DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni - 1

1) TUSAŞ'A TERÖR SALDIRISI; 5 ŞEHİT, 22 YARALI; ŞEHİTLERİN KİMLERİ AÇIKLANDI

 

Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde bulunan yerli silah sistemlerinin geliştirilmesinde önemli yere sahip TUSAŞ'a terör saldırısı gerçekleştirildi. Saldırı ile birlikte TUSAŞ'tan patlama ve silah sesleri duyuldu.

 

'SORUŞTURMA BAŞLATILDI'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TUSAŞ tesisine gerçekleştirilen terör saldırısı ile ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde bulunan TUSAŞ tesislerine düzenlenen terör saldırısını şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. Hain terör saldırısıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmış olup, 1 başsavcıvekili ve 8 Cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" ifadelerini kullandı.

 

TERÖRİSTLER KAMERADA

Öte yandan, saldırıyı gerçekleştirilen teröristlerin saldırı anına ilişkin görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, TUSAŞ'ın giriş kapısına taksiyle gelen ve 1'i kadın, 3 teröristin araçtan uzun namlulu silahlarıyla inerek saldırıyı gerçekleştirdiği görüldü. Bir süre sonra ise taksinin yanında büyük patlama meydana geldiği görüntüye yansıdı. Patlama ile çevrede panik yaşandığı görüldü.

 

RTÜK BAŞKANI ŞAHİN: YAYIN YASAĞI KARARI ALINDI

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, TUSAŞ'a yönelik terör saldırısıyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Şahin, "Yerli ve milli savunma ürünlerimizin geliştirildiği gururumuz TUSAŞ'ın Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısı sonrasında ilgili mahkeme tarafından yayın yasağı kararı alınmıştır. Medyamızda, resmi makamların yaptığı açıklamaların dışında özellikle sosyal medya kaynaklı, teyit edilmemiş bilgilere ve görüntülere yer verildiği tespit edilmiştir. Terörün propagandasını yapacak yayınların ivedilikle son bulması şarttır. İzleme uzmanlarımızın raporlamaları sonrasında yayın yasağına uymayanlara en ağır yaptırımlar uygulanacaktır. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" dedi.

 

YERLİKAYA: SALDIRIYI 1'İ KADIN 2 TERÖRİST GERÇEKLEŞTİRDİ

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, terör saldırısı gerçekleşen TUSAŞ'ın önünde basın mensuplarına açıklama yaptı. Bakan Yerlikaya, TUSAŞ'a bir terör saldırısı düzenlendiğini söyleyerek, "Bu saldırı duyulur duyulmaz jandarmamız, emniyet birimlerimiz, özel harekatımız buraya geldi. 1'i kadın, 1'i erkek olmak üzere 2 terörist etkisiz hale getirilmiştir.ö dedi.

 

ÖZGÜR ÖZEL, ANKARA'YA DÖNÜYOR

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kahramankazan'daki TUSAŞ tesislerine yönelik terör saldırısını Diyarbakır'daki programı sırasında canlı yayında öğrendi. Özel, ilk değerlendirmesinde süreci yakından takip edeceklerini ve terörü kimden gelirse gelsin lanetlediklerini bildirdi. Özel, ardından Diyarbakır'daki programına eşlik eden Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi üyeleri ile milletvekilleriyle olağanüstü olarak bir araya geldi ve terör saldırısını değerlendirdi. Yaklaşık yarım saat süren toplantıda, programların iptal edilmesi, Ankara'ya dönülmesi ve MYK'nın Ankara'da acil olarak toplantıya çağrılması kararlaştırıldı. Toplantı, Özel Ankara'ya ulaşana kadar Genel Sekreter Selin Sayek Böke başkanlığında gerçekleştirilecek. Ayrıca, genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinden oluşan bir heyetin de TUSAŞ'a gitmesi kararı alındı. Özel, ayrıca İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile telefonda görüşerek terör saldırısıyla ilgili bilgi aldı.

