Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın

Gündem (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 19.04.2025 - 20:00, Güncelleme: 19.04.2025 - 20:01
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın

İstanbul - Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın
Tuğçe ODABAŞI-Uğur GÜLBOY/İSTANBUL,(DHA)- CUMHURBAŞKANI Erdoğan, sağlık yatırımlarının devam edeceğini vurgulayarak, "İnsanımızın en iyi sağlık hizmetini alabilmesi için imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Bakın, bizim siyasette rehberimiz bellidir; devlet millet için vardır. Devlet vatandaşına hizmet etmek için vardır. Bunun için, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyoruz. Bu anlayışla tüm vatandaşlarımızı kucaklamaya, her hizmeti ülkemizin en ücra köşelerine kadar ulaştırmaya çalışıyoruz" dedi. Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın katılımı ile gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “400 yatak kapasiteli bu yeni hastanemizin hizmete girmesiyle Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanemizin yatak kapasitesi de 900'e yükselmiş oluyor. Uzun ve titiz bir çalışma neticesinde inşa edilen yeni hastanemiz bir kez daha hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.   'DEVLET MİLLET İÇİN VARDIR' Türkiye'de yapılan sağlık yatırımlarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 23 yılda sağlık alanında gerçekten büyük bir dönüşüme imza attık. Dünyada örnek alınan, birçok ülkenin gelip incelediği modern bir sağlık alt yapısını ülkemize kazandırdık. Aile hekimliği ile polikliniği ile hastanesiyle en ileri teknoloji her türlü aracı gereciyle 23 sene öncesine göre hayal dahi edilemeyen bir seviyedeyiz. Elbette kimi yerlerde birtakım eksiklikler, aksaklıklar olabilir. Ama oralarda da şikayetleri gidermek için yoğun gayret gösteriyoruz. İnsanımızın en iyi sağlık hizmetini alabilmesi için imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Bakın, bizim siyasette rehberimiz bellidir; devlet millet için vardır. Devlet vatandaşına hizmet etmek için vardır. Bunun için, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyoruz. Bu anlayışla tüm vatandaşlarımızı kucaklamaya, her hizmeti ülkemizin en ücra köşelerine kadar ulaştırmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.   'TOPLAM HASTANE SAYIMIZI 1547'YE ÇIKARDIK' Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni sağlık tesislerimizde, acil sağlık hizmetlerimizde ve aile hekimliklerimizde; insan kaynağı, çalışma şartları ve özlük haklarını iyileştirdiğimiz sağlık personelimizle milletimize aşkla hizmet ediyoruz. Üstad 'Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür' demiş. Aradan zaman geçince insan geçmişi unutabiliyor. Özellikle yaşı 30'un altında olan kardeşlerimiz 2002 öncesini doğal olarak hatırlamıyor. Sıra bulmanın ayrı dert, ilacın ayrı dert, tedavinin ayrı dert olduğu o kötü günleri hamdolsun gençlerimiz bilmiyor. Eskiden sağlık deyince, hastane deyince, insanlarımızın neden bir endişeye kapıldığını bugün idrak edemiyorlar. Burada çok kısa bir şekilde sizlerle bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Özetin özeti olan bu rakamlar, sağlıkta nereden nereye geldiğimizi net bir şekilde ortaya koyacaktır diye ümit ediyorum. Geride bıraktığımız 23 yılda ülkemizde sağlık hizmetlerinde kelimenin tam anlamıyla bir devrim yaşandı. Rakamlar da bu devrimi inkar edilmez bir şekilde ispat ediyor. Ülkemiz genelinde 391 yeni hastane inşa ettik; toplam hastane sayımızı 1547'ye çıkardık. 