Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç Trabzon 15 Temmuz’u anlattı
Siyaset
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
12.07.2021 - 21:23, Güncelleme:
12.07.2021 - 19:01 13724+ kez okundu.
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç Trabzon 15 Temmuz’u anlattı
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç Trabzon 15 Temmuz’u anlattı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık) Kamu Başdenetçisi Av. Şeref Malkoç, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “15 Temmuz ve Türkiye’nin Geleceği” konferansında konuştu. Konferansa, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra protokol üyeleri, sivil toplum örgütleri, temsilcileri ve davetliler katıldı.28 Şubat’ı ve 15 Temmuz’u devlet yöneticilerinin yanında görevliyken yaşadığını ve göğüslemeye çalıştığını söyleyen Malkoç, “28 Şubat’ta iktidarı indirmeye çalıştılar. Komutanlar, gerekirse 1 milyon insan ölecek dedi. Rahmetli Erbakan’a rütbesi düşük askere omuz attırdılar. 28 Şubat’la ilgili şikayet dilekçesi verdik. Bu milletin savcısı onların yakasından tuttu sanık sandalyesine oturttu. Cezalarını verdi. Geçen hafta da Yargıtay cezalarını onadı. 28 Şubat’tan sonra sandık milletin önüne geldi. Millet, Sayın Cumhurbaşkanımızı başbakan yaptı” dedi.“MİT Müsteşarını almaya geleni vurun”40 yıldan beri çok sinsice örgütlenen, okul açan, dersane açan, kurban derisi toplayan, boynu bükük gariban görünenler 2008’den sonra canavarlaşmaya başladı diyen Malkoç, “Adliye, mülkiye, maliyeyi ele geçirmişler. Hepsi FETÖ’cü görünmüyor. Kimi sağcı, kimi solcu, kimi Alevi, kimi Kemalist, kimi dinci; bir bakıyorsun ki hepsi FETÖ’cü. Yetiştirirken öyle yetiştiriyorlar. Bir ülkede nasıl genel kurmay önemliyse o ülkenin istihbarat teşkilatı da çok önemlidir. 7 Şubat 2012 günü, Cumhurbaşkanı o zaman başbakan ameliyat olacak. Ameliyathaneye girdiğinde MİT Müsteşarını almaya kalktılar. Ameliyatı durdurdular. Başbakan olarak talimat verdi Recep Tayyip Erdoğan. ‘Bunlar haindir. MİT Müsteşarını almaya geleni vurun’ dedi. Bu atlatıldı ardından Gezi Olayları. Ardından, FETÖ’nün emniyet ve yargıdaki adamları 17-25 Aralık operasyonlarını başlattılar. Zor günlerdi. Meşakkatli günlerdi. Anlatması bile utanç verici. Demokrasiye sahip olan, hukukun üstünlüğü olan bir ülkede bunların olmaması gerekir.” diye konuştu.“251 şehidimiz, 2 bin 650 yaralımız oldu”15 Temmuz gecesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bombalandığını, Cumhurbaşkanı’nın öldürülmeye çalışıldığını, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin bombalandığını, Özel Harekat Daire Başkanlığı’nın, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün, Genel Kurmay Başkanlığı’nın bombalanıp halkın üzerine uçaklarla bomba atılıp helikopterlerle mermi sıkıldığını söyleyen Malkoç, “Tanklarla yürüdüler. 251 şehidimiz. 2 bin 650 yaralımız oldu. Allah gani gani rahmet eylesin. 