 

ÖMER ÇELİK: TERÖR SALDIRISINI LANETLİYORUZ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından açıklamada, "TUSAŞ Ankara Kahramankazan yerleşkesine yapılan terör saldırısını lanetliyoruz. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Terörle mücadelemizi en kararlı şekilde sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

 

DEM PARTİ'DEN TUSAŞ'TAKİ TERÖR SALDIRISINA KINAMA

DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde meydana gelen saldırıyı kınıyoruz. Türkiye toplumunun çözümü konuştuğu ve diyalog ihtimalinin belirdiği bu günlerde böylesi bir saldırının olmasını manidar buluyoruz. Bu saldırıdan büyük üzüntü duyuyor, yaşanan acıyı paylaşıyoruz. Bu acı verici olayların bir daha yaşanmaması için barışa her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıyız. Saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz" denildi. (DHA)

 

BAHÇELİ: HİÇBİR KANLI VE KALLEŞ PROJE, KARDEŞLİĞİMİZİN KARŞISINDA TUTUNAMAYACAK

Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "TUSAŞ'ın Ankara Kahramankazan tesislerine yapılan hunhar terör saldırısını nefretle lanetliyor, aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Aziz milletimizin ve hepimizin başı sağ olsun diyorum. Hiçbir hain ve hasmane hesap tutmayacak, hiçbir kanlı ve kalleş proje milli birlik ve kardeşliğimizin karşısında tutunamayacaktır. Kiralık katilleri sahaya sürenler, terörizmi karanlık bir aparat olarak kullananlar sonuç alamayacakları gibi mücadele azmimizi de asla kıramayacaklardır" dedi. (DHA)

 

SELÇUK BAYRAKTAR: MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ YOLUNDAN ASLA DÖNMEYECEĞİZ

Bayraktar, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "TUSAŞ'a düzenlenen hain terör saldırısında şehit düşen kahramanlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Hayatımızı vakfettiğimiz milli savunma sanayii ve milli teknoloji hamlesi yolunda bu menfur saldırılar biz Türk mühendislerini, teknisyenlerini ve savunma sanayii çalışanlarını asla yıldıramayacak. Bizler bu toprakların geleceğini inşa eden nesiller olarak, vatanımız ve milletimiz için kanımızla, terimizle çalışmaya devam edeceğiz. Bu yolda attığımız her adımla şehitlerimizin aziz hatırasını ilelebet yaşatacak ve milletimizin gururunu daima yücelteceğiz. Hiçbir tehdit, hiçbir saldırı bizi bu yoldan çeviremeyecek. Milli teknoloji hamlesi yolundan asla ve asla dönmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. (DHA)

 

BAKAN KACIR: TUSAŞ'A YÖNELİK TERÖR EYLEMİ, BİZLERİ HEDEFİMİZDEN VAZGEÇİREMEYECEK

Bakan Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Türk savunma sanayiindeki iftihar kaynağı kurumlarımızdan TUSAŞ'a yönelik düzenlenen alçak terör eylemi, bizleri 'Tam Bağımsız Türkiye' hedefimizden vazgeçiremeyecek. Milli savunma sanayimiz, göz bebeğimizdir. Türkiye'mizin istikbaline ve istiklaline kast eden terör örgütleri ve destekçileriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. TUSAŞ'taki ve savunma sanayiimizdeki tüm yol arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, Milli Teknoloji Hamlesi'nden asla geri adım atmayacağız" ifadelerini kullandı. (DHA)

 

BAKAN FİDAN: TÜM TERÖR UNSURLARIYLA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ

Bakan Fidan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ankara'da, TUSAŞ'a yönelik gerçekleştirilen alçak terör saldırısında şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa diliyorum. İçeride ve dışarıda, tüm terör unsurlarıyla ve onları besleyen güçlerle mücadelemizi azimle sürdüreceğiz. Önümüzdeki dönemde de milli savunma yeteneklerimizi güçlendirmeye devam edecek, Türkiye'yi hedef alan odaklar ve vekillerinin ülkemiz üzerindeki emellerine ulaşmalarına asla izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı. (DHA)

 

BAKAN ERSOY: BU ALÇAK SALDIRIYI LANETLİYORUM

Bakan Ersoy, Macaristan Milli Günü dolayısıyla CSO Ada Ankara'da düzenlenen programa katıldı. Bakan Ersoy, bugün ülkede hain bir terör saldırısı yaşandığını hatırlatarak, "TUSAŞ'ın Kahramankazan'daki yerleşkesine yönelik terör saldırısında hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve ailelerine başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum. Bu hain terör saldırısında yaralananlara da acil şifalar diliyorum. Türkiye'mizin istikrarına ve huzuruna karşı yapılan bu alçak saldırıyı lanetliyorum" diye konuştu.

 

'PKK'NIN YAPTIĞINI DEĞERLENDİRİYORUZ'

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, TUSAŞ'a yönelik saldırıda yaralananları tedavi gördükleri Bilkent Şehir Hastanesi'nde ziyaret etti. Bakan Yerlikaya, çıkışta yaptığı açıklamada, "Şehit sayımız maalesef 5 oldu. Toplam yaralı sayımız 22. 7 yaralımız burada yatıyor. 1 hastamız taburcu oldu, 2'si taburcu olmak üzere. Dolayısıyla 19 yarılımızın tedavi süreçleri hastanede devam ediyor. Geçmiş olsun diyorum, Rabbim onları teşkilatımıza, aziz milletimize bağışlasın" dedi.