37 bin 417 yataklı 25 şehir hastanemizi tamamlayarak hizmete açtık. 11 şehir hastanemizin yapımı sürüyor. İhale proje ve arsa süreci devam edenler bittiğinde yaklaşık 60 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemizi milletimizin hizmetine sunmuş olacağız. Hastane yatak kapasitemizi 164 binden aldık, 270 bin 511'e taşıdık. 192 bin 824'ü hekim ve uzman hekim olmak üzere, 1 milyon 47 bin yeni personelle sağlık ordumuzu daha da büyüttük. Sağlık tesislerimizin imkanlarını iyileştirdik, altyapılarını güçlendirdik, ekipmanlarını modernize ettik. Bugün tam 2 milyon 840 binin üzerinde vatandaşımıza evde sağlık hizmeti veriyoruz" dedi.   'SAĞLIK HAYAT MERKEZLERİNİN SAYISINI ÇOĞALTTIK' Hayata geçirilen ve önümüzdeki dönemde geçirilmesi planlanan projelerden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Koruyucu sağlık hizmetleri ciddi sıçrama yaşanan bir başka alan. Burada Sağlık Hayat Merkezlerimizin sayısını son altı ayda açtığımız 24 yeni merkezle 286'ya çıkardık. Bu yıl 16 farklı branşta hizmet verecek 100 yeni Sağlık Hayat Merkezi'ni daha devreye alacağız. Sağlık okuryazarlığı başta olmak üzere birçok alanda eğitim verdiğimiz 'Sağlık Akademisi' projemizi 81 ilimizde başlattık. 2002 yılında İstanbul'da bulunan kamu hastanelerinin yatak kapasitesi sadece 19 bin 715'ti. Üstelik bu yatakların çok büyük bir kısmı niteliksiz ve yetersizdi. Biz bu sayıyı yüzde 56 oranında artırarak 30 bin 726'ya yükselttik. Özel ve üniversite hastaneleri dahil toplam hastane yatağı sayısını ise yüzde 62,3'lük artışla 45 bin 481'e çıkardık. 2025 yılı sonunda toplamda 10 bin 582 kamu yatağını İstanbullu vatandaşlarımızın hizmetine sunmuş olacağız. Planlama aşamasında olan 16 bin yatak kapasiteli 23 sağlık tesisini de inşallah çok yakın zamanda İstanbul'a kazandıracağız. 2002'de İstanbul'da 217 sağlık ocağında vatandaşlarımıza hizmet veren hekim sayımız sadece 762'ydi. Bugün İstanbul'un dört bir yanındaki bin 147 aile sağlığı merkezinde, 4 bin 264 aile hekimimiz özveriyle hastalarımızın imdadına koşuyor. 2017-2025 yılları arasında 40 adet birinci basamak sağlık tesisini de İstanbul'da hizmete hazır hale getirdik. 2002'de 44 olan 112 Acil Yardım İstasyonu sayısını 347'ye; acil yardım ambulans sayısını ise 495'e yükselttik. İstanbul genelindeki kamu uzman hekimi sayımız 4 bin 141'den 5 bin 506'ya ulaştı. Kamu hemşire sayısını da 7 bin 104'ten 25 bin 507'ye çıkardık. Sonuçta sağlık alanında ülkemizi bugün dünyada parmakla gösterilen bir konuma ulaştırdık" diye konuştu.   'MEYHANE AĞZI İLE KONUŞMAK SİYASET YAPMAK DEĞİLDİR' Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önceki gün Silvan Sulama Tüneli kazı başlangıç törenini gerçekleştirdik. 