Cumhurbaşkanı Erdoğan: Brüt rezerv 159 milyar dolara çıkarak tarihimizin en yüksek seviyesinde

Genel (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 10.11.2024 - 23:55, Güncelleme: 10.11.2024 - 23:55 3181 kez okundu.
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Brüt rezerv 159 milyar dolara çıkarak tarihimizin en yüksek seviyesinde

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Brüt rezerv 159 milyar dolara çıkarak tarihimizin en yüksek seviyesinde
Taha AYHAN/ ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Yılın ilk 8 ayında hizmet ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7,3 artışla toplam 74 milyar dolara yükseldi. Ekim ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığının 9-10 milyar dolar aralığına kadar gerilemesini öngörüyoruz. Merkez Bankamızın (MB) brüt rezervlerinin 159 milyar dolarla tarihimizin en yüksek seviyesine çıktığının müjdesini bugün sizlerle paylaşmak istiyorum" dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankaya Köşkü'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Büyük ve güçlü Türkiye hedefini hayata geçirerek ecdadı olan minnet borcunu hep birlikte ödemenin gayreti içinde olduklarını söyledi. Erdoğan, "Hep söylediğimiz gibi; Cumhuriyet Türkiye'si bizim bu topraklardaki ilk değil, son devletimizdir. Daha önemlisi Türkiye'nin Edirne'den Kars'a, Trabzon'dan Hatay'a uzanan vatan topraklarından ibaret olmadığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bu gerçeği her yurt dışı seyahatimizde tekrar tekrar şahitlik ediyoruz. Türkiye, gelişen ekonomisi artan itibarı güçlenen askeri ve savunma yetenekleri tarihinin ve kadim değerlerinin rehberliğinde tahkim ettiği ilk yeni dış politikasıyla bölgesinin güven kaynağı olarak bir yıldız gibi paralıyor" dedi. 'HİÇBİR ODAĞIN OLMADIĞI GERÇEK DEMOKRASİYİ ÜLKEMİZDE EGEMEN KILDIK'Türkiye Yüzyılı ülkülerinin sadece milletin fertleri arasında olmadığını, gönül coğrafyalarında da beklentilerin çıtasını yükselttiğini söyleyen Erdoğan, "Ülkemize ve milletimize yönelik umutları Allah'ın izni ve yardımıyla boşa çıkarmayacağız. Milletimizin takdiriyle 3 Kasım 2002'de 'bismillah' dediğimiz Türkiye'ye hizmet yolculuğumuzda 3 Kasım 2024 tarihi itibariyle 28 seneyi geride bırak. Hükümeti devraltığımız günden bu yana her seneyi bir önceki yıldan daha ileri bir seviyede tamamladık. İktidardaki her yeni yaşımıza daha büyük umutlarla daha büyük hedeflerle girdik. Son 22 yılda saymakla bitiremeyeceğimiz sayısız projeyi, tesisi, hizmeti, yatırımı ve icraatı Türkiye'ye kazandırmanın bahtiyarlarını yaşadık. Vesayetle malul bir demokrasi yerine milli iradenin üstünde hiçbir gücün, hiçbir odağın olmadığı gerçek demokrasiyi ülkemizde egemen kıldık. Yönetime istikrar getirmek suretiyle Türkiye'ye güç ve enerji kaybettiren oligarşik yapıların vesayet heveslerini kamçılayan özellikle ömrü 1-2 seneyi dahi bulmayan 'yamalı koalisyonlar' dönemine biz son ver. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçerek yönetimde istikrarın kurumsallaşmasını kalıcı ve sürekli hale gelmesini sağlamak" diye konuştu. 'TÜRK MİLLETİNE HİZMETE DEVAM EDECEĞİZ'Türkiye hükümetlerinin döneminde, tartışmasız bütün alanlarda rekordan rekora koştuğunu söyleyen Erdoğan, "Tarihe altın harflerle yazılacak başarılara imza atmıştır. 2002 ila 2024 arasında geçen 22 yıl Cumhuriyet tarihimizin en parlak, en görkemli hizmet, eser, yatırım, reform ve refah noktasında en velut yılları olarak hafızalara kazınmıştır. Siz bakmayın birilerinin eski Türkiye'yi güzellemesi yaptığına. Onların derdi milletin eski Türkiye'de yaşadığı mahrumiyetler ve değil kendi şahsi ve zümrevi çıkarlarıdır. Ülkemizin son 22 yılının önemli bir kazanımı da milletin ortak değerlerini bu süfli gayeleri için kullananların yüzlerindeki maskeleri indirmemizdir. Tam 22 yıldır milletin emanetine layıkıyla sahip çıkmanın, milletin teveccühüne ve güvenine mazhar olmanın, Türkiye'ye hizmet sancağını şanla, şerefle, iftiharla taşımanın yani insanımıza olan şükran borcumuzu en güzel şekilde ödemenin derdindeyiz. Bunun hasbi mücadelesini veriyoruz. Elbette bugünlere kolay gelmedik. Vesayetin tuzaklarından darbe girişimlerine, teröre kadar nice ihanetlere maruz kaldık. Nice sinsi saldırıyı püskürttük. Tek başına 15 Temmuz gecesinde istiklalimize ve istikbalimize kast eden bir alçak saldırıyı bir alçak planı içerideki ve dışarıdaki planlayıcılarının başlarına geçilmiş olmamız bile tarihi bir başarıdır. İktidar ve ittifak olarak milletin emanetine sıkı sıkıya sahip çıkmaya devam edeceğiz. Rabbim ömür, milletimizle onay verdikçe Türkiye'ye ve Türk milletine hizmete devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.'MÜCADELEMİZ 40 YILDIR BU MİLLETİN BAŞINA MUSALLAT EDENLERLEDİR'Son kabine toplantılarından bugüne dek, yurt içinde ve yurt dışında yoğun programlarının oluğunu anımsatan Erdoğan, "Cumhuriyetimizin 101'inci yılının 85 milyon olarak büyük bir kucaklaşmanın vesilesi haline dönüştürmek arzusundayız. Terörün olmadığı bölücü örgütün karanlık gölgesinin siyasetin ve toplumun üzerinden tamamen çekildiği müreffeh, huzurlu ve güvenli bir iklimi ülkemiz genelinde mutlaka tesis ve tahkim edeceğiz. Grup toplantımızda da belirttiğim üzere; Türkiye'nin geleceğinde terörizme yer olmadığı gibi terör destekli siyasete de yer yok. Türkiye Kandil'deki terör baronlarının körüklediği bu kanlı ve kalleş ölüm tezgahını darmadağın etmekte kararlıdır. Bundan da geri adım atmayacaktır. Mücadelemiz sadece askerimize, polisimize, güvenlik korucularımıza ve sivil vatandaşlarımıza kurşun sıkanlarla sınırlı değildir. Bizim asıl mücadelemiz teröristler yanında bunları üzerimize salanlarla terör belasını 40 yıldır bu milletin başına musallat edenlerledir" diye konuşu. 