Trabzonspor Kulübünün 52. kuruluş yıl dönümü bugün 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı’nda yapılan törenle birlikte kutlandı.

Törene Trabzonspor Kulübü Kurucularından Nizamettin Algan Kurucu ve Eski Başkan Salih Erdem, Trabzonspor Asbaşkanı Mehmet Yiğit Alp ve Yönetim Kurulu Üyeleri yanı sıra Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, Trabzonspor Divan Başkanı Ali Sürmen ve diğer kurul başkanları, eski asbaşkanlar ve yöneticilerin yanı sıra taraftarlarda katıldı.

Trabzonspor Kulübünden Yapılan Yazılı Açıklama Şu Şekilde Oldu ;

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile kulübümüzü bugünlere taşıyan ve ebediyete intikal etmiş tüm Trabzonsporlular için düzenlenen saygı duruşunun ardından İstiklal Marşımız okundu.

Tören merasiminin ardından kürsüye gelen Asbaşkanımız Mehmet Yiğit Alp, yaptığı konuşmada CAS kararına değinerek; “Bu kararı alanlar, Trabzonspor taraftarları başta olmak üzere adil ve hür tüm futbolseverlerin vicdanlarında yargılanmaya hayat boyu devam edeceklerdir. Trabzonsporumuz 2010-2011 sezonunun ‘tertemiz şampiyonudur.’ Bu gerçeği hiç kimse değiştiremez!” dedi.

Asbaşkanımız Mehmet Yiğit Alp’in konuşması şu şekilde;

“Trabzonsporumuzun Büyük ve Kıymetli Ailesi, Kulübümüzü bugüne taşıyan saygıdeğer kurucularım ve büyüklerim, Sayın Divan Başkanım, Sayın kurul başkanlarım ve üyelerim, sayın protokol, Kulübümüze emek vermiş değerli genel kurul üyelerim, basınımızın güzide temsilcileri ve sevgili taraftarlarımız…

Kulübümüzün 52. Kuruluş yıl dönümünü kutladığımız bu gurur gününde bizlerle beraber olduğunuz için hepinize teşekkür ediyor, Yönetim Kurulu arkadaşlarım adına sizleri selamlıyorum.

Bugün itibarıyla Trabzonsporumuz; ulu çınarımız 52. yılını devirmiş bulunuyor. Bir spor kulübü için hatrısayılır bir yaş bu. Trabzonspor, 52 yıllık geçmişi içinde kendi kimliğini yaratmış; öz değerlerine ve geleneklerine bağlı, yeniliklere açık ve geçmişte olduğu gibi bugün de Türk futbolunda değişim ve devrime öncü olmuş bir kulüptür.

Trabzonspor ülke futbolunda nicel ve nitel değişimler yaratmış ve gösterdiği sıradışı yükseliş ile sadece taraftarlarının gözünde değil; hakiki pek çok futbolsever için ‘efsane’ mertebesine erişmeyi başarmış bir kulüptür.

Bu yarım asırlık çınarın heybetini, ihtişamını -çok şükür- bugün herkes görüyor. Göreve geldiğimiz günden beri bizim tek bir amacımız vardı: Taraftarın ve camianın gurur duyacağı, sahipleneceği, omuzlayacağı Trabzonspor’u yeniden yaratmak! İşte bugün bulunduğum noktadan bizlerin bu çabalarının sonuç vermekte olduğunu, camiamızla birlik ve beraberlik içinde bunu başardığımızı görebiliyorum. Hep birlikte özlediğimiz Trabzonspor’un temellerini yeniden atıyoruz! Hep birlikte görüyoruz ki; bizler yanyana geldiğimiz, birlik olduğumuz ve gerçekten birey olarak bu takımın bir parçası olduğumuzu hissettiğimiz zaman Trabzonspor’u arzu ettiğimiz hedeflere taşıyabiliyoruz. Bu senenin sloganında özetlendiği gibi; yanyana omuz omuza durursak, biz bize yetebiliyoruz.

Bir şehir kulübü, gücünü kendi şehrinden, ister memlekette ister gurbette olsun önce kendi şehrinin insanından alır. Bu kente ait, bu kentle adeta özdeşleşmiş bir kulübün yöneticileri olarak bizler ve hatta, bu kentin formasını terleten futbolcularımız bu şehirden, insanlarından kopuk yaşayamazlar. Bu kentin havasını soluyanlar bu kentin duygusal atmosferinden beslenirler çünkü. Bunu başaran oyuncular, nerede dünyaya geldiğinin hiçbir önemi yok, bizim için yerlinin de yerlisidir. Bizim idealimiz böyle futbolculara sahip olmak ve bu zihniyette futbolcular yetiştirmektir.

