Öğretim Görevlisi Nurullah Nehir Taşnak çeteciler Erzurum ahalisine karşı Soykırım suçu işlemiştir

Genel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 12.03.2021 - 10:48, Güncelleme: 12.03.2021 - 10:48 3544+ kez okundu.
 

Öğretim Görevlisi Nurullah Nehir Taşnak çeteciler Erzurum ahalisine karşı Soykırım suçu işlemiştir

Öğretim Görevlisi Nurullah Nehir’den önemli açıklamalar
Öğretim Görevlisi Nurullah Nehir’den önemli açıklamalar    Taşnak çeteciler Erzurum ahalisine karşı Soykırım suçu işlemiştir    Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 103. Yıl dönümü münasebetiyle Burdur Mehmed Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nurullah Nehir, önemli açıklamalarda bulundu.      Nurullah Nehir, Birinci Dünya Savaşı’nda Rusların 15 Şubat 1916 tarihinde Erzurum’u işgal ettiklerini, Erzurum’un kurtuluş tarihi olan 12 Mart 1918 tarihine kadar şehirde karanlık bir dönemin yaşandığını belirtti.    1916-1918 yılları arasında Taşnakçı çeteler tarafından Erzurum’daki müslüman ahaliye uygulanan vahşetin açık bir savaş suçu olduğunun altını çizen Nehir, o günkü vahim tabloyu arşiv belgeleri üzerinden anlattı.   Nurullah Nehir, sözlerine şöyle devam etti: 12 Mart 1918 tarihinde Erzurum’un kurtuluşu ile birlikte Anadolu’nun dört bir yanına dağılmış muhacir Erzurumlular Erzurum’a geri dönmek için harekete geçmişlerdir. Bu hareket öyle yoğun bir noktaya ulaşmıştır ki o günkü yönetim bu göçü organize etmek için bir muhacir komisyonu kurmaya karar vermiştir. Öte yandan Ermeni çetecilerin yağma ve tahrip ettiği Erzurum’un acil ihtiyaçlarının temini için devlet seferber olmuş, tohumluk buğday başta olmak üzere birçok yaşamsal malzeme Erzurum’a gönderilerek şehrin normal yaşama dönmesi için gerekli tedbirler alınmıştır. Ancak işgal döneminde Taşnak çeteciler tarafından Erzurum’da oluşturulan travmanın boyutları ise kısa zamanda silinememiştir. Öyle ki Erzurum’un kurtuluşundan yaklaşık bir buçuk yıl sonra, 1919 yılının Ağustos ayında Erzurum ve Trabzon havalisinin genel durumunu tahkik etmek için  görevlendirilen Konya Eski Valisi Yusuf Rıza Paşa ve Rize Eski Mutasarrıfı Ziya Bey’in Erzurum’daki gözlemleri kan dondurucu niteliktedir. Bayburt üzerinden Erzurum’a gelen Ziya Bey, Erzurum’da karşılaştığı manzarayı naklederken Taşnakçıların uyguladığı vahşeti neredeyse kendisi de yaşamış ve tanık olduğu manzarayı şöyle anlatmıştır:    Gün geçtikçe hakikat tüm çıplaklığıyla tezahür ediyor. Bu halk Ermeniler tarafından öyle bir mezalime düçar olmuştur ki gerçeğini görmek bir tarafa olayın hikayesini dinlemek bile her vicdan sahibinin vicdanını ürpertir ve  ona kanlı yaşlar döktürürür. Köylerde binlerce kadın- çocuk evlere ve ahırlara doldurularak baltalarla parçalanmış veya yakılarak öldürülmüşlerdir. Ahalinin önemli bir kısmı önce tecavüze uğramıştır. Daha sonra tecavüz edilen kadınların göğüsleri ve vücutları parçalanarak vahşi bir şekilde öldürülmüşlerdir. Bu vahşet Erzurum’da günlerce sürmüştür. Öyleki Aşkale ile Hasankale arasındaki mesafede 25 bin kişinin yukarıda izah edildiği şekliyle öldürüldüğü tahmin edilmektedir.   Nurullah Nehir sözlerinin devamında, Tahkik Heyeti Azası Ziya Bey’in anlattıklarına atıfta bulunarak, tasvir edilen vakanın tam anlamıyla soykırım olduğunu, savunmasız Erzurum ahalisi üzerinde her türlü savaş suçunun işlendiğini belirtti. Erzurum’da 25 bin olarak tahmin edilen şehit sayısının iyimser bir rakam olduğunu ifade eden Nehir, O günlerde yaşanan soykırımın boyutları çok daha vahimdir. Şehir merkezinde şehit edilen Türk ahalinin çok daha fazlası taşrada yok edilmiştir ve bu katliamlar dönemin zor şartlarında tespit edilememiştir. Taşnakçı çetecilerin Erzurum’a verdiği zarar tahminlerin çok ötesindedir. dedi.    Erzurum’un kurtuluşunun Türk tarihinin dönüm noktalarından birisini oluşturduğunu ifade eden Nurullah Nehir, Türk ahalinin uğradığı bu soykırımın unutulmaması için Erzurum’da bir Soykırım Müzesi kurulmasının faydalı olacağını belirterek sözlerini tamamladı.   
Öğretim Görevlisi Nurullah Nehir’den önemli açıklamalar