12 milyar TL yatırım bedelli bu muhteşem eser tamamlandığında, tarımsal üretimde Güneydoğu Anadolu bölgemizin kaderi değişecek, ülkemiz ekonomisine çok ciddi katma değer sağlayacağız. Orada da söyledim, tek başına Silvan Tüneli bile bizimle muhalefet arasındaki anlayış farkını göstermeye kafidir. Basın yayın organlarında her gün yeni bir skandalın haberini okuyoruz. İstanbul için harcanması gereken kaynakların kimlere peşkeş çekildiği, kimlerin kesesine gittiği kimleri zenginleştirdiği tek tek deşifre oluyor. Normalde haya duygusu olan birisinin bütün bu yaşananlardan sonra insan içine çıkmaması lazım. Ama bakıyorsunuz, ana muhalefetin genel başkanı yüzü kızarması gerekirken, sağa sola siyasi ahlak dersi vermeye kalkıyor. Partisini safralarından kurtarmak yerine, yolsuzlukların peşine düşen yargı mensuplarına hakaret ediyor. Ağzına asla yakışmayacak sıfatlarla bakanlarımıza dil uzatıyor. Affınıza sığınarak söylüyorum, meyhane ağzıyla konuşmak siyaset yapmak değildir. İşittiklerimiz karşısında inanın onun adına biz utanıyoruz. Üslubuyla, duruşuyla, kullandığı dille topluma örnek olması gereken siyasetçilerin, rakibimiz dahi olsa hakaretle, kabalıkla, tehditle gündeme gelmesinden inanın biz rahatsız oluyoruz. Bu düzeyde siyaset yapmayı aziz milletimize ve temsil ettiğimiz makama bir hürmetsizlik olarak görüyoruz. Bunun için bugüne kadar hep sabırla, vakarla davrandık. Bizim boş işlerle, boş sözlerle oyalanacak zamanımız yok. Bizim gündemimiz, hedefimiz, niyetimiz; Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmenin derdindedir. Biz milletimizin refahını, huzurunu, gelirini artırmanın peşindeyiz. Biz Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkarmanın gayretindeyiz. Yeni bir dünya kurulurken, Türkiye'nin bu yeni küresel sistemde hak ettiği şekilde temsil edilsin diye çalışıyoruz. İnşallah hedeflerimize ulaşana kadar da bu mücadeleyi bırakmayacağız, bu yolda koşacağız. 23 yıl boyunca hep geleceğe odaklandık. Politikalarımızı hep orta ve uzun vadeli bir bakış açısıyla belirledik. Mevcut sorunları çözüme kavuştururken, 20 yıl, 50 yıl sonrasında ortaya çıkabilecek problemlere de şimdiden çareler geliştirdik" ifadelerini kullandı.     'NORMAL DOĞUMUN TEŞVİKİ SİZİ NİÇİN RAHATSIZ EDİYOR?' Erdoğan, “Ne yazık ki muhalefet bizim bu vizyonumuzu hiçbir zaman anlamadı. Ülkemizdeki kimi ideolojik çevreler bizim ufkumuzu asla kavrayamadı. Çünkü onlar ülkenin yüksek çıkarlarını değil, kendi küçük menfaatlerini düşündüler. Bunların nasıl bir zihin yapısına sahip olduklarını geçen hafta bir kez daha gördük. Bir futbol kulübümüz, Sağlık Bakanlığımızın yürüttüğü bir farkındalık kampanyasına destek olmak için sahaya bir pankartla çıktı. Pankartta hakaret yoktu, eleştiri yoktu, kimseye bir saygısızlık yoktu. İddia ettikleri gibi kadınları rencide edecek hiçbir durum yoktu. Sadece çok önemli bir konuya dikkat çekme niyeti vardı. Son yıllarda ülkemizin kanayan yarası haline gelen bir sorunun çözümüne katkı sunma amacı vardı. Yani kulübümüz gayet masum, doğru ve yerinde bir adım attı. Bunun üzerine malum odaklar hemen harekete geçti. Önce sporcularımızı ve futbol kulübümüzü linç etmeye kalktılar. Ardından projeyi yürüten Sağlık Bakanlığımızı hedef aldılar. Sonra da eleştiri oklarını hükümetimize ve şahsıma yönelttiler. Son derece çirkin ifadelerle bir haftadır ortalığı velveleye verenlere buradan şunu soruyorum. Bakanlığımızın normal doğumu teşvik etmesi, cerrahi müdahale yerine normal doğumu özendirmesi sizi niçin bu kadar rahatsız ediyor? Sağlık Bakanlığı'nın görevi bu milletin