Başakşehir-Trabzonspor Süper Kupa finalini Spor yazarları yorumladı

Trabzonspor 28.01.2021 - 10:10, Güncelleme: 28.01.2021 - 10:27 3189+ kez okundu.
 

Başakşehir-Trabzonspor Süper Kupa finalini Spor yazarları yorumladı

Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Trabzonspor ile Süper Lig şampiyonu Medipol Başakşehir, Süper Kupa finalinde karşı karşıya geldi. Nefesleri kesen mücadeleyi kazanan bordo-mavililer oldu. Spor yazarları da final karşılaşmasını değerlendirdiler.
Başakşehir-Trabzonspor Süper Kupa finalini Spor yazarları yorumladı Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Trabzonspor ile Süper Lig şampiyonu Medipol Başakşehir, Süper Kupa finalinde karşı karşıya geldi. Nefesleri kesen mücadeleyi kazanan bordo-mavililer oldu. Spor yazarları da final karşılaşmasını değerlendirdiler.   NECMİ PEREKLİ - HAKKIYLA KAZANDI   Her ne kadar genelde maç sonunda hakemler hakkında yorum yapmak âdetim değildir. Ancak dünkü maça gelince; hakemlerin Trabzonspor karşısındaki kararlarını ve tutumlarını maçı bir kez daha tarafsız gözle seyrederek kendi kendilerine kararlarını tekrar gözden geçirmelerini tavsiye ederim. Verilmeyen Trabzonspor lehine olan penaltı pozisyonu resmen çiğnenmiştir. Maçın başından beri oynanan oyunun kalite ve kapasitesini gözlemlediğimizde Trabzonspor'un Başakşehir karşısında ortaya koyduğu oyun ile zaten kupayı kazanacağı belliydi. Zaten maç ilerledikçe oyun gidişatı bu görüşümüzü de onaylıyordu.   Zira Başakşehir Trabzonspor aksine ne birkaç pas yapabiliyor ne forvette bordo-mavili savunmayı zora sokacak bir hamle yapabiliyordu. Başakşehir takımı dağınık ve çökmüş bir görüntüsü ile Süper Lig'deki puan cetvelinde olan yerini hiç yadırgamadı. Trabzonspor, Türkiye Kupası'ndan sonra Süper Kupa'yı da müzesine bileğinin hakkı ile taşımıştır. Bu başarısını da candan kutluyorum. Trabzonspor'a gelince, Abdullah Avcı ile nerede ise aynı kadro ile geçen kötü zamanları futbol kalitesini yükselterek adeta bir teknik adamın bir takıma verebileceği maksimum performansı kendisinde gördük. Takım oyununda bir tesanüt, yardımlaşma oyun disiplini ve geriden gelen adamlarla ofansif anlamda bir yükseliş dahi fark edilmektedir. Demek ki Abdullah hoca gerçekten Trabzon için ileriye dönük bir başarı tablosu ortaya koyacağı anlaşılmaktadır. İlk golün sahibi Djaniny'nin bu takımda grafiğinin gittikçe yükselişi de ayrı bir kazançtır. Berat'a gelince takım defansı onunla daha bir güvenli hale geldi. Ancak bana göre topu oyuna biraz daha çabuk sokabilmesi halinde hem takımını hem de kendi performansını daha da yükseltir kanaatindeyim. Bence bu ekip gelecek maçlarda daha da taraftarına güven verip güzel günler gösterecektir.   REHA KAPSAL - ABDULLAH AVCI   Süper Kupa öncesi sezon başından beri formda olmayan ve form tutmaya çalışan bir Başakşehir, diğer yanda Abdullah Avcı'nın gelmesiyle formda olan Trabzonspor vardı. Maçtan önceki bu tablo beklenildiği gibi maça da yansıdı. Başakşehir oyun hafızası senelerdir bir arada oynayıp gelişen, birbirini tamamlayan oyuncu grubu olan bir takım. Bu sezon başından beri istenilen performansı, saha içi organizasyonunu kalitelerine uygun bir şekilde gerçekleştiremediler.   