Trabzonspor'un eski futbolcularından Hami Mandıralı, TSYD dergisine konuştu:

- "Yönetim, taraftar, hepimiz birbirimize sarılalım, hoşgörüyle yaklaşalım. Bizim bizden başka dostumuz yok. Bu kulüp bizim, bu oyuncu grubunu korumalı, sahiplenmeliyiz"

TRABZON (AA) - Trabzonspor'un eski teknik direktörü ve futbolcusu Hami Mandıralı, "Yönetim, taraftar, hepimiz birbirimize sarılalım, hoşgörüyle yaklaşalım. Bizim bizden başka dostumuz yok. Bu kulüp bizim, bu oyuncu grubunu korumalı, sahiplenmeliyiz." dedi. Mandıralı, Türkiye Spor Yazarlar Derneği Trabzon Şubesi Dergisi'ne verdiği röportajda, Trabzonspor'un geçen sezon hak ederek şampiyon olduğunu söyledi. Doğru planlama, inanma, çok çalışma, birliktelik ve camianın desteği gibi birçok şeyin doğru yapılmasıyla Trabzonspor'un geçen sezon şampiyon olduğuna işaret eden Mandıralı, "Şampiyonluk bu kulübe, bu camiaya çok yakıştı gerçekten. Ardından doya doya eğlenerek yapılan kutlamaları ile de tarihe geçti." değerlendirmesinde bulundu. Bordo-mavili forma ile resmi maçlarda 273 gole imza atan Mandıralı, yeni sezon öncesi hazırlanan kadro planlamalarının takımdaki uyum sürecini uzatabileceğini kaydederek, "Trabzonspor, yeni sezona fazla adam alarak girdi, kadro çok geniş oldu, değişimler yaşandı. Bunların birbirine alışması, teknik direktörün sistemine uyumu zaman alabilir. Buna da sabır göstermemiz lazım." ifadelerini kullandı. Mandıralı, insanların çok sabırsız olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Bu takımın 2 ay önce şampiyon olduğu ne yazık ki unutuluyor. Bu şekilde, en küçük bir olumsuzlukta bazen ağıra kaçan eleştiriler olmamalı bence. Bu ekip, bu yönetim, bu teknik ekip ve futbolcular geçen sezon doğruları yaparak şampiyon oldu, yine başarabilirler. İki sonuçla camianın kopma aşamasına gelmesi, sert eleştirilerin başlaması inanılır gibi değil. Bu fırsatı kimseye vermememiz lazım."   - "Yeni başarılara rahatlıkla imza atacak bir ortamdayız" Trabzonspor'un çok büyük bir camia olduğunu vurgulayan Mandıralı, şunları kaydetti: "Kendi kendimizi tüketmeyelim. Bizim başarılı olmamızı bizden başka kimse istemiyor. Yönetim, taraftar, hepimiz birbirimize sarılalım, hoşgörüyle yaklaşalım. Bizim bizden başka dostumuz yok. Bu kulüp bizim, bu oyuncu grubunu korumalı, sahiplenmeliyiz. Trabzonspor çok zor dönemler yaşadı, üstesinden gelip birçok kupaya uzandı, en sonunda da şampiyonluk geldi. Şimdi daha da güçlüyüz, yeni başarılara rahatlıkla imza atacak bir ortamdayız. Yeter ki kopmayalım, el ele verelim, küçük hatalarda birbirimize sırtımızı çevirmeyelim. Biz el ele verince neler yapabileceğimizi herkese gösterdik zaten." Mandıralı, Trabzonspor'un Avrupa maçlarında en çok gol atan oyuncusu olmanın kendisine gurur verdiğine işaret ederek, "Ligde de öyle, Trabzonspor'un en çok gol atan ismiyim, bu şekilde Türk futbol tarihine geçmek, hayatımın en önemli değeri olarak yer almıştır. Hem de bunları, Trabzonspor forması ile başarmak her şeyi daha kıymetli kılıyor. Bunun onuru, gururu ile yaşıyorum." ifadelerini kullandı.   - "Yine çağırsınlar, yine gelirim" Bordo-mavili takımda teknik direktörlük yaptığı döneme de değinen Mandıralı, "Belki çok daha olumlu şartlarda görev yapabilirdik. Ama Trabzonspor söz konusu olunca hiçbir şeye bakmam, duygusal davranırım. Trabzonspor olayın içinde olunca akan sular durur. Trabzonspor çağırdı mı, kadro yapısı, şartlar neymiş bakmadan her şeye karşı geliyorsunuz. Yine çağırsınlar, yine gelirim." değerlendirmesinde bulundu. Takımı 14 maç çalıştırarak UEFA'ya taşıdığını aktaran Mandıralı, "İsimsiz gençleri futbola kazandırdık. Kısıtlı kadroya rağmen önemli isimleri kadro dışı bırakırken karakterimle yol aldım. İsim değil, yürek oynar çünkü. Malouda, Zokora, Cavanda, onları ve diğer Türk oyuncuları yan sahada çalıştırmak kolay karar değil. Biz sadece Trabzonspor'un değerlerini düşünerek hareket ettik." şeklinde görüş belirtti. Mandıralı, gece gündüz çalışarak hiçbir şeyden şikayet etmeden, gençlerle taraftarla basınla hep birlikte o günleri en iyi şekilde aşmaya çalıştıklarını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: "Farklı kadrolarla farklı başarılar elde edebilirdik ama bizim dönemimizin gerçekleri vardı. Ancak asla pişmanlık duymadım, Trabzonspor söz konusu olunca pişmanlık olmaz. Her zaman diyorum, öncelik altyapı. Türk futbolunun kurtuluşu gerçek anlamda yönetim kurullarının altyapıya kıymet vermeleri. Ama yabancı alıyorsanız sadece ismine değil, karakterine, buraya uygun olup olmadığına da bakacaksınız."