Modern Demir İpek Yolu İle Trabzon

 Demir İpekyolu Trabzon'a hayat verecek

 

Ortahisar Belediyesi tarafından Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen 'Modern İpekyolu ile Trabzon' adlı açık hava çalıştayı sona erdi. 

 

Çalıştayda  Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü Limanlar Daire Başkanı Taner Keskin, stratejist Abdullah Çiftçi, Avrasya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Coşkun Topal sunum yaptı.

 

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan KTÜ Rektör yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Öksüz demiryolunun Trabzon'a kadar ulaşmasıyla birlikte ticaretin canlanacağını ve dışarıya göç hareketlerinin yavaşlayacağını söyledi.  Öksüz, "Trabzon Dünya tarihinde çokça işlev görmüş özelikli kara ve deniz ticaretinin yoğun olduğu dönemlerde İpekyolu'nun kavşak noktası olması hasebiyle tarihte büyük roller oynamış şehir. Özellikle Tebriz-Trabzon hattının yoğun olduğu dönemlerde aynı zamanda sosyal ve kültürel yapısı da son derece aktifti. Ancak ticaret yollarının yön değiştirmesi ve teknolojide meydana gelen değişim doğal olarak Trabzon şehrini etkiledi. Özellikle 1937 yılında Sivas-Erzurum demiryolu hattının kurulmasıyla birlikte doğudan batıya doğru uzanan demiryolu hattı nedeniyle Çin, Türkistan, İran üzerinden gelen mallar artık Trabzon'a uğramaz oldu ve Sivas üzerinden Ankara'ya ve Bursa'ya akmaya başladı. Bu da bir liman şehri olan iktisadi yapısını etkiledi. İktisadi yapısı etkilenen Trabzon göç vermeye başladı. Ve bu süreç hala devam ediyor. Bu aynı zamanda ticaret erbabının başka şehirlere kayması değil, nitelikli insanların da göç etmesi demekti." dedi.

 

 

 

 

Trabzon'un demiryoluna kavuşması için siyasetçilerin büyük mücadele verdiğini belirten Öksüz, "Kamudaki siyaset erbabı büyük bir mücadele vermekte... Bir yoğun kampanya sürmektedir. Bununla Trabzon'un eski günlerine döneceği umudu yaşatılmaya çalışılıyor. Temennimiz bunun somut adımları atılır. Ve Trabzon iktisadi, sosyal ve kültürel yönden büyük bir kalkınmanın içerisine girer. Türkiye'nin sigortası olan iddialı insanlarla dolu bu şehir tekrar eski canlı günlerine döner." diye konuştu.

 

ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü Limanlar Daire Başkanı  Taner Keskin ise sunumunda Trabzon Limanı'nın tarihi hakkında bilgiler verdi. Trabzon Limanı'nın yapılacak demir ipek yolu projesiyle önemli bir kavşak haline geleceğini belirten Keskin, "

 

Trabzon limanının temeli 1946 temeli atıldı. 25 Nisan 1954 tamamlanan liman açıldı. Limanda yoğunluğun artması nedeniyle 1980 yılında yapılan yenileme çalışmaları 1990 yılında bitirildi. İpekyolu'nun dünya tarihinde en önemli rolü doğu batı medeniyetleri arasında kurduğu köprüdür. 2000 yıl boyunca Doğu'nun zenginliklerini Batı'ya taşıyan İpekyolu üç katıyı birbirine bağlamıştır. Ve medeniyetler arası kültür alışverişini sağlamıştır. Çin'den başlayan İpekyolu'nun önemli uğrak yerlerinden biri de Trabzon olmuştur. Doğu'nun zenginlikleri Trabzon yoluyla Batı'ya geçmiştir. Trabzon limanı da tarihi İpekyolu üzerinde bir geçiş noktasıdır. 2000 yılından sonra ciddi bir ekonomik büyüme performansı sergileyen Çin hemen her ülkenin işbirliği yapmak istediği bir ülke haline gelmiştir. Bu amaçla etki amacını artırmak isteyen Çin dünyanın en büyük ulaşım projesi olan Tek kuşak, tek yol adıyla modern İpekyolu projesini hayata geçirmek adına önemli çalışmalar yapmaktadır. Ülkemiz bu projede hak ettiği yeri almak için Ulaştırma Bakanlığı gerekli çalışmaları yapmaktadır. Çin, Kazakistan, Azerbaycan, Gürcistan güzergahını izleyecek olan modern İpekyolu Türkiye'den Avrupa'ya uzanacaktır. Böylece Türkiye dünya ticareti açısından önemli bir konuma gelecektir. Erzincan-Erzurum-Kars demiryolu projesi ile Erzincan-Erzurum-Gümüşhane-Trabzon yeni demiryolu projesinin hizmete açılmasıyla birlikte Çin'den başlayarak Bakü ve Tiflis üzerinden Kars'a kadar uzanan demir ipekyolu ticaretinde ülkemizde birçok il önemli konuma yükselecektir. Bu iller arasında Trabzon ilimiz özellikle uluslararası bir deniz limanına sahip olması nedeniyle diğer illerden ayrılacaktır. Sonuç olarak Trabzon limanı bulunduğu konum itibarıyla Türkiye'nin dış dünyaya açılan kapısı olmakla birlikte İpek yolu ticaretinde de önemli bir deniz limanı olacaktır." ifadelerine yer verdi.