Bu saha içindeki dağınık tablo Süper Kupa finalinde de aynı şekilde devam etti. Maçın hakemi Başakşehir lehine penaltıyı veriyorsa doğru bir karar ile oyunun başında Başakşehirli oyuncu Ponck'un eline çarpan topa da penaltı vermesi gerekirdi. Zaten en büyük sıkıntı hakemlerimizin bir türlü istenilen standardı yakalayamaması.   Diğer yanda Trabzonspor'da yönetim sezon başında Abdullah Avcı ile görüşmüştü. Ama seçimlerini Newton'dan yana yapmışlardı. Hem oyun hem oyuncu anlamında ciddi sorunları olan, bir de buna saha içinde gelen kötü sonuçlarla mental anlamda da sıkıntıların eklendiği bir Trabzonspor'u Abdullah Avcı aldığında belki kimse eldeki kadro potansiyeliyle bu kadar başarılı performans beklemiyordu. Ama Avcı çok fazla konuşmadan, sessizce ve yalnız sahaya odaklanarak, her hafta takımın seviyesini geliştirerek, değişik kadrolarla hem hücum hem savunmada oyuncularının limitlerini de zorlayarak daha iyi ve saha içinde organize olan bir takım ortaya çıkardı. Teknik adamlıkta başarı için günümüzde birçok özellik varsa sayabileceğimiz bunların en başında kendini güncellemek gelir.   Abdullah Avcı bu konuda her zaman yeniliklere açık, çalışkan, hep saha içinde kalmaya çalışan, günümüzün değişen saha içi oyunlarını, idman çeşitlerini en iyi şekilde takımına uygulayan, kendini geliştiren başarılı bir teknik direktör. Avcı gibi teknik adamlar hiçbir zaman mazeret ortaya sunmazlar hep maharetini göstermek isterler. Geldiği günden beri ne giden teknik adamı ne oyuncu performanslarını hiç dile getirmeden, sorunun değil hep çözümün parçası oldu. Bu da onun zaten farklılığını, kalitesini ve başarısını ortaya koymaktadır.   Abdullah Avcı'nın hep kupası olup olmadığı ülkemizde tartışılırdı. Futbolda kupa almak tabi ki önemlidir ama sizin oynattığınız oyun, felsefeniz, kattığınız derinlik, kazandırdığınız oyuncular ve oyun şekilleri de çok önemlidir. Ve de takımınıza antrenör olarak yüzdelerle ölçülmeyecek kalite farkı ortaya koymak teknik adam olarak sizi hep farklı seviyelere taşır. Avcı böyle bir teknik adamdı.   Geç de olsa Süper Kupa'yı hem kulübü Trabzonspor'un müzesine hem de kendisinin ilk kupası olarak kariyerine ekledi. Onun gibi bu kadar emek+çaba sarf eden, kafa yoran bir teknik adamın bu kupayı kazanması ileriye dönük hedefleri ve motivasyon açısından çok önemliydi. ZEKİ UZUNDURUKAN - YÜREK SAVAŞÇILARI!   Hakemler, nedense Trabzonspor-Başakşehir maçlarında Trabzonspor'un penaltılarını vermiyor. Geçen sezon Skrtel'in Nwakaeme'ye yaptığı net penaltı verilmediği için bordo-mavili takım şampiyonluğu kaybetmişti. Kaybetmişti diyorum çünkü iki takım şampiyonluğa giderken, Trabzonspor o verilmeyen penaltı yüzünden 2 puan yitirmişti. (Yoksa pandemi arasına Trabzonspor puan farkıyla lider girecekti...)   Dün de daha maçın başlarında Ekuban'ın şutunda ceza sahasında Ponck, topa elle müdahale etti. Kabak gibi net penaltı. Yaşar Kemal Uğurlu gördü pozisyonu ama vermedi penaltıyı. Ya VAR'ın başındaki Abdulkadir Bitigen'e ne demeli! Yine bir Başakşehir maçı ve yine Trabzonspor'un penaltısı verilmedi. Bitigen nasıl VAR'da bu net penaltıyı görüp, hakemi uyarmaz inanılır gibi değil! Maçın ilk yarısında Başakşehir futbol oynamak yerine oynatmamak için sahaya çıkmış adeta. Trabzonspor'un hızını taktik faulleri ile kestiler. Oyunu soğuttular. Hakem de bu tuzağa düştü. Ama bütün bunlara rağmen ilk yarıda pozisyonları bulan taraf Trabzonspor'du. Berat ve Nwakaeme'nin şutlarını Mert