Eğitimde yetenek sizsiniz

Eğitim (İgfa ) - İnternet Gazeteciler Federasyonu Haber Ajansı | 16.09.2021 - 09:29, Güncelleme: 16.09.2021 - 08:41 2802+ kez okundu.
 

Eğitimde yetenek sizsiniz

Eğitim-İş Sen, Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, “Türkiye’de yeteneği destekleyen bir eğitim stratejisi oluşturulmalı. Puana göre değil, çocukların yetenek haritası çıkartılmalı” dedi.
Gülin ÖZDEMİR (BURSA A GAZETE)Eğitim, bir ülkenin en büyük özvarlığı, zenginliğidir. Bireylerin toplumun inançlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan sosyal süreçtir. Kişinin yaşadığı toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür. Bu sebeple puana göre değil de yeteneği destekleyen bir eğitim stratejisi oluşturulması yönünde açıklamalarda bulunan Eğitim-İş Sen, Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, dünyadaki eğitim kalitesinin yakalanması için çocukların yeteneklerine uygun eğitim alması gerektiğini dile getirerek, “İlgi ve yeteneğe göre öğrenciler geliştirilmeli. Temel eğitimden başlamak üzere öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini tespit ederek, onları o alana yönlendirmek gerek. Fakat bunun içinde öğrencilere okul türleri, tercih imkânları sunulmalı. Koşulsuz ‘mahalledeki en yakın okul’ dediler onu da başaramadılar. İlkokulda sınıf mevcutlarının kalabalığı velileri özel okullara itti. Arkasında öğrenciler, akademik bir yarışın içine girdi. Bu arada ilgi ve yetenek keşfedilemediği gibi varsa da körelmiş oldu” dedi. SİSTEMDE YARALAR VAR Başkan Yeliz Toy, “Öğrenciler ezbere bir sistemle sadece sınava yönelik çalışmalar yapıyor. Tercihler nitelikli okullar diye ayrıldığından öğrenciler yine istediği okulu seçemiyor. Zaten ya meslek lisesi ya İmam Hatip Lisesi yaygın. İmam Hatip dayatmasıyla karşı karşıya kalıyorlar. Üniversite sınavında 120 sorudan artık 15’ini yaptığında herhangi bir apartman üniversitesinde eğitim almadan üniversite okuma şansı veriyor. Fakat sonrasında iş bulma, istihdam alanı yeterli değil. Öğrenciler sistemin içinde ilk günden itibaren ezilip gidiyor. Burada en önemli sorun devletin ödenek ayırmaması, köy okulların kapalı olması, taşımalı eğitim… Eğitim sistemini için o kadar büyük yaralar var ki… Ücretli öğretmenler ayrı bir sorun, öğretmen açığından tutunda derslik yetersizliği, yardımcı personel yetersizliği… ”dedi. KENDİLERİNİ KEŞFEDEMİYORLAR Başkan Yeliz Toy, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu kadar çok sorun varken çocukların