Bakan Soylu Bir zamanlar bin 500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK’nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır

Asayiş (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 15.01.2021 - 21:46, Güncelleme: 15.01.2021 - 21:53 3868+ kez okundu.
 

Bakan Soylu Bir zamanlar bin 500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK’nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır

Bakan Soylu: ”Bir zamanlar bin 500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK’nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır” - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: - “(PKK) Yılda 5 bin kişi katılırdı. Geçen yıl sadece 52 kişi katılmıştır. Hiç merak etmesinler kandırdıkları, kaçırdıkları o 52 kişiyi de geç olmadan onlardan kurtaracağız” - “ Dünyanın bu en büyük emanetini teslim almaya, bu emaneti canınız pahasına korumaya hazır mısınız? Nerede imdat sesi duyarsanız, koşmaya, görev neredeyse orada olmaya hazır mısınız?” - “Bize dünyanın öteki tarafından parmak sallamaya çalışanlara karşı sizin gücünüz onları yıldıracak güçtür” - “Bu memlekete bu toprağa bu vatana bu tarihe bu bayrağa inancını kaybetmiş olanların karşısında onlara teker teker hatırlatacak Türk’ün kıymetli kadınlarısınız”
    Mustafa Cenik - Cem Geçim - Yunus Özkan      ANKARA (İHA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ”Bir zamanlar bin 500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK’nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır. PKK’nın bugün kolunu kaldıracak hali söz konusu değildir. Eren Bülbül enselerindedir”  dedi.      İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 500 Kadın Özel Harekatçının mezun olacağı, 25. Dönem POMEM Kadın Özel Harekat Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Bakan Soylu, Kadın Özel Harekatın polisinin yeni kahramanları, yeni gururları, tıpkı meşhur on beşliler gibi belki de beş yüzler diye anılacağını belirterek, soğuk bir havada sıcak bir vesileyle bir arada bulunmaktan büyük mutluluk ve gurur duyduğunu aktardı. Kadın Özel Harekatı sevgi ve saygıyla selamlayarak, onlara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem başarı dileklerini hem  Cenab-ı Allah’tan muhafaza dileklerini hem de tebriklerini iletti.      Bakan Soylu, 500 öğrencinin mezun olmak üzere yemin edeceği törende şunları kaydetti:    “Kıymetli arkadaşlar bu mesleklerin ilhamı, bu mesleklerin gayreti, sorumluluğu önce Cenab-ı Hak’tan sonra da bu aziz milletin kendisinden gelir. İşte onun için eğer bu üniformayı giyiyorsanız, Cenab-ı Hakk’ı da iyi tanımak lazım, bu milleti de iyi tanımak lazım. Kösedağ’da bizi tarihe gömdüklerini zannettiler. Ama biz 56 yıl sonra 3 kıtaya hükmedecek bir devletin temelini attık. Ankara Savaşı’nda bu hikayenin bittiğini zannettiler. Ama biz 51 yıl sonra bir fetih ve bir Fatih ile çağ kapayıp çağ açtık. Sevr ile bizi parça parça ettiklerini zannettiler. Ama biz 3 yıl sonra ay yıldızlı bayrağımızla, Cumhuriyetimizle ayağa kalktık. Darbe dediler demokrasi dedik. Fitne dediler kardeşlik dedik. Sağ-sol, alevi-sünni, Türk-Kürt dediler Millet dedik. Fakirlik dediler, kriz dediler, İMF dediler biz alın teri dedik. Her seferinde de ayağa kalktık. Ve 15 Temmuz gecesi son bir hamle daha yaptılar. Allah bilir ya belki de ellerini ovuşturup bu sefer oldu, tamam dediler. Ama biz sizin Demetle, Kübrayla, Gülşahla, Sevdayla, Seherle, Zeynep Başkomiserle, güzel adam Önder Güzelbaşla, Murat Amirle, Oruç kardeşlerle ve şu anda maneviyatlarıyla burada olan o gecenin tüm şehitleriyle onların tüm hesaplarını yine alt üst ettik. Yine yanıldılar. Yine hüsrana uğradılar. Şimdi siz niye buradasınız biliyor musunuz? Neden bu üniformaları giydiniz? Neden o tarihte yaklaşık 8 bin olan Özel Harekatçımız bugün 22 bindir? Neden o gün 264 bin olan Polisimiz bugün 313 bindir? Neden o gün 138 bin olan Jandarmamız bugün 203 bindir? Neden o gün 4 bin 800 olan sahil güvenliğimiz bugün 7 bindir? Neden 30 bin bekçimiz var? Neden kendi İHA’larımızı yapıyoruz? Neden kendi uçağımızı, neden kendi arabamızla uğraşıyoruz? Neden silahlı kuvvetlerimiz sınırımızın ötesinde mazluma umuttur?  Neden Azerbaycan’dayız? Neden İdlib’teyiz, neden karda kışta Tendürek’teyiz, Kato’dayız, Gabar’dayız? Neden 3 bin rakımda o ay yıldızlı bayrağın altında nöbet tutarız? Neden gündüz oturmaz, gece uyumayız biliyor musunuz? Çünkü Özel Harekatçılar. Onlar vazgeçmeyecekler. Çünkü bize diz çöktürmek isteyenler arkaları dönüp gitmeyecekler. Bu ülkede huzursuzluk olsun, bu ülkede kardeş kavgası olsun, bu ülkede terör olsun, bu ülkenin minarelerinden Ezan-ı Muhammedi okunmasın, okunacaksa bile Allah-u Ekber denmesin diye bu millet inancından, maneviyatından uzak kalsın diye, yaşlılarımız torunlarıyla değil huzurevlerinde yaşlansınlar diye, gençlerimiz aile bilmesin, uyuşturucunun elinde heder olsun diye, bu toprakların çocukları Pülümür yaylasında el ele gönül gönüle kardeşçe nefes almasın diye ve bu millet tarihten silinsin diye her türlü kötülüğü yapacaklar. İşte sizler bunun için buradasınız. Mücadele etmek için, ne olursa olsun millete, kanuna, demokrasiye, vicdan ve merhametinize tâbi olmak için dünyada hak ve adaleti üstün kılmak için buradasınız.”      