Öğretim Görevlisi Nurullah Nehir’den önemli açıklamalar   
Taşnak çeteciler Erzurum ahalisine karşı Soykırım suçu işlemiştir
 
 Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 103. Yıl dönümü münasebetiyle Burdur Mehmed Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nurullah Nehir, önemli açıklamalarda bulundu.   
  Nurullah Nehir, Birinci Dünya Savaşı’nda Rusların 15 Şubat 1916 tarihinde Erzurum’u işgal ettiklerini, Erzurum’un kurtuluş tarihi olan 12 Mart 1918 tarihine kadar şehirde karanlık bir dönemin yaşandığını belirtti. 
  1916-1918 yılları arasında Taşnakçı çeteler tarafından Erzurum’daki müslüman ahaliye uygulanan vahşetin açık bir savaş suçu olduğunun altını çizen Nehir, o günkü vahim tabloyu arşiv belgeleri üzerinden anlattı.


  Nurullah Nehir, sözlerine şöyle devam etti: 12 Mart 1918 tarihinde Erzurum’un kurtuluşu ile birlikte Anadolu’nun dört bir yanına dağılmış muhacir Erzurumlular Erzurum’a geri dönmek için harekete geçmişlerdir. Bu hareket öyle yoğun bir noktaya ulaşmıştır ki o günkü yönetim bu göçü organize etmek için bir muhacir komisyonu kurmaya karar vermiştir. Öte yandan Ermeni çetecilerin yağma ve tahrip ettiği Erzurum’un acil ihtiyaçlarının temini için devlet seferber olmuş, tohumluk buğday başta olmak üzere birçok yaşamsal malzeme Erzurum’a gönderilerek şehrin normal yaşama dönmesi için gerekli tedbirler alınmıştır. Ancak işgal döneminde Taşnak çeteciler tarafından Erzurum’da oluşturulan travmanın boyutları ise kısa zamanda silinememiştir. Öyle ki Erzurum’un kurtuluşundan yaklaşık bir buçuk yıl sonra, 1919 yılının Ağustos ayında Erzurum ve Trabzon havalisinin genel durumunu tahkik etmek için  görevlendirilen Konya Eski Valisi Yusuf Rıza Paşa ve Rize Eski Mutasarrıfı Ziya Bey’in Erzurum’daki gözlemleri kan dondurucu niteliktedir. Bayburt üzerinden Erzurum’a gelen Ziya Bey, Erzurum’da karşılaştığı manzarayı naklederken Taşnakçıların uyguladığı vahşeti neredeyse kendisi de yaşamış ve tanık olduğu manzarayı şöyle anlatmıştır: 


  Gün geçtikçe hakikat tüm çıplaklığıyla tezahür ediyor. Bu halk Ermeniler tarafından öyle bir mezalime düçar olmuştur ki gerçeğini görmek bir tarafa olayın hikayesini dinlemek bile her vicdan sahibinin vicdanını ürpertir ve  ona kanlı yaşlar döktürürür. Köylerde binlerce kadın- çocuk evlere ve ahırlara doldurularak baltalarla parçalanmış veya yakılarak öldürülmüşlerdir. Ahalinin önemli bir kısmı önce tecavüze uğramıştır. Daha sonra tecavüz edilen kadınların göğüsleri ve vücutları parçalanarak vahşi bir şekilde öldürülmüşlerdir. Bu vahşet Erzurum’da günlerce sürmüştür. Öyleki Aşkale ile Hasankale arasındaki mesafede 25 bin kişinin yukarıda izah edildiği şekliyle öldürüldüğü tahmin edilmektedir.
  Nurullah Nehir sözlerinin devamında, Tahkik Heyeti Azası Ziya Bey’in anlattıklarına atıfta bulunarak, tasvir edilen vakanın tam anlamıyla soykırım olduğunu, savunmasız Erzurum ahalisi üzerinde her türlü savaş suçunun işlendiğini belirtti. Erzurum’da 25 bin olarak tahmin edilen şehit sayısının iyimser bir rakam olduğunu ifade eden Nehir, O günlerde yaşanan soykırımın boyutları çok daha vahimdir. Şehir merkezinde şehit edilen Türk ahalinin çok daha fazlası taşrada yok edilmiştir ve bu katliamlar dönemin zor şartlarında tespit edilememiştir. Taşnakçı çetecilerin Erzurum’a verdiği zarar tahminlerin çok ötesindedir. dedi. 
  Erzurum’un kurtuluşunun Türk tarihinin dönüm noktalarından birisini oluşturduğunu ifade eden Nurullah Nehir, Türk ahalinin uğradığı bu soykırımın unutulmaması için Erzurum’da bir Soykırım Müzesi kurulmasının faydalı olacağını belirterek sözlerini tamamladı. 


 

Erzurum HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.