Trabzonspor’un 45. Divan Genel Kurulu gerçekleştirildi
Trabzonspor’un 45. Olağan Divan Genel Kurulu, Kadir Özcan Gençlik Geliştirme Merkezi Nizamettin Algan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Genel Kurula Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve yönetim kurulu üyelerimizin yanı sıra, kurucularımızdan Salih Erdem, eski başkanlarımızdan Ahmet Celal Ataman ve Özkan Sümer, Eski Devlet Bakanı Eyüp Aşık, İyi Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs, Divan Başkanımız Ali Sürmen, TFF Yönetim Kurulu Üyesi Yılmaz Büyükaydın, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, kurul başkanlarımız ve Divan Üyelerimiz katıldı.
Divan Başkanlık Kurulu Üyesi Mehmet Ongan tarafından yapılan açılış konuşmasının ardından Olağan Genel Kurulu yönetmek üzere Ali Sürmen, Selahattin Ahıskalıoğlu, İsmail İnan, İlyas Akçay ve Mehmet Ongan’dan oluşan Kongre Divanı oluşturuldu. Genel Kurul gündeminin okunmasının ardından Barış Pınarı Harekatı ve diğer şehitlerimiz için asker selamıyla birlikte saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşımız okundu.
Divan Kurulu tarafından okunan faaliyet raporundan sonra Bordo Mavililerin Divan Başkanı Ali Sürmen konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi.
Yönetim kurulları ve antrenörlerin eleştirilebileceğini ama Trabzonspor kulübü kurumsal olarak güçlü olması gerektiğini ifade eden Ali Sürmen, “Bir futbol kulübünün elbette ki toplumda algısı şudur; top üç direk arasından geçerse başarılısınızdır. Bu çok kötü bir algı. Maalesef bu aldı sezonun başında yönetimimize de çok zor günler geçiren bir duruma yol açtı. Fakat; bakın sakatlıklar ve sıkıntılar aşıldıktan sonra futbol takımımız yine bizim arzu ettiğimiz düzeyde futbol oynayarak yoluna devam etmektedir. Yönetim her şeyi doğru yapacak diye bir beklenti içine girmemek lazım, yönetimin de ben her şeyi doğru yapıyorum diye bir pozisyona girmemesi gerekir. O yüzden bir istişare gerekir. Buralarda, Genel Kurullarda istişare yapılır. Birebir sohbetlerde de istişare sağlanabilir. Biz o yönden kulübümüzün doğru çizgide gitmesini arzu ederiz. Kulübün bir tüzüğü vardır ve bu çok önemlidir. Kötü gittiği zaman yönetime, hocaya saldırılıyor. Eleştiriler oluyor, deprem oluyor. Geçmişte buna benzer durumlarda yönetimler de hocalar da gidiyordu. Eğer kulübünüzün temeli sağlam değilse, yapılacak kongrelerde size sağlam sonuçlar çıkmıyor. Bir binada her türlü eğlenceyi yapabilirsiniz ama o binanın sağlam olup olmadığı deprem anına bağlıdır. kurumsal olarak yönetici, taraftar ve hocasıyla birlikte Trabzonspor üyeleri olarak bizlerin ilkeleri olması lazım. O yönde hareket edilmesi lazım. Tüzükle ilgili zaman zaman bize de eleştiriler geliyor. Hepimiz yeni bir tüzük yazsak hepimiz ayrı şeyler düşünürüz. Biz de tüzük yazılırken benim fikrimin veya o komisyondaki arkadaşların fikrinin tamamı orada yok. Konsensüsle ortaya çıkan bir tüzük var. 14 bin 367 üyenin, 9 bin 608’inin Genel Kurula katılma hakkı var. Bu bir rekordur. Yeni tüzükle 200-300 kişilik grupların kongrelere etki etme hakkını ortadan kaldırdı ve birey olarak sizlerin daha da güçlenmesini sağladı. O yüzden hassasiyetinize teşekkür ediyoruz. Tüzüğümüzün eksikleri olabilir ama bu kötü olduğu anlamına gelmez. Hepinize saygılar sunuyorum” diye konuştu.
Ali Sürmen’in konuşmasının ardından kulüb Başkanı Ahmet Ağaoğlu kürsüye geldi.
Başkan Ahmet Ağaoğlu, “Malumunuz olduğu üzere geçtiğimiz sezonu 63 puanla Süper Lig’i 4. sırada bitirdik. Geldiğimiz zaman ifade ettiğimiz gibi ekonomik şartlar ne olursa olsun Trabzonspor futbol takımı hiçbir zaman zirve yarışından kopmaz. Bugün o yarışa devam ediyoruz. UEFA Ön Eleme maçlarının zorluk derecesi, üç günde bir oynadığımız maçlar ve oluşan sakatlıklar sonucunda ortaya çıkam sorunlardan bir an önce sıyrılıp Trabzonspor’a yakışan mücadeleyi vermekteyiz” diye konuştu.