15 Temmuz gecesinden sonra hainlerle hesaplaşıp çok büyük bir değişime adım attıklarını belirten Soylu, ”Doğrudur, Türkiye 2002’den beri büyük bir altyapı ve kalkınma hamlesi başlatmıştır. Yollar, hastaneler, havaalanları, büyük hizmetler yapmıştır. IMF prangasını söküp atmıştır. Ama şunu herkesin bilmesini isterim ki Türkiye’nin 15 Temmuz’dan sonra yaşadığı gelişim ve değişim tarihin hiçbir döneminde yaşanmamıştır. Bugünün Türkiye yalnızca İnsansız Hava Aracı üretirken yerli ve milli değildir. Türkiye Orta Doğu’da adım atarken de yerli ve millidir. Türkiye terörle mücadelede yerli ve millidir. Türkiye asayişte, uyuşturucuyla mücadelede yerli ve millidir. Türkiye trafik güvenliğini sağlarken yerli ve millidir. Dünyanın gelişmiş ülkelere diz çöktüren virüs salgınıyla mücadele ederken yerli ve millidir. İfade etmek isterim ki yerli ve millilik alelade bir söylem değil, bu ülkenin bu milletin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, hükumetimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye’nin 21. Yüzyıl stratejisidir. Türkiye 15 Temmuz sonrasında hiç bocalamadan tüm güvenlik başlıklarında yeni bir konsepte geçmiş, güvenlik birimlerinin teknik ve personel kapasitesini arttırmış, her konuya özgün stratejilerle somut eylem planlarını  uygulamış ve tüm güvenlik başlıklarında olumlu sonuçlar almıştır” diye konuştu.      “Bir zamanlar bin 500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK’nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır”    Soylu yıllarca terörle mücadele ettiklerini belirterek, 15 Temmuz’dan sonra bütün o yılların tecrübesi ve kazanımlarının üstüne yepyeni bir stratejiyle yeni nesil bir gayret ortaya koyduklarının altını çizdi. Soylu, ”Bir zamanlar bin 500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK’nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır. PKK’nın bugün kolunu kaldıracak hali söz konusu değildir. Eren Bülbül enselerindedir. Kandil’deki o ahlaksızın söylediklerinin hiçbirinin hükmü yoktur. Bir yandan devletin eli bir yandan Diyarbakır ailelerinin eli, Kandil’in iki yakasına sarılmıştır. Yılda 5 bin kişi katılırdı. Geçen yıl sadece 52 kişi katılmıştır. Hiç merak etmesinler kandırdıkları, kaçırdıkları o 52 kişiyi de geç olmadan onlardan kurtaracağız. Türkiye bugün DEAŞ ile DHKP-C ile FETÖ ile kıyasıya bir mücadele halindedir. Sol örgütlerin kırsal kadroları bugün tamamen tasfiye edilmiştir. Etkinlikleri bitmiştir. Bir iki kişi ya vardır ya yoktur. Zaten onlar da Avrupa’ya kaçma telaşındadır. Çünkü hamileri ağababaları oradadır. Sosyal medyadaki hezeyanlarına bakmayın. FETÖ’nün de bugün eli ayağı kesilmiştir. Operasyonlarımız nefes aldırmadan devam etmektedir. Bunları sürekli anlattığımız için belki birileri kanıksamış olabilir. Belki bugün gelinen noktayı çok önemsemiyor olabilir. Öyleyse onları rahatsız edecek bir şey söyleyeyim. Türkiye bugünlere Demirtaş’ın talimatını verdiği çukur-barikat eylemlerini bastırıp da gelmiştir. Yıllardır PKK’ya peşkeş çektikleri belediyeleri tekrar vatandaşın  hizmetine vermiş de gelmiştir. Darbecilerden gelecek haberi televizyon başında bekleyerek değil meydanlarda, sokaklarda, köprülerde ve gazi mekanda şehitler vererek gelmiştir. Türkiye bugünlere üniversiteleri tahrik ederek polise hakaret eden, sloganlara alkış tutarak değil kanunu, hukuku üstün tutarak gelmiştir. Birilerinin kulağına küpe olsun,  Türkiye bugünlere demokrasiyi sabotaj edecek değil, demokrasiye inanarak, kendi iradesiyle, yüzde 52 oy vererek seçtiği yerli ve milli bir liderle sözde değil gerçek, meşru ve tüm dünyanın saygı duyduğu bir liderle gelmiştir. Kimse kusura bakmasın, demokrasinin karşısında, hukukun karşısında, milletin karşısında herkes haddini bilmelidir. Bizler bu değerlerimizi çiğnetmeyiz. 15 Temmuz gecesi bu ülkenin demokrasisini, millet iradesini savunmak için şehit düşmüş evlatlarımızın hakkını da hiç kimsenin pespaye siyasetine ölçüsüz laflarına alet etmeyiz” şeklinde konuştu.      Şehitlerin acısının hala taze ve her zaman da öyle kalacağını anımsatan Soylu, ”Ama biz de bir söz vardır. Yiğit düştüğü yerden kalkar. İşte onun için o hadiseden sonra Özel Harekat Başkanlığımıza ayrı bir önem verdik. 2017 yılında Daire Başkanlığı statüsüne yükseltilerek Özel Harekat Başkanlığına dönüştürüldü. 8 ilimizde doğrudan merkeze bağlı Özel Harekat Müdürleri ile Özel Harekat Polis Eğitim Merkezi Müdürlüğü kuruldu. Darbe girişimi esnasında hasar gören hizmet binalarımız ve nizamiyenin yerini sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat takibi, bizzat talimatı, bizzat buraya gelerek açılışını gerçekleştirmesiyle yenileri inşa edildi.  