Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında oynadığımız ve 1-1'lik beraberlikle sonuçlanan Antalyaspor maçında yaşananlara değinen Ağaoğlu, Burak’ın ofsayt gerekçesiyle durdurulan pozisyonu ile penaltı verilmemesi kararlarına tepki gösterdi.

 Ahmet Ağaoğlu'nun açıklamalarından satır başları;

30 SENEDİR BUNLARI KONUŞUYORUZ!

"Lig başladıktan sonra ikinci kez hakemlerle ilgili konuşuyorum. Biri Ankaragücü maçı, bir diğeri de dünkü maç. Dört puanımız hakem hatalarından gitti! Kim getirecek geriye! Aslında konuşacak o kadar şey var ki, emin olun utanıyorum. 30 senedir bu işin içindeyim, 30 senedir aynı şeyleri konuşuyoruz. Bir 30 sene daha mı konuşacağız? Dünkü maçta sadece VAR'la alakalı da değil, o kadar çok sıkıntı vardı ki. İlk yarıda Burak'ın ofsayttan kesilen pozisyonundan başlayalım. Hakemlere eğitimlerde, seminerlerde ısrarla 'pozisyonu kesmeyin' diyorlar. Çünkü kesersen pozisyonu, o pozisyon ofsayt değildir. Belki golle sonuçlanır, belki penaltı olur. Skora etki edecek bir netice çıkabilir oradan. Eğer ofsaytsa da bunu VAR çözer zaten. Bu arkadaşlar ya söyleneni anlamıyor, ya da anlıyor ama gördüğünü algılayamıyor. Veya o işin adamı değil! Yani torpille, ısrarla, ricayla orada durmanın, ısrarla bu görevi devam ettirmenin anlamı yok. O zaman bırakıp gideceksin. MHK'nın başında ben olsam, o arkadaşa 'Sen git 3. Lig'de bir sene bayrak kaldır, aklın başına gelsin. Biz daha iyi arkadaşlarla, bu işi layıkıyla yapan arkadaşlarla çalışacağız' derdim. Çünkü arkada bu işi yapabilecek çok sayıda vatan evladı var.''

OLAYLAR DEĞİŞİYOR İSİMLER DEĞİŞMİYOR!

“Biz VAR'dan gol yedik, golümüz iptal oldu. Ağzımızı açıp bir şey söyledik mi? En iyi otellerde kalıyorsunuz, malzeme sıkıntınız yok. En iyi eğitimler size aldırılıyor. En iyi sistemi getirdik. Sen bu sistemi kendine göre çalıştırırsan, kendine benzetmeye çalışırsan olur mu? VAR geldi geleli böyle bir zulüm görmedi. Dün ne oldu penaltı pozisyonunda içeriden seslenildi, ''Penaltı yok hocam, devam.'' Bunu da biliyorum. Niye devam ettiriyorsun? ''Hocam bir izler misiniz lütfen?'' Bunu söylemekten aciz misin? VAR’ın başındaki hakem Ali Palabıyık 27 Mayıs 2017'de Fenerbahçe ile oynadığımız maçta 1,5 metre ofsaytı görmemişti; ve gol yedirdi bize. Söylediğim tam olarak bu işte, olaylar değişiyor ama isimler değişmiyor maalesef!''

''MHK Başkanı benim 25 senelik arkadaşım. Başkan olduğumdan beri ne bir kere yüz yüze görüşmüşümdür, ne de bir kere telefon açmışımdır. Onun işi var, kulüpler olarak MHK'ye güvenmek zorundayız, TFF'ye güvenmek zorundayız. Bu tür kurumların hassasiyetleri vardır. Ama biz bunları düşünürken kurum içindeki insanlar hala 30 sene önceki kafa yapısıyla bu işi yöneteceklerse bunun içinden çıkamayız. Adaletsizlik için savaşanlar, hakkı olmayanı farklı yollardan elde etmeye çalışan spor idarecileri, kulüp idarecileri veya kulüp başkanları. Bir de bunu göre göre adaletsizlikten pay isteyenler. Bir de ne pahasına olursa olsun spor etik ve ahlakına sadık kalarak mücadele veren başkan ve yöneticiler var. Biz bunu devam ettirmek zorundayız. Hiçbir şekilde o düşünce yapısına sahip olan ne başkanların, nr de yönetici veya kulüplerin dümen suyuna girmeyeceğiz. Eğer bu iş yapılacaksa spor etik ve ahlakına karşı olan ve adaletsizlikten pay isteyenlerin değil, adaleti ve hakkını arayanların hüküm sürdüğü bir spor toplumu olmaya mecburuz. Bu işin savaşı verilecekse, biz adaletsizlikten pay istemiyoruz. Allah tek bir hakkımız olmayan puanı bize nasip etmesin! Ama hakkımızı da bizimle beraber sporun etik değerlerine saygı gösteren az sayıda insan da olsak, bunun mücadelesini vermekten asla geri adım atmayacağız!''

