Karadeniz’de ‘kahverengi kokarca’ hızla yayılıyor, 1 milyar dolar zarar var
Karadeniz Bölgesi'ne 3 yıl önce Gürcistan üzerinden geldiği belirtilen Türkiye’nin önemli ihraç ürünü fındık başta olmak üzere birçok tarım ürününde verimi ve kaliteyi düşürdüğü tespit edilen kahverengi kokarcadan kurtulmanın yolları aranıyor. Günde 30 kilometre yol kat eden böcekler, yapraklarını yediği suyunu emdiği fındık ağaçlarının kökünü kurutuyor. Tek seferde 28 yumurta bırakan zararlı sezon boyunca 3 bin yumurta üretebiliyor.
MÜCADELE İÇİN KONFERANS DÜZENLENDİ
Uluslararası Kabuklu Kuruyemiş ve Kuru Meyve Topluluğu (INC) Ferrero Değerli Tarım ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi iş birliğiyle İstanbul’da ‘Türkiye ve Akdeniz Ülkeleri Tarımı İçin Potansiyel Tehdit: Kahverengi Kokarca’ başlıklı bir konferans düzenledi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanı Dr. Suat Kaymak’ında katıldığı konferansta, Türkiye’den ve dünyadan uzmanlar, sadece fındık değil, 300’den fazla meyve ve bitkiye zarar veren, Türkiye’den de görülmeye başlanan bu önemli istilacı böcekten kurtulmanın yollarını ele aldı.
2020 MÜCADELE İÇİN DOĞRU ZAMAN; ÜLKELER İŞ BİRLİĞİ YAPMALI
Toplantının açılış konuşmasını yapan INC Sürdürülebilirlik, Bilimsel ve Devlet İşleri Komitesi Başkanı Pino Calcagni, “2020 bu zararlı ile mücadeleye başlamak için en doğru zaman. Bugün burada çiftçi, üniversite, ihracatçı birlikleri ve bakanlık temsilcileri bir arada. Bu iyi bir gelişme hepimiz aynı gemideyiz. Böyle bir zararlı ile mücadelede Türkiye, İspanya, Gürcistan, Azerbaycan hatta Ukrayna birlikte hareket etmeli. Biz her hafta tüm bu ülkelerden gelen istatistiklere bakıyoruz. Dolayısıyla şu anki durumun iki yıl öncesine göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. İtalya da Emilia Romagna bölgesinde bu zararlıya karşı Samuray böceğini kullandılar ve büyük bir başarı elde ettiler. Şimdi samuray dediğimiz bu böceği piamonte bölgesinde kullanmaya başladık. Avrupa Birliği’ndeki Tarım Genel Müdürlüğü’ne bu meseleyi götürdük, onlarda konuyla ilgileniyorlar ve takip ediyorlar” dedi.
KAHVERENGİ KOKARCA 2017 YILINDA TÜRKİYE’YE GELDİ
İstilacı böceğe karşı her türlü çalışmaya ve araştırmaya destek vereceklerini söyleyen Tarım ve Orman Bakanlığı Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanı Dr. Suat Kaymak da, “Dünya fındık üretimi ihtiyacının yüzde 70’ini karşılıyoruz. Büyük çoğunluğu Karadeniz bölgesinde olmak üzere 39 ilde 700 bin hektar alanda üretim yapıyoruz. Fındığın verim ve kalitesini etkileyen zararlı organizmalar var. Kahverengi kokarca da bunlardan birisidir. Böcekle Türkiye 2017 yılında tanıştı ama hızla yayılma potansiyeli gösteriyor” ifadelerini kullandı.
BAKANLIK PROJE BAŞLATTI
Kahverengi kokarcanın Artvin’den ülkeye giriş yaptığını belirten Dr. Kaymak, “Hızlı bir şekilde biyolojik dönemlerini belirleyerek popülasyon dağılımlarını incelemek için proje başlattık. Proje kapsamında 6 ilde 46 ilçede 136 lokasyonda bir program hayata geçirdik. Programla gördük ki zararlı böceğin popülasyonu 2018 yılında Artvin ve Rize’de arttı. 2019 yılında ise Trabzon, Giresun, Samsun hatta Yalova’nın içinde bulunduğu 6 ilde hızla yayıldığı tespit edildi” diye konuştu.
“ARTVİN BÖLGESİNDE HASARLI FINDIK ORANI YÜZDE 20’Yİ BULDU”
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü’nden Prof. Dr. Celal Tuncer ise, kahverengi kokarcanın fındık başta olmak üzere 300’den fazla tarımsal ürüne zarar verdiğini söyledi.
