Türk Somonu’nun pandemiye rağmen ihracat rakamları sevindirdi
Karadeniz’de yetişen “Türk Somonu” pandemiye rağmen ulaştığı ihracat rakamlarıyla sevindirdi.
Doğu Karadeniz’den 2019’da yapılan 5 bin 878 ton ve 33.1 milyon dolar tutarındaki su ürünleri ihracatı 2020 yılında 13 bin 188 ton ile gelirde 59.3 milyon dolara yükseldi.
Trabzon’daki su ürünleri ihracatçılarından Tayfun Denizer, somonun bölgenin değerli bir ihracat ürünü haline geldiğine dikkat çekerek özellikle Japonya ve Rusya’da önemli pazarlara ulaşıldığını söyledi. Geçen yıl Doğu Karadeniz’den su ürünleri ihracatının 59.3 milyon dolar olduğunu belirten Denizer, “Pandeminin etkisi, hamsi avında yaşanan gelişmeler gibi faktörlerle balıkçılık sektörü iç piyasada sıkıntılı süreçler yaşıyor olsa da 2020 yılı içerisinde gökkuşağı alası da denilen ‘Karadeniz’de yetişen Türk somonu’ sektörün yüzünü ihracat noktasında güldürmüştür. Doğu Karadeniz’den 2019’da yapılan 5 bin 878 ton ve 33.1 milyon dolar tutarındaki su ürünleri ihracatı 2020 yılında 13 bin 188 ton ile gelirde 59.3 milyon dolara yükselmiştir. Su ürünlerinde yapılan 59.3 milyon dolarlık ihracatın 38 milyon 600 bin dolar kadarı Karadeniz somonu olurken bu ihracatın 23 milyon 790 bin dolar kadarı da Trabzon’dan gerçekleştirilmiştir. Rakamlardan da görüldüğü üzere, daha önce de önemini vurguladığımız ihracatın çeşitlendirilmesi hususunda ‘Karadeniz Somonu’ ,su ürünleri ihracatında önemli bir orana ulaşmış ve önümüzdeki yıllarda ihracattaki payını artıracağının sinyallerini Covid-19’a rağmen vermiştir” dedi.
"2020 yılında ülke genelinde su ürünleri ihracatında 1 milyar doları aştık"
“Ülkemiz su ürünleri ihracatında pandemiye rağmen 2020 yılında 1 milyar doları aşmış bir ülkedir” diyen Denizer, Türkiye’nin Karadeniz Somonu ihracatında en fazla alım yapan ülkelerin başında ise Japonya ve Rusya gelmektedir. Bunun en büyük sebebi söz konusu ülkelerin yemek kültürlerinde çok uzun yıllardır renkli somon eti tüketimi olmasıdır. Somon ithal eden ülkeler Rusya ve Japonya ile sınırlı kalmamakta, hemen hemen tüm dünya ülkeleri farklı üretici ülkelerden somon ithalatı yapmaktadır. Çünkü somon dünyada en çok bilinen, rahat tüketilebilen, tüketim çeşitliliği çiğ, füme, pişmiş gibi alternatifli bir balıktır. Örneğin Uzakdoğu ülkelerinde ağırlıkla çiğ olarak tüketilmektedir. Rusya’da ise tuzlanarak ülkemizde ise pişmiş olarak tüketilmektedir. Somonun satışa hazırlanma aşaması ise satın alan tarafın taleplerine göre farklılık göstermekte, taze veya donmuş olarak hazırlanabilmektedir. Japon alıcılar çoğunlukla somonu fileto olarak hazırlanmış olarak almak istemektedirler. Bunun sebebi Japonya’da çoğunlukla somonun çiğ, suşi olarak tüketilmesidir. Ülkemizde somonu fileto olarak, gerek teknik gerekse sağlık ve hijyen standartlarına uygun hazırlayan üretici firmalar sayıca azdır. Çünkü çiğ olarak tüketilen balığın sağlık ve hijyen standartların sağlanması çok titiz ve özel bir operasyon gerektirmektedir. Hatta, Japon alıcı firmalar mutlaka alım yapılan fabrikanın teknik, sağlık ve hijyen standartlarını gerek uzaktan görüntülü olarak gerekse de personel göndererek bizzat yapmaktadırlar. İhracat firmalarımız bu talepleri karşılama noktasında önemli ve maliyetli çalışmalar gerçekleştirmiş, talep edilen standartları yakalamıştır” şeklinde konuştu.
“50 bin ton ihracat kapasitesini yakalamak hayal değildir”
Denizer, Karadeniz somonunda yıllık 50 bin ton ihracat kapasitesinin yakalanması hayal olmadığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Güncel ihracat ve satış durumuna baktığımızda 2020 yılında yakalanan rakamlara Covid-19 sebebiyle etkilenmiş bir piyasada ulaşıldığı düşünülürse, istenilen standartları yakalamış firmalarımız desteklendiği ve devlet-özel sektörün koordineli işbirliği devam ettiği sürece Türkiye’nin yakın gelecekte Karadeniz somonunda yıllık 50 bin ton ihracat kapasitesini yakalaması hayal değildir. Ülkemizin söz konusu hedeflere ulaşabilecek alt yapı, doğal tatlı su kaynakları ve denizlere sahip olduğu unutulmamalıdır. Karadeniz somunu artık bölgemizin önemli bir ihracat ürünüdür ve fındık ve yaş meyve sebze ihracatında yakalanan ivmenin yanında ihracatın çeşitlendirilmesi adına oldukça önemlidir. Ayrıca pandemi sebebi ile evlerimizde daha çok zaman geçirdiğimiz bu dönemde, sağlık açısından da iç piyasada tüketilmesi gereken değerli bir üründür.”