Bugün Trabzonspor altyapısından yetişmiş futbolcular sadece Türkiye futbol kamuoyu tarafından takip edilmiyor; tüm dünyada konuşuluyor. Herkes gibi bizlerin de ileriye dönük düşünceleri arasında bu oyuncularımızın dünyanın önemli kulüplerinde forma giymeleri var. Bu oyuncularımız yurt dışına çıktıkları takdirde her yönüyle Trabzonspor’u, Trabzon şehrini ve Türkiye’yi temsil edecekler, bizim marka elçilerimiz olacaklar.

Tüm bunlar işte bizim övünç kaynağımız… Sırtımızı sansasyonel transferlere, popülist politikalara, gelgeç başarılara yaslamıyor; yolumuza belli bir vizyon ve misyon dahilinde devam ediyoruz.

İnancımız odur ki bu sezon, geçtiğimiz sezon olduğu gibi güzel ve temiz futbol oynayarak, mücadeleyi ön plana çıkartarak, spor ahlakından asla taviz vermeden, ülke insanının sempatiyle bakacağı bir takım olacağız.

Kısacası Trabzonsporumuz 52 yıllık mazisini geride bırakırken, büyük taraftarı, köklü camiası ve doğru politikaları ile geleceğe emin adımlarla ilerliyor. Bizim, sizlerin, hepimizin emek ve gayreti ile bu kulüp daha sağlam temeller üzerinde yükselecek. Bunu taraftarımızla yanyana, dayanışma içinde, karşılıklı anlayış içinde başaracağımıza yürekten inanıyoruz.

Sözlerime son vermeden önce, geçtiğimiz günlerde açıklanan ve hepimizi hayal kırıklığına uğratan CAS kararına da değinmek istiyorum. CAS, bugün dünya futbol tarihinin en büyük emek hırsızlığını karşısında, daha önce verdiği kararların aksine taşıdıkları sorumluluğa yakışmayan bir tavır sergilemiştir. Bizi haklı görmüş ancak ne FIFA’nın ne de TFF’nin talimatlarında ‘şampiyonluğun iadesini içeren yönetmelikler’ bulunmadığı bahanesine sığınarak hukuku taca atmıştır. Bu tavrı ancak ve ancak tarih yargılayabilir. Bu kararı alanlar, Trabzonspor taraftarları başta olmak üzere adil ve hür tüm futbolseverlerin vicdanlarında yargılanmaya hayat boyu devam edeceklerdir. Trabzonsporumuz 2010-2011 sezonunun ‘tertemiz şampiyonudur.’ Bu gerçeği hiç kimse değiştiremez!

Büyük Trabzonspor Ailesi’ne saygı ve sevgilerimle... Hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyorum.”

Kurucumuz Nizamettin Algan’ın yaptığı konuşma ise şöyle;

“Bugün 52. yaşımızı kutluyoruz ama bu bence 52. değil 97. yıldır. Kuruluşumuz 1967 olarak tescillendi ama kanaatime göre o günkü Futbol Federasyonu ve Genel Müdürlük bir haksızlık yapmıştır. Şöyle ki; 1959 yılına kadar Türkiye’de profesyonel futbol yoktur. İstanbul – Ankara ve İzmir gibi şehirlerdeki tüm takımlar amatördü. Profesyonellik geldi ama o gün mevcut olan kulüpler şubelerini açtı ama kuruluşları 1959 olmadı. Ben iddia ediyorum ki biz 97 yaşındayız. Ben inanıyorum ki geçmişteki başarılarımızın sırrı doğrulardaki devamlılıktan kaynaklanıyordu. 1984’ten sonra yavaş yavaş bu devamlılığı kaybetmeye başladık. O güne kadar doğruda istikrar, doğruda devamlılık vardır. Ondan sonra yanlış yapmaya başladık ve yanlışta devamlılığı tercih ettik. Bence Trabzonspor’un kurtuluşu doğruda devamlılığın sürdürülmesinden geçmektedir.”