İstilacı böceğin fındık başta olmak üzere narenciye, üzüm, Trabzon hurması, mısır, domates ve biber için büyük tehlike teşkil ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Tuncer, “2019 yılındaki verilerimize göre popülasyon henüz yeni olmasına rağmen Artvin bölgesinde hasarlı fındık oranı yüzde 20’yi buldu. Bu bize önümüzdeki yıllarda verim ve kaliteyi yüzde 50’lere varacak oranda düşüreceğini gösteriyor. Erken dönemdeki zararıyla verimi düşürüyor, hasattan sonra ürünün iç kalitesinde büyük bir bozulma meydana getiriyor. İtalya ve Amerika’da bazı bahçelerde yüzde 80’lere varan zarar tespit edildi” dedi.
BÖCEĞİN VERDİĞİ ZARAR NASIL ANLAŞILIR?
Böceğin iğne gibi bir ağzı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tuncer, “Bitkiyi tüketmiyor, yaprak, sap ve meyvesini sokup, emiyor. Yaprak ve sap kısmında değil ama meyvenin içine iğnesini sokarsa acılaşmasına, bozulmasına ve şekil bozukluğuna sebep oluyor. Meyvenin içinde kahverengi doku olur. Fındıkta acılaşma ve çöküntüler oluşuyor. Domateste açık sarıya dönüşen lekeler, biberde şekil bozukluğu, mısır tanelerinin tamamen içinin boşalması, besin değerini yitirmesi olarak kendini gösteriyor. Halk arasında pis kokulu böcek olarak biliniyor” diye konuştu.
3 YILDA 8 İLE YAYILDI; ŞEFTALİ, ELMA, ÜZÜM VE KAYISI RİSK ALTINDA
Böceğin hızla yayılmaya devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Tuncer, “Eğer önlem alınmazsa ilk patladığı şu yıllarda üründe yüzde 50 kalite kaybı, yüzde 30 civarında da pazar değerinin düşmesi demek. Bu da Türkiye için sadece fındıkta yıllık 1 milyar dolarlık kayıp anlamına geliyor. Şeftali, elma, üzüm, kayısı yakın gelecekte risk altında. Böcek yayılmaya devam ediyor. 3 yıl içinde 8 ile yayıldı. Birkaç yıl içinde bütün Türkiye’ye yayılabilir” ifadelerini kullandı.
İKLİM YAYILMASINDA ETKİLİ
Sıcaklığın 33 dereceyi geçtiği zaman böceğin olumsuz etkilediğini dile getiren Prof. Dr. Tuncer, “Karadeniz Bölgesi’nin iklimi istilacı böceğin yaşaması için ideal bir iklim, yaptığımız risk analizleri bunu gösteriyor. Orta Anadolu’da yaşaması için çok uygun. Hemen hemen Türkiye’nin bütün bölgeleri risk altında ama en yüksek risk alanı Karadeniz Bölgesi’dir” dedi.
“MÜCADELEDE SAMURAY ARICIĞI KULLANILSIN”
Şu anda zararlının hangi illere yayıldığının izlendiğini söyleyen Prof. Dr. Tuncer, “Karantina ve eradikasyon önlemleri çok zor çünkü çok hareketliler, günde 5 kilometre kadar rahat uçabiliyorlar. Ticari vasıtalarla rahatça yayılabiliyorlar. İlk görüldüğü yerlerde ilaçla mücadele ediliyor. Anavatanı olan Çin’de bu böceği kontrol altına tutan doğal düşman bir arı türü var. Bu arı türüne ‘samuray arıcığı’ deniyor. Kahverengi kokarcanın yumurtalarını yiyerek yok ediyor, doğal düşmanı. Arı şu anda Türkiye’de yok, mücadele kapsamında acil istediğimiz ülkede bulunmayan ve zararlıyı kontrol eden en etkili doğal düşmanını transfer etmek. Gerekli izinleri alıp, altyapıyı oluşturduğumuz takdirde bu arı türünü getirip ülkemizde üretimini yapabiliriz” diye konuştu.
“FINDIK BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Ferrero Fındık Türkiye Genel Müdürü Bamsı Akın ise, fındığın kendileri için çok önemli olduğunu dile getirdi. Akın, “Ferrero’nun meşhur, çok sevilen ürünlerinin kalbinde Türk fındığı var. Fındık arzının devamlılığı da bizim için çok önemli. Dolayısıyla fındığa karşı sorumluluğumuzun olduğunu da düşünüyoruz. Fındık tarımının gelişmesi, iyileşmesi, tehditlerin bertaraf edilmesi için her zaman elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.