Bakan Yerlikaya, 1'i kadın 2 teröristin ölü olarak ele geçirildiğini hatırlatarak, "Kimlik çalışmaları, parmak iziyle ilgili tespit süreci devam ediyor. Bunlar belli olur olmaz kimliklerini ve hangi terör örgütünün yaptığı bununla ilgili bilgileri vereceğiz. Biz başından beri bu eylemin oluş sitili, izlemiş olduğumuz görüntüler büyük ihtimalle PKK'nın yaptığıyla ilgili, değerlendirmemiz bu. Kimlik tespitlerinin netleşmesi ve diğer delillerin netleşmesiyle birlikte bunları tekraren paylaşacağız. Alçak hain terör örgütünü lanetliyoruz. Terörün bir insanlık suçu olduğunu her fırsatta söylüyoruz. Terörün nefesini kesmek, onların en sonuncusunu da etkisiz hale getirmekte kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Ankara'mıza, aziz milletimize geçmiş olsun. Şehitlerimizin mekanı cennet olsun" ifadelerini kullandı.

 

SAVUNMA SANAYİİ BAŞKANI GÖRGÜN: ALÇAK TERÖR SALDIRISININ ASIL HEDEFİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ

Haluk Görgün, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Biriz ve birlikteyiz. TUSAŞ'ı hedef alan alçak terör saldırısının asıl hedefini çok iyi biliyoruz. Biz, milletimizin gücünü, desteğini alarak çıktığımız bu yoldan asla dönmeyeceğiz. Şeref yoksunu hain saldırının asla amacına ulaşamayacağını, gece gündüz ülkesinin güvenliği için çalışan vatan evlatlarını asla yıldıramayacağını aziz milletimiz muhakkak bilmelidir. Şehitlerimize Yüce Allah'tan rahmet; gazilerimize acil şifalar diliyorum" ifadelerine yer verdi.

 

DESTİCİ: HAİN TERÖR SALDIRISINI ŞİDDETLE LANETLİYORUZ

Destici, Kahramankazan'daki Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.'ye (TUSAŞ) gerçekleştirilen terör saldırısının ardından bölgeye gelerek basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Destici, "Öncelikle, TUSAŞ'a, Türkiye'nin savunma sanayisinin kalbine yapılmış olan bu hain terör saldırısını şiddetle lanetliyoruz. Tabii ki bu tür saldırılar, Türkiye'nin savunma sanayiindeki ilerleyişini durduramayacaktır. Son dönemlerde hep savunma sanayiye vurgu yaptık. Saldırı sadece TUSAŞ'a, savunma sanayiine, milli savunmaya, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yapılmadı. Saldırı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve Türk milletine yapılmıştır. Çünkü bugünün dünyasında eğer askeri anlamda, savunma sanayisi bakımından güçlü değilseniz haklı olmanızın hiçbir değeri yok. Bu hain terör saldırısını bir kere daha şiddetle kınıyorum, lanetliyorum. Bu saldırıda hayatını kaybeden 5 kardeşimize, birisi taksici olmak üzere 5 kişiye Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Asil ve necip Türk milletinin, aziz milletimizin hepimizin başı sağ olsun, yaralı kardeşlerimize acil şifalar niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı.

 

ABD DIŞİŞLERİ BAKANI BLİNKEN, TUSAŞ'A DÜZENLENEN TERÖR SALDIRISINI KINADI

Blinken, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Amerika Birleşik Devletleri, Müttefikimiz Türkiye'nin yanındadır ve bugünkü terör saldırısını şiddetle kınamaktadır. Düşüncelerim kurbanlar ve aileleriyle birliktedir" ifadelerini kullandı.