'BİZİM GELİŞMELERİ TRİBÜNDEN SEYRETME GİBİ BİR LÜKSÜMÜZ BULUNMUYOR'Erdoğan, şunları söyledi:"Küresel sistem soğuk savaştan beri en büyük değişimini yaşarken bizim gelişmeleri tribünden seyretme gibi bir lüksümüz bulunmuyor. Ya bu süreci cesur adımlarla bir şekilde kendi lehimize çevireceğiz, ya da Allah korusun istikbalimizi ipotek altına alacak, bu sorunlarla karşılaşacağız. Bunun önündeki engellerin en başında bölücü terör belası vardır. Uhdemizde bulunan tüm imkan ve araçlardan istifade etmek suretiyle bu terör kamburundan ülkemizi inşallah ebediyen kurtaracağız. Bu konuda hem iktidarımızın hem de partimizin ve Cumhur İttifakı'nın iradesi azmi, kararlılığı ve dayanışması en üst düzeyidir."'BÖLÜCÜ ÖRGÜTE KUKLALIK YAPANLARA MÜSAMAHA GÖSTERİLMESİ BEKLENEMEZ'Erdoğan, demokrasiyle şiddetin, sivil siyaset ile terörün aynı kapta bir arada bulunmayacağının altını çizerek, "Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde sırtını terör örgütüne dayayarak siyaset yapılmasına müsaade edilmez. Avrupa dahil dünyanın her yerinde böyle bir tavır, siyasi partiler için kapatma, bu siyaseti yapanlar için cezai tahkim sebebidir. Çünkü demokrasinin ilk ve öncelikli şartı şiddeti reddetmek, terörle araya kalın duvarlar örmektir. Ülkemizde sivil siyasetin meşru kapıları ardına kadar açıkken, hileli yöntemlerle bölücü örgüte kuklalık yapanlara müsamaha gösterilmesi asla beklenemez" ifadelerini kullandı. 'BUNUN ADI KORKAKLIKTIR, İKİYÜZLÜLÜKTÜR'Yargının ve idarenin bazı belediyelerle ilgili aldığı hukuki ve idari tedbirler konusunda iki haftadır ortalığı ayağa kaldıranların maalesef Kandil'den yerel yönetimlere uzanan kirli ve kanlı elleri ısrarla görmezden geldiğini söyleyen Erdoğan, "Seçilmiş başkanlar değil, örgütün atadığı ne idüğü belirsiz tipler tarafından yönetilen belediyelerin şehirleri yerine terör örgütüne hizmet edeceği izahtan veresedir. Milletin boğazından kısarak ödediği vergilerden belediyelere tahsis edilen helal kaynağın bölücü haramzadelere aktarılmasına asla izin veremez. Terör örgütünün belediye gücüyle haraç mekanizmaları kurmasına göz yumamayız. Bölücü örgüt komiserlerinin belediye binalarının mahzenlerinde başkan tokatladığı belediye araç gereçlerinin hizmet içindeyiz. Çukur kazmak için kullanıldığı bir manzarayı bu ülkeye ve şehirlerimize kesinlikle yaşatmayacağız. İnanıyorum ki böyle bir tabloya bizim gibi akıl ve vicdan sahibi hiç kimse rıza göstermez, hiç kimse kayıtsız kalamaz, bunu tasvip edemez. Görevden alınan tüm belediyelerde olan işte budur. Esenyurt Belediye Başkanı'nın kağıt üzerinde bir başka partinin mensubu gözükmesi bu hakikati değiştirmiyor. Asıl üzüntü verici olan ise devletin bu çerçevede hayata geçirdiği meşru tasarrufları karşısında adeta aslan kesilenlerin polisimize jandarmamıza atılan taşlar, bombalar karşısında süt dökmüş kediye dönmeleridir. Kürsüden savcıları, kaymakamları, valileri pervasızca tehdit edenlerin bölücü örgütün şehirdeki uzantılarının estirdikleri terör karşısında tek bir cümle dahi kurmadıklarını daha doğrusu kuramadıklarını ibretle takip ediyoruz. Bunun adı korkaklıktır, ikiyüzlülüktür. Teröre teslim olmak kendi çıkarları için koskoca bir milletin geleceğini tehlikeye atmaktır" ifadelerini kullandı.'BU PARTİ GİDEREK İTTİFAK ORTAKLARININ RENGİNİ ALIYOR'Meselenin daha vahim tarafının ülkenin ikinci büyük partisinin 'dümeni kırılmış gemi' misali sürekli sağa sola savrulduğunu söyleyen Erdoğan, "Bakıyorsunuz bir gün bu partinin Sayın Genel Başkanı Ankara'da vatan, millet bayrak, cumhuriyet edebiyatı yapıyor. Aynı kişi ertesi gün bakıyorsunuz ülkenin bir başka köşesinde Türkiye'yi açıkça tehdit edenlerle, alçak terör eylemlerini övenlerle ve şehir eşkıyalarıyla aynı otobüsün üzerinde korsan miting düzenliyor. Esasında tüm bu yaşananlar bize şunu gösteriyor; ülkenin en eski partisinin birilerinin kişisel kariyeri uğruna kurduğu ittifakın müttefiklerini özellikle Türkiye'yi eleştirmek yerine ana muhalefetin kendisini enfekte etmekte, zehirlemekte değerlerinden sattırmaktadır. Görüyoruz ki, artık ana muhalefet yok tabii. Muhalefet var. Bu parti giderek ittifak ortaklarının rengini alıyor. Nitekim bu benzerlik siyaset diline ve üslubuna da yansımıştır. Yani ataların deyimiyle, 'üzüm üzüme bakarak kararıyor.' Bu dejenerasyona söz konusu partinin kendi bünyesinden de haklı itirazlara yükseldiğini duyuyoruz, okuyoruz. Tekrar söylüyorum; hangi siyasi partiye mesut olursa olsun milletten sandıkta aldığı yetki millet için kullananlarla hiç kimsenin bir sorunu olamaz. Teröre, teröristlere ve Kandil'in komiserlerine iradesini teslim etmeyenlere devlet olarak gereken desteği sağlamaktan imtina etmeyiz. Nitekim bu doğrultuda irade gösteren belediye başkanlarına seçildiği yere bakmaksızın devletimiz tüm imkanlarıyla sahip çıkmakta, destek vermektedir. Milletin emanetinin ülkenin ve milletin imkanlarının terör baronlarına peşkeş çekilmesine de yine partisine bakmaksızın kusura bakmasınlar 'eyvallah' edemeyiz. Bugüne kadar tüm adımlarımızı hukuk ve demokrasi çerçevesinde attık. Yargı ve mahkeme kararları çerçevesinde attık. Bundan sonra da hukukun üstünlüğü ve milli iradenin hakimiyeti ilkesine göre hareket edeceğiz" dedi. 