Çok ciddi şekilde personel kapasitemizi artırdık. İfade ettiğim gibi 2015 yılında ülkemiz genelinde Özel Harekat personel sayısı 7 bin 765’ti, bugün bu sayısı 22 bin 3’e çıkardık. Çok ciddi bir yatırımla Özel Harekat Başkanlığı Eğitim Tesislerinde dünyada sadece  3 ülkede bulunan ve kısa adı SATEM olan Sanal Tetkik Eğitim Merkezini hayata geçirdik. Şimdi bunu bir adım daha ileriye taşıyacak Yakın Alan Çatışma Eğitim Simülatörü’nü de hayata geçiriyoruz. Bilgi İşlem Başkanlığımız  tarafından yapılıyor. Bunun özelliği artırılmış gerçeklikle değil yüzde 100 kusursuz gerçeklikle, gerçek mermi ve gerçek silahlarla eğitim veren ve bu imkanı sağlayan bir teknoloji olmasıdır. Gerçek bir çatışmanın aynısını can kaybı veya yaralanma riski olmadan sıfır maliyetle tekrar tekrar canlandırabileceğimiz yüksek bir teknolojiye geçiyoruz. Bu arada Konya, Trabzon, Antalya Özel Harekat Müdürlükleri’nin de bina ihtiyacını karşıladık. Adana, İstanbul, Samsun, Malatya ve Konya Özel Harekat Müdürlerinin bina ve tesis projelerinin tamamlanıp bunlarda yapım aşamasına geldi” dedi.      “Dünyanın bu en büyük emanetini teslim almaya, bu emaneti canınız pahasına korumaya hazır mısınız?”    500 kişilik 25. Dönem Kadın Özel Harekatçılara soru sorarak konuşmasını devam ettiren Soylu şunları kaydetti:    “Bugün de teşkilata yepyeni bir kuvvet yepyeni bir güç olarak, gözleri ışıl ışıl 500 kadın polisimiz katılıyor. Biz bu 500 evladımızı tam 17 bin 602 aday arasından seçtik. Eminim ki o kardeşlerimizin her biri de bu emaneti hakkıyla taşırdı. Ama en nihayetinde bir seçim yapmak lazımdı. İnşallah onlarla da başka vesilelerle buluşuruz. Bugün buradaki kardeşlerimizin hepsi, eğitimlerini tamamladılar. Polis Meslek Müfredatı’nın yanı sıra ileri seviye atış teknikleri, keskin nişancılık, arazi harekatı gibi birçok konuda güçlü bir eğitim aldılar. Biraz sonra yemin ederek görev yerlerine dağılacaklar. Kıymetli arkadaşlar, birazdan yemin edeceksiniz, çok şerefli, kendisi hafif ama manevi sorumluluğu ağır, çok şerefli bir üniforma altında göreve başlayacaksınız. Arkadaşlarım bana bu programın kar yağışı altında olacağını söyledikleri zaman, onlar Özel Harekatçı, soğuk da işlemez zorluk da işlemez dedim. Sizden önceki kardeşleriniz bugüne kadar yüzümüzü yere eğdirmedi. İnanıyorum ki sizler de eğdirmeyeceksiniz. Bu bayrağı hep daha yukarı taşıyacaksınız. Yemin metni sabittir. Ama benim bu törenlerde adetimdir. Kendim sorarım cevabı kendim duymak isterim. 25. Dönem Kadın Özel Harekatçılar 500’den size soruyorum, Dünyanın bu en büyük emanetini teslim almaya, bu emaneti canınız pahasına korumaya hazır mısınız? Nerede imdat sesi duyarsanız, koşmaya, görev neredeyse orada olmaya hazır mısınız? Nene Hatunların, Şerife Bacıların, Nezahat On Başıların, Halime Çavuşların torunları, Kübra’nın, Seher’in, Gülşah’ın, Zeynep’in arkadaşları size soruyorum, şu ay yıldızlı bayrak uğruna onların yaptığını yapmaya hazır mısınız? Kato’da, Gabar’da, Bestler Deresi’nde, Tendürek’te, Çemçe-Madur’da ilahi Kelimatullah’ı, Ezan-ı Allah-U Ekber’i, ay yıldızlı bayrağı namusunuz üzerine savunmaya hazır mısınız? Allah sizden razı olsun. Allah sizleri yetiştiren annelerden, babalardan razı olsun. Allah sizleri bugüne getiren şu ay yıldızlı üniformanın altında sizlere eğitim veren öğretmenlerinizden razı olsun. Rabbim ayağınıza taş değdirmesin. Cenab-ı Hak çıktığınız bu yolu hayırlı ve mübarek eylesin.”      “Bize dünyanın öteki tarafından parmak sallamaya çalışanlara karşı sizin gücünüz onları yıldıracak güçtür”    2200 yıldır Türk milletine ve varlığını temsil ettiklerini hatırlatan Soylu, ”Bugün buradan sizi yolcu edeceğiz. Bilesiniz ki bu yolculuk, mübarek bir yolculuktur. Milletimizin duası sizinledir. Bilesiniz ki sadece üniformanızın üzerindeki sizi temsil etmiyorsunuz. Siz 2200 yıldır, bu millete, bu milletin varlığına her zaman kendisine emanet etmiş ve onunla var olan devletlerimizi ve uğrunda şehit olacağımız Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil ediyorsunuz. Siz kurtuluş mücadelesinde, siz bu ülkenin bayrağı için, bu ülkenin gönderinde okunan Ezan-ı Muhammed-i için gözünü kırpmadan şehit olmaya hazır milyonlarda vatan evladını temsil ediyorsunuz. Sizin gücünüz, Türkiye’nin gücüdür. Sizin gücünüz tarihimizin gücüdür. Bize dünyanın öteki tarafından parmak sallamaya çalışanlara karşı sizin gücünüz onları yıldıracak güçtür. Milletimizin yarına ümitle bakan, bu ülkeyi kalkındıracak, bu ülkeyi zenginleştirecek evlatlarını muhafaza edecek güçtür. Sizin gücünüz, sizin cesaretiniz, sizin kuvvetiniz bu ülkede demokrasiyi hakim kılacak güçtür, bu ülkede hukukun üstünlüğünü hakim kılacak güçtür. Bu ülkede bu millete yan gözle bakanlara haddiniz bildirecek güçtür. Sizin gücünüz bu ülkenin yarınlara umutla bakmaya çalışan, acaba bize bir şey yaparlarsa bize sahip çıkacak olan var mı diye bekleşenlere kuvvet veren, cesaret veren güçtür. Siz merhameti, siz şefkati yüreğinizde taşıyarak bu görevi yapacaksınız” ifadelerini kullandı.      