Gelin geldiği köyde topraksız tarımın "hanımağası" oldu
İstanbul'da doğup büyüyen ve evlenerek Düzce'nin Pınarlar köyüne gelen 32 yaşındaki Hediye Burcu, Tarım ve Orman Bakanlığının "Genç Çiftçi" projesinden aldığı hibe desteğiyle topraksız tarım hayalini hayata geçirdi.
Burcu, 2009'da gelin geldiği merkeze bağlı Pınarlar köyünde topraksız tarıma merak sararak marul yetiştirmek üzere yola çıktı.
Tarım ve Orman Bakanlığının "Genç Çiftçi" projesinden hibe desteği alan Burcu, 10 yıllığına kiraladığı arsanın üzerine Batı Karadeniz'deki "ilk" topraksız tarım serasını kurdu.
Bir havuzda 5 bin kök marul ile başladığı üretimde ilk hasadını gerçekleştirerek ürünlerini satan Burcu, başarısıyla köy halkının takdirini kazandı.
Burcu, durgun su kültüründe iyi tarım uygulamaları ve organik tarım uygulamaları çerçevesinde marul yetiştiriciliğine 3 havuzda üretimini iki katına çıkararak devam ediyor.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({ google_ad_client: "ca-pub-6169601410457476", enable_page_level_ads: true });- "Devletimiz kadınlara öncelik tanıyor"
İki çocuk annesi Hediye Burcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'da büyüdüğünü ve evlenerek Düzce'ye geldiğini söyledi.
Burada eşiyle "köy hayatı" yaşadıklarını dile getiren Burcu, "Bu işe 'Genç Çiftçi' projesinden destek alarak başladım. Eşimle hayal ederek bu işe giriştik, eşimin bana desteği çok büyük. Köyde evimin yanında bir arsa kiraladım, seramızı burada kurduk. İlk etapta 5 bin kök marul ekerek hasadımı yaptım. İkinci etapta da 3 havuz kurarak yaklaşık 10 bin kök marul ektim. Şu an onların büyümesini heyecanla bekliyoruz, her gün çocuk sever gibi onları seviyoruz." diye konuştu.
Burcu, köyde bir "ilki" başardığını belirterek, "İstanbul'da doğup büyüdüğüm için köy ve sera ortamını bilmiyordum, kadınlara öncülük de yapmak için ve eşime destek amaçlı bu işe başladım." dedi.
Kadınların da bu tür işleri yapabileceğini vurgulayan Burcu, "Onlar da eşlerine, ailelerine maddi anlamda destek verebilir. Sağ olsun, devletimiz kadınlara öncelik tanıyor. Onlar da bu işi yapsınlar. Tüm kadınlarımız topraksız tarım yapabilir." ifadelerini kullandı.
- "İlk hasat gününü unutamayız"
İbrahim Burcu da eşinin büyük bir istek ve gayretle köye "yeni bir kalkınma hamlesi" getirdiğini söyledi.
Eşinin, hibe desteği alarak kurduğu serada yaşadıkları ilk hasat gününü unutamayacaklarını dile getiren Burcu, şunları kaydetti:
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({ google_ad_client: "ca-pub-6169601410457476", enable_page_level_ads: true });"Bu işte başarılı olduk, o günkü mutluluğu tarif edemem. Suyun içerisine fide ekiyorsunuz, çevredeki insanlar 'Suda marul yetişir mi?' diye dalga geçiyor. Tabii bunu bilmeyene anlatamazsınız. Marulun gelişmesini gördükçe bu işin olabileceğinin farkına vardılar. Çevremizdeki insanlar da destek oldu. Burada organik ve iyi tarım yapıyoruz, daha sağlıklı, daha hijyenik bir ürün. Suda yetiştiği için de hastalık olmuyor, çamur, böcek olmuyor. Havuzdan çıkararak direkt salataya koyarak bu marul yenir."
- "Sera müze gibi oldu"
Burcu, seranın her gün vatandaşlar tarafından ziyaret edildiğini belirterek, "Seramız, müzeyi geçmiş durumda. Meraklı olanlar, bu işi yapmak isteyenler sürekli geliyor. Biz de elimizden geldiği kadar destek vermeye çalışıyoruz. Eve gelenleri bile serayı ziyarete geldi sanıyorum." ifadelerini kullandı.
İbrahim Burcu, yoğun bir ilgiyle karşılaştıklarını, bunun da kendilerini mutlu ettiğini sözlerine ekledi.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});