'ÇANKAYA KÖŞKÜ'NÜ KARŞI KARŞIYA GETİRMEK NİFAK TÜCCARLIĞI'Son 10 günde yaptığı temaslara değinen Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk resmi konutu olan Atatürk Müze Köşkü'nün restorasyon sonrası açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi. Erdoğan, "Burada bir üzüntümü de ifade etmek istedim; ülkemizde bir kesim cumhuriyetin özüne ve asli kimliğine dönmesinden ciddi manada rahatsızlık duymaktadır. Bizim gardırop Atatürkçüleri ve son dönemde de sosyal medya Atatürkçüleri olarak tarif ettiğimiz bu malum çevreler imtiyazlarını kaybetmemek uğruna ellerine geçirdikleri her fırsatı istismar ediyorlar. Rahatsızlıklarının sebebini açıkça söylemek yerine saçma sapan ikilikler ihlas ederek Türkiye'nin sembolleri arasında zıtlık çıkarmaya daha doğru bir ifadeyle fitne çıkarmaya gayret ediyorlar. Bulunan son örneği Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'yle Çankaya Köşkü'dür. 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçaklar tarafından hedef alınan etrafında 29 insanımızın şehit olduğu gazi bir mekanla gazinin emaneti olan Çankaya Köşkü'nü karşı karşıya getirmek nifak tüccarlığından başka bir şey değildir. Külliye, milletin evidir. Köşk ise gazi Mustafa Kemal'in ve bizden önce görev yapan cumhurbaşkanlarının hatırasının olduğu cumhuriyetin anıt yapılarından birisidir. Biz, birini diğeriyle tokuşturmak birini diğerinin karşısına konumlandırmak yerine her ikisine de hak ettiği değeri veriyoruz, vereceğiz. İşte bugün tüm bu senaryoları yırtıp attığımız bir toplantıyı kabinemizin 28'inci toplantısını burada gerçekleştirdik. Çankaya Köşkü'nü de milletin evi ve kıvanç kaynağı olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni de en verimli şekilde kullanmaya devam edeceğiz" diye konuştu.'159 MİLYAR DOLARLA TARİHİMİZİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE'Son toplantılarından bu yana ekonomileriyle ilgili sevindirici haberleri arka arkaya aldıklarının vurgusunu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kasım ayının ilk cumartesi günü ihracat rakamları açıklandı. Ekonomimizin lokomotifi olarak gördüğümüz ihracatımızdaki yükseliş kesintisiz sürüyor. Ekim ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artış ile 23,6 milyar dolara çıktı. Ekim ayında da gelen rekor ile son 15 ayın 10'unda o ayın ihracat rekoru kırıldı. Yıllıklandırılmış ihracatımız ise yüzde 3,1 artışla toplam 262,3 milyar doları buldu. Ekim ayı itibariyle son 12 ayda yıllıklandırılmış dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre 35,1 milyar dolar azaldı. Mal ihracatına bağlı olarak dünya hizmet ihracatında da payımızı istikrarlı bir şekilde artırıyoruz. Yılın ilk 8 ayında hizmet ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7,3 artışla toplam 74 milyar dolara yükseldi. Ekim ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığının 9-10 milyar dolar aralığına kadar gerilemesini öngörüyoruz. Merkez Bankamızın brüt rezervlerinin 159 milyar dolarla tarihimizin en yüksek seviyesine çıktığının müjdesini bugün sizlerle paylaşmak istiyorum" ifadelerini kullandı. '47 MİLYAR DOLAR TURİZM GELİRİNE ULAŞARAK REKOR KIRDIK'Türkiye'nin gerek uyguladığı programlar, gerekse sahip olduğu potansiyelle gelişmekte olan ülkeler içinde pozitif yönde ayrıştığını aktaran Erdoğan, "3 büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu 2'şer kademe arttırılan tek ülke olmamız elbette tesadüf değildir. Ekonomi programımızı kararlı bir şekilde uyguladıkça daha pek çok alanda olumlu neticeler almaya devam edeceğiz. Turizm yine bu dönemde başarı hikayesi yazdığımız bir başka alandır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 yılının 3 çeyrek turizm rakamları çok ciddi bir ivme yakaladığımızı gösteriyor. Buna göre temmuz, ağustos, eylül dönemini kapsayan 3'üncü çeyrek turizm gelirimiz bir önceki yılın aynı çeyreğine göre; 3,9 oranında artarak 23,2 milyar dolara çıktı. Böylelikle bir çeyrekte elde edilen en yüksek turizm sayısına ulaştık. Ziyaretçi sayısı yine aynı dönemde 2023'ün aynı çeyreğine göre; yüzde 3,5 artarak 23,2 milyon kişiye yükseldi. İlk 9 ayda toplam 47 milyar dolar turizm gelirine ulaşarak bu alanda da rekor kırdık. Turizmde 2024 sonu hedefimiz; 61 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm geliridir. Bölgesel krizlere rağmen bu rakamları inşallah yakalayacağız" dedi. (DHA)FOTOĞRAFLI
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Brüt rezerv 159 milyar dolara çıkarak tarihimizin en yüksek seviyesinde