Kadın Özel Harekatçılara bir ağabey olarak abdestsiz ve Ayet-el Kürsi’siz göreve başlamamaları nasihatinde bulunan Bakan Soylu, ”Size bir ağabey olarak nasihatim, annelerinizin, babalarınızın size öğrettiklerini aklınızdan geçirmeden dışarıya adım atmayın. Kim mazlumun hakkını, kim mağdurun hakkını gasp etmeye çalışıyorsa, hukuk çerçevesi içerisinde mağdurun ve mazlumun hakkını savunmaya siz var olmak için görevlendirildiğinizi unutmayın. Hiçbir zaman şu sözümü unutmayın, rutine kendinizi alıştırmayın. Burada ne öğrenmişseniz görev yaptığınız dönem içerisinde onun üstüne katmayı, aldığınız bu görevin bir vazifesi olarak görün. Bizim mesleğimiz iki şeyi affetmez. Birincisi disiplinsizlik, ikincisi ihmal. Bu meslek ihmal kabul etmez. Bir saniyelik ihmaliniz hem canınıza hem bu milletin büyük acısına sebebiyet verir. Onun için arkadaşlığınızı kuvvetli yapın. Birbirinizin dertlerine derman olun. Sadece mücadele ederken değil, bir derdiniz olduğu zaman birbirinize dayanarak, birbirinize paylaşarak onu aşmayı bilin. Dostunuz buradan başladı, ölünceye kadar devam etsin. Bizim çözemeyeceğimiz hiçbir problem yoktur. Üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesela yoktur. Bilesiniz ki biz bu ailenin anneleri değiliz sadece. Biz bu ailenin kardeşleriyiz, biz bu ailenin bireyleriyiz. Yine size söylüyorum. Hiçbir zaman kendi gücünüzden sorgu sual etmeyin. Siz dünyanın en güçlü Özel Harekatçılarısınız. Siz dünyanın en iyi keskin nişancı Özel Harekatçılarısınız. Hiç kimsenin sizinle yarışmaya cesareti olamayacaktır. Olmamalıdır da. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde bize müracaat edip, şu Kadın Özel Harekatçılarınızın ortaya koyduğu cesaret değil sadece onların eğitimlerinin de bizimkilere verilmesini istiyoruz dedirtebilecek güç ve kudret sizdedir. Disiplin sizdedir. Sizlere inanıyoruz. Sizlere güveniyoruz. Ailelerinizi ihmal etmeyin, annelerinizin babalarınızın ellerini öpüp onların hayır duasını almayı ihmal etmeyin. Memleket sevgisini nasıl içinizde yaşıyorsanız sizlere söylüyorum, her birinize teker teker söylüyorum. Kim bu vatana ait bir endişe duyuyorsa, sizin cesaretinizi, sizin kuvvetinizi, sizin yeşil berenizi gördüğü zaman kendinden utansın. Kim bu ülkeyle, bu toprakla ilgili geleceğe ait güya büyük büyük devletlerin ekonomik güçlerini görüp bir komplekse kapılıyorsa sizin iradenizi sizin gücünüzü sizin kuvvetinizi, sizin o gözünüzdeki çakmak çakmak bakışı görüp utansın, titresin ve kendine dönsün. Siz sadece Özel Harekatçılar değilsiniz. Bu memlekete bu toprağa bu vatana bu tarihe bu bayrağa inancını kaybetmiş olanların karşısında onlara teker teker hatırlatacak Türk’ün kıymetli kadınlarısınız. Türk’ün kıymetli Özel Harekatçılarısınız. Türk’ün kıymetli gençlerisiniz. Sizlere böyle bakıyoruz, sizlere böyle inanıyoruz, sizlerle bu milletin evlatları olarak böyle gurur duyuyoruz, gurur duyacağız. Bu vesileyle 15 Temmuz gecesi şehit olan vatan evlatlarına burada şehit olan bütün arkadaşlarımızı ve bu vatan uğruna fedai can eden gazi olan tüm arkadaşlarımızı rahmetle şükranla anıyor, hepinize başarılar diliyor, sizleri sevgi ve saygılarımla selamlıyor, Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum” diye konuştu.      İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuşmasının ardından Kadın Özel Harekatçıların mezuniyet yemininden önce hazırladığı gösterilere yer verildi. Gösterilerde kısa ve uzun namlulu silahla hedef vurma, çatıdan pencereye sızma, kuleden dikey halatla kayma ve helikopterle intikal ve 420 metreden dürbünlü tüfekle hedef vurma yer aldı. Gösterilerin ardından 25. Dönem POMEM Kadın Özel Harekatçılar yemin etti.    (MC-DK-Y)    15.01.2021 20:21:23  TSI  NNNN                                           
Bakan Soylu: ”Bir zamanlar bin 500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK’nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır” - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: - “(PKK) Yılda 5 bin kişi katılırdı. Geçen yıl sadece 52 kişi katılmıştır. Hiç merak etmesinler kandırdıkları, kaçırdıkları o 52 kişiyi de geç olmadan onlardan kurtaracağız” - “ Dünyanın bu en büyük emanetini teslim almaya, bu emaneti canınız pahasına korumaya hazır mısınız? Nerede imdat sesi duyarsanız, koşmaya, görev neredeyse orada olmaya hazır mısınız?” - “Bize dünyanın öteki tarafından parmak sallamaya çalışanlara karşı sizin gücünüz onları yıldıracak güçtür” - “Bu memlekete bu toprağa bu vatana bu tarihe bu bayrağa inancını kaybetmiş olanların karşısında onlara teker teker hatırlatacak Türk’ün kıymetli kadınlarısınız”