 

FAHRETTİN ALTUN: TÜRKİYE'YE YÖNELİK TERÖR TEHDİDİ SONA ERENE KADAR, MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi'nin (TUSAŞ) Kahramankazan yerleşkesine yönelik terör saldırısına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Altun, terör saldırısında şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi. Saldırı sonrası gerekli tahkikat ve çalışmaların ilgili kurumlar tarafından titizlikle yürütüldüğünü belirten Altun, şunları kaydetti:

"Sosyal medya platformlarının, terör propagandasına zemin hazırlayan içeriklere kesinlikle izin vermemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu platformların, toplumun huzurunu ve güvenliğini korumak adına daha sorumlu bir yaklaşım sergilemesi önemlidir. Aynı şekilde, medyanın da terörle ilgili haberlerini dikkatli bir şekilde yaparak toplumun doğru bilgilendirilmesini sağlaması ve terör propagandasına karşı duyarlı olması gerekmektedir. Bu sorumluluk bilinci, terörün yayılmasını engellemede kritik bir rol oynayacaktır. Tüm benzeri süreçlerde olduğu gibi bu süreçte de vatandaşlarımızın dezenformasyon faaliyetlerine karşı duyarlı olmalarını, yalnızca resmî kaynaklardan yapılan bilgilendirmelere itibar etmelerini önemle rica ediyoruz. Ülkemize yönelik terör tehdidi sona erene kadar, sınırlarımız içinde ve dışında mücadelemiz kesintisiz devam edecektir."

 

'ÖLÜRSEM ŞEHİT, KALIRSAM GAZİYİM' İNANCIYLA BU MÜCADELE SÜRECEK'

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Bilkent Şehir Hastanesi'nin ardından Etlik Şehir Hastanesi'ndeki yaralıları da ziyaret etti. Ziyaretin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, buradaki yaralıların sağlık durumlarının gayet iyi olduğunu belirterek, "Buradaki 4 yaralı kardeşimizin taburcu olma ihtimali kuvvetli. Diğerleri de müşahedede bir müddet herhalde burada tutulacak ama genel durumlarının çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Tabii hakikaten derin bir üzüntüyü yaşıyoruz ama şunu da söylemek isterim ki gerek demin Bilkent Şehir Hastanesi'nde, gerek burada ziyaret ettiğimiz kardeşlerimiz, ister TUSAŞ'ın çalışanları olsun ister özel harekatçı ya da güvenlik biriminde çalışan arkadaşlarımız olsun, yaralı olmalarına rağmen böyle büyük bir felaketi, bombaların altında gerçekten dakikalarca süren bir tablo yaşamış olmalarına rağmen, hepsinin morallerinin gayet iyi olduğunu, teröre karşı mücadelede, milli birlik ve beraberlik duygusunda fevkalade yüksek bir morale sahip olduklarını gördük. Her birisi 'vatan sağ olsun' diyor. Bu arkadaşlarımız elhamdülillah ölmediler, şehit olmadılar ama inanıyorum ki gazi olmalarına rağmen şehit sevabı kazanmışlardır. Çünkü bizim inancımız 'ölürsem şehit, kalırsam gaziyim' inancıyla bu mücadeleyi sürdürmektir" dedi.

 

'ERDOĞAN'IN RUSYA'DAKİ TEMASLARI SIRASINDA SALDIRININ OLMASI TESADÜF DEĞİL'

Bunun sıradan bir terör saldırısı olmadığının altını ve üstünü çizdiğini söyleyen Kurtulmuş, "Millet olarak fevkalade büyük bir dikkatle bundan sonraki süreci takip etmemiz gerek, milli birlik ve beraberlik içerisinde bu saldırının şifrelerini de çözerek yolumuza devam etmemiz lazım. Özellikle savunma sanayi tesislerimizden en önemlilerinden birisi olan TUSAŞ'a böylesine hain bir saldırının yapılmış olması tesadüfi değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Rusya'daki temasları sırasında bu saldırının yapılmış olması da tesadüf değildir. Bunların hepsini bir araya getirerek gerçekten bundan sonraki süreçte çok daha kararlı, sadece terör örgütü mensupları ya da birkaç tane çapulcudan ibaret bir hadiseyle karşı karşıya kalmadığımızı, bunların arkasındaki destekleri, siyasi destekleri, lojistik destekleri, istihbarı destekleri çok iyi şekilde değerlendirerek çok uyanık bir şekilde terörün hiçbir türüne müsaade edilmeyecek şekilde mücadeleyi devam ettirmemiz lazım" ifadelerini kullandı.

 

'TÜRKİYE BU TERÖR ÖRGÜTLERİNİ YENMEYİ BAŞARACAKTIR'

Milli birlik ve beraberliğin önemine dikkat çeken Kurtulmuş, "Böyle günlerde, böylesine önemli saldırılar karşısında kaldığımız zamanda buradan çıkaracağımız en büyük ders, farklılıklarımız ne olursa olsun milli duruşumuzla ortak bir tavrı sergileyebilme becerisine sahip olmamızdır. Ümit ediyorum ki bu çerçevede bu akşam yaşadığımız terör saldırıları karşısında 85 milyon vatandaşımız ve bütün farklı kanaatleriyle birlikte milletimiz ortak bir duruş sergiliyor, sergilemeye devam edecektir. Bunun da kalıcı olmasını, bu ortak duruşun Türkiye'nin geleceğine de büyük katkı sağlamasını ümit ediyorum. Eninde sonunda terör örgütlerinin tamamı Türkiye'de artık faaliyet gösteremez hale gelecektir. Arkasında kim olursa olsun, kim hangi desteği verirse versin, Türkiye bu terör örgütlerini yenmeyi inşallah başaracaktır" diye konuştu.