Taha AYHAN/ ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Yılın ilk 8 ayında hizmet ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7,3 artışla toplam 74 milyar dolara yükseldi. Ekim ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığının 9-10 milyar dolar aralığına kadar gerilemesini öngörüyoruz. Merkez Bankamızın (MB) brüt rezervlerinin 159 milyar dolarla tarihimizin en yüksek seviyesine çıktığının müjdesini bugün sizlerle paylaşmak istiyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankaya Köşkü'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Büyük ve güçlü Türkiye hedefini hayata geçirerek ecdadı olan minnet borcunu hep birlikte ödemenin gayreti içinde olduklarını söyledi. Erdoğan, "Hep söylediğimiz gibi; Cumhuriyet Türkiye'si bizim bu topraklardaki ilk değil, son devletimizdir. Daha önemlisi Türkiye'nin Edirne'den Kars'a, Trabzon'dan Hatay'a uzanan vatan topraklarından ibaret olmadığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bu gerçeği her yurt dışı seyahatimizde tekrar tekrar şahitlik ediyoruz. Türkiye, gelişen ekonomisi artan itibarı güçlenen askeri ve savunma yetenekleri tarihinin ve kadim değerlerinin rehberliğinde tahkim ettiği ilk yeni dış politikasıyla bölgesinin güven kaynağı olarak bir yıldız gibi paralıyor" dedi.