 
  Mustafa Cenik - Cem Geçim - Yunus Özkan   
  ANKARA (İHA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ”Bir zamanlar bin 500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK’nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır. PKK’nın bugün kolunu kaldıracak hali söz konusu değildir. Eren Bülbül enselerindedir”  dedi. 
 
  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 500 Kadın Özel Harekatçının mezun olacağı, 25. Dönem POMEM Kadın Özel Harekat Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Bakan Soylu, Kadın Özel Harekatın polisinin yeni kahramanları, yeni gururları, tıpkı meşhur on beşliler gibi belki de beş yüzler diye anılacağını belirterek, soğuk bir havada sıcak bir vesileyle bir arada bulunmaktan büyük mutluluk ve gurur duyduğunu aktardı. Kadın Özel Harekatı sevgi ve saygıyla selamlayarak, onlara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem başarı dileklerini hem  Cenab-ı Allah’tan muhafaza dileklerini hem de tebriklerini iletti. 
 
  Bakan Soylu, 500 öğrencinin mezun olmak üzere yemin edeceği törende şunları kaydetti: 
  “Kıymetli arkadaşlar bu mesleklerin ilhamı, bu mesleklerin gayreti, sorumluluğu önce Cenab-ı Hak’tan sonra da bu aziz milletin kendisinden gelir. İşte onun için eğer bu üniformayı giyiyorsanız, Cenab-ı Hakk’ı da iyi tanımak lazım, bu milleti de iyi tanımak lazım. Kösedağ’da bizi tarihe gömdüklerini zannettiler. Ama biz 56 yıl sonra 3 kıtaya hükmedecek bir devletin temelini attık. Ankara Savaşı’nda bu hikayenin bittiğini zannettiler. Ama biz 51 yıl sonra bir fetih ve bir Fatih ile çağ kapayıp çağ açtık. Sevr ile bizi parça parça ettiklerini zannettiler. Ama biz 3 yıl sonra ay yıldızlı bayrağımızla, Cumhuriyetimizle ayağa kalktık. Darbe dediler demokrasi dedik. Fitne dediler kardeşlik dedik. Sağ-sol, alevi-sünni, Türk-Kürt dediler Millet dedik. Fakirlik dediler, kriz dediler, İMF dediler biz alın teri dedik. Her seferinde de ayağa kalktık. Ve 15 Temmuz gecesi son bir hamle daha yaptılar. Allah bilir ya belki de ellerini ovuşturup bu sefer oldu, tamam dediler. Ama biz sizin Demetle, Kübrayla, Gülşahla, Sevdayla, Seherle, Zeynep Başkomiserle, güzel adam Önder Güzelbaşla, Murat Amirle, Oruç kardeşlerle ve şu anda maneviyatlarıyla burada olan o gecenin tüm şehitleriyle onların tüm hesaplarını yine alt üst ettik. Yine yanıldılar. Yine hüsrana uğradılar. Şimdi siz niye buradasınız biliyor musunuz? Neden bu üniformaları giydiniz? Neden o tarihte yaklaşık 8 bin olan Özel Harekatçımız bugün 22 bindir? Neden o gün 264 bin olan Polisimiz bugün 313 bindir? Neden o gün 138 bin olan Jandarmamız bugün 203 bindir? Neden o gün 4 bin 800 olan sahil güvenliğimiz bugün 7 bindir? Neden 30 bin bekçimiz var? Neden kendi İHA’larımızı yapıyoruz? Neden kendi uçağımızı, neden kendi arabamızla uğraşıyoruz? Neden silahlı kuvvetlerimiz sınırımızın ötesinde mazluma umuttur?  Neden Azerbaycan’dayız? Neden İdlib’teyiz, neden karda kışta Tendürek’teyiz, Kato’dayız, Gabar’dayız? Neden 3 bin rakımda o ay yıldızlı bayrağın altında nöbet tutarız? Neden gündüz oturmaz, gece uyumayız biliyor musunuz? Çünkü Özel Harekatçılar. Onlar vazgeçmeyecekler. Çünkü bize diz çöktürmek isteyenler arkaları dönüp gitmeyecekler. Bu ülkede huzursuzluk olsun, bu ülkede kardeş kavgası olsun, bu ülkede terör olsun, bu ülkenin minarelerinden Ezan-ı Muhammedi okunmasın, okunacaksa bile Allah-u Ekber denmesin diye bu millet inancından, maneviyatından uzak kalsın diye, yaşlılarımız torunlarıyla değil huzurevlerinde yaşlansınlar diye, gençlerimiz aile bilmesin, uyuşturucunun elinde heder olsun diye, bu toprakların çocukları Pülümür yaylasında el ele gönül gönüle kardeşçe nefes almasın diye ve bu millet tarihten silinsin diye her türlü kötülüğü yapacaklar. İşte sizler bunun için buradasınız. Mücadele etmek için, ne olursa olsun millete, kanuna, demokrasiye, vicdan ve merhametinize tâbi olmak için dünyada hak ve adaleti üstün kılmak için buradasınız.” 
 