 

CEVDET YILMAZ: HİÇBİR ZAMAN AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAKLAR

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Etlik Şehir Hastanesi'nde bulunan yaralıları ziyaret etti. Yılmaz ve beraberindekiler, ziyaret sonrası gazetecilere açıklamada bulundu. Terörü ve terörün arkasında olanları lanetleyen Yılmaz, saldırıda 5 şehit ve 22 yaralı olduğunu hatırlatarak, "Bu olaydan hemen sonra ilk anından itibaren müdahale eden güvenlik güçlerimize, kolluğumuza, sağlık birimlerimize, yine hemen bir soruşturma süreci başlatan adli birimlerimize hepsine şükranlarımı sunuyorum. Kahraman güvenlik güçlerimiz hemen müdahalelerini yaptılar ve teröristler etkisiz hale getirildi. Olayla ilgili teferruatlı çalışmalarını İçişleri Bakanlığımız sürdürüyor. Terör hadiselerinin mutlaka bir amacı var. Ülkemize korku salmak, halkımızın huzurunu kaçırmak. Özellikle bugün yaşadığımız terör saldırısı, ülkemizin savunma sanayiindeki geldiği noktayı ve başarıları hedef alan bir terör saldırısı. Fakat şunu açık ve net ifade etmek isteriz; bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da terör eylemi yapanlar, teröristler ve bunların arkasında bunları bir araç olarak kullananlar hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklar. Ülkemizin huzurunu da bozamayacaklar" dedi.

 

'TERÖRE KARŞI KARARLI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'

Savunma sanayiindeki güçlü yürüyüşe de hiçbir şekilde engel olamayacaklarını bildiren Yılmaz, "Kahraman savunma sanayi çalışanlarımızın moralini de hiçbir zaman bozamayacaklar. Tam aksine bu menfur hadiseler bizim savunma sanayiindeki azmimizi de ülkemizin birliği, beraberliği, kardeşliği konusundaki hassasiyetimizi de daha da artıracaktır. Birlik beraberlik içinde, milli birlik içinde bütün kurumlarımızın güçlü çalışmalarıyla teröre karşı kararlı mücadelemizi, azimli mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun da bilinmesini özellikle ifade ediyoruz. Bir daha böyle hadiseler yaşanmamasını elbette temenni ediyoruz" diye konuştu.

 

MEMİŞOĞLU: YARALILARIMIZDAN 3'ÜNÜ TABURCU ETTİK, 1'İNİNİN DURUMU KRİTİK

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ise Türkiye'de ve tüm dünyada yaşanan bütün terörü lanetlendiğini belirterek, "Ülkemiz hem huzur hem terör konusundaki bugün yaşadığı acıyı bir daha yaşamasın. İnsanlara gerçekten sabır diliyorum, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın söylediği gibi 5 şehidimiz, 22 yaralımız var. Bu yaralılarımızdan 3 tanesini taburcu ettik, bir tanesinin durumu kritik. Diğerlerinin genel durumları iyi. İnşallah onları da şifayla taburcu edeceğiz. Ülkemizin başı sağ olsun. Acılı ailelerine sabır diliyorum, yaralılara şifa diliyorum. Terörü ve terörü destekleyenleri lanetliyorum. Bir daha böyle acıları ülkemiz görmesin diyorum" ifadelerini kullandı.

 

GÖKTAŞ: PSİKOSOSYAL EKİPLERİMİZ SAHADA

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da "Bu menfur saldırıyı gerçekleştiren bütün terör örgütlerini lanetliyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bugün Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Sağlık Bakanımız ve İçişleri Bakanımız ile yaralılarımızı ziyaret ettik. Bu hastanemizde 6 yaralımız var. Durumları gayet iyi, hızlıca toparlıyorlar, moralleri gayet yüksek. Bu saldırıyı gerçekleştirenler asla amaçlarına ulaşamayacaklar. Psikososyal ekiplerimiz hem şehit yakınlarımıza hem de yaralılarımıza ayrıca, bu patlamadan etkilenen bütün vatandaşlarımıza destek olmak için sahadalar. Bir kez daha tüm milletimizin başı sağ olsun. Terör örgütleri asla amaçlarına ulaşamayacaklar. Biz teröre karşı mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.

