OGM 8600 geçici işçi konusunu 9 Şubat'ta Bakan ile görüşeceğiz

Genel 03.02.2021 - 10:53, Güncelleme: 03.02.2021 - 11:04 3028+ kez okundu.
 

OGM 8600 geçici işçi konusunu 9 Şubat'ta Bakan ile görüşeceğiz

Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan Akit TV’de yayınlanan İş ve Ekonomi programına skype bağlantısı gerçekleştirdi. Program sunucusu Hasan Aslan’ın sorularını yanıtlayan Settar Aslan şu açıklamalarda bulundu:
ÖZ ORMAN-İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI SETTAR ASLAN :“8600 GEÇİCİ İŞÇİ KONUSUNU 9 ŞUBAT’TA BAKAN İLE GÖRÜŞECEĞİZ” Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan Akit TV’de yayınlanan İş ve Ekonomi programına skype bağlantısı gerçekleştirdi. Program sunucusu Hasan Aslan’ın sorularını yanıtlayan Settar Aslan şu açıklamalarda bulundu: “İKİ BUÇUK AYDA ALTIYÜZ’E YAKIN ORMAN YANGINI OLDU” Tarım sektörü biliyorsunuz çok önemli bir sektör. Geçmişte de ihmal edilmiş bir sektör.  Tarım sektörünün önemini bu pandemi döneminde daha iyi anladık. Bu vesile ile ormanları tarımdan ayırmak mümkün değil.  Çünkü tarımı da besleyen yağmuru çeken bulutu tutan oksijeni veren ormanlardır. Dolayısıyla kıymetli bir varlığımız. Genellikle kışın yağmur yağdı kar yağdı yangın çıkmaz diye bilinir. Halbuki işin aslı öyle değil. 2,5 aylık bir sürede 600’e yakın orman yangını meydana gelmiş. Be demek oluyor ki yılın 12 ayı iş ve yangınlar devam ediyor. Çünkü sonuçta küresel ısınma çölleşme bunun ana sebeplerinden bir tanesi. Esas sebeplerden bir tanesi de yağmur ormanı yakar mı? Normalde bakarsanız yakmaz. Ama yağmurların yağması şimşeklerin çakması elektrik hatlarına düşmesi yangınları körüklüyor. Daha ziyade Karadeniz ve Antalya gibi kuşaklarda kışın yangınlar daha fazla çıkar. Çünkü yıldırım çarpması küresel ısınma çölleşme bunun ana sebeplerinden. Dolayısıyla yangın çıkmaz diye bir şey yok. Onun için biz iddia ediyoruz ki orman teşkilatında yılın 12 ayı iş var. Ama işçi 10 ay çalışıyor. Dolayısıyla biz diyoruz ki 12 ay iş var 10 ay çalıştırmayın. Onlarda 12 ay çalışmaya devam etsinler.” “ÇIKIŞ VERİLEN İŞÇİLER YANGIN ÇIKINCA GERİ ÇAĞRILIYOR” “Orman yangınlarını söndürmede aksamalar yaşanıyor diyebiliriz. Orman teşkilatındaki yangın ekibi eğitimli ekip. Şuan işten çıkartıldığı için herkes evinde köyünde  başka bir mecrada başka bir işte uğraşıyor. Tabi yangın çıktığı zaman ne ile müdahale edeceksiniz. Ayrıca kiralanan helikopterlerin süresi bitti gittiler. Elimizde tek kaldı işçi. İnsan gücü olmadan nasıl söndüreceksiniz. Kahveden topladığınız insanlarla da yangısı söndüremezsiniz. O zaman şunu yapıyorlar çıkartılan işçiyi tekrar çağırıyorlar. Diyor ki yangın çıktı acilen gelin. Orman teşkilatında iyi bir iletişim ağı var bu ağ kullanılarak herkese ulaşıyorlar falan yerde toplanın araçlarla onları sevk ediyorlar. Dolayısıyla 12 ay iş devam ediyor işveren de bunu kabul ediyor işçi de zaten çalışmak istiyor arada 5620 sayılı bir kanun var. Bu kanunun bir an önce değiştirilerek orman teşkilatından çalışanların çalışma sürelerinin 12 aya yükseltilmesi gerekiyor. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor. Çünkü bazı yerlerde işin aciliyetinden işe giriş yapılamıyor Allah korusun o yangına giden işçinin başına bir şey gelse kim onun altından kalkabilecek. Ama birçok işletme bir günlük de olsa iki günlük de olsa sosyal güvenlik kurumuna sigorta girişi yapılıyor. Dolayısı ile o arkadaşlarımız çıkışlı olmasına rağmen çıkan yangınlara müdahale etmeye devam ediyorlar. Çünkü o orman o işçilerin elinde çocukları gibi büyüdü. Diktiler baktılar büyüttüler selvi boylum haline getirdiler bugün gözleri önünde onun yanmasına yürekleri dayanmıyor. Çünkü o orman onların çocukları gibi. Bir insan çocuğunun yangında kalmasına göz yumabilir mi? Bunlar da aynı öyle. Dolayısıyla yangın ihbarını aldığı zaman bütün işçi evinde olsun köyünde olsun tabiri caizse kırmızı görmüş boğa gibi adeta saldırarak yangının üzerine koşuyorlar.” “İKİ AY İÇİN KİMSE İŞ VERMİYOR” “13 yıllık mevsimlik işçi olur mu?Çaykur’daki pancar kurumunda çalışan arkadaşlar kusura bakmasınlar onların da hakkını savunmak bizim görevimiz ama orada belli bir dönem sonra ürün bitiyor. Ürün arasanız da bulamazsınız. Orman teşkilatında öyle değil . Orman teşkilatında 12 ay iş devam ediyor.İşin adı mevsimlik iş devam ediyor. Böyle bir yanlış algılama var. Efendim bunlar mevsimlik yangın mevsiminde geliyorlar başka bir iş yapmıyorlar gibi algılanıyor. Halbuki öyle değil. Orman teşkilatında yılın 12 ayı iş var. Çünkü fidanı ekersiniz dikeksiniz bakımını yaparsınız ondan sonra yangın sezonu gelir yangın biten üretim dönemi gelir damga yaparsınız. Dolayısıyla yazın üretim yapamazsınız. Ne yapacaksınız? Damga yapacaksınız. Damga nedir? Belli belli adalarda ağaçları kesiminden 6 ay 1 sene önce damga vuracaksınız ki kesilecek ağaçlar belli olsun. Dolayısıyla bu damgalamayı yapmadan ben baltayı elime aldım testereyi elime aldım baştan girdim her tarafı keserim diyemezsiniz. Onunda bir hiyerarşik yapısı var sırası var. Ağaç üretimi yapılabilmesi için ağacın üşümesi lazım. Suyunu çekmesi lazım ki kestiğiniz orman ağacının kerestesi verimli olsun. O anlamda orman teşkilatında iş 12 ay devam ediyor. Ancak bir şey var. Orman teşkilatında çalışan memuru işçisi yaklaşık 40 bine yakın insan inanın çok fedakarca bu ülkeye hizmet ediyorlar. Çünkü yüksek dağların arkasında yaptıkları işi kimse görmüyor. Tıpkı belediyelerin yer altına yaptığı hizmetler gibi. Bunlar sabahleyin çıkar dağa ormana gider ormanda bakar diker büyütür yol açar. Çünkü şuanki orman teşkilatının elinde Türkiye’nin en büyük iş makineleri var. Çünkü orman yollarını şerit yollarını orman teşkilatının kendisi açar. Dolayısıyla işin 10 ayda bitmesi mümkün değil. Şuan Ege’de dikim mevsimi kış mevsimindeyiz. Bahar gelecek bu kez Doğu’da dikim mevsimi başlayacak. Dolayısıyla siz orman teşkilatını bir fabrika gibi göremezsiniz.  Fabrikada ne yaparsınız? İhracatınız vardır geçici işçi alırsınız. İhracatınızı yaparsınız sonra o çekirdek kadronuza geri dönersiniz.  