'HİÇBİR ODAĞIN OLMADIĞI GERÇEK DEMOKRASİYİ ÜLKEMİZDE EGEMEN KILDIK'

Türkiye Yüzyılı ülkülerinin sadece milletin fertleri arasında olmadığını, gönül coğrafyalarında da beklentilerin çıtasını yükselttiğini söyleyen Erdoğan, "Ülkemize ve milletimize yönelik umutları Allah'ın izni ve yardımıyla boşa çıkarmayacağız. Milletimizin takdiriyle 3 Kasım 2002'de 'bismillah' dediğimiz Türkiye'ye hizmet yolculuğumuzda 3 Kasım 2024 tarihi itibariyle 28 seneyi geride bırak. Hükümeti devraltığımız günden bu yana her seneyi bir önceki yıldan daha ileri bir seviyede tamamladık. İktidardaki her yeni yaşımıza daha büyük umutlarla daha büyük hedeflerle girdik. Son 22 yılda saymakla bitiremeyeceğimiz sayısız projeyi, tesisi, hizmeti, yatırımı ve icraatı Türkiye'ye kazandırmanın bahtiyarlarını yaşadık. Vesayetle malul bir demokrasi yerine milli iradenin üstünde hiçbir gücün, hiçbir odağın olmadığı gerçek demokrasiyi ülkemizde egemen kıldık. Yönetime istikrar getirmek suretiyle Türkiye'ye güç ve enerji kaybettiren oligarşik yapıların vesayet heveslerini kamçılayan özellikle ömrü 1-2 seneyi dahi bulmayan 'yamalı koalisyonlar' dönemine biz son ver. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçerek yönetimde istikrarın kurumsallaşmasını kalıcı ve sürekli hale gelmesini sağlamak" diye konuştu.

'TÜRK MİLLETİNE HİZMETE DEVAM EDECEĞİZ'

Türkiye hükümetlerinin döneminde, tartışmasız bütün alanlarda rekordan rekora koştuğunu söyleyen Erdoğan, "Tarihe altın harflerle yazılacak başarılara imza atmıştır. 2002 ila 2024 arasında geçen 22 yıl Cumhuriyet tarihimizin en parlak, en görkemli hizmet, eser, yatırım, reform ve refah noktasında en velut yılları olarak hafızalara kazınmıştır. Siz bakmayın birilerinin eski Türkiye'yi güzellemesi yaptığına. Onların derdi milletin eski Türkiye'de yaşadığı mahrumiyetler ve değil kendi şahsi ve zümrevi çıkarlarıdır. Ülkemizin son 22 yılının önemli bir kazanımı da milletin ortak değerlerini bu süfli gayeleri için kullananların yüzlerindeki maskeleri indirmemizdir. Tam 22 yıldır milletin emanetine layıkıyla sahip çıkmanın, milletin teveccühüne ve güvenine mazhar olmanın, Türkiye'ye hizmet sancağını şanla, şerefle, iftiharla taşımanın yani insanımıza olan şükran borcumuzu en güzel şekilde ödemenin derdindeyiz. Bunun hasbi mücadelesini veriyoruz. Elbette bugünlere kolay gelmedik. Vesayetin tuzaklarından darbe girişimlerine, teröre kadar nice ihanetlere maruz kaldık. Nice sinsi saldırıyı püskürttük. Tek başına 15 Temmuz gecesinde istiklalimize ve istikbalimize kast eden bir alçak saldırıyı bir alçak planı içerideki ve dışarıdaki planlayıcılarının başlarına geçilmiş olmamız bile tarihi bir başarıdır. İktidar ve ittifak olarak milletin emanetine sıkı sıkıya sahip çıkmaya devam edeceğiz. Rabbim ömür, milletimizle onay verdikçe Türkiye'ye ve Türk milletine hizmete devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'MÜCADELEMİZ 40 YILDIR BU MİLLETİN BAŞINA MUSALLAT EDENLERLEDİR'