 

YERLİKAYA: 22 YARALIDAN 7'Sİ ÖZEL HAREKATTAN

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da operasyonu gerçekleştiren jandarma ve emniyet ekiplerine teşekkür ederek, 22 yaralıdan 7'sinin özel harekattan olduğunu ve sağlık durumlarının iyi olduğunu söyledi. Yerlikaya, "Onlar da diğer yaralılar gibi buradan yüz akıyla, sağlık, sıhhat ve afiyetle ailelerine, sevenlerine ve teşkilatlarına kavuşacaklar. Buna inanıyoruz. Ankara Cumhuriyet Başsavcımız ve 8 arkadaşı şu anda eylemi gerçekleştirdikleri yerlerde soruşturmayı yürütüyor. Orada bütün bilgi ve done çalışmalarını titizlikle yapıyorlar. Devletimizin tüm kurum ve kuruluşları bu olayın açıklığa kavuşturulması için ayaktadır" diye konuştu.

 

'KUVVETLİ KANAAT PKK TERÖR ÖRGÜTÜ OLDUĞU YÖNÜNDE'

Yerlikaya, bir kadın ve bir erkek teröristin kimliklerinin belirleme çalışmalarının devam ettiğini kaydederek, "Tamamlanır tamamlanmaz bunu açıklayacağız. Ama daha önce ki basın açıklamamızda olduğu gibi tekrardan ifade etmek isterim ki ilk andan itibaren güvenlik birimlerimizin, istihbarat birimlerimizin görüşmeleri ve buradan elde ettikleri bu tür eylemlerle kıyaslandığı zaman PKK terör örgütü olduğuyla ilgili kuvvetli kanaat bizde hasıl. Dediğim gibi; netleşmesi, kimlik tespitleri bittikten sonra bunu da sizlerle beraber kamuoyuna, aziz milletimize açıklayacağız. Aziz milletimizin başı sağ olsun, yaralılarımıza rabbim acil şifalar versin. Biz terörle mücadelemize azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Spekülatif haberlere itibar edilmemeli. Yetkililer kişiler ve kurumlar tarafından yapılan açıklamalar ile kamuoyu sağlıklı bir şekilde bilgilendirilmektedir. Bakanlarımız, kurumlarımız bilgiler olgunlaştıkça kamuoyunu bilgilendirecektir. Olayda taksi şoförü kardeşimiz şehit olmuştur, diğerleri TUSAŞ çalışanları" ifadelerini kullandı.

 

ŞEHİTLERİN KİMLERİ AÇIKLANDI

TUSAŞ'a düzenlenen terör saldırısında şehit olanların kimlikleri açıklandı. İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada saldırıda TUSAŞ'ta görevli makine mühendisi Zahide Güçlü, kalite kontrol görevlisi Cengiz Coşkun, çalışan Hasan Hüseyin Cambaz, güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan ve taksi şoförü Murat Arslan'ın şehit olduğu belirtildi.

 

EŞİNİN HEDİYE GÖNDERDİĞİ DOĞUM GÜNÜ ÇİÇEĞİNİ ALMAMA GİDERKEN ŞEHİT OLDU

Şehit mühendis Zahide Güçlü'nün (37) dün doğum günü olduğu ve eşinin kendisine çiçek gönderdiği öğrenildi. Güçlü'nün çiçeği almak için nizamiyeye giderken terör saldırısının ortasında kaldığı belirtildi. Olayda yaralanan Güçlü, hastanede yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

 

-GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ.

 

Haber-Kamera: ANKARA, (DHA)

 

====================================================

 

2) TERÖRİSTLER TAKSİCİYİ ŞEHİT EDİP, BAGAJA KOYMUŞ

 

TUSAŞ'a düzenlenen silahla saldırıda kimlikleri henüz tespit edilemeyen 1'i kadın 2 teröristin, saldırıda 06 JMT 07 plakalı taksiyi kullanıp, Kahramankazan ilçesindeki duraktan taksiye bindiği ve saldırı öncesi şoför Murat Arslan'ı şehit edip, naaşını bagaja koydukları belirlendi. Teröristler, taksiyle daha sonra TUSAŞ'a gidip, giriş kapısında araçtan uzun namlulu silahlarla inerek saldırıyı gerçekleştirdi.