Ama orman teşkilatı öyle değil. Orman teşkilatında yılın 12 ayında iş var. Ama ne gariptir ki böyle mevsimlik işçi diye adlandırıldı. Mevsimlik işçi dediğin iş de mevsimliktir işçide mevsimliktir. İş biter işçi de gider. Ama bizde iş devam ediyor işçi 2 ay sonra görüşürüz diyerek evine gönderiliyor. Bu insanları iki aylığına kimse işe almıyor. İnternete giriyor TC’sine bakıyor sen ormanda çalışıyorsun diyerek işe almıyor. Ne yapacak bu arkadaşlar. Nerede iş bulacaklar. Dolayısıyla diyoruz ki bu arkadaşlarımız bu işi anasının ak sütü gibi hak ediyorlar. Bir de bu yanlış algıdan dolayı yangın işçisi yazın çalışacakmış gibi öyle bir şey yok yangın 12 ay devam ediyor.  Yangınlar bu ülkede ya cinayetten çıkıyor ya ihmalden çıkıyor. Terör örgütü PKK, ormanları biz yaktık diyor yani cinayet işliyorlar. İhmalden dersen adam sigarayı yakıyor atıyor. Pikniğe gidiyor. Ama yaktığı yeri söndürmeden gidiyor. Söndür ondan sonra git onu yapmıyor. Doğa Koruma hemen her şehirde insanları girebileceği piknik yapabileceği eğlenebileceği suyunu çektiği lavaboların olduğu güzel tesisler kuruyorlar. İnsanlar ya buralara gidiyor yada başka yerlere gidiyor. Bir başka yerde ihmal ettiği zamanda yakın başlıyor.” “OK İKİ  DAKİKADA YANGIN BÖLGESİNE GİDİLİYOR AMA ARAZÖZDE İŞÇİ YOK” “Yangını ilk bir saat içinde kontrol altına aldınız aldınız alamadığınız takdirde yangın büyüyüp gider. Büyür söndüremezsiniz. İkincisi 22 milyon hektar orman alanı var. Bu yangınları önlemek için ya alanı daraltacaksınız yada başka bir şey yapacaksınız. İlk bir saatte söndürmek için Sayın Bakan 12 dakikada yangına gidiyoruz diyor. Doğru söylüyor gidiliyor bu bir teknoloji. Ama giden aracın içerisinde 5+1 kişi olması lazım.Çünkü o zor coğrafyada 1-2 km hortum seriliyor. Kolay iş değil. 3 kişi bulan öpüp başına koyuyor. Neden bulamıyoruz? Çünkü işçi yok. İşçi alınmıyor. Bununla ilgi İzmir’deki büyük yangından Sayın Cumhurbaşkanımız, yetkililerden brifing aldı. Dediler şu şu ihtiyaçlarımız var. Araçlarınızı yenileyin yeniledi.İşçi 5 bin tane talep ettiler alın dediler. 5 bin tane genel müdürlük talep etmesine rağmen maalesef bu talep maliye bakanlığının bürokrasinin önünde bekliyor. Ormanlarımız da çayır çayır yanıyor. Biz de bunu gündem de tutmaya çalışıyoruz. Biliyorsunuz Hatay, Adana, Maraş’ta. Kastamonu’da büyük yangınlar  çıktı. Buralar da işçi yok. İşçi nereden gönderdik biliyor musunuz? Hatay’a Balıkesir’den Bursa’dan işçi gönderdik. Bu insanlar 10-12 saatte ancak yangın bölgesine gidebiliyor. Zaten gittiği zaman yangın başını almış gitmiş. Çok faydası olmuyor. Yangın yerlerine bakın arasözlerden kıpkırmızıdır oralar. Ama o arazözlerde adam yok. Ekip gönderin diyorlar. İnanın İzmir yangınına  bir tane arazöz bir şoförle gelmişler.İşçi yok. Adam gönderse kendi bölgesinde yangın çıkarsa ne yapacak? Çünkü işçi sayısı az. Diyelim ki Balıkesir ekibi Adana’ya işçi gönderdi. Genel Müdürlük yada Sayın Bakan talimat vererek ekipleri gönderin diyor. Balıkesir’in işçsi Balıkesir’e yetmiyor ki zaten. “ “ORMAN TEŞKİLATINA EN AZ ONBEŞ BİN KİŞİ LAZIM” “Orman teşkilatına şuan en az 15 bin kişi lazım. Niye derseniz? Bu insanlar Mart’ta Mayıs’ta araziye çıkarlar Kasım ayında inerler araziden. 