Başkan Ahmet Ağaoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü;
“Uzun bir aradan sonra ilk defa UEFA Avrupa Ligi’nde mücadele ediyoruz. Sadece sahada değil masada da büyük bir mücadele veriyoruz. UEFA ile 2016 – 2017 yıllarında yapılan Finansal Fair Play (FFP) anlaşması 1’e 10 oranında ihlal edildiği için ceza almıştık. 2018 yılındaki açık 55 milyon Euro olduğu için sorgusuz sualsiz men cezası istemiyle Disiplin Kurulu’na gönderildik. Bizim 2018 ve 2019 yıllarında uyguladığımız idari ve sportif programı 31 Ocak tarihinde UEFA FFP Komitesine detaylı olarak anlattık. Süreç içerisinde borcu aşağı çektiğimizi, futbolcu yıllık giderimizi 36 milyon Euro’dan 16 milyon Euro düzeyine indirdiğimizi ifade ettik. Profesyonel kadroda yer alan 17 futbolcumuzun çoğunun altyapıdan geldiğini söyledik, idari disiplini bütün detaylarıyla anlattık. Her ne kadar 55 Milyon Euro gibi bir zararla karşılarına çıksak bile bizim idari, ekonomik ve sportif programı devam ettirmemiz halinde Avrupa Kupalarına katılmamızda bir sorun olmayacağını belirttiler. Ancak 50 gelirlerimize el koyulması şartıyla. Ardından Bankalar Birliği’yle yapılandırmayı imzaladık ve bu durum da UEFA’nın tavsiye notunda yer alıyor. Haziran aynıdan itibaren bizim yolumuz açıldı ama bu 50 kesinti çok ciddi bir kesinti. Şu anda oynadığımız maçlarda galibiyette 530 bin Euro, yani hemen hemen TFF’nin Süper Lig galibiyeti kadar aynı para veriliyor. Beraberlikte 230 bin Euro. Seyahatler, konaklamalar ve masraflar ile puan kazanmadan döndüğünüzde bu paranın hiçbir anlamı kalmıyor. Bu konuda CAS’a dava açtık, duruşma gerçekleşecek. Oradaki en büyük argümanımız “Bizim zaten kulüp giderimiz fazla, gelirimiz az diye ceza verirken aynı zamanda dönüp kulübün başarıdan dolayı elde etmiş olduğu gelirin yarısına el koyuyorsunuz. Biz buradan para kazanacağımıza, üzerine cebimizden para veriyoruz. Tamamının kalkması söz konusu olmayabilir ama 25’inin kaldırılarak oradan yine kulübümüze bir miktar gelir sağlamış olacağız. Takımlar Avrupa Kupası’na hem kendini göstermek hem oyuncularını pazarlamak hem de ciddi anlamda gelir elde etmek için giderler. O gelir ortadan kalktığında benim 11’e 11 maç oynamak için İspanya’ya gitmeme gerek yok. Öyle zannediyorum ki Ocak ayında CAS bununla ilgili olarak kararlarını verir ve UEFA da uygulamaya koyar.”