 

'OĞLUMU SIRTINDAN VURMUŞLAR'

Şehit taksi şoförü Murat Arslan'ın babası Mahmut Arslan, Duraktan binmişler arabaya. TUSAŞ'a gidince katliam yapmışlar. Oğlumu aracın bagajına koymuşlar, sırtından vurmuşlar. Ben hala oğlumu göremedim dedi. Murat Arslan'ın arkadaşı Rasim Can Oraz da TUSAŞ'a yapılan saldırı nedeniyle üzgün ve sinirli olduklarını belirterek, Biz Murat ağabeyin evinde 2 yıl kiracı olarak oturduk. İyi insanlardı, iyi esnaflardı. Kimseye bir zararları yoktu. Üzgünüz ifadelerini kullandı.

 

'ÖZGÜR ÖZEL, ŞEHİT BABASINI TELEFONLA ARADI'

Şehit taksi şoförü Murat Arslan'ın babası Mahmut Arslan, "Arslan taksi kendimizin, baba oğul çalışıyoruz 3 arabayız durakta. Olay cereyan ettiğinde ben müşterideydim, çocuklarımdan ikisi duraktaydı. Müşteri gibi gelmiş o hain, ne olduğunu bilmiyoruz. Biliyorsunuz zaten bir şey anlatmaya gerek yok" dedi.

 

Arslan'ı telefonla arayan Özgür Özel ise "Başınız sağ olsun, kahrolduk çok üzüldük. Ben şimdi Ankara'ya dönüyorum, yarın orada olacağım. Allah nasip ederse cenazede yanınızda olacağım" ifadelerini kullandı.

 

Özel'in, baba Arslan'a bir ihtiyacının olup olmadığını sorması üzerine Arslan, "Allah razı olsun başkanım, burada ilgileniyorlar. Öyle bir şey olursa zaten yardım isterim" dedi ve Özel'e teşekkür etti.

 

Görüntü Dökümü

------------------------

-Mahmut Arslan röp

-Rasim Can Oraz röp

-Babanın görüntüsü duraktan detaylar

 

Haber-Kamera: Gizem ÇORLU- Mikail KARAMAN ANKARA, (DHA)

 

=====================================================

 

3) TUSAŞ SALDIRISINDA GÜVENLİK GÖREVLİSİ ATAKAN ŞAHİN ERDOĞAN ŞEHİT OLDU

 

ANKARA'da, TUSAŞ'a yönelik terör saldırısında şehit olan 5 kişiden Atakan Şahin Erdoğan'ın evine Türk bayrakları asıldı, yakınları taziyeye geldi.

 

Ankara'da TUSAŞ yerleşkesine yönelik olarak gerçekleştirilen terör saldırısında hayatını kaybeden 5 kişiden güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan'ın, Sincan ilçesine bağlı Yenikent Semti'ndeki evinin bulunduğu binaya Türk bayrakları asıldı. Şehit Atakan Şahin Erdoğan'ın cenazesi bugün ikindi namazının ardından Cimşit Mezarlığı'nda defnedilecek. (DHA)

 

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Şehidin bayrak asılan evi

-Apartmandan detaylar

-Genel ve detay görüntüler

 

Haber-Kamera: Kadircan GÜLER- Salih HÜDAVERDİ/ ANKARA, (DHA)-

 

=====================================================

 

4) TUSAŞ SALDIRISINDA SİVASLI KALİTE KONTROL GÖREVLİSİ COŞKUN ŞEHİT OLDU

 

ANKARA'da, TUSAŞ'a yönelik terör saldırısında şehit düşenler arasında yer alan Cengiz Coşkun'un Sivas nüfusuna kayıtlı olduğu belirlendi. Şehit Coşkun'un 1 çocuk sahibi olduğu öğrenildi.

 

Ankara'da TUSAŞ yerleşkesine yönelik olarak gerçekleştirilen terör saldırısında hayatını kaybedenlerden kalite kontrol görevlisi Cengiz Coşkun'un Sivas'ın Divriği ilçesine bağlı Hıdırlık köyü nüfusuna kayıtlı olduğu belirlendi. Aile bireylerinin uzun zamandır Ankara'da ikamet ettiği öğrenildi. Diş Hekimi Aysan Süngü Coşkun ile evli olan Cengiz Coşkun'un Alaz isminde bir çocuğu bulunduğu bildirildi. Coşkun'un cenazesinin Ankara'da defnedileceği öğrenildi. (DHA)

 

-BİLGİ İÇİN.