 

Avrasya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu demir İpekyolu Projesi'nin doğalgaz, petrol, hava ve kara yolu taşımacılığını içeren büyük bir proje olduğunu belirterek, "Çin, 1977 yılında sosyalist sistemini piyasa ekonomisiyle birleştirip küreselleşmeyle beraber ABD ile girdiği ticaretten toplam olarak 4 trilyon ABD doları birikim meydana getirdi. Ancak daha sonra küreselleşmenin Çin ve Hindistan gibi ülkelerin menfaatine çalıştığı ortaya çıktı. ABD ve Avrupa Birliği gibi ülkelerin menfaatine çalışmıyor. Bunun üzerine Batılılar bu küresel sistemden kaçınmaya ve içe kapanmaya başladılar. Bu durumda Çin çok zor durumda kaldı çünkü 4 trilyon dolar fazlayı bu küreselleşmeden elde etmişti. Buna karşı bir tedbir olmak üzere bu Bir kuşak bir yol adı verilen projeyi gerçekleştirdi. Dünya krize girince Çin mallarını satamamaya başladı. Ve elinde çok miktarda demir ve çelik, alüminyum ve çimento  kaldı. Bunları eritecek bir  yol aradı. İlk yaptığı iş Asya Altyapı Yatırımları Bankası'nı kurmak oldu. Bizde bu bankanın ortaklarından biriyiz. Bir kuşaktan kast edilen karayoluyla ilgili olan kısımdır. Bu sadece demiryolundan ibaret değil. Doğalgaz, petrol ve elektrik hatları, hava hatları da bunun içerisindedir. Bu komple altyapı ile birlikte  kendi çevresinde kontrol edebileceği  küresel bir alan yaratmaya çalışmaktadır. Böylece Çin mallarının avantajlı koşullardan AB'ye girmesini istemektedirler. Burada iş adamlarımıza yapacağımız tavsiyelerden biri Gürcistan'a yapılacak olan yatırımların orta vadede Türkiye'yi AB'de çok avantajlı konuma getireceğidir. Demek ki kısa vadede ekonomik sonuçlar doğurarak istifade edebileceğimiz bir proje ile karşı karşıyayız. Ama orta vadede de Çin'e tedbirler almak zorundayız ve Çin'i Rusya ile dengelemek zorundayız. Bu noktada Rusya ile işbirliği kaçınılmazdır. Rusya'yı girdiği yerden çıkarmak mümkündür ama Çin'i girdiği yerden çıkarmak mümkün değildir." diye konuştu.

 

Trabzon'un gerek limanı ve gerekse hava yoluyla son dönemde büyük bir atılım gerçekleştirdiğini belirten Prof. Dr. Coşkun Topal, "Demiryolu bağlantısı adeta bunu taçlandıracaktır. Ve Trabzon'un ekonomisine, ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlayacaktır." dedi.

 

ABD'nin denizlerde mutlak hakimiyetinden dolayı karasal alanda yapılan demir İpekyolu Projesi'ne Çin'in çok önem verdiğini belirten Abdullah Çiftçi, "20.yy. nasıl ABD demiryollarıyla baştan başa dizayn edildi ve ABD üzerinden ticaret bütün dünyayı sardı, Dünya bankası verilerine göre yeryüzündeki  servetin 85'i dünyada 1'e ait. Dolayısıyla bir olayı gelişiyor değil, bunu geliştiren bir akıl var yeryüzünde. Şimdi 1. sanayi devrimi buharlı devrimdi. Ve bunu İngiliz sanayi devrimi üzerinden değerlendirmek lazım. Türkiye'deki paranın 72'si nasıl yabancıların ise Çin'de de bu böyle, ABD'de de böyle. Bir kuşak bir yol dolayısıyla dünya tarihinin en önemli projesidir. Bunun iki tane ayağı var. Birincisi karayolu ikincisi deniz yolu... Ama denizlere ABD hakimdir. ABD'den izinsiz hiçbir gemi adım atamaz. Bu nedenle bu projenin en önemli ayağı şu an karayolu. Karayolu nereden geçiyor? İran, Afganistan ve Türkiye'den geçiyor. Ve dolayısıyla karayolu çok önem taşıyor." ifadelerine yer verdi.