Son kabine toplantılarından bugüne dek, yurt içinde ve yurt dışında yoğun programlarının oluğunu anımsatan Erdoğan, "Cumhuriyetimizin 101'inci yılının 85 milyon olarak büyük bir kucaklaşmanın vesilesi haline dönüştürmek arzusundayız. Terörün olmadığı bölücü örgütün karanlık gölgesinin siyasetin ve toplumun üzerinden tamamen çekildiği müreffeh, huzurlu ve güvenli bir iklimi ülkemiz genelinde mutlaka tesis ve tahkim edeceğiz. Grup toplantımızda da belirttiğim üzere; Türkiye'nin geleceğinde terörizme yer olmadığı gibi terör destekli siyasete de yer yok. Türkiye Kandil'deki terör baronlarının körüklediği bu kanlı ve kalleş ölüm tezgahını darmadağın etmekte kararlıdır. Bundan da geri adım atmayacaktır. Mücadelemiz sadece askerimize, polisimize, güvenlik korucularımıza ve sivil vatandaşlarımıza kurşun sıkanlarla sınırlı değildir. Bizim asıl mücadelemiz teröristler yanında bunları üzerimize salanlarla terör belasını 40 yıldır bu milletin başına musallat edenlerledir" diye konuşu.

'BİZİM GELİŞMELERİ TRİBÜNDEN SEYRETME GİBİ BİR LÜKSÜMÜZ BULUNMUYOR'

Erdoğan, şunları söyledi:

"Küresel sistem soğuk savaştan beri en büyük değişimini yaşarken bizim gelişmeleri tribünden seyretme gibi bir lüksümüz bulunmuyor. Ya bu süreci cesur adımlarla bir şekilde kendi lehimize çevireceğiz, ya da Allah korusun istikbalimizi ipotek altına alacak, bu sorunlarla karşılaşacağız. Bunun önündeki engellerin en başında bölücü terör belası vardır. Uhdemizde bulunan tüm imkan ve araçlardan istifade etmek suretiyle bu terör kamburundan ülkemizi inşallah ebediyen kurtaracağız. Bu konuda hem iktidarımızın hem de partimizin ve Cumhur İttifakı'nın iradesi azmi, kararlılığı ve dayanışması en üst düzeyidir."

'BÖLÜCÜ ÖRGÜTE KUKLALIK YAPANLARA MÜSAMAHA GÖSTERİLMESİ BEKLENEMEZ'

Erdoğan, demokrasiyle şiddetin, sivil siyaset ile terörün aynı kapta bir arada bulunmayacağının altını çizerek, "Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde sırtını terör örgütüne dayayarak siyaset yapılmasına müsaade edilmez. Avrupa dahil dünyanın her yerinde böyle bir tavır, siyasi partiler için kapatma, bu siyaseti yapanlar için cezai tahkim sebebidir. Çünkü demokrasinin ilk ve öncelikli şartı şiddeti reddetmek, terörle araya kalın duvarlar örmektir. Ülkemizde sivil siyasetin meşru kapıları ardına kadar açıkken, hileli yöntemlerle bölücü örgüte kuklalık yapanlara müsamaha gösterilmesi asla beklenemez" ifadelerini kullandı.