Günok müthiş çıkardı. Djaniny ise ilk yarıda net bir pozisyonda kötü bir vuruş yaptı. İkinci yarıya fırtına gibi başlayan Trabzonspor, Djaniny'nin kafa golü ile öne geçti. Ama golle Başakşehir savunmasında Ponck'un ve Mert Günok'un büyük hatası vardı. Ferdandes'in şutunda kolu kapalı konumdaki Edgar'ın eline çarpıyor top. Ve VAR hemen devreye giriyor. İlk yarıda adeta uyuyan VAR, hemen hakemi çağırıyor. Ve hakem Uğurlu penaltıyı veriyor. İlk yarıdaki net penaltı pozisyonu inceleme gereğini bile duymayan hakemler, Başakşehir'in pozisyonunda hemen devreye girerek penaltıyı verdi.   Abdullah Avcı, ne kadar büyük bir teknik adam olduğunu dün bir kez daha gösterdi. Trabzonspor, geçen sezon hakem hataları yüzünden şampiyon olamadı ama iki finali birden kazandı. Yani sezonu iki kupa ile taçlandırdı. Hem de analarının ak sütü gibi helal iki kupa şampiyonluğu! Bu arada spiker arkadaşlarımız Ender Bilgin ve Cüneyt Şen'i harika maç anlatımları nedeniyle tebrik ederim. A Spor, buz gibi havada muhteşem bir yayıncılık örneği sergiledi. Emeği geçen herkesi kutluyorum. ERMAN TOROĞLU - BİTİGEN!   Maç sakin başladı. İlk devre tempo yoktu, iki takım da birbirine yoklama çekiyordu adeta. İkinci yarı başladı; tempo da arttı, mücadele de... Maç ilerledikçe tempo da arttı, heyecan da arttı, tartışmalar da arttı, iş neredeyse cinayet filmine dönmeye başladı.   Ama maçın gizli hedefi, geçen seneki lig yarışmasıydı. Geçen sene Başakşehir şampiyon oldu, Trabzonspor'un sahada çok hakkı yendi. Yani bir yerde bu maç, geçen yılın hesaplaşmasıydı. Hakem, kötü bir maç idare etti. Maçın nereye gideceğini kestiremedi. Ben çalarım veya çalmam dedi ama kazın ayağı öyle gitmedi. Ortalık yangın yerine döndü. Trabzonspor'un lehine verilen penaltı, penaltıydı tamam. Peki o zaman ilk yarıda Başakşehir aleyhine olan pozisyonda niye penaltı vermiyorsun? Birinci pozisyonda da, ikinci pozisyonda da hakem penaltı çalmadı. Birinci pozisyonda olaya el koymayan VAR hakemi, ikinci pozisyonda olaya el koydu. TV başında oturan VAR hakemi, acaba futbolcuların birbirlerine ve hakeme söylediklerini görmedi mi? "Bu penaltıyı veriyorsun tamam da, ilkini niye vermiyorsun o zaman" diyorlardı. VAR'daki hakem o sırada ne yapıyordu. Kına yakıyordu, ama neresine onu bilemem.   Yahu kardeşim, her türlü imkanı elinize veriyorlar, oyun kuralları hep hakemler lehine, önünüzde koskoca televizyonlar VAR ve hala böyle bir maçı idare edemiyorsunuz. Maçın sonundaki olayların baş sorumlusu VAR'daki Bitigen'dir... Sonra hakeme keserim faturayı.   Başakşehir kaptanına öyle bir kırmızı kart gösterdi ki evlere şenlik! Adam topa çıkıyor, yükseliyor, rakip aşağıya inerken de kolu adamın kafasına geliyor. İyi de bana ne kardeşim, o da yükselseydi!   Ama futboldan nasibini almamış hakemler böyle saçma sapan işler yapıyor. Böyle bir maçta, böyle pozisyonlarda adam atarsan eğer, takımın bir kolunu kesiyorsun demektir. Nereden bakarsan bak; güzel olabilecek bir maçın, güzel bitebilecek bir maçın hakem içine etti. VAR'daki Bitigen'in büyük yardımıyla! (aspor)
Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Trabzonspor ile Süper Lig şampiyonu Medipol Başakşehir, Süper Kupa finalinde karşı karşıya geldi. Nefesleri kesen mücadeleyi kazanan bordo-mavililer oldu. Spor yazarları da final karşılaşmasını değerlendirdiler.

