Yazarlardan Fatih Karagümrük-Trabzonspor maçı değerlendirmesi
Yazarlardan Fatih Karagümrük-Trabzonspor maçı değerlendirmesi
Süper Lig'in 16. haftasında Trabzonspor, deplasmanda karşı karşıya geldiği Fatih Karagümrük'ü yenerek 3 puanı hanesine yazdırdı. Usta yazarlar da bu mücadeleyi dikkat çeken yorumlarla değerlendirdiler.
NECMİ PEREKLİ
Bu denli zorlu bir maçta Trabzonspor'un futbol adına ortaya ne koyduğu beni hiç ilgilendirmiyor. Görmek istediğim sadece 'Trabzonspor zirveye doğru nasıl yükselir' sorusunun cevabıydı. Bunun için de öncelikle 3 puanı bir şekilde keseye koyması gerekirdi. Onu da başardığına göre bence maç sonunda "İstenen sonuca ulaşılmıştır."
Elbette ortada her iki takım adına da futbol namına, seyir, temaşa zevkine dair hiçbir kritik ana rastlamadık. Diğer taraftan da Karagümrük'ün Süper Lig'de oynadığı futbola şahit olduktan sonra, Türk futbolunun içinde olduğu perişan duruma da artık hayret etmemekteyim.
Teknik analize gelirsek... Trabzonspor'un aldığı 3 puanı ayrı bir yere koyarak, Abdullah Avcı'nın maçın akışı ile ilgili kurduğuna ihtimal verdiğim oyun algoritmasına fazla bakmadım. Sadece karşısında oynayan Karagümrük takımının futbol ve futbolcu kalitesi itibarıyla bu sahalarda oynamasının dahi faul olduğunu ifade etmek isterim.
Trabzonspor karşılaşmanın başında oyun üstünlüğünü yakaladı ve bunu maç boyunca da hiçbir anda rakibine kaptırmadı. Dolayısıyla maçın sonucu maç esnasındaki tabloların ne ve nasıl olduğunun hiçbir kıymeti yoktu.
Sonucun Trabzonspor lehine sonuçlanacağı belliydi. Karagümrük'ün oyununu her ne kadar beğenmesek de Trabzon'un futbolunun iyiye gittiğini görmek taraftarı memnun etmektedir. Bu konuda sanki bir miktar da ışık gözükmektedir.
Şimdi çarşamba günü Göztepe maçı var. Oradan da alınacak 3 puan Trabzonspor adına çok kıymetli olacaktır. Gelecek hafta ise bordo-mavili ekibin BAY geçeceği göz önüne alınırsa takımdaki eksiklerin bu 2 hafta içerisinde modifiye edilmesi imkanı doğacaktır. Avcı'nın uzun uzun düşünecek vakti olacak. Bu da gelecek için biraz daha umut içerir.
REHA KAPSAL
Abdullah Avcı geldiğinden beri Trabzonspor top rakipteyken ilk defa ön alan baskısı yaptı. Rakibini sıkıştırdığı bölümlerde aynı şekilde orta sahada da bu baskıyı doğru şekilde birbirlerine yardım ederek 1-0 öne geçince kadar çok iyi bir şekilde saha içinde uyguladılar.
Böylece de daha fazla rakibe baskı yapıp kazandığı topla da direkt rakip kaleye gitme şansları oldu. Skoru 1-0'a getine kadar 2-3 net pozisyon kaçırdılar.
Eldeki kadronun yetersizliğinden oyun anlamında, üretkenlik anlamında sıkıntılar olabilir ama özellikle Trabzon gibi büyük camialar her zaman bu baskıyı rakibe götürüp rakibin o kırılganlığı yaşamasını sağlamak ister.
Abdullah Avcı geldiğinden beri takımına oynadığı maçlarda daha fazla ön alan baskısını planlayabilirdi. Hem rakibine savunmadan topu oyuna sokmada izin vermediler hem de orta sahada. Bu Trabzonspor adına olumlu gelişmeydi.
Ne zaman skorU aldıktan sonra Trabzon'un yine o eski hastalığı tekrar etti; geriye yaslandı, rakibine pozisyonlar verdi ve arkasından da golü yedi.
Avcı'nın esas burdaki geriye yaslanma ve oyunu tutamama sıkıntısını çözmesi gerekecek. Arkasından tekrar oyunu forse edip ikinci golü bulup maçı kazanmasını bildiler.
Özellikle Trabzon hücum organizasyonlarında Nwakaeme ve Ekuban 'ikili'sinin sırtına çok ciddi yükler biniyor. Onlar içindeki duruşlarıyla, davranışlarıyla, ortaya koydukları karakterle Trabzon'un yalnız tabela yapmasını değil diğer oyuncuların da performansını üst seviyeye çıkarması açısından çok iyi rol modeller.
İlk atılan golde hücum organizasyonu mükemmeldi. Trabzon, 2. golü de Nwakaeme'nin topu kazanması, pas vermesi Ekuban'ın da atletizmiyle buldu. Bu 'iki' oyuncu kalite farkını ortaya koyarak takımlarının üç puanla sahadan ayrılmasını sağladılar.
(fotomaç)