sağlığını korumak değil mi? Bunun için toplumda farkındalık oluşturmak gerekmez mi? Şayet ortada dünya ortalamalarına göre bir anormallik varsa, buna çözüm üretmek, bu aşırılığın üzerine gitmek doğru değil midir? Sağlık Bakanlığı'nın toplum sağlığı için elindeki tüm imkanları seferber etmesi dışında, Allah aşkına, ne yapmasını bekliyorsunuz? Bilimsel veriler ortada. Dünya ile karşılaştırılınca meselenin geldiği durum ortada. Nüfus artış hızımızın, doğurganlık oranımızın düştüğü seviye ortada. Bizi 10 yıl, 20 yıl sonra bekleyen tehditler de apaçık ortada. Ne yapalım? Siz rahatsız oluyorsunuz diye bunlarla mücadele etmeyelim mi? Tedbir almayalım mı? Toplumu doğru yönlendirmeyelim mi? Açık ve net söylüyorum. Doğurganlık oranı ve nüfus artış hızımızın alarm verdiği bir dönemde bizim bu hezeyanlara ayıracak vaktimiz yoktur. Bu bizim için bir beka meselesidir. Türkiye'nin geleceğini doğrudan ilgilendiren bir varoluş tehdididir. Dolayısıyla kimsenin ideolojik saplantılarla, yönlendirmelerle, toplumu ifsat eden sapkın akımlarla milletimizi zehirlemesine asla müsaade etmeyiz. Bu konudaki tavizsiz duruşumuzu bundan sonra da muhafaza edeceğiz. Birileri karşı çıksa da biz ülkemiz ve milletimiz için en doğru olanı yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.   'ŞEHRİMİZİ ULUSLARARASI BİR SAĞLIK MERKEZİ KONUMUNA YÜKSELTTİK' Açılışta konuşan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Bağcılar ilçemizin ihtiyaçları doğrultusunda 400 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi sizlere en iyi şekilde hizmet verecek. İstanbul'da yaptığımız sağlık yatırımları ile bu güzel şehrimizi aynı zamanda uluslararası bir sağlık merkezi konumuna yükselttik. 4 Haziran 1972 yılında SSK Göztepe Hastanesi hizmete açıldıktan sonra yıllarca İstanbul'a 100 yatak ve üzeri herhangi bir sağlık yatırımı yapılmadı. 2002 yılından itibaren, İstanbul'a 41 devasa hastane yatırımı yapıldı. Halihazırda çok sayıda hastane inşaatımız devam ediyor ve yenilerini de planlıyoruz. Yine 2002 yılında hastanelerimiz 8-10 hastanın kaldığı, tuvalet-banyosu olmayan koğuş sistemine sahipti. İstanbul'da kamu ve özelde bulunan yaklaşık 20 bin yatağın büyük bölümü koğuş sistemiyle hizmet veriyordu. Bugün ise tek ve iki kişilik odalarda hizmet veren bir sağlık alt yapısına kavuştuk. 2025 yılında İstanbul'umuzda yaklaşık 31 bin nitelikli yatak ile vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz. Toplam yatak sayımızı 46 bine çıkarmış bulunuyoruz" ifadelerini kullandı. Memişoğlu, “Toplumumuzun güncel sağlık risklerini azaltmaya yönelik adımlar atıyoruz. Madde, tütün ve teknoloji bağımlılığıyla mücadele ediyor, gereksiz ilaç kullanımını önlüyoruz. Sağlıklı beslenme ve nitelikli yaşamı destekliyoruz. Üreten Sağlık Modelimizi hayata geçiriyoruz. Sağlığın bilim ve teknolojisinin gelişmesine öncülük ediyoruz. Bugün akciğer kalp makinasının üretimi için hayvan deneylerinin üçüncüsünü yaptık. Çok yakın zamanda insanlarımızın hizmetine sunacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, eser ve hizmet ortaya koymaya devam edeceğiz. Bu güzel hastanenin Bağcılar ve İstanbul halkına hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.(DHA)      
İstanbul - Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın

Tuğçe ODABAŞI-Uğur GÜLBOY/İSTANBUL,(DHA)- CUMHURBAŞKANI Erdoğan, sağlık yatırımlarının devam edeceğini vurgulayarak, "İnsanımızın en iyi sağlık hizmetini alabilmesi için imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Bakın, bizim siyasette rehberimiz bellidir; devlet millet için vardır. Devlet vatandaşına hizmet etmek için vardır. Bunun için, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyoruz. Bu anlayışla tüm vatandaşlarımızı kucaklamaya, her hizmeti ülkemizin en ücra köşelerine kadar ulaştırmaya çalışıyoruz" dedi.

Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın katılımı ile gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “400 yatak kapasiteli bu yeni hastanemizin hizmete girmesiyle Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanemizin yatak kapasitesi de 900'e yükselmiş oluyor. Uzun ve titiz bir çalışma neticesinde inşa edilen yeni hastanemiz bir kez daha hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.

 

' DEVLET MİLLET İÇİN VARDIR'

Türkiye'de yapılan sağlık yatırımlarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 23 yılda sağlık alanında gerçekten büyük bir dönüşüme imza attık. Dünyada örnek alınan, birçok ülkenin gelip incelediği modern bir sağlık alt yapısını ülkemize kazandırdık. Aile hekimliği ile polikliniği ile hastanesiyle en ileri teknoloji her türlü aracı gereciyle 23 sene öncesine göre hayal dahi edilemeyen bir seviyedeyiz. Elbette kimi yerlerde birtakım eksiklikler, aksaklıklar olabilir. Ama oralarda da şikayetleri gidermek için yoğun gayret gösteriyoruz. İnsanımızın en iyi sağlık hizmetini alabilmesi için imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Bakın, bizim siyasette rehberimiz bellidir; devlet millet için vardır. Devlet vatandaşına hizmet etmek için vardır. Bunun için, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyoruz. Bu anlayışla tüm vatandaşlarımızı kucaklamaya, her hizmeti ülkemizin en ücra köşelerine kadar ulaştırmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

 

'TOPLAM HASTANE SAYIMIZI 1547'YE ÇIKARDIK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni sağlık tesislerimizde, acil sağlık hizmetlerimizde ve aile hekimliklerimizde; insan kaynağı, çalışma şartları ve özlük haklarını iyileştirdiğimiz sağlık personelimizle milletimize aşkla hizmet ediyoruz. Üstad 'Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür' demiş. Aradan zaman geçince insan geçmişi unutabiliyor. Özellikle yaşı 30'un altında olan kardeşlerimiz 2002 öncesini doğal olarak hatırlamıyor. Sıra bulmanın ayrı dert, ilacın ayrı dert, tedavinin ayrı dert olduğu o kötü günleri hamdolsun gençlerimiz bilmiyor. Eskiden sağlık deyince, hastane deyince, insanlarımızın neden bir endişeye kapıldığını bugün idrak edemiyorlar. Burada çok kısa bir şekilde sizlerle bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Özetin özeti olan bu rakamlar, sağlıkta nereden nereye geldiğimizi net bir şekilde ortaya koyacaktır diye ümit ediyorum. Geride bıraktığımız 23 yılda ülkemizde sağlık hizmetlerinde kelimenin tam anlamıyla bir devrim yaşandı. Rakamlar da bu devrimi inkar edilmez bir şekilde ispat ediyor. Ülkemiz genelinde 391 yeni hastane inşa ettik; toplam hastane sayımızı 1547'ye çıkardık. 37 bin 417 yataklı 25 şehir hastanemizi tamamlayarak hizmete açtık. 11 şehir hastanemizin yapımı sürüyor. İhale proje ve arsa süreci devam edenler bittiğinde yaklaşık 60 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemizi milletimizin hizmetine sunmuş olacağız. Hastane yatak kapasitemizi 164 binden aldık, 270 bin 511'e taşıdık. 192 bin 824'ü hekim ve uzman hekim olmak üzere, 1 milyon 47 bin yeni personelle sağlık ordumuzu daha da büyüttük. Sağlık tesislerimizin imkanlarını iyileştirdik, altyapılarını güçlendirdik, ekipmanlarını modernize ettik. Bugün tam 2 milyon 840 binin üzerinde vatandaşımıza evde sağlık hizmeti veriyoruz" dedi.