Başakşehir-Trabzonspor Süper Kupa finalini Spor yazarları yorumladı

Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Trabzonspor ile Süper Lig şampiyonu Medipol Başakşehir, Süper Kupa finalinde karşı karşıya geldi. Nefesleri kesen mücadeleyi kazanan bordo-mavililer oldu. Spor yazarları da final karşılaşmasını değerlendirdiler.

 

NECMİ PEREKLİ - HAKKIYLA KAZANDI

 

Her ne kadar genelde maç sonunda hakemler hakkında yorum yapmak âdetim değildir. Ancak dünkü maça gelince; hakemlerin Trabzonspor karşısındaki kararlarını ve tutumlarını maçı bir kez daha tarafsız gözle seyrederek kendi kendilerine kararlarını tekrar gözden geçirmelerini tavsiye ederim. Verilmeyen Trabzonspor lehine olan penaltı pozisyonu resmen çiğnenmiştir.

Maçın başından beri oynanan oyunun kalite ve kapasitesini gözlemlediğimizde Trabzonspor'un Başakşehir karşısında ortaya koyduğu oyun ile zaten kupayı kazanacağı belliydi. Zaten maç ilerledikçe oyun gidişatı bu görüşümüzü de onaylıyordu.

 

Zira Başakşehir Trabzonspor aksine ne birkaç pas yapabiliyor ne forvette bordo-mavili savunmayı zora sokacak bir hamle yapabiliyordu. Başakşehir takımı dağınık ve çökmüş bir görüntüsü ile Süper Lig'deki puan cetvelinde olan yerini hiç yadırgamadı.

Trabzonspor, Türkiye Kupası'ndan sonra Süper Kupa'yı da müzesine bileğinin hakkı ile taşımıştır. Bu başarısını da candan kutluyorum. Trabzonspor'a gelince, Abdullah Avcı ile nerede ise aynı kadro ile geçen kötü zamanları futbol kalitesini yükselterek adeta bir teknik adamın bir takıma verebileceği maksimum performansı kendisinde gördük.

Takım oyununda bir tesanüt, yardımlaşma oyun disiplini ve geriden gelen adamlarla ofansif anlamda bir yükseliş dahi fark edilmektedir. Demek ki Abdullah hoca gerçekten Trabzon için ileriye dönük bir başarı tablosu ortaya koyacağı anlaşılmaktadır.

İlk golün sahibi Djaniny'nin bu takımda grafiğinin gittikçe yükselişi de ayrı bir kazançtır. Berat'a gelince takım defansı onunla daha bir güvenli hale geldi. Ancak bana göre topu oyuna biraz daha çabuk sokabilmesi halinde hem takımını hem de kendi performansını daha da yükseltir kanaatindeyim. Bence bu ekip gelecek maçlarda daha da taraftarına güven verip güzel günler gösterecektir.

 

REHA KAPSAL - ABDULLAH AVCI

 

Süper Kupa öncesi sezon başından beri formda olmayan ve form tutmaya çalışan bir Başakşehir, diğer yanda Abdullah Avcı'nın gelmesiyle formda olan Trabzonspor vardı. Maçtan önceki bu tablo beklenildiği gibi maça da yansıdı. Başakşehir oyun hafızası senelerdir bir arada oynayıp gelişen, birbirini tamamlayan oyuncu grubu olan bir takım. Bu sezon başından beri istenilen performansı, saha içi organizasyonunu kalitelerine uygun bir şekilde gerçekleştiremediler.

 

Bu saha içindeki dağınık tablo Süper Kupa finalinde de aynı şekilde devam etti. Maçın hakemi Başakşehir lehine penaltıyı veriyorsa doğru bir karar ile oyunun başında Başakşehirli oyuncu Ponck'un eline çarpan topa da penaltı vermesi gerekirdi. Zaten en büyük sıkıntı hakemlerimizin bir türlü istenilen standardı yakalayamaması.