1071’den beri biz bu toprakları vatan bildik. Kendi alın terimizle, şehitlerimizin kanıyla, kendi gücümüzle ayaktayız. O gece Sayın Cumhurbaşkanımız televizyon kanalına bağlandı. Ferasetiyle, dirayetiyle, basiretiyle olayları yöneterek Türk Milleti’nin çocuklarının geleceğine sahip çıkmak için, istikbal ve istiklallerine, anayasaya, demokrasiye, hukuka sahip çıkmak için bütün şehirlerde alanlara davet etti. Allah razı olsun.” şeklinde konuştu.Sala okunması talebi Trabzon’dan gelmişKonuşmasının devamında, “Türk Milleti’nin 15 Temmuz’da, tıpkı Malazgirt’te, İstanbul’un fethinde, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi kahramanlığını bir kez daha gösterdi” diyen Malkoç, “Böyle bir millete mensup olmaktan gurur duyuyoruz, iftihar ediyoruz. Trabzon’un önemine vurgu yapmak için anlatıyorum. Bir arkadaşım aradı. ‘Başkanım, ezan ve sala okutalım’ dedi. Teklif hoşuma gitti. O dönem Diyanet İşleri’nden sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’u aradım. Söyledim, kabul etti. Sonra telefonu kapatınca, herkesin telaşı var. Bir önceki Diyanet İşleri’nden sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ı da aradım. Yarım saat geçti. Ne oldu başkanım? dedim. ‘Diyanet İşleri Başkanına ulaşamıyorum. Bütün telefonları kapalı. Ailesi ile de irtibatı yok. Herhalde aldılar’ dedi. Bunun üzerine, Memur Sen Genel Başkanını aradım. Diyanet mensuplarının olduğu sendikası var. Sen talimat ver dedim. Yarım saat sonla salalar okunmaya başladı. İlk fikir Trabzon’dan çıktı” ifadelerini kullandı.“FETÖ bir ihanet şebekesi”Malkoç, konuşmasının devamında şunları söyledi: “15 Temmuz’u başarıyla geçtik. Memnuniyet verici olan şey şudur; 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunanların her biri kolluk kuvvetleri tarafından tutuldu, savcılar tarafından iddianameler hazırlandı. Türk adliyesi bunları adil bir şekilde yargıladı ve gereken cezayı verdi. FETÖ bir ihanet şebekesi. Bütün darbelerde olduğu gibi bunun da arkasında yabancı güçlerin olduğu çok açık. En büyük zararı İslam dinine, Müslümanlığa verdi. Müslümanları getirip papalığın emrine vermeye kalktılar. Müslümanların itikatını bozmaya kalktı. En büyük zararı devletin işleyişine verdi. Kısa zamanda bunu telafi etmeye çalışıyoruz. İşin özeti; Cumhuriyet’imizin 100’üncü kuruluş yıl dönümünde Türkiye ilk 10 ülke arasına girecek. Dünya yeniden şekillenirken Türkiye bu şekillenmede üzerine düşeni yapıyor. Bizim 2 bin 500 yıllık devlet geleneğimiz var. 2 bin 500 yıllık İslam medeniyetine dayanan geleneğimiz var. Anadolu topraklarında 72 çeşit milleti bin yıldan beri bir arada tutma tecrübemiz var. 2023 hedeflerini inşallah başaracağız. Bunda tereddütümüz yok.”Programın sonunda, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’a üzerinde şehit Ömer Halis Demir’in de resmedildiği 15 Temmuz konulu yağlı boya tablosu hediye etti.
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç Trabzon 15 Temmuz’u anlattı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık) Kamu Başdenetçisi Av. Şeref Malkoç, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “15 Temmuz ve Türkiye’nin Geleceği” konferansında konuştu. Konferansa, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra protokol üyeleri, sivil toplum örgütleri, temsilcileri ve davetliler katıldı.
28 Şubat’ı ve 15 Temmuz’u devlet yöneticilerinin yanında görevliyken yaşadığını ve göğüslemeye çalıştığını söyleyen Malkoç, “28 Şubat’ta iktidarı indirmeye çalıştılar. Komutanlar, gerekirse 1 milyon insan ölecek dedi. Rahmetli Erbakan’a rütbesi düşük askere omuz attırdılar. 28 Şubat’la ilgili şikayet dilekçesi verdik. Bu milletin savcısı onların yakasından tuttu sanık sandalyesine oturttu. Cezalarını verdi. Geçen hafta da Yargıtay cezalarını onadı. 28 Şubat’tan sonra sandık milletin önüne geldi. Millet, Sayın Cumhurbaşkanımızı başbakan yaptı” dedi.