 

'SAĞLIK HAYAT MERKEZLERİNİN SAYISINI ÇOĞALTTIK'

Hayata geçirilen ve önümüzdeki dönemde geçirilmesi planlanan projelerden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Koruyucu sağlık hizmetleri ciddi sıçrama yaşanan bir başka alan. Burada Sağlık Hayat Merkezlerimizin sayısını son altı ayda açtığımız 24 yeni merkezle 286'ya çıkardık. Bu yıl 16 farklı branşta hizmet verecek 100 yeni Sağlık Hayat Merkezi'ni daha devreye alacağız. Sağlık okuryazarlığı başta olmak üzere birçok alanda eğitim verdiğimiz 'Sağlık Akademisi' projemizi 81 ilimizde başlattık. 2002 yılında İstanbul'da bulunan kamu hastanelerinin yatak kapasitesi sadece 19 bin 715'ti. Üstelik bu yatakların çok büyük bir kısmı niteliksiz ve yetersizdi.

Biz bu sayıyı yüzde 56 oranında artırarak 30 bin 726'ya yükselttik. Özel ve üniversite hastaneleri dahil toplam hastane yatağı sayısını ise yüzde 62,3'lük artışla 45 bin 481'e çıkardık. 2025 yılı sonunda toplamda 10 bin 582 kamu yatağını İstanbullu vatandaşlarımızın hizmetine sunmuş olacağız. Planlama aşamasında olan 16 bin yatak kapasiteli 23 sağlık tesisini de inşallah çok yakın zamanda İstanbul'a kazandıracağız. 2002'de İstanbul'da 217 sağlık ocağında vatandaşlarımıza hizmet veren hekim sayımız sadece 762'ydi. Bugün İstanbul'un dört bir yanındaki bin 147 aile sağlığı merkezinde, 4 bin 264 aile hekimimiz özveriyle hastalarımızın imdadına koşuyor. 2017-2025 yılları arasında 40 adet birinci basamak sağlık tesisini de İstanbul'da hizmete hazır hale getirdik. 2002'de 44 olan 112 Acil Yardım İstasyonu sayısını 347'ye; acil yardım ambulans sayısını ise 495'e yükselttik. İstanbul genelindeki kamu uzman hekimi sayımız 4 bin 141'den 5 bin 506'ya ulaştı.

Kamu hemşire sayısını da 7 bin 104'ten 25 bin 507'ye çıkardık. Sonuçta sağlık alanında ülkemizi bugün dünyada parmakla gösterilen bir konuma ulaştırdık" diye konuştu.

 