“BİZ YAPILANDIRMAYA 6 AY ÖNCE BAŞLADIK”
Bankalar Birliği ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun kulüplerin borçlarını yapılandırdığını ancak kulübümüzün bu yapılandırmaya aylar önce başladığını belirten Başkanımız Ahmet Ağaoğlu, “Hepinizin malumu olduğu, kamuoyunda sıkça konuşulan ancak içeriğini kimsenin bilmediği Bankalar Birliği’yle yapılan yapılandırma var. 2018’in aralık ayında Bankalar Birliği – TFF ve Süper Lig Kulüplerinin yöneticileri bir toplantı yaptı. Orada Bankalar Birliği ve TFF, kulüplere 14 Milyar TL banka borçlarının olduğu ifade edildi. Daha sonra bize ‘bilançolarınızı bize sunduğunuzda gelir giderinize göre size bir limit belirleyeceğiz ve futbol ailesine olan borçlarınızı ödemeniz için size bir kredi açacağız’ dediler. ‘Ve ilk iki yıl boyunca anapara olmaksızın sadece faiz ödemesi yapacağız ve yine gelir – giderinize göre belirli bir parayı kullanmanız için serbest bırakacağız’ görüşünü ilettiler. Biz Aralık ayına gelinceye kadar çok ciddi biçimde bunun hazırlığını yapmıştık. Kadro maliyetimizi indirdik, oyuncu satışlarından borçlarımızı ödedik. Fakat frene basma sürecinde “bunlar nasıl olsa bize bir para verecekler” diyerek kulübün büyüklüğüne ve ihtiyaçlarına bakmadan 10 ile 20 milyon Euro arasında borçlanan kulüpler oldu. Benim böyle bir tasarrufa gittiğim yerde 20 milyon Euro ilave borçlanan kulüpler oldu, çılgınca transfer yapanlar oldu. Bu durum Bankalar Birliği ve TFF’nin de dikkatinden kaçmadı ve haliyle Nisan’da devreye girecek olan bu yeniden yapılandırmanın gecikmesine yol açtı. Yaklaşık 6 ay Bankalar Birliği’yle bir süreç yaşadık, ileriye dönük olarak bir projeksiyon çıkarttık. Yeniden yapılandırma gerçekleştirdikten sonra 100 liranın 70’i borç ödemeye, 30’u kulübün ihtiyaçlarına gidecek şekilde serbest bırakıldı. Bu çalışmaları çok koordineli götürdüğümüz için yeniden yapılandırma protokolünü ilk imzalayan kulüp olduk. Bu güne kadar ciddiyetle uygulayan ve orada verilen sözlerin dışına taşmayan tek kulüp olarak da yolumuza devam ediyoruz. Naklen yayın gelirlerini, seyirci hasılatını, reklam ve sponsorluk gelirlerini bankaya temlik ettik. Kulübümüze ne kadar para geliyorsa hepsi bankaya gidiyor, banka 70 kesintisini yaptıktan sonra geri kalanını kullanabilmemiz için kulübümüze gönderiyor. Bu limitler ihlal edildiği takdirde yapılandırma ortadan kalkar ve geriye dönük olarak bütün borçlar kulüp başkanına rücu edilir. Benim bunu imzalamamda hiçbir sakınca yok. Bu yapılandırma UEFA’nın FFP kurallarının birebir aynısı. Yani UEFA ile bir daha başımız belaya da girmeyecek. Bu durum TFF ve Bankalar Birliği’nin oluşturduğu Lisans Sicil Kurulu tarafından denetlenecek. Geçmiş iki dönemin borçlarını kapsayan miktarların da altına imza attım. İhlal edildiğinde benim yaşayacağım sıkıntı önemli değil, kulüp batağa gider. Bu anlaşmanın altına imza atmayan kulüp başkanının da ben şahsından şüphe ederim” ifadelerini kullandı.
“OCAK 2020’DE TALİMATLA UYGULANMAK ZORUNDA”
Bazı kulüplerin lisans talimatına uymadığını belirten Başkanımız Ağaoğlu, “Trabzonspor futbol tarihinde bir devrimi gerçekleştirerek şampiyonluklar yaşadı. Bu türbülanstan da bir devrimi gerçekleştirerek çıkacak kulüp biz olacağız demiştim. Bugün o noktadayız. Trabzonspor’a ayrıcalık tanındı diyenler var. Alakası yok! Bize frene basın dendiği zaman biz zaten 6 ay öncesinden frene basmıştık. Burada bir diğer husus, yeni lisans talimatı. O konuda da biz çok ısrarcı olduk. 31 Haziran tarihine kadar imzalanıp UEFA’ya bildirmesi gerekiyordu. TFF’nin de böyle bir taahhüdü vardı. Bu mali kriterlere uyulmaması halinde, transfer yasağı – puan silme ve çok aşırı bir şekilde ihlal edildiğinde küme düşmeye kadar giden yaptırımlar söz konusu. Biz isterdik ki Haziran ayı itibariyle yürürlüğe girsin. UEFA istiyordu ve Trabzonspor Kulübü de buna hazırdı. TFF kulüplere süre tanıyalım dedi. Ocak 2020 itibariyle Lisans Talimatını uygulamaya koyacaklar. Bu kriterlere uymayan 6-7 kulüp var. Ulusal basın da burada; tarihe not düşülsün. Eğer Ocak 2020 tarihi gelir de bir şekilde henüz tam hazır değiliz, bunu bir sene daha erteleyelim dediklerinde kıyamet kopar. Bu başlı başına bir haksız rekabetin onayı, adaletsizliğin ödüllendirilmesi anlamına gelir. Ben kendimi sıkacağım, ben limitlerin içerisinde transfer yapacağım, mali disipline harfiyen uyacağım, bunları yapmayan ve o limitlerin çok çok üzerinde harcamalar yapan kulüplerle beni aynı platformda mücadele ettireceksiniz. Önümüzde zaman var, Ocak 2020’de Lisans talimatı yürürlüğe girmek zorunda. Uymayan kulüplere de yaptırımlar neyse TFF tamamını uygulamak zorunda” şeklinde konuştu.