7/24 orada yatar kalkarlar. Türkiye’nin hiçbir yerinde böyle çalışma sistemi yok. Dolayısıyla diyoruz ki işçi alın. Orman Genel Müdürlüğü döner sermayeli bir kuruluş. Orman Genel Müdürlüğü milli bütçeden yük de istemiyor. Diyor ki bana işçi verin perişan vaziyetteyim. Döner sermayemden ben karşılarım bunu diyor. Ama maalesef buna rağmen Maliye Bakanlığı’ndan bir türlü onay çıkmıyor. Çıkmadığı için de işçi açığı sürekli devam ediyor. Yangınlara da vah tüh diye bakıyoruz. Helikopterlerle yukarıdan su atıyoruz. Helikopterler yangın söndürmez tepedeki yangını aşağıya indirir. Yangını söndürenler yer ekipleridir. Dolayısıyla bir savaşta kara ekipleri girmeden temizlik yapmadan savaşı kazanamazsınız yangın da bir savaş o yüzden biz bunlara ateş savaşçıları diyoruz. Onlar da ateşe karşı savaş veriyorlar. Kara ekipleri yer ekipleri girmeden yangını  söndürmek mümkün değil. Zaten gece helikopter çalışmıyor. Derin vadilere helikopter inemiyor yukarıdan su atıyor. Attığı su sıcaklık karşısında yere düşmeden zaten buharlaşıyor.” “İŞÇİ KONUSUNU BAKAN İLE GÖRÜŞECEĞİZ” “Dolayısıyla orman varlığı Türkiye’nin milli sermayesidir. En uzak zaman dilimi içerisinde ekonomiye katkı yapan ancak bununla bitmiyor. Yağmuru çekiyor, oksijeni sağlıyor, tozu tutuyor, çölleşmeye erozyonu ve barajların dolmasını engelliyor. Eğer siz ormanları yok ederseniz yağmurlarla gelen su toprakla birlikte barajları doldurur. Bunun bedelini orada ödersiniz. Dolayısıyla içtiğimiz suyun aldığınız temiz havanın bir bedeli yoktur. Eğer bunu ihmal edersek bunun bedelini sağlıkta öderiz. 8600 geçici işçinin kadroya alınması konusu hala Maliye Bakanlığı’nda bekliyor bürokrasiye takıldı. Bu konu ile ilgili ayın 9’unda Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli ile bir toplantımız olacak. Bu toplantıda bunları dile getireceğiz. Çünkü bu işin yangın sezonu başlamadan hayata geçirilmesi lazım. Onayı almanız yetmiyor sadece. Onayı aldınız iş kurdan ilana çıkmanız gerekiyor işçiler müracaat edecek sınav yapacaksınız.  Eğitime tabi tutacaksınız ki gelecek yangına hazır olacak. Dolayısıyla Sayın Maliye Bakanımızın onayı ile işçi alınmalarının başlaması gerektiği kanaatindeyiz. Şunu da ifade edeyim. 10 ay çalışan arkadaşlarımız çıkıştalar kısmet olursa en geç Mart ayında başlayacaklar. Bütün arkadaşlarımız da yine 2020 olduğu gibi 2021’de de 10 ay çalışmaya devam edecekler. İnşallah bu 2021 yıl içerisinde bundan da kurtuluruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda hassasiyet gösteren duyarlı bir insan. Bununla ilgili bilgileri de zaman zaman kurumdan alıyor. Dolayısıyla biz çalışanlar olarak ateş savaşçıları olarak bir kararname içerisinde orman teşkilatı çalışanlarının da 12 ay çalışacaklar müjdesini bekliyoruz. Sayın cumhurbaşkanımızın bu konuda yardımcı olacağı kanaatindeyiz. “  
Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan Akit TV’de yayınlanan İş ve Ekonomi programına skype bağlantısı gerçekleştirdi. Program sunucusu Hasan Aslan’ın sorularını yanıtlayan Settar Aslan şu açıklamalarda bulundu:

ÖZ ORMAN-İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI SETTAR ASLAN

:“8600 GEÇİCİ İŞÇİ KONUSUNU 9 ŞUBAT’TA BAKAN İLE GÖRÜŞECEĞİZ”

Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan Akit TV’de yayınlanan İş ve Ekonomi programına skype bağlantısı gerçekleştirdi. Program sunucusu Hasan Aslan’ın sorularını yanıtlayan Settar Aslan şu açıklamalarda bulundu:

“İKİ BUÇUK AYDA ALTIYÜZ’E YAKIN ORMAN YANGINI OLDU”

Tarım sektörü biliyorsunuz çok önemli bir sektör. Geçmişte de ihmal edilmiş bir sektör.  Tarım sektörünün önemini bu pandemi döneminde daha iyi anladık. Bu vesile ile ormanları tarımdan ayırmak mümkün değil.  Çünkü tarımı da besleyen yağmuru çeken bulutu tutan oksijeni veren ormanlardır. Dolayısıyla kıymetli bir varlığımız. Genellikle kışın yağmur yağdı kar yağdı yangın çıkmaz diye bilinir. Halbuki işin aslı öyle değil. 2,5 aylık bir sürede 600’e yakın orman yangını meydana gelmiş. Be demek oluyor ki yılın 12 ayı iş ve yangınlar devam ediyor. Çünkü sonuçta küresel ısınma çölleşme bunun ana sebeplerinden bir tanesi. Esas sebeplerden bir tanesi de yağmur ormanı yakar mı? Normalde bakarsanız yakmaz. Ama yağmurların yağması şimşeklerin çakması elektrik hatlarına düşmesi yangınları körüklüyor. Daha ziyade Karadeniz ve Antalya gibi kuşaklarda kışın yangınlar daha fazla çıkar. Çünkü yıldırım çarpması küresel ısınma çölleşme bunun ana sebeplerinden. Dolayısıyla yangın çıkmaz diye bir şey yok. Onun için biz iddia ediyoruz ki orman teşkilatında yılın 12 ayı iş var. Ama işçi 10 ay çalışıyor. Dolayısıyla biz diyoruz ki 12 ay iş var 10 ay çalıştırmayın. Onlarda 12 ay çalışmaya devam etsinler.”

“ÇIKIŞ VERİLEN İŞÇİLER YANGIN ÇIKINCA GERİ ÇAĞRILIYOR”

“Orman yangınlarını söndürmede aksamalar yaşanıyor diyebiliriz. Orman teşkilatındaki yangın ekibi eğitimli ekip. Şuan işten çıkartıldığı için herkes evinde köyünde  başka bir mecrada başka bir işte uğraşıyor. Tabi yangın çıktığı zaman ne ile müdahale edeceksiniz. Ayrıca kiralanan helikopterlerin süresi bitti gittiler. Elimizde tek kaldı işçi. İnsan gücü olmadan nasıl söndüreceksiniz. Kahveden topladığınız insanlarla da yangısı söndüremezsiniz. O zaman şunu yapıyorlar çıkartılan işçiyi tekrar çağırıyorlar. Diyor ki yangın çıktı acilen gelin. Orman teşkilatında iyi bir iletişim ağı var bu ağ kullanılarak herkese ulaşıyorlar falan yerde toplanın araçlarla onları sevk ediyorlar. Dolayısıyla 12 ay iş devam ediyor işveren de bunu kabul ediyor işçi de zaten çalışmak istiyor arada 5620 sayılı bir kanun var. Bu kanunun bir an önce değiştirilerek orman teşkilatından çalışanların çalışma sürelerinin 12 aya yükseltilmesi gerekiyor. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor. Çünkü bazı yerlerde işin aciliyetinden işe giriş yapılamıyor Allah korusun o yangına giden işçinin başına bir şey gelse kim onun altından kalkabilecek. Ama birçok işletme bir günlük de olsa iki günlük de olsa sosyal güvenlik kurumuna sigorta girişi yapılıyor. Dolayısı ile o arkadaşlarımız çıkışlı olmasına rağmen çıkan yangınlara müdahale etmeye devam ediyorlar. Çünkü o orman o işçilerin elinde çocukları gibi büyüdü. Diktiler baktılar büyüttüler selvi boylum haline getirdiler bugün gözleri önünde onun yanmasına yürekleri dayanmıyor. Çünkü o orman onların çocukları gibi. Bir insan çocuğunun yangında kalmasına göz yumabilir mi? Bunlar da aynı öyle. Dolayısıyla yangın ihbarını aldığı zaman bütün işçi evinde olsun köyünde olsun tabiri caizse kırmızı görmüş boğa gibi adeta saldırarak yangının üzerine koşuyorlar.”