'BUNUN ADI KORKAKLIKTIR, İKİYÜZLÜLÜKTÜR'

Yargının ve idarenin bazı belediyelerle ilgili aldığı hukuki ve idari tedbirler konusunda iki haftadır ortalığı ayağa kaldıranların maalesef Kandil'den yerel yönetimlere uzanan kirli ve kanlı elleri ısrarla görmezden geldiğini söyleyen Erdoğan, "Seçilmiş başkanlar değil, örgütün atadığı ne idüğü belirsiz tipler tarafından yönetilen belediyelerin şehirleri yerine terör örgütüne hizmet edeceği izahtan veresedir. Milletin boğazından kısarak ödediği vergilerden belediyelere tahsis edilen helal kaynağın bölücü haramzadelere aktarılmasına asla izin veremez. Terör örgütünün belediye gücüyle haraç mekanizmaları kurmasına göz yumamayız. Bölücü örgüt komiserlerinin belediye binalarının mahzenlerinde başkan tokatladığı belediye araç gereçlerinin hizmet içindeyiz. Çukur kazmak için kullanıldığı bir manzarayı bu ülkeye ve şehirlerimize kesinlikle yaşatmayacağız. İnanıyorum ki böyle bir tabloya bizim gibi akıl ve vicdan sahibi hiç kimse rıza göstermez, hiç kimse kayıtsız kalamaz, bunu tasvip edemez. Görevden alınan tüm belediyelerde olan işte budur. Esenyurt Belediye Başkanı'nın kağıt üzerinde bir başka partinin mensubu gözükmesi bu hakikati değiştirmiyor. Asıl üzüntü verici olan ise devletin bu çerçevede hayata geçirdiği meşru tasarrufları karşısında adeta aslan kesilenlerin polisimize jandarmamıza atılan taşlar, bombalar karşısında süt dökmüş kediye dönmeleridir. Kürsüden savcıları, kaymakamları, valileri pervasızca tehdit edenlerin bölücü örgütün şehirdeki uzantılarının estirdikleri terör karşısında tek bir cümle dahi kurmadıklarını daha doğrusu kuramadıklarını ibretle takip ediyoruz. Bunun adı korkaklıktır, ikiyüzlülüktür. Teröre teslim olmak kendi çıkarları için koskoca bir milletin geleceğini tehlikeye atmaktır" ifadelerini kullandı.

'BU PARTİ GİDEREK İTTİFAK ORTAKLARININ RENGİNİ ALIYOR'

Meselenin daha vahim tarafının ülkenin ikinci büyük partisinin 'dümeni kırılmış gemi' misali sürekli sağa sola savrulduğunu söyleyen Erdoğan, "Bakıyorsunuz bir gün bu partinin Sayın Genel Başkanı Ankara'da vatan, millet bayrak, cumhuriyet edebiyatı yapıyor. Aynı kişi ertesi gün bakıyorsunuz ülkenin bir başka köşesinde Türkiye'yi açıkça tehdit edenlerle, alçak terör eylemlerini övenlerle ve şehir eşkıyalarıyla aynı otobüsün üzerinde korsan miting düzenliyor. Esasında tüm bu yaşananlar bize şunu gösteriyor; ülkenin en eski partisinin birilerinin kişisel kariyeri uğruna kurduğu ittifakın müttefiklerini özellikle Türkiye'yi eleştirmek yerine ana muhalefetin kendisini enfekte etmekte, zehirlemekte değerlerinden sattırmaktadır. Görüyoruz ki, artık ana muhalefet yok tabii. Muhalefet var. Bu parti giderek ittifak ortaklarının rengini alıyor. Nitekim bu benzerlik siyaset diline ve üslubuna da yansımıştır. Yani ataların deyimiyle, 'üzüm üzüme bakarak kararıyor.' Bu dejenerasyona söz konusu partinin kendi bünyesinden de haklı itirazlara yükseldiğini duyuyoruz, okuyoruz. Tekrar söylüyorum; hangi siyasi partiye mesut olursa olsun milletten sandıkta aldığı yetki millet için kullananlarla hiç kimsenin bir sorunu olamaz. Teröre, teröristlere ve Kandil'in komiserlerine iradesini teslim etmeyenlere devlet olarak gereken desteği sağlamaktan imtina etmeyiz. Nitekim bu doğrultuda irade gösteren belediye başkanlarına seçildiği yere bakmaksızın devletimiz tüm imkanlarıyla sahip çıkmakta, destek vermektedir. Milletin emanetinin ülkenin ve milletin imkanlarının terör baronlarına peşkeş çekilmesine de yine partisine bakmaksızın kusura bakmasınlar 'eyvallah' edemeyiz. Bugüne kadar tüm adımlarımızı hukuk ve demokrasi çerçevesinde attık. Yargı ve mahkeme kararları çerçevesinde attık. Bundan sonra da hukukun üstünlüğü ve milli iradenin hakimiyeti ilkesine göre hareket edeceğiz" dedi.