'MEYHANE AĞZI İLE KONUŞMAK SİYASET YAPMAK DEĞİLDİR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önceki gün Silvan Sulama Tüneli kazı başlangıç törenini gerçekleştirdik. 12 milyar TL yatırım bedelli bu muhteşem eser tamamlandığında, tarımsal üretimde Güneydoğu Anadolu bölgemizin kaderi değişecek, ülkemiz ekonomisine çok ciddi katma değer sağlayacağız. Orada da söyledim, tek başına Silvan Tüneli bile bizimle muhalefet arasındaki anlayış farkını göstermeye kafidir. Basın yayın organlarında her gün yeni bir skandalın haberini okuyoruz. İstanbul için harcanması gereken kaynakların kimlere peşkeş çekildiği, kimlerin kesesine gittiği kimleri zenginleştirdiği tek tek deşifre oluyor. Normalde haya duygusu olan birisinin bütün bu yaşananlardan sonra insan içine çıkmaması lazım. Ama bakıyorsunuz, ana muhalefetin genel başkanı yüzü kızarması gerekirken, sağa sola siyasi ahlak dersi vermeye kalkıyor. Partisini safralarından kurtarmak yerine, yolsuzlukların peşine düşen yargı mensuplarına hakaret ediyor. Ağzına asla yakışmayacak sıfatlarla bakanlarımıza dil uzatıyor. Affınıza sığınarak söylüyorum, meyhane ağzıyla konuşmak siyaset yapmak değildir. İşittiklerimiz karşısında inanın onun adına biz utanıyoruz. Üslubuyla, duruşuyla, kullandığı dille topluma örnek olması gereken siyasetçilerin, rakibimiz dahi olsa hakaretle, kabalıkla, tehditle gündeme gelmesinden inanın biz rahatsız oluyoruz. Bu düzeyde siyaset yapmayı aziz milletimize ve temsil ettiğimiz makama bir hürmetsizlik olarak görüyoruz. Bunun için bugüne kadar hep sabırla, vakarla davrandık. Bizim boş işlerle, boş sözlerle oyalanacak zamanımız yok. Bizim gündemimiz, hedefimiz, niyetimiz; Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmenin derdindedir.

Biz milletimizin refahını, huzurunu, gelirini artırmanın peşindeyiz. Biz Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkarmanın gayretindeyiz. Yeni bir dünya kurulurken, Türkiye'nin bu yeni küresel sistemde hak ettiği şekilde temsil edilsin diye çalışıyoruz. İnşallah hedeflerimize ulaşana kadar da bu mücadeleyi bırakmayacağız, bu yolda koşacağız. 23 yıl boyunca hep geleceğe odaklandık. Politikalarımızı hep orta ve uzun vadeli bir bakış açısıyla belirledik. Mevcut sorunları çözüme kavuştururken, 20 yıl, 50 yıl sonrasında ortaya çıkabilecek problemlere de şimdiden çareler geliştirdik" ifadelerini kullandı.

 

 

'NORMAL DOĞUMUN TEŞVİKİ SİZİ NİÇİN RAHATSIZ EDİYOR?'

Erdoğan, “Ne yazık ki muhalefet bizim bu vizyonumuzu hiçbir zaman anlamadı. Ülkemizdeki kimi ideolojik çevreler bizim ufkumuzu asla kavrayamadı. Çünkü onlar ülkenin yüksek çıkarlarını değil, kendi küçük menfaatlerini düşündüler. Bunların nasıl bir zihin yapısına sahip olduklarını geçen hafta bir kez daha gördük. Bir futbol kulübümüz, Sağlık Bakanlığımızın yürüttüğü bir farkındalık kampanyasına destek olmak için sahaya bir pankartla çıktı. Pankartta hakaret yoktu, eleştiri yoktu, kimseye bir saygısızlık yoktu. İddia ettikleri gibi kadınları rencide edecek hiçbir durum yoktu. Sadece çok önemli bir konuya dikkat çekme niyeti vardı. Son yıllarda ülkemizin kanayan yarası haline gelen bir sorunun çözümüne katkı sunma amacı vardı. Yani kulübümüz gayet masum, doğru ve yerinde bir adım attı. Bunun üzerine malum odaklar hemen harekete geçti. Önce sporcularımızı ve futbol kulübümüzü linç etmeye kalktılar. Ardından projeyi yürüten Sağlık Bakanlığımızı hedef aldılar. Sonra da eleştiri oklarını hükümetimize ve şahsıma yönelttiler. Son derece çirkin ifadelerle bir haftadır ortalığı velveleye verenlere buradan şunu soruyorum. Bakanlığımızın normal doğumu teşvik etmesi, cerrahi müdahale yerine normal doğumu özendirmesi sizi niçin bu kadar rahatsız ediyor? Sağlık Bakanlığı'nın görevi bu milletin sağlığını korumak değil mi? Bunun için toplumda farkındalık oluşturmak gerekmez mi? Şayet ortada dünya ortalamalarına göre bir anormallik varsa, buna çözüm üretmek, bu aşırılığın üzerine gitmek doğru değil midir? Sağlık Bakanlığı'nın toplum sağlığı için elindeki tüm imkanları seferber etmesi dışında, Allah aşkına, ne yapmasını bekliyorsunuz?