 

Diğer yanda Trabzonspor'da yönetim sezon başında Abdullah Avcı ile görüşmüştü. Ama seçimlerini Newton'dan yana yapmışlardı. Hem oyun hem oyuncu anlamında ciddi sorunları olan, bir de buna saha içinde gelen kötü sonuçlarla mental anlamda da sıkıntıların eklendiği bir Trabzonspor'u Abdullah Avcı aldığında belki kimse eldeki kadro potansiyeliyle bu kadar başarılı performans beklemiyordu.

Ama Avcı çok fazla konuşmadan, sessizce ve yalnız sahaya odaklanarak, her hafta takımın seviyesini geliştirerek, değişik kadrolarla hem hücum hem savunmada oyuncularının limitlerini de zorlayarak daha iyi ve saha içinde organize olan bir takım ortaya çıkardı. Teknik adamlıkta başarı için günümüzde birçok özellik varsa sayabileceğimiz bunların en başında kendini güncellemek gelir.

 

Abdullah Avcı bu konuda her zaman yeniliklere açık, çalışkan, hep saha içinde kalmaya çalışan, günümüzün değişen saha içi oyunlarını, idman çeşitlerini en iyi şekilde takımına uygulayan, kendini geliştiren başarılı bir teknik direktör. Avcı gibi teknik adamlar hiçbir zaman mazeret ortaya sunmazlar hep maharetini göstermek isterler.

Geldiği günden beri ne giden teknik adamı ne oyuncu performanslarını hiç dile getirmeden, sorunun değil hep çözümün parçası oldu. Bu da onun zaten farklılığını, kalitesini ve başarısını ortaya koymaktadır.

 

Abdullah Avcı'nın hep kupası olup olmadığı ülkemizde tartışılırdı. Futbolda kupa almak tabi ki önemlidir ama sizin oynattığınız oyun, felsefeniz, kattığınız derinlik, kazandırdığınız oyuncular ve oyun şekilleri de çok önemlidir. Ve de takımınıza antrenör olarak yüzdelerle ölçülmeyecek kalite farkı ortaya koymak teknik adam olarak sizi hep farklı seviyelere taşır. Avcı böyle bir teknik adamdı.

 

Geç de olsa Süper Kupa'yı hem kulübü Trabzonspor'un müzesine hem de kendisinin ilk kupası olarak kariyerine ekledi. Onun gibi bu kadar emek+çaba sarf eden, kafa yoran bir teknik adamın bu kupayı kazanması ileriye dönük hedefleri ve motivasyon açısından çok önemliydi.

ZEKİ UZUNDURUKAN - YÜREK SAVAŞÇILARI!

 

Hakemler, nedense Trabzonspor-Başakşehir maçlarında Trabzonspor'un penaltılarını vermiyor. Geçen sezon Skrtel'in Nwakaeme'ye yaptığı net penaltı verilmediği için bordo-mavili takım şampiyonluğu kaybetmişti. Kaybetmişti diyorum çünkü iki takım şampiyonluğa giderken, Trabzonspor o verilmeyen penaltı yüzünden 2 puan yitirmişti. (Yoksa pandemi arasına Trabzonspor puan farkıyla lider girecekti...)

 

Dün de daha maçın başlarında Ekuban'ın şutunda ceza sahasında Ponck, topa elle müdahale etti. Kabak gibi net penaltı. Yaşar Kemal Uğurlu gördü pozisyonu ama vermedi penaltıyı. Ya VAR'ın başındaki Abdulkadir Bitigen'e ne demeli! Yine bir Başakşehir maçı ve yine Trabzonspor'un penaltısı verilmedi. Bitigen nasıl VAR'da bu net penaltıyı görüp, hakemi uyarmaz inanılır gibi değil!

Maçın ilk yarısında Başakşehir futbol oynamak yerine oynatmamak için sahaya çıkmış adeta. Trabzonspor'un hızını taktik faulleri ile kestiler. Oyunu soğuttular. Hakem de bu tuzağa düştü. Ama bütün bunlara rağmen ilk yarıda pozisyonları bulan taraf Trabzonspor'du.

Berat ve Nwakaeme'nin şutlarını Mert Günok müthiş çıkardı. Djaniny ise ilk yarıda net bir pozisyonda kötü bir vuruş yaptı.