yetenekleri zaten sonlarda geliyor. Aynı zamanda okullarda artık her yer derslik oldu. Okul yapılmadığından, derslik yapılmadığından, ne laboratuarlar kaldı ne resim atölyeleri kaldı. Her yer derslik oldu. Öğrencilerin yeteneklerini keşfedecek fiziksel bir ortam yok. Kaynakta yok. Maalesef çocuklar, sınava dayalı yarışa dayalı ezbere dayalı bir sistemin içinde yollarını bulmaya çalışıyorlar. Velilerde öğretmenlerde bu durumdan muzdarip.” AİLELER BİLİNÇLENDİRİLMELİ Ailelere de rehberlik yapılması gerektiğini belirten Toy, “Yine devletin himayesinde rehber öğretmenler, sınıf danışman öğretmenleri, öğrencinin rehber öğretmeni Ailelere de rehberlik yapmalı. Ülkemizde maalesef Rehber öğretmen sayısı da yetersiz. Ailelerin çocuklara biçtiği bir rol var. Çocuklarda kendi geleceğini görmek istiyorlar. Bu konuda da aileler bilinçlendirilmeli. Bırakın çocuklar yeteneğinin götürdüğü yere gitsin. Türkiye’deki çocukların yetenek haritası çıkartılmalıdır. Birkaç kez de denemeler oldu fakat Fakat daha sonra sistemin içinde çocuklar ezilip gitti” açıklamasında bulundu. ÖĞRENCİYİ YARIŞTIRMAMIZ GEREKİYOR Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise, “Belli alanlarda yeteneğe göre eğitim yapılıyor. Bizim spor bilimleri fakültemiz, müzik eğitimi bölümümüz, güzel sanatlar fakültemizin resim bölümü ve sahne sanatları bölümü gibi buralara yetenekle belli puanın üzerinde olan öğrencileriler başvuruyor. Ama her alanda yeteneği ön plana çıkartalım dediğinizde çok sübjektif bir karar vermiş olursunuz ki bence Türkiye’nin yükseköğretimdeki en başarılı olduğu noktalardan birisi üniversitelere giriş sistemindeki sınavdır. Hala tüm eksiklere rağmen belki yükseköğretimin en başarılı olduğu nokta. Bu FETÖ manipülasyonlarını hariç tutuyoruz.  Bir şekilde bu bir yarışma sınavı, yarışma sınavında da öğrenciler doğru bir şekilde değerlendiriliyorlar. Tamamen yeteneğe göre derseniz bu sağlıklı ölçecek ve tüm sınava girecek 2 milyona yansıtabileceğiniz bir yöntem bana kolay gelmiyor. Özellikle Bilim ve Teknoloji isteyen alanlarda, Fen ve Sosyal alanlarda. Bizim öğrenciyi yarıştırmamız ve ona göre de bilimsel düzeye göre almamız gerekiyor. Burada yeteneğin devreye girmesi demek Türk yükseköğretimde bir kaosun karşımıza çıkması demektir” açıklamasında bulundu.
Eğitim-İş Sen, Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, “Türkiye’de yeteneği destekleyen bir eğitim stratejisi oluşturulmalı. Puana göre değil, çocukların yetenek haritası çıkartılmalı” dedi.