“MİT Müsteşarını almaya geleni vurun”
40 yıldan beri çok sinsice örgütlenen, okul açan, dersane açan, kurban derisi toplayan, boynu bükük gariban görünenler 2008’den sonra canavarlaşmaya başladı diyen Malkoç, “Adliye, mülkiye, maliyeyi ele geçirmişler. Hepsi FETÖ’cü görünmüyor. Kimi sağcı, kimi solcu, kimi Alevi, kimi Kemalist, kimi dinci; bir bakıyorsun ki hepsi FETÖ’cü. Yetiştirirken öyle yetiştiriyorlar. Bir ülkede nasıl genel kurmay önemliyse o ülkenin istihbarat teşkilatı da çok önemlidir. 7 Şubat 2012 günü, Cumhurbaşkanı o zaman başbakan ameliyat olacak. Ameliyathaneye girdiğinde MİT Müsteşarını almaya kalktılar. Ameliyatı durdurdular. Başbakan olarak talimat verdi Recep Tayyip Erdoğan. ‘Bunlar haindir. MİT Müsteşarını almaya geleni vurun’ dedi. Bu atlatıldı ardından Gezi Olayları. Ardından, FETÖ’nün emniyet ve yargıdaki adamları 17-25 Aralık operasyonlarını başlattılar. Zor günlerdi. Meşakkatli günlerdi. Anlatması bile utanç verici. Demokrasiye sahip olan, hukukun üstünlüğü olan bir ülkede bunların olmaması gerekir.” diye konuştu.
“251 şehidimiz, 2 bin 650 yaralımız oldu”
15 Temmuz gecesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bombalandığını, Cumhurbaşkanı’nın öldürülmeye çalışıldığını, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin bombalandığını, Özel Harekat Daire Başkanlığı’nın, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün, Genel Kurmay Başkanlığı’nın bombalanıp halkın üzerine uçaklarla bomba atılıp helikopterlerle mermi sıkıldığını söyleyen Malkoç, “Tanklarla yürüdüler. 251 şehidimiz. 2 bin 650 yaralımız oldu. Allah gani gani rahmet eylesin. 1071’den beri biz bu toprakları vatan bildik. Kendi alın terimizle, şehitlerimizin kanıyla, kendi gücümüzle ayaktayız. O gece Sayın Cumhurbaşkanımız televizyon kanalına bağlandı. Ferasetiyle, dirayetiyle, basiretiyle olayları yöneterek Türk Milleti’nin çocuklarının geleceğine sahip çıkmak için, istikbal ve istiklallerine, anayasaya, demokrasiye, hukuka sahip çıkmak için bütün şehirlerde alanlara davet etti. Allah razı olsun.” şeklinde konuştu.
Sala okunması talebi Trabzon’dan gelmiş
Konuşmasının devamında, “Türk Milleti’nin 15 Temmuz’da, tıpkı Malazgirt’te, İstanbul’un fethinde, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi kahramanlığını bir kez daha gösterdi” diyen Malkoç, “Böyle bir millete mensup olmaktan gurur duyuyoruz, iftihar ediyoruz. Trabzon’un önemine vurgu yapmak için anlatıyorum. Bir arkadaşım aradı. ‘Başkanım, ezan ve sala okutalım’ dedi. Teklif hoşuma gitti. O dönem Diyanet İşleri’nden sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’u aradım. Söyledim, kabul etti. Sonra telefonu kapatınca, herkesin telaşı var. Bir önceki Diyanet İşleri’nden sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ı da aradım. Yarım saat geçti. Ne oldu başkanım? dedim. ‘Diyanet İşleri Başkanına ulaşamıyorum. Bütün telefonları kapalı. Ailesi ile de irtibatı yok. Herhalde aldılar’ dedi. Bunun üzerine, Memur Sen Genel Başkanını aradım. Diyanet mensuplarının olduğu sendikası var. Sen talimat ver dedim. Yarım saat sonla salalar okunmaya başladı. İlk fikir Trabzon’dan çıktı” ifadelerini kullandı.