İkinci yarıya fırtına gibi başlayan Trabzonspor, Djaniny'nin kafa golü ile öne geçti. Ama golle Başakşehir savunmasında Ponck'un ve Mert Günok'un büyük hatası vardı.

Ferdandes'in şutunda kolu kapalı konumdaki Edgar'ın eline çarpıyor top. Ve VAR hemen devreye giriyor. İlk yarıda adeta uyuyan VAR, hemen hakemi çağırıyor. Ve hakem Uğurlu penaltıyı veriyor. İlk yarıdaki net penaltı pozisyonu inceleme gereğini bile duymayan hakemler, Başakşehir'in pozisyonunda hemen devreye girerek penaltıyı verdi.

 

Abdullah Avcı, ne kadar büyük bir teknik adam olduğunu dün bir kez daha gösterdi. Trabzonspor, geçen sezon hakem hataları yüzünden şampiyon olamadı ama iki finali birden kazandı. Yani sezonu iki kupa ile taçlandırdı. Hem de analarının ak sütü gibi helal iki kupa şampiyonluğu!

Bu arada spiker arkadaşlarımız Ender Bilgin ve Cüneyt Şen'i harika maç anlatımları nedeniyle tebrik ederim. A Spor, buz gibi havada muhteşem bir yayıncılık örneği sergiledi. Emeği geçen herkesi kutluyorum.

ERMAN TOROĞLU - BİTİGEN!

 

Maç sakin başladı. İlk devre tempo yoktu, iki takım da birbirine yoklama çekiyordu adeta. İkinci yarı başladı; tempo da arttı, mücadele de... Maç ilerledikçe tempo da arttı, heyecan da arttı, tartışmalar da arttı, iş neredeyse cinayet filmine dönmeye başladı.

 

Ama maçın gizli hedefi, geçen seneki lig yarışmasıydı. Geçen sene Başakşehir şampiyon oldu, Trabzonspor'un sahada çok hakkı yendi. Yani bir yerde bu maç, geçen yılın hesaplaşmasıydı. Hakem, kötü bir maç idare etti. Maçın nereye gideceğini kestiremedi. Ben çalarım veya çalmam dedi ama kazın ayağı öyle gitmedi. Ortalık yangın yerine döndü.

Trabzonspor'un lehine verilen penaltı, penaltıydı tamam. Peki o zaman ilk yarıda Başakşehir aleyhine olan pozisyonda niye penaltı vermiyorsun? Birinci pozisyonda da, ikinci pozisyonda da hakem penaltı çalmadı. Birinci pozisyonda olaya el koymayan VAR hakemi, ikinci pozisyonda olaya el koydu.

TV başında oturan VAR hakemi, acaba futbolcuların birbirlerine ve hakeme söylediklerini görmedi mi? "Bu penaltıyı veriyorsun tamam da, ilkini niye vermiyorsun o zaman" diyorlardı. VAR'daki hakem o sırada ne yapıyordu. Kına yakıyordu, ama neresine onu bilemem.

 

Yahu kardeşim, her türlü imkanı elinize veriyorlar, oyun kuralları hep hakemler lehine, önünüzde koskoca televizyonlar VAR ve hala böyle bir maçı idare edemiyorsunuz. Maçın sonundaki olayların baş sorumlusu VAR'daki Bitigen'dir... Sonra hakeme keserim faturayı.

 

Başakşehir kaptanına öyle bir kırmızı kart gösterdi ki evlere şenlik! Adam topa çıkıyor, yükseliyor, rakip aşağıya inerken de kolu adamın kafasına geliyor. İyi de bana ne kardeşim, o da yükselseydi!

 

Ama futboldan nasibini almamış hakemler böyle saçma sapan işler yapıyor. Böyle bir maçta, böyle pozisyonlarda adam atarsan eğer, takımın bir kolunu kesiyorsun demektir. Nereden bakarsan bak; güzel olabilecek bir maçın, güzel bitebilecek bir maçın hakem içine etti. VAR'daki Bitigen'in büyük yardımıyla!

(aspor)

Trabzon HABERİ

Habere ifade bırak !
Haberle İlişkili Video
Video Galeride Aç
Video albümüne giderek videoya yorum yazabilir yada videoyu sosyal medyada paylaşabilirsiniz.
Haberle İlişkili Haber
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.