“İKİ AY İÇİN KİMSE İŞ VERMİYOR”

“13 yıllık mevsimlik işçi olur mu?Çaykur’daki pancar kurumunda çalışan arkadaşlar kusura bakmasınlar onların da hakkını savunmak bizim görevimiz ama orada belli bir dönem sonra ürün bitiyor. Ürün arasanız da bulamazsınız. Orman teşkilatında öyle değil . Orman teşkilatında 12 ay iş devam ediyor.İşin adı mevsimlik iş devam ediyor. Böyle bir yanlış algılama var. Efendim bunlar mevsimlik yangın mevsiminde geliyorlar başka bir iş yapmıyorlar gibi algılanıyor. Halbuki öyle değil. Orman teşkilatında yılın 12 ayı iş var. Çünkü fidanı ekersiniz dikeksiniz bakımını yaparsınız ondan sonra yangın sezonu gelir yangın biten üretim dönemi gelir damga yaparsınız. Dolayısıyla yazın üretim yapamazsınız. Ne yapacaksınız? Damga yapacaksınız. Damga nedir? Belli belli adalarda ağaçları kesiminden 6 ay 1 sene önce damga vuracaksınız ki kesilecek ağaçlar belli olsun. Dolayısıyla bu damgalamayı yapmadan ben baltayı elime aldım testereyi elime aldım baştan girdim her tarafı keserim diyemezsiniz. Onunda bir hiyerarşik yapısı var sırası var. Ağaç üretimi yapılabilmesi için ağacın üşümesi lazım. Suyunu çekmesi lazım ki kestiğiniz orman ağacının kerestesi verimli olsun. O anlamda orman teşkilatında iş 12 ay devam ediyor. Ancak bir şey var. Orman teşkilatında çalışan memuru işçisi yaklaşık 40 bine yakın insan inanın çok fedakarca bu ülkeye hizmet ediyorlar. Çünkü yüksek dağların arkasında yaptıkları işi kimse görmüyor. Tıpkı belediyelerin yer altına yaptığı hizmetler gibi. Bunlar sabahleyin çıkar dağa ormana gider ormanda bakar diker büyütür yol açar. Çünkü şuanki orman teşkilatının elinde Türkiye’nin en büyük iş makineleri var. Çünkü orman yollarını şerit yollarını orman teşkilatının kendisi açar. Dolayısıyla işin 10 ayda bitmesi mümkün değil. Şuan Ege’de dikim mevsimi kış mevsimindeyiz. Bahar gelecek bu kez Doğu’da dikim mevsimi başlayacak. Dolayısıyla siz orman teşkilatını bir fabrika gibi göremezsiniz.  Fabrikada ne yaparsınız? İhracatınız vardır geçici işçi alırsınız. İhracatınızı yaparsınız sonra o çekirdek kadronuza geri dönersiniz.  Ama orman teşkilatı öyle değil. Orman teşkilatında yılın 12 ayında iş var. Ama ne gariptir ki böyle mevsimlik işçi diye adlandırıldı. Mevsimlik işçi dediğin iş de mevsimliktir işçide mevsimliktir. İş biter işçi de gider. Ama bizde iş devam ediyor işçi 2 ay sonra görüşürüz diyerek evine gönderiliyor. Bu insanları iki aylığına kimse işe almıyor. İnternete giriyor TC’sine bakıyor sen ormanda çalışıyorsun diyerek işe almıyor. Ne yapacak bu arkadaşlar. Nerede iş bulacaklar. Dolayısıyla diyoruz ki bu arkadaşlarımız bu işi anasının ak sütü gibi hak ediyorlar. Bir de bu yanlış algıdan dolayı yangın işçisi yazın çalışacakmış gibi öyle bir şey yok yangın 12 ay devam ediyor.  Yangınlar bu ülkede ya cinayetten çıkıyor ya ihmalden çıkıyor. Terör örgütü PKK, ormanları biz yaktık diyor yani cinayet işliyorlar. İhmalden dersen adam sigarayı yakıyor atıyor. Pikniğe gidiyor. Ama yaktığı yeri söndürmeden gidiyor. Söndür ondan sonra git onu yapmıyor. Doğa Koruma hemen her şehirde insanları girebileceği piknik yapabileceği eğlenebileceği suyunu çektiği lavaboların olduğu güzel tesisler kuruyorlar. İnsanlar ya buralara gidiyor yada başka yerlere gidiyor. Bir başka yerde ihmal ettiği zamanda yakın başlıyor.”

