Düzce Depremi'nde yaşamını yitirenlerin acısı 22 yıldır unutulmuyor

Düzce Depremi'nde yaşamını yitirenlerin acısı 22 yıldır unutulmuyor

DÜZCE (AA) - CEM ALİ KUŞ/MURAT ATASEVEN - Düzce'de, 12 Kasım 1999'daki depremde oğlunu kaybeden 84 yaşındaki Ayşe Seymen ile 8 akrabası yaşamını yitiren Kaynaşlı Ziraat Odası Başkanı Fahrettin Şahin, depremin acı hatıralarını unutamıyor. Merkez üssü Kaynaşlı olan, 710 kişinin hayatını kaybettiği 7,2 büyüklüğündeki depremin üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen yaşanan acılar hafızalardaki tazeliğini koruyor. Depreme fındık bahçesinden eve geldiği sırada yakalanan Ayşe Seymen, depremin ardından 37 yaşındaki oğlu Naci Seymen'i aramaya başladı. Oğlunu hiçbir yerde bulamayan Seymen, ertesi gün evinin önüne gelen cenaze aracını görünce çocuğunun hayatını kaybettiğini anladı. Depremin üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen yaşananları unutamayan Seymen, fırsat buldukça oğlunun mezarına giderek dua ediyor. - "Dünya başıma yıkıldı" Ayşe Seymen, AA muhabirine, depremde oğlunu kaybettiği için hayatta kaldığına sevinemediğini söyledi. Depreme fındık bahçesinden eve geldiğinde yakalandığını anlatan Seymen, şöyle devam etti: "O gün hava soğuktu, sobayı yaktık. Annem hastaydı ona bakmak için içeriye geçtim oturdum, tam o esnada deprem oldu. Depremin şiddetiyle biz havaya yükseldik. O heyecanla evden nasıl çıktığımı hiç bilmiyorum. Annem içeride kaldı. Sobanın üstündeki sıcak su annemin üstüne düştü. Çocuklarımı bulamayınca annemin de acısını unuttum. Naci yoktu, onu aramaya koyuldum. Oturdukları eve gittim tamamen çökmüştü. Çevreye soruşturdum herkes başka bir şey söyledi. Ertesi gün cenazesini getirdiler eve, dünya başıma yıkıldı." Seymen, evlat acısının unutulmadığını dile getirerek, "Öldüğü gün gibi taze acısı, ciğerlerimi yakar. Anne ve babanın acısı unutuluyor ama evlat acısı unutulmuyor. Acısı hep insanın ciğerlerini yakıyor." dedi. - "Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın inşallah" Kaynaşlı Ziraat Odası Başkanı Fahrettin Şahin ise depreme Bolu'da yakalandı. Depremin oluşturduğu yıkımdan haberi olmayan Şahin, yolda karşılaştığı arkadaşının durumun vahametini anlatmasının ardından hızlıca ailesine ulaşmaya çalıştı. Ara yollardan ailesinin oturduğu eve giden Şahin, bir yandan eşinin ve çocuklarının hayatta olduğuna sevinirken, diğer yandan 8 akrabasının yaşamını yitirdiğini öğrenmesiyle büyük üzüntü yaşadı. Yakınlarının acısını yüreğinde taşıyan Şahin, mezarlarına ziyarette bulunarak, onlar için dua ediyor. Depremin yaşandığı gün verdiği mücadeleyi anlatan Şahin, şöyle konuştu: "Deprem günü Bolu'daydım. Arabanın içinde hissettim depremi. Daha sonra yolda bir arkadaşımla karşılaştım, bana Kaynaşlı'nın 'yerle bir olduğunu' söyledi. Yol çökmüştü, jandarma yollamıyordu. Ara yollardan Kaynaşlı'ya geldim. Evime gittim direkt. Bizim mahallede çok hasar yoktu, çocuklarımı sağlıklı bir şekilde buldum. Aradan biraz zaman geçince ailemden 8 kişinin hayatını kaybettiğini öğrendim." Şahin, zor bir süreci geride bıraktıklarını belirterek, "Depremin üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen acılarımız ilk günkü gibi taze. Kaynaşlı'da 316 kişi hayatını kaybetti. Hepsi de bizim eşimiz, dostumuzdu. Zor bir süreçti bizim için. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın inşallah." diye konuştu.