'ÇANKAYA KÖŞKÜ'NÜ KARŞI KARŞIYA GETİRMEK NİFAK TÜCCARLIĞI'

Son 10 günde yaptığı temaslara değinen Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk resmi konutu olan Atatürk Müze Köşkü'nün restorasyon sonrası açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi. Erdoğan, "Burada bir üzüntümü de ifade etmek istedim; ülkemizde bir kesim cumhuriyetin özüne ve asli kimliğine dönmesinden ciddi manada rahatsızlık duymaktadır. Bizim gardırop Atatürkçüleri ve son dönemde de sosyal medya Atatürkçüleri olarak tarif ettiğimiz bu malum çevreler imtiyazlarını kaybetmemek uğruna ellerine geçirdikleri her fırsatı istismar ediyorlar. Rahatsızlıklarının sebebini açıkça söylemek yerine saçma sapan ikilikler ihlas ederek Türkiye'nin sembolleri arasında zıtlık çıkarmaya daha doğru bir ifadeyle fitne çıkarmaya gayret ediyorlar. Bulunan son örneği Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'yle Çankaya Köşkü'dür. 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçaklar tarafından hedef alınan etrafında 29 insanımızın şehit olduğu gazi bir mekanla gazinin emaneti olan Çankaya Köşkü'nü karşı karşıya getirmek nifak tüccarlığından başka bir şey değildir. Külliye, milletin evidir. Köşk ise gazi Mustafa Kemal'in ve bizden önce görev yapan cumhurbaşkanlarının hatırasının olduğu cumhuriyetin anıt yapılarından birisidir. Biz, birini diğeriyle tokuşturmak birini diğerinin karşısına konumlandırmak yerine her ikisine de hak ettiği değeri veriyoruz, vereceğiz. İşte bugün tüm bu senaryoları yırtıp attığımız bir toplantıyı kabinemizin 28'inci toplantısını burada gerçekleştirdik. Çankaya Köşkü'nü de milletin evi ve kıvanç kaynağı olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni de en verimli şekilde kullanmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

'159 MİLYAR DOLARLA TARİHİMİZİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE'

Son toplantılarından bu yana ekonomileriyle ilgili sevindirici haberleri arka arkaya aldıklarının vurgusunu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kasım ayının ilk cumartesi günü ihracat rakamları açıklandı. Ekonomimizin lokomotifi olarak gördüğümüz ihracatımızdaki yükseliş kesintisiz sürüyor. Ekim ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artış ile 23,6 milyar dolara çıktı. Ekim ayında da gelen rekor ile son 15 ayın 10'unda o ayın ihracat rekoru kırıldı. Yıllıklandırılmış ihracatımız ise yüzde 3,1 artışla toplam 262,3 milyar doları buldu. Ekim ayı itibariyle son 12 ayda yıllıklandırılmış dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre 35,1 milyar dolar azaldı. Mal ihracatına bağlı olarak dünya hizmet ihracatında da payımızı istikrarlı bir şekilde artırıyoruz. Yılın ilk 8 ayında hizmet ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7,3 artışla toplam 74 milyar dolara yükseldi. Ekim ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığının 9-10 milyar dolar aralığına kadar gerilemesini öngörüyoruz. Merkez Bankamızın brüt rezervlerinin 159 milyar dolarla tarihimizin en yüksek seviyesine çıktığının müjdesini bugün sizlerle paylaşmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

'47 MİLYAR DOLAR TURİZM GELİRİNE ULAŞARAK REKOR KIRDIK'

Türkiye'nin gerek uyguladığı programlar, gerekse sahip olduğu potansiyelle gelişmekte olan ülkeler içinde pozitif yönde ayrıştığını aktaran Erdoğan, "3 büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu 2'şer kademe arttırılan tek ülke olmamız elbette tesadüf değildir. Ekonomi programımızı kararlı bir şekilde uyguladıkça daha pek çok alanda olumlu neticeler almaya devam edeceğiz. Turizm yine bu dönemde başarı hikayesi yazdığımız bir başka alandır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 yılının 3 çeyrek turizm rakamları çok ciddi bir ivme yakaladığımızı gösteriyor. Buna göre temmuz, ağustos, eylül dönemini kapsayan 3'üncü çeyrek turizm gelirimiz bir önceki yılın aynı çeyreğine göre; 3,9 oranında artarak 23,2 milyar dolara çıktı. Böylelikle bir çeyrekte elde edilen en yüksek turizm sayısına ulaştık. Ziyaretçi sayısı yine aynı dönemde 2023'ün aynı çeyreğine göre; yüzde 3,5 artarak 23,2 milyon kişiye yükseldi. İlk 9 ayda toplam 47 milyar dolar turizm gelirine ulaşarak bu alanda da rekor kırdık. Turizmde 2024 sonu hedefimiz; 61 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm geliridir. Bölgesel krizlere rağmen bu rakamları inşallah yakalayacağız" dedi. (DHA)

FOTOĞRAFLI

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve taka61.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.