“FETÖ bir ihanet şebekesi”
Malkoç, konuşmasının devamında şunları söyledi: “15 Temmuz’u başarıyla geçtik. Memnuniyet verici olan şey şudur; 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunanların her biri kolluk kuvvetleri tarafından tutuldu, savcılar tarafından iddianameler hazırlandı. Türk adliyesi bunları adil bir şekilde yargıladı ve gereken cezayı verdi. FETÖ bir ihanet şebekesi. Bütün darbelerde olduğu gibi bunun da arkasında yabancı güçlerin olduğu çok açık. En büyük zararı İslam dinine, Müslümanlığa verdi. Müslümanları getirip papalığın emrine vermeye kalktılar. Müslümanların itikatını bozmaya kalktı. En büyük zararı devletin işleyişine verdi. Kısa zamanda bunu telafi etmeye çalışıyoruz. İşin özeti; Cumhuriyet’imizin 100’üncü kuruluş yıl dönümünde Türkiye ilk 10 ülke arasına girecek. Dünya yeniden şekillenirken Türkiye bu şekillenmede üzerine düşeni yapıyor. Bizim 2 bin 500 yıllık devlet geleneğimiz var. 2 bin 500 yıllık İslam medeniyetine dayanan geleneğimiz var. Anadolu topraklarında 72 çeşit milleti bin yıldan beri bir arada tutma tecrübemiz var. 2023 hedeflerini inşallah başaracağız. Bunda tereddütümüz yok.”
Programın sonunda, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’a üzerinde şehit Ömer Halis Demir’in de resmedildiği 15 Temmuz konulu yağlı boya tablosu hediye etti.
28 Şubat’ı ve 15 Temmuz’u devlet yöneticilerinin yanında görevliyken yaşadığını ve göğüslemeye çalıştığını söyleyen Malkoç, “28 Şubat’ta iktidarı indirmeye çalıştılar. Komutanlar, gerekirse 1 milyon insan ölecek dedi. Rahmetli Erbakan’a rütbesi düşük askere omuz attırdılar. 28 Şubat’la ilgili şikayet dilekçesi verdik. Bu milletin savcısı onların yakasından tuttu sanık sandalyesine oturttu. Cezalarını verdi. Geçen hafta da Yargıtay cezalarını onadı. 28 Şubat’tan sonra sandık milletin önüne geldi. Millet, Sayın Cumhurbaşkanımızı başbakan yaptı” dedi.
“MİT Müsteşarını almaya geleni vurun”
40 yıldan beri çok sinsice örgütlenen, okul açan, dersane açan, kurban derisi toplayan, boynu bükük gariban görünenler 2008’den sonra canavarlaşmaya başladı diyen Malkoç, “Adliye, mülkiye, maliyeyi ele geçirmişler. Hepsi FETÖ’cü görünmüyor. Kimi sağcı, kimi solcu, kimi Alevi, kimi Kemalist, kimi dinci; bir bakıyorsun ki hepsi FETÖ’cü. Yetiştirirken öyle yetiştiriyorlar. Bir ülkede nasıl genel kurmay önemliyse o ülkenin istihbarat teşkilatı da çok önemlidir. 7 Şubat 2012 günü, Cumhurbaşkanı o zaman başbakan ameliyat olacak. Ameliyathaneye girdiğinde MİT Müsteşarını almaya kalktılar. Ameliyatı durdurdular. Başbakan olarak talimat verdi Recep Tayyip Erdoğan. ‘Bunlar haindir. MİT Müsteşarını almaya geleni vurun’ dedi. Bu atlatıldı ardından Gezi Olayları. Ardından, FETÖ’nün emniyet ve yargıdaki adamları 17-25 Aralık operasyonlarını başlattılar. Zor günlerdi. Meşakkatli günlerdi. Anlatması bile utanç verici. Demokrasiye sahip olan, hukukun üstünlüğü olan bir ülkede bunların olmaması gerekir.” diye konuştu.