“OK İKİ  DAKİKADA YANGIN BÖLGESİNE GİDİLİYOR AMA ARAZÖZDE İŞÇİ YOK”

“Yangını ilk bir saat içinde kontrol altına aldınız aldınız alamadığınız takdirde yangın büyüyüp gider. Büyür söndüremezsiniz. İkincisi 22 milyon hektar orman alanı var. Bu yangınları önlemek için ya alanı daraltacaksınız yada başka bir şey yapacaksınız. İlk bir saatte söndürmek için Sayın Bakan 12 dakikada yangına gidiyoruz diyor. Doğru söylüyor gidiliyor bu bir teknoloji. Ama giden aracın içerisinde 5+1 kişi olması lazım.Çünkü o zor coğrafyada 1-2 km hortum seriliyor. Kolay iş değil. 3 kişi bulan öpüp başına koyuyor. Neden bulamıyoruz? Çünkü işçi yok. İşçi alınmıyor. Bununla ilgi İzmir’deki büyük yangından Sayın Cumhurbaşkanımız, yetkililerden brifing aldı. Dediler şu şu ihtiyaçlarımız var. Araçlarınızı yenileyin yeniledi.İşçi 5 bin tane talep ettiler alın dediler. 5 bin tane genel müdürlük talep etmesine rağmen maalesef bu talep maliye bakanlığının bürokrasinin önünde bekliyor. Ormanlarımız da çayır çayır yanıyor. Biz de bunu gündem de tutmaya çalışıyoruz. Biliyorsunuz Hatay, Adana, Maraş’ta. Kastamonu’da büyük yangınlar  çıktı. Buralar da işçi yok. İşçi nereden gönderdik biliyor musunuz? Hatay’a Balıkesir’den Bursa’dan işçi gönderdik. Bu insanlar 10-12 saatte ancak yangın bölgesine gidebiliyor. Zaten gittiği zaman yangın başını almış gitmiş. Çok faydası olmuyor. Yangın yerlerine bakın arasözlerden kıpkırmızıdır oralar. Ama o arazözlerde adam yok. Ekip gönderin diyorlar. İnanın İzmir yangınına  bir tane arazöz bir şoförle gelmişler.İşçi yok. Adam gönderse kendi bölgesinde yangın çıkarsa ne yapacak? Çünkü işçi sayısı az. Diyelim ki Balıkesir ekibi Adana’ya işçi gönderdi. Genel Müdürlük yada Sayın Bakan talimat vererek ekipleri gönderin diyor. Balıkesir’in işçsi Balıkesir’e yetmiyor ki zaten. “