Kurucumuz ve Eski Başkanımız Salih Erdem’in konuşması ise şöyle;

“Çocukluğumuzda İstanbul takımlarının büyük çoğunluğu Trabzonlu futbolculardan oluşuyordu. Biz birbirimize bakıp ‘Neden bu futbolcuları bizim takımımızda toplamıyoruz’ diye konuşuyorduk. Yıllarca bunun hasretini çektik. 1973 – 74 yılında Trabzonspor’u Trabzonlulardan oluşan bir takım haline getirdik. Sonraki yönetimlere de hep bunu tavsiye etmişizdir. Yönetim Kurulumuza teşekkür ederim. Altyapıdan gelenlere önem veriliyor. Daha önce pahalı transferler yapıldığı için gençlerimize önem verilemiyordu. Şimdi gençlerimiz forma şansı buluyor, onlara önem veriliyor. Şimdi bütün Türkiye bizim takımımıza, bizim futbolcularımıza, şehrimizden yetişen çocuklara bakıyor. Ben bugün başkanından yöneticisine kadar, taraftarına ve camiamızdaki ebediyete intikal edenlerin hepsini rahmetle anıyorum. Yaşayanların hepsine sağlık diliyorum. Takımımıza başarılar diliyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum”

Divan Başkanımız Ali Sürmen’in yaptığı konuşma ise şöyle;

“Kulübümüzü kuran, bugünlere taşıyan yöneticilere, antrenörlere, futbolculara ve herkese şükran borçluyuz. Trabzonsporumuz 1. Lig’e çıktıktan sonraki 10 yılda 6 kez şampiyon oldu. Diğerlerinde ise ikinci veya üçüncü oldu. Bunun altında yatan gerçekleri kurucularımız anlattı. 2018 – 2019 sezonunda bütün engellemelere ve hakem hatalarına rağmen 4. olmasının altındaki başarı da aynı nedenlerdir. Futbolda bir kural var demek ki; iyi giden şeyi bozmamak lazım. Bizim gençliğimizde Metin Oktay’lar, Turgay Şeren’ler konuşulurdu, şimdiki gençler Yusuf Yazıcı’yı, Abdulkadirleri, Uğurcan Çakır’ı konuşuyorlar. Bu nedenle çocuklarımıza sahip çıkmalıyız ve geleceğimizi de bu çocuklardan yaratmalıyız. Trabzonsporumuzun 1. Lig’ çıktığından bu yana 44 – 45 yıl olacak. Trabzonspor’un bugün müzesinde bütün bu yılları kapsayan 45 kupa var. Bir tanesi de orada değil, o kupa bizim gururumuz. O manevi olarak bizim ve hiç kimse Trabzonspor tarihinde geriye bakıp Trabzonspor haksız olarak şunun kupasını aldı diyemez. Ne mutlu bize ki bu gururu taşıyoruz. Biz kupamız alındı diyoruz. Kupamız bir gün mutlaka yerine gelecektir. Ama bu bizim geleceğimizi bağlayacağımız bir neden de olmamalıdır. Bizim hem Türkiye’ye hem de camiamıza örnek olmamız lazım. Medeni ilişkileri sürdürmemiz lazım. Bunları yapmazsak, içimize kapanırsak Anadolu’ya yayılamayız. Anadolu’ya yayılmak için diğer kulüplerle medeni ilişkilerimizi ve diğer şehirlerle ilişiklerimizi mutlaka iyi yürütmeliyiz.

Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu ise yaptığı konuşmada şunları söyledi;

“Sanıyorum buradaki tüm konuşmaları kapsayan tek cümle her bir konuşmanın bir ruhunun olmasıydı. Çünkü biz biliyoruz ki Anadolu’da kıvılcımı atılan her türlü mücadele hep başarılı olmuştur ve hep örnek olmuştur. Trabzonsporumuz da tıpkı bir meşale gibi sadece Trabzon’da doğanların veya Trabzon’da yaşayanların değil tüm Türkiye’deki insanların teveccühüne mazhar olmuş bir takımdır. Uzun yıllardır Trabzonsporluluk üzerine söylenen onca özel ve güzel cümleden sonra bugün geldiğimiz yer aslında çok güzel bir yer. Altyapımızdan yetişmekte olan gençlerimiz var. Evet futbol anlamında çok özel yetenekleriniz var ama çocuklar futbolcu olmadan önce iyi bir insan olacaksınız ve futbol ahlakını bütün ülkemize göstermek adına taşıdığınız Trabzonspor formasının hakkını vereceksiniz inşallah. Trabzonsporumuz bugüne kadar hakkı olmayan hiçbir şeye talip olmamış ancak hakkı olanı da sonuna kadar savunmuş bir takımdır. Bu anlamda Ali Sürmen’in şampiyonluk hakkında söylediklerine de katılıyorum. Trabzonspor futbolun ve yeşil sahaların en özel, en anlamlı ve en akustik senfonisidir. Bizler bu senfoniyi en güçlü şekilde alkışlayacağız ve şampiyonluk seslerini tekrar duymaya devam edeceğiz.”

Konuşmaların ardından kuruluş yıl dönümü etkinliğimiz hatıra fotoğrafı ile son buldu.