“BAŞARISIZLIKTA TEK SORUMLU BENİM”
Yaşanacak herhangi bir başarısızlıkta kendisinin sorumlu olacağını vurgulayan Başkanımız Ahmet Ağaoğlu, “Bu yaptığımız bir idari başarıdır. Finanstan sorumlu yöneticimiz Ertuğrul Doğan’a, Asbaşkanımız Mehmet Yiğit Alp’e, Genel Müdürümüz Sinan Zengin’e Mali İşler Direktörümüz Direktörümüz Coşkun Bey’e teşekkürlerimi sunuyorum. Bu bir ekip çalışmasıdır. Bu hiçbir kişinin tek başına altından kalkabileceği bir yük değildir. Başarının sahipleneni çok olur, başarısızlığın bir tek sorumlusu vardır o da kulüp başkanıdır. Çünkü verilen her kararın altında o kulüp başkanının imzası vardır. Sahada atılan yanlış pasın, teknik direktörün verdiği hatalı taktiğin, yöneticilerin yaptığı hatanın, idari personelin her türlü hatasından başkan sorumludur. İşte o zaman sorumlu benim. Bütün bunları yaparken bir beraberlik ve bir mağlubiyetle bana göre şık olmayan biçimde oyuncularımız ve hocamınız üzerinde yapılan psikolojik baskı ve yöneticilerimiz üzerinde oluşturulan baskı şık olmadı. Eğer bir sorun varsa onun hesabının sorulacağı tek yer benim. Bu bağlamda futbolcularımız, hocalarımız ve yöneticilerimizin rahat çalışabilmesi için bu konuda büyük hassasiyet gösterilmesini talep ediyorum” dedi.
“UZUN BİR ARADAN SONRA İLK KEZ BORCU AZALAN BİR KULÜP OLDUK”
Kulübümüzün borç miktarındaki azalmaya dikkat çeken Başkanımız Ahmet Ağaoğlu, “Trabzonspor Kulübü 2000 yılından sonra ilk kez borcu azalttı. Trabzonspor tarihindeki en büyük borç azaltmalardan bir tanesini gerçekleştirdik. O tarihten bugüne kadar ilk kez bu yıl çok ciddi miktarda borç azalttık. Geçen haziran ayında yine buradaki divan toplantımızda mayıs sonu itibariyle borcumuzun 1 milyar 185 milyon olduğunu söylemiştim. Bugün itibariyle Trabzonspor’un borcu 840 milyon TL’ye inmiş durumda. Yaklaşık 350 milyon TL’ye yakın çok ciddi bir borç yükünden kurtuldu Trabzonspor. Sermaye artışından 77 Milyon TL’lik bir gelir elde edildi. Bu gelir kulübün özsermayesidir, borç değildir. Direkt kasamıza giren paradır. Yeni sponsorluk anlaşmaları imzalandı, 120 milyon TL sponsorluk geliri elde ettik. 34 bin kombine sattık. Mağazacılıkta ilk 4 ay itibariyle gelirimiz 35 milyon TL. Geçtiğimiz yıl 12 ayda 34 milyon TL idi. Geçtiğimiz yıl 12 ayda gerçekleştirdiğimiz ciroyu bu yıl 4 ayda gerçekleştirdik. Mağazacılık Trabzonspor için çok ciddi bir kavram. Mağaza sayılarının arttırılması, ürün çeşitliğinin arttırılması ve yönetim sürecinde yıllık 100 milyon TL’lik hasılata ulaşmak istiyoruz. Şu an bizim forma satışımız İstanbul’un üç takımının ortalamasının biraz üzerinde. Burada medya birimimize teşekkür etmek istiyorum. Forma lansman videomuzu dünya üzerinde 1.5 milyar insan izledi. Bu tamamen gönülden ve içten kendilerinin bir şey katarak ortaya çıkarttıkları bir eser. Ben tüm medya grubumuza teşekkürlerimizi arz ediyorum. Bu da bir Trabzonspor başarısıdır. Dolayısıyla bu forma satışından onların da çok büyük payı ve emeği var. Tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum kümülatif borcumuz 925 milyon TL, ancak bundan 85 milyon TL’lik İstanbul’da TMSF’den satın aldığımız benzin istasyonunu satışı olacak. Yakın bir zamanda bunu yapacağız. O yüzden borcumuz 845 milyon TL’ye gerilemiş olacak. Emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
45. Olağan Divan Genel Kurulu, Dilek ve Temenniler bölümünde görüşlerini ifade eden divan üyelerimizin konuşmalarıyla tamamlandı.