  15 Temmuz gecesinden sonra hainlerle hesaplaşıp çok büyük bir değişime adım attıklarını belirten Soylu, ”Doğrudur, Türkiye 2002’den beri büyük bir altyapı ve kalkınma hamlesi başlatmıştır. Yollar, hastaneler, havaalanları, büyük hizmetler yapmıştır. IMF prangasını söküp atmıştır. Ama şunu herkesin bilmesini isterim ki Türkiye’nin 15 Temmuz’dan sonra yaşadığı gelişim ve değişim tarihin hiçbir döneminde yaşanmamıştır. Bugünün Türkiye yalnızca İnsansız Hava Aracı üretirken yerli ve milli değildir. Türkiye Orta Doğu’da adım atarken de yerli ve millidir. Türkiye terörle mücadelede yerli ve millidir. Türkiye asayişte, uyuşturucuyla mücadelede yerli ve millidir. Türkiye trafik güvenliğini sağlarken yerli ve millidir. Dünyanın gelişmiş ülkelere diz çöktüren virüs salgınıyla mücadele ederken yerli ve millidir. İfade etmek isterim ki yerli ve millilik alelade bir söylem değil, bu ülkenin bu milletin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, hükumetimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye’nin 21. Yüzyıl stratejisidir. Türkiye 15 Temmuz sonrasında hiç bocalamadan tüm güvenlik başlıklarında yeni bir konsepte geçmiş, güvenlik birimlerinin teknik ve personel kapasitesini arttırmış, her konuya özgün stratejilerle somut eylem planlarını  uygulamış ve tüm güvenlik başlıklarında olumlu sonuçlar almıştır” diye konuştu. 
 
  “Bir zamanlar bin 500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK’nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır” 
  Soylu yıllarca terörle mücadele ettiklerini belirterek, 15 Temmuz’dan sonra bütün o yılların tecrübesi ve kazanımlarının üstüne yepyeni bir stratejiyle yeni nesil bir gayret ortaya koyduklarının altını çizdi. Soylu, ”Bir zamanlar bin 500 kişiyle piknik yapar gibi kamp yapan PKK’nın bugün tamamı 320 kişinin altındadır. PKK’nın bugün kolunu kaldıracak hali söz konusu değildir. Eren Bülbül enselerindedir. Kandil’deki o ahlaksızın söylediklerinin hiçbirinin hükmü yoktur. Bir yandan devletin eli bir yandan Diyarbakır ailelerinin eli, Kandil’in iki yakasına sarılmıştır. Yılda 5 bin kişi katılırdı. Geçen yıl sadece 52 kişi katılmıştır. Hiç merak etmesinler kandırdıkları, kaçırdıkları o 52 kişiyi de geç olmadan onlardan kurtaracağız. Türkiye bugün DEAŞ ile DHKP-C ile FETÖ ile kıyasıya bir mücadele halindedir. Sol örgütlerin kırsal kadroları bugün tamamen tasfiye edilmiştir. Etkinlikleri bitmiştir. Bir iki kişi ya vardır ya yoktur. Zaten onlar da Avrupa’ya kaçma telaşındadır. Çünkü hamileri ağababaları oradadır. Sosyal medyadaki hezeyanlarına bakmayın. FETÖ’nün de bugün eli ayağı kesilmiştir. Operasyonlarımız nefes aldırmadan devam etmektedir. Bunları sürekli anlattığımız için belki birileri kanıksamış olabilir. Belki bugün gelinen noktayı çok önemsemiyor olabilir. Öyleyse onları rahatsız edecek bir şey söyleyeyim. Türkiye bugünlere Demirtaş’ın talimatını verdiği çukur-barikat eylemlerini bastırıp da gelmiştir. Yıllardır PKK’ya peşkeş çektikleri belediyeleri tekrar vatandaşın  hizmetine vermiş de gelmiştir. Darbecilerden gelecek haberi televizyon başında bekleyerek değil meydanlarda, sokaklarda, köprülerde ve gazi mekanda şehitler vererek gelmiştir. Türkiye bugünlere üniversiteleri tahrik ederek polise hakaret eden, sloganlara alkış tutarak değil kanunu, hukuku üstün tutarak gelmiştir. Birilerinin kulağına küpe olsun,  Türkiye bugünlere demokrasiyi sabotaj edecek değil, demokrasiye inanarak, kendi iradesiyle, yüzde 52 oy vererek seçtiği yerli ve milli bir liderle sözde değil gerçek, meşru ve tüm dünyanın saygı duyduğu bir liderle gelmiştir. Kimse kusura bakmasın, demokrasinin karşısında, hukukun karşısında, milletin karşısında herkes haddini bilmelidir. Bizler bu değerlerimizi çiğnetmeyiz. 15 Temmuz gecesi bu ülkenin demokrasisini, millet iradesini savunmak için şehit düşmüş evlatlarımızın hakkını da hiç kimsenin pespaye siyasetine ölçüsüz laflarına alet etmeyiz” şeklinde konuştu. 
 