“ORMAN TEŞKİLATINA EN AZ ONBEŞ BİN KİŞİ LAZIM”

“Orman teşkilatına şuan en az 15 bin kişi lazım. Niye derseniz? Bu insanlar Mart’ta Mayıs’ta araziye çıkarlar Kasım ayında inerler araziden. 7/24 orada yatar kalkarlar. Türkiye’nin hiçbir yerinde böyle çalışma sistemi yok. Dolayısıyla diyoruz ki işçi alın. Orman Genel Müdürlüğü döner sermayeli bir kuruluş. Orman Genel Müdürlüğü milli bütçeden yük de istemiyor. Diyor ki bana işçi verin perişan vaziyetteyim. Döner sermayemden ben karşılarım bunu diyor. Ama maalesef buna rağmen Maliye Bakanlığı’ndan bir türlü onay çıkmıyor. Çıkmadığı için de işçi açığı sürekli devam ediyor. Yangınlara da vah tüh diye bakıyoruz. Helikopterlerle yukarıdan su atıyoruz. Helikopterler yangın söndürmez tepedeki yangını aşağıya indirir. Yangını söndürenler yer ekipleridir. Dolayısıyla bir savaşta kara ekipleri girmeden temizlik yapmadan savaşı kazanamazsınız yangın da bir savaş o yüzden biz bunlara ateş savaşçıları diyoruz. Onlar da ateşe karşı savaş veriyorlar. Kara ekipleri yer ekipleri girmeden yangını  söndürmek mümkün değil. Zaten gece helikopter çalışmıyor. Derin vadilere helikopter inemiyor yukarıdan su atıyor. Attığı su sıcaklık karşısında yere düşmeden zaten buharlaşıyor.”

“İŞÇİ KONUSUNU BAKAN İLE GÖRÜŞECEĞİZ”

“Dolayısıyla orman varlığı Türkiye’nin milli sermayesidir. En uzak zaman dilimi içerisinde ekonomiye katkı yapan ancak bununla bitmiyor. Yağmuru çekiyor, oksijeni sağlıyor, tozu tutuyor, çölleşmeye erozyonu ve barajların dolmasını engelliyor. Eğer siz ormanları yok ederseniz yağmurlarla gelen su toprakla birlikte barajları doldurur. Bunun bedelini orada ödersiniz. Dolayısıyla içtiğimiz suyun aldığınız temiz havanın bir bedeli yoktur. Eğer bunu ihmal edersek bunun bedelini sağlıkta öderiz. 8600 geçici işçinin kadroya alınması konusu hala Maliye Bakanlığı’nda bekliyor bürokrasiye takıldı. Bu konu ile ilgili ayın 9’unda Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli ile bir toplantımız olacak. Bu toplantıda bunları dile getireceğiz. Çünkü bu işin yangın sezonu başlamadan hayata geçirilmesi lazım. Onayı almanız yetmiyor sadece. Onayı aldınız iş kurdan ilana çıkmanız gerekiyor işçiler müracaat edecek sınav yapacaksınız.  Eğitime tabi tutacaksınız ki gelecek yangına hazır olacak. Dolayısıyla Sayın Maliye Bakanımızın onayı ile işçi alınmalarının başlaması gerektiği kanaatindeyiz. Şunu da ifade edeyim. 10 ay çalışan arkadaşlarımız çıkıştalar kısmet olursa en geç Mart ayında başlayacaklar. Bütün arkadaşlarımız da yine 2020 olduğu gibi 2021’de de 10 ay çalışmaya devam edecekler. İnşallah bu 2021 yıl içerisinde bundan da kurtuluruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda hassasiyet gösteren duyarlı bir insan. Bununla ilgili bilgileri de zaman zaman kurumdan alıyor. Dolayısıyla biz çalışanlar olarak ateş savaşçıları olarak bir kararname içerisinde orman teşkilatı çalışanlarının da 12 ay çalışacaklar müjdesini bekliyoruz. Sayın cumhurbaşkanımızın bu konuda yardımcı olacağı kanaatindeyiz. “

 

Ankara HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.