Bilimsel veriler ortada. Dünya ile karşılaştırılınca meselenin geldiği durum ortada. Nüfus artış hızımızın, doğurganlık oranımızın düştüğü seviye ortada. Bizi 10 yıl, 20 yıl sonra bekleyen tehditler de apaçık ortada. Ne yapalım? Siz rahatsız oluyorsunuz diye bunlarla mücadele etmeyelim mi? Tedbir almayalım mı? Toplumu doğru yönlendirmeyelim mi? Açık ve net söylüyorum. Doğurganlık oranı ve nüfus artış hızımızın alarm verdiği bir dönemde bizim bu hezeyanlara ayıracak vaktimiz yoktur. Bu bizim için bir beka meselesidir. Türkiye'nin geleceğini doğrudan ilgilendiren bir varoluş tehdididir. Dolayısıyla kimsenin ideolojik saplantılarla, yönlendirmelerle, toplumu ifsat eden sapkın akımlarla milletimizi zehirlemesine asla müsaade etmeyiz. Bu konudaki tavizsiz duruşumuzu bundan sonra da muhafaza edeceğiz. Birileri karşı çıksa da biz ülkemiz ve milletimiz için en doğru olanı yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.

 

'ŞEHRİMİZİ ULUSLARARASI BİR SAĞLIK MERKEZİ KONUMUNA YÜKSELTTİK'

Açılışta konuşan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Bağcılar ilçemizin ihtiyaçları doğrultusunda 400 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi sizlere en iyi şekilde hizmet verecek. İstanbul'da yaptığımız sağlık yatırımları ile bu güzel şehrimizi aynı zamanda uluslararası bir sağlık merkezi konumuna yükselttik. 4 Haziran 1972 yılında SSK Göztepe Hastanesi hizmete açıldıktan sonra yıllarca İstanbul'a 100 yatak ve üzeri herhangi bir sağlık yatırımı yapılmadı. 2002 yılından itibaren, İstanbul'a 41 devasa hastane yatırımı yapıldı. Halihazırda çok sayıda hastane inşaatımız devam ediyor ve yenilerini de planlıyoruz. Yine 2002 yılında hastanelerimiz 8-10 hastanın kaldığı, tuvalet-banyosu olmayan koğuş sistemine sahipti. İstanbul'da kamu ve özelde bulunan yaklaşık 20 bin yatağın büyük bölümü koğuş sistemiyle hizmet veriyordu. Bugün ise tek ve iki kişilik odalarda hizmet veren bir sağlık alt yapısına kavuştuk. 2025 yılında İstanbul'umuzda yaklaşık 31 bin nitelikli yatak ile vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz. Toplam yatak sayımızı 46 bine çıkarmış bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.

Memişoğlu, “Toplumumuzun güncel sağlık risklerini azaltmaya yönelik adımlar atıyoruz. Madde, tütün ve teknoloji bağımlılığıyla mücadele ediyor, gereksiz ilaç kullanımını önlüyoruz. Sağlıklı beslenme ve nitelikli yaşamı destekliyoruz. Üreten Sağlık Modelimizi hayata geçiriyoruz. Sağlığın bilim ve teknolojisinin gelişmesine öncülük ediyoruz. Bugün akciğer kalp makinasının üretimi için hayvan deneylerinin üçüncüsünü yaptık. Çok yakın zamanda insanlarımızın hizmetine sunacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, eser ve hizmet ortaya koymaya devam edeceğiz. Bu güzel hastanenin Bağcılar ve İstanbul halkına hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.(DHA)

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.