  Şehitlerin acısının hala taze ve her zaman da öyle kalacağını anımsatan Soylu, ”Ama biz de bir söz vardır. Yiğit düştüğü yerden kalkar. İşte onun için o hadiseden sonra Özel Harekat Başkanlığımıza ayrı bir önem verdik. 2017 yılında Daire Başkanlığı statüsüne yükseltilerek Özel Harekat Başkanlığına dönüştürüldü. 8 ilimizde doğrudan merkeze bağlı Özel Harekat Müdürleri ile Özel Harekat Polis Eğitim Merkezi Müdürlüğü kuruldu. Darbe girişimi esnasında hasar gören hizmet binalarımız ve nizamiyenin yerini sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat takibi, bizzat talimatı, bizzat buraya gelerek açılışını gerçekleştirmesiyle yenileri inşa edildi.  Çok ciddi şekilde personel kapasitemizi artırdık. İfade ettiğim gibi 2015 yılında ülkemiz genelinde Özel Harekat personel sayısı 7 bin 765’ti, bugün bu sayısı 22 bin 3’e çıkardık. Çok ciddi bir yatırımla Özel Harekat Başkanlığı Eğitim Tesislerinde dünyada sadece  3 ülkede bulunan ve kısa adı SATEM olan Sanal Tetkik Eğitim Merkezini hayata geçirdik. Şimdi bunu bir adım daha ileriye taşıyacak Yakın Alan Çatışma Eğitim Simülatörü’nü de hayata geçiriyoruz. Bilgi İşlem Başkanlığımız  tarafından yapılıyor. Bunun özelliği artırılmış gerçeklikle değil yüzde 100 kusursuz gerçeklikle, gerçek mermi ve gerçek silahlarla eğitim veren ve bu imkanı sağlayan bir teknoloji olmasıdır. Gerçek bir çatışmanın aynısını can kaybı veya yaralanma riski olmadan sıfır maliyetle tekrar tekrar canlandırabileceğimiz yüksek bir teknolojiye geçiyoruz. Bu arada Konya, Trabzon, Antalya Özel Harekat Müdürlükleri’nin de bina ihtiyacını karşıladık. Adana, İstanbul, Samsun, Malatya ve Konya Özel Harekat Müdürlerinin bina ve tesis projelerinin tamamlanıp bunlarda yapım aşamasına geldi” dedi. 
 
  “Dünyanın bu en büyük emanetini teslim almaya, bu emaneti canınız pahasına korumaya hazır mısınız?” 
  500 kişilik 25. Dönem Kadın Özel Harekatçılara soru sorarak konuşmasını devam ettiren Soylu şunları kaydetti: 
  “Bugün de teşkilata yepyeni bir kuvvet yepyeni bir güç olarak, gözleri ışıl ışıl 500 kadın polisimiz katılıyor. Biz bu 500 evladımızı tam 17 bin 602 aday arasından seçtik. Eminim ki o kardeşlerimizin her biri de bu emaneti hakkıyla taşırdı. Ama en nihayetinde bir seçim yapmak lazımdı. İnşallah onlarla da başka vesilelerle buluşuruz. Bugün buradaki kardeşlerimizin hepsi, eğitimlerini tamamladılar. Polis Meslek Müfredatı’nın yanı sıra ileri seviye atış teknikleri, keskin nişancılık, arazi harekatı gibi birçok konuda güçlü bir eğitim aldılar. Biraz sonra yemin ederek görev yerlerine dağılacaklar. Kıymetli arkadaşlar, birazdan yemin edeceksiniz, çok şerefli, kendisi hafif ama manevi sorumluluğu ağır, çok şerefli bir üniforma altında göreve başlayacaksınız. Arkadaşlarım bana bu programın kar yağışı altında olacağını söyledikleri zaman, onlar Özel Harekatçı, soğuk da işlemez zorluk da işlemez dedim. Sizden önceki kardeşleriniz bugüne kadar yüzümüzü yere eğdirmedi. İnanıyorum ki sizler de eğdirmeyeceksiniz. Bu bayrağı hep daha yukarı taşıyacaksınız. Yemin metni sabittir. Ama benim bu törenlerde adetimdir. Kendim sorarım cevabı kendim duymak isterim. 25. Dönem Kadın Özel Harekatçılar 500’den size soruyorum, Dünyanın bu en büyük emanetini teslim almaya, bu emaneti canınız pahasına korumaya hazır mısınız? Nerede imdat sesi duyarsanız, koşmaya, görev neredeyse orada olmaya hazır mısınız? Nene Hatunların, Şerife Bacıların, Nezahat On Başıların, Halime Çavuşların torunları, Kübra’nın, Seher’in, Gülşah’ın, Zeynep’in arkadaşları size soruyorum, şu ay yıldızlı bayrak uğruna onların yaptığını yapmaya hazır mısınız? Kato’da, Gabar’da, Bestler Deresi’nde, Tendürek’te, Çemçe-Madur’da ilahi Kelimatullah’ı, Ezan-ı Allah-U Ekber’i, ay yıldızlı bayrağı namusunuz üzerine savunmaya hazır mısınız? Allah sizden razı olsun. Allah sizleri yetiştiren annelerden, babalardan razı olsun. Allah sizleri bugüne getiren şu ay yıldızlı üniformanın altında sizlere eğitim veren öğretmenlerinizden razı olsun. Rabbim ayağınıza taş değdirmesin. Cenab-ı Hak çıktığınız bu yolu hayırlı ve mübarek eylesin.” 
 