İNSANLARIN SEVİNÇLERİNİ ALIYORSUN!

''Banka borçları ortada, 14 milyar TL seviyesinde. Benim 2023 yılına kadar bütün gelirlerim temlikli ve kulübü ayakta tutabilmem için her gün 1 milyon TL kulübün kasasına girmesi lazım. Benim için her puan önemliyken, her galibiyet para değerindeyken bu kararlar nasıl verilir! O gün kulübün parası, oyuncularımın 30 bin TL'si çalınmıştır. Bununla da bitmiyor tabi ki. Her galibiyet, her puan oyunculara prim geliri demek. Artı Trabzonspor taraftarının umudu sevinci demek. Önünüzde bu kadar teknoloji, imkan, çağın ilerisine taşınmış sistemler var. Bütün bunlara rağmen sen bunları elimizden alıyorsun”

SES KAYITLARINI AÇIKLASINLAR

"Benim canım yandı! Ben zaten bir sürü dertle uğraşıyorum, bir de bunlarla mı uğraşacağız? Birisi bu olanları futbol kamuoyuna açıklamalı! Sen orda pozisyon gri olsa dahi VAR'ın yerine nasıl karar verebiliyorsun. Bunu yapamazsın, çünkü hakkın yok! Orta hakeme VAR odasından ''Penaltı değil, devam hocam'' dendi. Haydi ses kayıtlarını deşifre etsinler. Biz talep edeceğiz bu kayıtları. Arkadaşlar sizden beklenilen tek şey var, bayrağı adaletle kaldırmanız. Daha işin başındayız, nerede son bulacak bu iş? Bunun yanında maçtan önce Antalyaspor’un hakem üzerinden açıklamaları hem maçım hakemi hem de VAR'daki hakemler etki altına alındı. Bu işleri bırakalım, konuşmayalım maçtan önce. Baskı altına almayalım, emin olun bu hatalar 50'ye inecek. Buna rağmen hata yapanları zaten sistemin dışına çıkartmak lazım.”

"Oyuncularımdan ben sorumluyum. Oyuncumun davranışından, hareketinden bir rahatsızlık duyuluyorsa onun muhatabı benim. Aslında oyuncularıma, hocama, yöneticilere yapılan her eleştirinin odak noktası benim. Tekrar oraya dönmeye gerek yok, ama Burak'ın bir gazetede yer alan haberlerde kendisine ödeme yapılmadığını yabancı oyunculara ödeme yapıldığı yazılmıştı. Her iki tarafa da ödeme yapılmıştı. Yanlış bir anlaşılma olmuştu. Burak farklı özellikleri olan bir oyuncu. Burak'ın kolay bir hayatı da yok. Kolay bir ameliyat olmadı. Benzer ameliyatı bir arkadaşım geçirdi; hala üç aydır kasığını tutarak yürüyor. Burak’ın kuvvetli bir bünyesi var. Bir de yıldız futbolcu, gol kralı, kendisinden çok şey beklenen bir oyuncu. Bir de su 100 derecede kaynarken Burak 5 derecede kaynayan bir oyuncu. Bir oyuncuyla kulüp arasında bir sorun varsa bir şekilde çözülmesi lazım. Başkan veya yöneticiyseniz, orada kulübün menfaatlerini ön planda tutmanız lazım. Kulübün menfaati de hiçbir şekilde bu tartışmaları kamuoyuna taşımayı kaldırmaz. O sıkıntıyı çözdüm. Basın toplantısında 'hiçbir şekilde bu toplantının tarafı değil' dedim ve olayı kapattık. Bu futbolcular benim futbolcum. Ben futbolcuma yapılan her türlü eleştirinin önünde duvar olurum. Kişilerin doğrusu farklıdır; fakat kurumları yönetirken kurumların doğruları esastır. Ben Ahmet Ağaoğlu olarak Trabzonspor Kulübü'nün doğrularını yapmak mecburiyetindeyim. 10 milyona yakın Trabzonspor taraftarının sorumluluğunu üzerinizde taşıyorsunuz. Orada kişisel doğrularınızı ön plana çıkartarak karar veremezsiniz. Genel Kurul size oy vererek camia adına bu kulübü yönetme yetkisini de veriyor. ''