“251 şehidimiz, 2 bin 650 yaralımız oldu”
15 Temmuz gecesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bombalandığını, Cumhurbaşkanı’nın öldürülmeye çalışıldığını, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin bombalandığını, Özel Harekat Daire Başkanlığı’nın, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün, Genel Kurmay Başkanlığı’nın bombalanıp halkın üzerine uçaklarla bomba atılıp helikopterlerle mermi sıkıldığını söyleyen Malkoç, “Tanklarla yürüdüler. 251 şehidimiz. 2 bin 650 yaralımız oldu. Allah gani gani rahmet eylesin. 1071’den beri biz bu toprakları vatan bildik. Kendi alın terimizle, şehitlerimizin kanıyla, kendi gücümüzle ayaktayız. O gece Sayın Cumhurbaşkanımız televizyon kanalına bağlandı. Ferasetiyle, dirayetiyle, basiretiyle olayları yöneterek Türk Milleti’nin çocuklarının geleceğine sahip çıkmak için, istikbal ve istiklallerine, anayasaya, demokrasiye, hukuka sahip çıkmak için bütün şehirlerde alanlara davet etti. Allah razı olsun.” şeklinde konuştu.
Sala okunması talebi Trabzon’dan gelmiş
Konuşmasının devamında, “Türk Milleti’nin 15 Temmuz’da, tıpkı Malazgirt’te, İstanbul’un fethinde, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi kahramanlığını bir kez daha gösterdi” diyen Malkoç, “Böyle bir millete mensup olmaktan gurur duyuyoruz, iftihar ediyoruz. Trabzon’un önemine vurgu yapmak için anlatıyorum. Bir arkadaşım aradı. ‘Başkanım, ezan ve sala okutalım’ dedi. Teklif hoşuma gitti. O dönem Diyanet İşleri’nden sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’u aradım. Söyledim, kabul etti. Sonra telefonu kapatınca, herkesin telaşı var. Bir önceki Diyanet İşleri’nden sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ı da aradım. Yarım saat geçti. Ne oldu başkanım? dedim. ‘Diyanet İşleri Başkanına ulaşamıyorum. Bütün telefonları kapalı. Ailesi ile de irtibatı yok. Herhalde aldılar’ dedi. Bunun üzerine, Memur Sen Genel Başkanını aradım. Diyanet mensuplarının olduğu sendikası var. Sen talimat ver dedim. Yarım saat sonla salalar okunmaya başladı. İlk fikir Trabzon’dan çıktı” ifadelerini kullandı.
“FETÖ bir ihanet şebekesi”
Malkoç, konuşmasının devamında şunları söyledi: “15 Temmuz’u başarıyla geçtik. Memnuniyet verici olan şey şudur; 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunanların her biri kolluk kuvvetleri tarafından tutuldu, savcılar tarafından iddianameler hazırlandı. Türk adliyesi bunları adil bir şekilde yargıladı ve gereken cezayı verdi. FETÖ bir ihanet şebekesi. Bütün darbelerde olduğu gibi bunun da arkasında yabancı güçlerin olduğu çok açık. En büyük zararı İslam dinine, Müslümanlığa verdi. Müslümanları getirip papalığın emrine vermeye kalktılar. Müslümanların itikatını bozmaya kalktı. En büyük zararı devletin işleyişine verdi. Kısa zamanda bunu telafi etmeye çalışıyoruz. İşin özeti; Cumhuriyet’imizin 100’üncü kuruluş yıl dönümünde Türkiye ilk 10 ülke arasına girecek. Dünya yeniden şekillenirken Türkiye bu şekillenmede üzerine düşeni yapıyor. Bizim 2 bin 500 yıllık devlet geleneğimiz var. 2 bin 500 yıllık İslam medeniyetine dayanan geleneğimiz var. Anadolu topraklarında 72 çeşit milleti bin yıldan beri bir arada tutma tecrübemiz var. 2023 hedeflerini inşallah başaracağız. Bunda tereddütümüz yok.”
Programın sonunda, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’a üzerinde şehit Ömer Halis Demir’in de resmedildiği 15 Temmuz konulu yağlı boya tablosu hediye etti.
DHA Demirören Haber Ajansı, Anadolu Ajansı (AA), ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.