  “Bize dünyanın öteki tarafından parmak sallamaya çalışanlara karşı sizin gücünüz onları yıldıracak güçtür” 
  2200 yıldır Türk milletine ve varlığını temsil ettiklerini hatırlatan Soylu, ”Bugün buradan sizi yolcu edeceğiz. Bilesiniz ki bu yolculuk, mübarek bir yolculuktur. Milletimizin duası sizinledir. Bilesiniz ki sadece üniformanızın üzerindeki sizi temsil etmiyorsunuz. Siz 2200 yıldır, bu millete, bu milletin varlığına her zaman kendisine emanet etmiş ve onunla var olan devletlerimizi ve uğrunda şehit olacağımız Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil ediyorsunuz. Siz kurtuluş mücadelesinde, siz bu ülkenin bayrağı için, bu ülkenin gönderinde okunan Ezan-ı Muhammed-i için gözünü kırpmadan şehit olmaya hazır milyonlarda vatan evladını temsil ediyorsunuz. Sizin gücünüz, Türkiye’nin gücüdür. Sizin gücünüz tarihimizin gücüdür. Bize dünyanın öteki tarafından parmak sallamaya çalışanlara karşı sizin gücünüz onları yıldıracak güçtür. Milletimizin yarına ümitle bakan, bu ülkeyi kalkındıracak, bu ülkeyi zenginleştirecek evlatlarını muhafaza edecek güçtür. Sizin gücünüz, sizin cesaretiniz, sizin kuvvetiniz bu ülkede demokrasiyi hakim kılacak güçtür, bu ülkede hukukun üstünlüğünü hakim kılacak güçtür. Bu ülkede bu millete yan gözle bakanlara haddiniz bildirecek güçtür. Sizin gücünüz bu ülkenin yarınlara umutla bakmaya çalışan, acaba bize bir şey yaparlarsa bize sahip çıkacak olan var mı diye bekleşenlere kuvvet veren, cesaret veren güçtür. Siz merhameti, siz şefkati yüreğinizde taşıyarak bu görevi yapacaksınız” ifadelerini kullandı. 
 
  Kadın Özel Harekatçılara bir ağabey olarak abdestsiz ve Ayet-el Kürsi’siz göreve başlamamaları nasihatinde bulunan Bakan Soylu, ”Size bir ağabey olarak nasihatim, annelerinizin, babalarınızın size öğrettiklerini aklınızdan geçirmeden dışarıya adım atmayın. Kim mazlumun hakkını, kim mağdurun hakkını gasp etmeye çalışıyorsa, hukuk çerçevesi içerisinde mağdurun ve mazlumun hakkını savunmaya siz var olmak için görevlendirildiğinizi unutmayın. Hiçbir zaman şu sözümü unutmayın, rutine kendinizi alıştırmayın. Burada ne öğrenmişseniz görev yaptığınız dönem içerisinde onun üstüne katmayı, aldığınız bu görevin bir vazifesi olarak görün. Bizim mesleğimiz iki şeyi affetmez. Birincisi disiplinsizlik, ikincisi ihmal. Bu meslek ihmal kabul etmez. Bir saniyelik ihmaliniz hem canınıza hem bu milletin büyük acısına sebebiyet verir. Onun için arkadaşlığınızı kuvvetli yapın. Birbirinizin dertlerine derman olun. Sadece mücadele ederken değil, bir derdiniz olduğu zaman birbirinize dayanarak, birbirinize paylaşarak onu aşmayı bilin. Dostunuz buradan başladı, ölünceye kadar devam etsin. Bizim çözemeyeceğimiz hiçbir problem yoktur. Üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesela yoktur. Bilesiniz ki biz bu ailenin anneleri değiliz sadece. Biz bu ailenin kardeşleriyiz, biz bu ailenin bireyleriyiz. Yine size söylüyorum. Hiçbir zaman kendi gücünüzden sorgu sual etmeyin. Siz dünyanın en güçlü Özel Harekatçılarısınız. Siz dünyanın en iyi keskin nişancı Özel Harekatçılarısınız. Hiç kimsenin sizinle yarışmaya cesareti olamayacaktır. Olmamalıdır da. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde bize müracaat edip, şu Kadın Özel Harekatçılarınızın ortaya koyduğu cesaret değil sadece onların eğitimlerinin de bizimkilere verilmesini istiyoruz dedirtebilecek güç ve kudret sizdedir. Disiplin sizdedir. Sizlere inanıyoruz. Sizlere güveniyoruz. Ailelerinizi ihmal etmeyin, annelerinizin babalarınızın ellerini öpüp onların hayır duasını almayı ihmal etmeyin. Memleket sevgisini nasıl içinizde yaşıyorsanız sizlere söylüyorum, her birinize teker teker söylüyorum. Kim bu vatana ait bir endişe duyuyorsa, sizin cesaretinizi, sizin kuvvetinizi, sizin yeşil berenizi gördüğü zaman kendinden utansın. Kim bu ülkeyle, bu toprakla ilgili geleceğe ait güya büyük büyük devletlerin ekonomik güçlerini görüp bir komplekse kapılıyorsa sizin iradenizi sizin gücünüzü sizin kuvvetinizi, sizin o gözünüzdeki çakmak çakmak bakışı görüp utansın, titresin ve kendine dönsün. Siz sadece Özel Harekatçılar değilsiniz. Bu memlekete bu toprağa bu vatana bu tarihe bu bayrağa inancını kaybetmiş olanların karşısında onlara teker teker hatırlatacak Türk’ün kıymetli kadınlarısınız. Türk’ün kıymetli Özel Harekatçılarısınız. Türk’ün kıymetli gençlerisiniz. Sizlere böyle bakıyoruz, sizlere böyle inanıyoruz, sizlerle bu milletin evlatları olarak böyle gurur duyuyoruz, gurur duyacağız. Bu vesileyle 15 Temmuz gecesi şehit olan vatan evlatlarına burada şehit olan bütün arkadaşlarımızı ve bu vatan uğruna fedai can eden gazi olan tüm arkadaşlarımızı rahmetle şükranla anıyor, hepinize başarılar diliyor, sizleri sevgi ve saygılarımla selamlıyor, Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum” diye konuştu. 
 
  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuşmasının ardından Kadın Özel Harekatçıların mezuniyet yemininden önce hazırladığı gösterilere yer verildi. Gösterilerde kısa ve uzun namlulu silahla hedef vurma, çatıdan pencereye sızma, kuleden dikey halatla kayma ve helikopterle intikal ve 420 metreden dürbünlü tüfekle hedef vurma yer aldı. Gösterilerin ardından 25. Dönem POMEM Kadın Özel Harekatçılar yemin etti. 
  (MC-DK-Y) 
 
15.01.2021 20:21:23  TSI 
NNNN 
                                         

Ankara HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.