikolatasında antep fıstığındaki 'küf ve aflatoksin’ karaciğer kanseri riskini artırıyor’
İSTANBUL, (DHA)- BESLENME ve Diyet Uzmanı Gamze Çakaloğlu, merdiven altında üretilen Dubai çikolatasına karşı uyarılarda bulundu. Çakaloğlu, “Dubai çikolatasında antep fıstığındaki 'küf ve aflatoksin’ sarılık, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve karaciğer kanseri riskini artırıyor” dedi.   Dubai çikolatasını merdiven altı üretimi konusunda uyaran Biruni Üniversite Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gamze Çakaloğlu, “Sosyal medyanın da etkisiyle son günlerde gündemden düşmeyen Dubai çikolatasında kullanılan Antep fıstığında 'küf ve aflatoksin' iddiası ortaya atıldı. Gıda mühendisleri, Dubai çikolatasında kullanılan fıstığın mutlaka ‘boz fıstık’ olması gerektiğini söyledi. Antep fıstığında oluşabilen küf ve aflatoksinin, insan sağlığı üzerinde ciddi tehlikeler oluşturuyor” diye konuştu.   ‘KRONİK MARUZİYET İSE KARACİĞER KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIR’   Çakaloğlu, aflatoksinin Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus gibi küf türleri tarafından üretilen toksik bir bileşik olduğunu söyledi. Karaciğer üzerinde yıkıcı etkilerinin olduğunu aktaran Diyetisyen Çakaloğlu, ‘küf’ ve ‘aflatoksin’in sağlık üzerindeki etkilerini şöyle anlattı; “Aflatoksin maruziyeti, akut ve kronik zehirlenmelere yol açabilir. Akut zehirlenme durumunda karaciğer hasarı, sarılık, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve ölüme kadar varabilen sonuçlar ortaya çıkabilir. Kronik maruziyet ise karaciğer kanseri riskini artırır, hepatosellüler karsinom gelişiminde rol oynar. Bunun yanı sıra, aflatoksin bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyonlara karşı vücut direncini zayıflatır. Büyüme geriliği ve beslenme yetersizlikleri gibi sorunlara da yol açar. Küfler ise toksik etkilerinin yanı sıra alerjik reaksiyonlara, astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına neden olur. Bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ciddi enfeksiyon riskleri oluşturur.”   ‘TÜKETİCİLER İSE ÜRÜNLERİN GÖRÜNÜMÜNÜ VE KOKUSUNU İNCELEMELİ’   Antep fıstığı gibi kuruyemişlerde küf ve aflatoksin oluşumunu engellemek için doğru hasat, kurutma, depolama ve işleme yöntemleri son derece önemli olduğunu da aktaran Diyetisyen Çakaloğlu, “Fıstıkların nemli ortamlardan uzak tutulması, uygun sıcaklık ve nem seviyelerinde saklanması gerekiyor. Tüketiciler ise ürünlerin görünümünü ve kokusunu incelemeliler. Küflü veya garip kokulu fıstıkları tüketmemeliler” ifadelerini kullandı.
‘Dubai çikolatasında antep fıstığındaki 'küf ve aflatoksin’ karaciğer kanseri riskini artırıyor’

İSTANBUL, (DHA)- BESLENME ve Diyet Uzmanı Gamze Çakaloğlu, merdiven altında üretilen Dubai çikolatasına karşı uyarılarda bulundu. Çakaloğlu, “Dubai çikolatasında antep fıstığındaki 'küf ve aflatoksin’ sarılık, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve karaciğer kanseri riskini artırıyor” dedi.

 

Dubai çikolatasını merdiven altı üretimi konusunda uyaran Biruni Üniversite Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gamze Çakaloğlu, “Sosyal medyanın da etkisiyle son günlerde gündemden düşmeyen Dubai çikolatasında kullanılan Antep fıstığında 'küf ve aflatoksin' iddiası ortaya atıldı. Gıda mühendisleri, Dubai çikolatasında kullanılan fıstığın mutlaka ‘boz fıstık’ olması gerektiğini söyledi. Antep fıstığında oluşabilen küf ve aflatoksinin, insan sağlığı üzerinde ciddi tehlikeler oluşturuyor” diye konuştu.

 

‘KRONİK MARUZİYET İSE KARACİĞER KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIR’

 

Çakaloğlu, aflatoksinin Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus gibi küf türleri tarafından üretilen toksik bir bileşik olduğunu söyledi. Karaciğer üzerinde yıkıcı etkilerinin olduğunu aktaran Diyetisyen Çakaloğlu, ‘küf’ ve ‘aflatoksin’in sağlık üzerindeki etkilerini şöyle anlattı;

“Aflatoksin maruziyeti, akut ve kronik zehirlenmelere yol açabilir. Akut zehirlenme durumunda karaciğer hasarı, sarılık, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve ölüme kadar varabilen sonuçlar ortaya çıkabilir. Kronik maruziyet ise karaciğer kanseri riskini artırır, hepatosellüler karsinom gelişiminde rol oynar. Bunun yanı sıra, aflatoksin bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyonlara karşı vücut direncini zayıflatır. Büyüme geriliği ve beslenme yetersizlikleri gibi sorunlara da yol açar. Küfler ise toksik etkilerinin yanı sıra alerjik reaksiyonlara, astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına neden olur. Bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ciddi enfeksiyon riskleri oluşturur.”

 

‘TÜKETİCİLER İSE ÜRÜNLERİN GÖRÜNÜMÜNÜ VE KOKUSUNU İNCELEMELİ’

 

Antep fıstığı gibi kuruyemişlerde küf ve aflatoksin oluşumunu engellemek için doğru hasat, kurutma, depolama ve işleme yöntemleri son derece önemli olduğunu da aktaran Diyetisyen Çakaloğlu, “Fıstıkların nemli ortamlardan uzak tutulması, uygun sıcaklık ve nem seviyelerinde saklanması gerekiyor. Tüketiciler ise ürünlerin görünümünü ve kokusunu incelemeliler. Küflü veya garip kokulu fıstıkları tüketmemeliler” ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.