Gülin ÖZDEMİR (BURSA A GAZETE)Eğitim, bir ülkenin en büyük özvarlığı, zenginliğidir. Bireylerin toplumun inançlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan sosyal süreçtir. Kişinin yaşadığı toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür. Bu sebeple puana göre değil de yeteneği destekleyen bir eğitim stratejisi oluşturulması yönünde açıklamalarda bulunan Eğitim-İş Sen, Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, dünyadaki eğitim kalitesinin yakalanması için çocukların yeteneklerine uygun eğitim alması gerektiğini dile getirerek, “İlgi ve yeteneğe göre öğrenciler geliştirilmeli. Temel eğitimden başlamak üzere öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini tespit ederek, onları o alana yönlendirmek gerek. Fakat bunun içinde öğrencilere okul türleri, tercih imkânları sunulmalı. Koşulsuz ‘mahalledeki en yakın okul’ dediler onu da başaramadılar. İlkokulda sınıf mevcutlarının kalabalığı velileri özel okullara itti. Arkasında öğrenciler, akademik bir yarışın içine girdi. Bu arada ilgi ve yetenek keşfedilemediği gibi varsa da körelmiş oldu” dedi.

SİSTEMDE YARALAR VAR

Başkan Yeliz Toy, “Öğrenciler ezbere bir sistemle sadece sınava yönelik çalışmalar yapıyor. Tercihler nitelikli okullar diye ayrıldığından öğrenciler yine istediği okulu seçemiyor. Zaten ya meslek lisesi ya İmam Hatip Lisesi yaygın. İmam Hatip dayatmasıyla karşı karşıya kalıyorlar. Üniversite sınavında 120 sorudan artık 15’ini yaptığında herhangi bir apartman üniversitesinde eğitim almadan üniversite okuma şansı veriyor. Fakat sonrasında iş bulma, istihdam alanı yeterli değil. Öğrenciler sistemin içinde ilk günden itibaren ezilip gidiyor. Burada en önemli sorun devletin ödenek ayırmaması, köy okulların kapalı olması, taşımalı eğitim… Eğitim sistemini için o kadar büyük yaralar var ki… Ücretli öğretmenler ayrı bir sorun, öğretmen açığından tutunda derslik yetersizliği, yardımcı personel yetersizliği… ”dedi.

KENDİLERİNİ KEŞFEDEMİYORLAR

Başkan Yeliz Toy, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu kadar çok sorun varken çocukların yetenekleri zaten sonlarda geliyor. Aynı zamanda okullarda artık her yer derslik oldu. Okul yapılmadığından, derslik yapılmadığından, ne laboratuarlar kaldı ne resim atölyeleri kaldı. Her yer derslik oldu. Öğrencilerin yeteneklerini keşfedecek fiziksel bir ortam yok. Kaynakta yok. Maalesef çocuklar, sınava dayalı yarışa dayalı ezbere dayalı bir sistemin içinde yollarını bulmaya çalışıyorlar. Velilerde öğretmenlerde bu durumdan muzdarip.”

AİLELER BİLİNÇLENDİRİLMELİ

Ailelere de rehberlik yapılması gerektiğini belirten Toy, “Yine devletin himayesinde rehber öğretmenler, sınıf danışman öğretmenleri, öğrencinin rehber öğretmeni Ailelere de rehberlik yapmalı. Ülkemizde maalesef Rehber öğretmen sayısı da yetersiz. Ailelerin çocuklara biçtiği bir rol var. Çocuklarda kendi geleceğini görmek istiyorlar. Bu konuda da aileler bilinçlendirilmeli. Bırakın çocuklar yeteneğinin götürdüğü yere gitsin. Türkiye’deki çocukların yetenek haritası çıkartılmalıdır. Birkaç kez de denemeler oldu fakat Fakat daha sonra sistemin içinde çocuklar ezilip gitti” açıklamasında bulundu.

ÖĞRENCİYİ YARIŞTIRMAMIZ GEREKİYOR

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise, “Belli alanlarda yeteneğe göre eğitim yapılıyor. Bizim spor bilimleri fakültemiz, müzik eğitimi bölümümüz, güzel sanatlar fakültemizin resim bölümü ve sahne sanatları bölümü gibi buralara yetenekle belli puanın üzerinde olan öğrencileriler başvuruyor. Ama her alanda yeteneği ön plana çıkartalım dediğinizde çok sübjektif bir karar vermiş olursunuz ki bence Türkiye’nin yükseköğretimdeki en başarılı olduğu noktalardan birisi üniversitelere giriş sistemindeki sınavdır. Hala tüm eksiklere rağmen belki yükseköğretimin en başarılı olduğu nokta. Bu FETÖ manipülasyonlarını hariç tutuyoruz.  Bir şekilde bu bir yarışma sınavı, yarışma sınavında da öğrenciler doğru bir şekilde değerlendiriliyorlar. Tamamen yeteneğe göre derseniz bu sağlıklı ölçecek ve tüm sınava girecek 2 milyona yansıtabileceğiniz bir yöntem bana kolay gelmiyor. Özellikle Bilim ve Teknoloji isteyen alanlarda, Fen ve Sosyal alanlarda. Bizim öğrenciyi yarıştırmamız ve ona göre de bilimsel düzeye göre almamız gerekiyor. Burada yeteneğin devreye girmesi demek Türk yükseköğretimde bir kaosun karşımıza çıkması demektir” açıklamasında bulundu.

Bursa HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.