 

Haber: SİVAS,(DHA)

 

=====================================================

 

5) NEVZAT BAHTİYAR'IN NARİN'İN CANSIZ BEDENİNİ ARACI İLE TAŞIDIĞI GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI

 

Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan, 19 gün sonra dere yatağında, çuval içinde, üzeri taş ve çalılıklarla kapatılmış cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada; otomobilinde Narin'e ait DNA izleri bulunan amcası Salim Güran, cesedi taşıdığını itiraf eden komşusu Nevzat Bahtiyar, Narin'in annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran'ın da aralarında bulunduğu 12 kişi tutuklandı. Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar'ın, otomobili ile dereye gittiği anların güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde; Nevzat Bahtiyar'ın otomobili ile toprak yolda ilerlediği görülüyor.

 

GÖRÜNTÜLER İDDİANAMEDE: 38 DAKİKA 11 SANİYE DERE YATAĞINDA KALMIŞ

İddianamede de yer alan görüntülerde, Narin Güran'ın 21 Ağustos'ta saat 15.11'de kamera açısından çıkarak evine giden patikaya yöneldiği, bu saat sonrasına yoğunlaşıldığında Tavşantepe Mahallesi'nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ait kameraya saat 15.41'de şüpheli bir kırmızı aracın girdiği ve aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi'nin yakınında bulunan toprak yolda durduğu, kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz deresinden ayrıldığı, kamera kayıtlarının takibinde aracın Nevzat Bahtiyar'a ait olduğunun tespit edildiği yer aldı. (DHA)

 

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Güvenlik kamerası görüntüleri

-Saat 15.42'de Nevzat Bahtiyar'ın Narin'in cansız bedeniyle köyden dereye gidişi

-Saat 16.21'de Nevzat Bahtiyar'ın Narin'in cansız bedenini dereye bırakıp ayrılışı

 

Haber:-Kamera: Seyfettin EKEN-Gıyasettin TETİK/DİYARBAKIR, (DHA)-

 

=====================================================

 

6) ÖZEL: 'ZAMANLAMANIN NE KADAR DİKKAT ÇEKİCİ OLDUĞUNU DA DÜŞÜNMEDEN GEÇEMİYOR İNSAN'

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret ederek, eş başkanlar Serra Bucak ve Doğan Hatun ile görüştü. Ardından açıklamalarda bulunan Özel, Ankara'da TUSAŞ tesislerine yapılan terör saldırısına ilişkin, "Biraz önce konuşmalar başlamışken, bir not iletti arkadaşlar. Ankara'da TUSAŞ'ta, Kahramankazan tesislerinde bir canlı bomba saldırısı, ardından bir çatışma var. Şehit ve yaralılar var. Tabii olay çok yeni, dikkatle takip ediyoruz. Şehitlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Terörü kimden ve nereden ne gerekçeyle gelirse gelsin, lanetliyoruz. Tam da bu saldırıyı görünce, buradaki zamanlamanın ne kadar dikkat çekici olduğunu da düşünmeden geçemiyor insan. 7 Haziran'ı, 7 Haziran'a birkaç gün kala Diyarbakır'dan başlayan ve 1 Kasım'a kadar süren süreci hatırlamadan geçemiyor insan. Bütün terör örgütlerinin bir anda aktif olduğu bir sürecin aslında 7 Haziran ve 1 Kasım arasında kamuoyunu nasıl yönlendirmeye çalıştığını hatırlamak gerekiyor. Kim terörden medet umuyorsa yanlış yapıyor. Biz bugün Diyarbakır'da dün Ankara'da Türkiye'nin gündeminden terörün çıkmasını, şehitlerin çıkmasını, ananın nereli olursa olsun Kürt de olsa Türk de olsa batıdan da doğudan da gözyaşının durmasını ve artık bu ülkede 86 milyonun barış kardeşlik huzur içinde yaşayıp refaha kavuşmasını, yoksulluktan kurtulmasını, gelecek endişesinden Kürt'ün de Türk'ün de Alevi'nin de Sünni'nin de gençlerinin kurtulmasının umudundayız. Tabii ki kolay olmayacak, tabii ki istemediğimiz sözleri söyleyecekler. Örneğin ben dün çok net bir şekilde Devlet Bey el yükseltiyorsa ben de yükseltiyorum, Kürtlere devlet teklif ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hepimizle beraber sahibi olmalarını kendilerine ait hissetmelerini onların ait isteyeceği 'İşte benim devletim' diyecekleri kadar kendilerini kapsayan kendilerini memnun eden bir devlete kavuşsunlar diye demokrasi teklif ediyoruz dedik. Birileri buradaki sadece devlet teklif etmeden, Özgür Özel 'Kürtlere şunu teklif etti, bunu teklif etti' diye gerçek dışı bir sürü beyan da söylediler. Her türlü psikolojik harp ve her türlü saldırgan tutmaya hazır olmak gerekiyor. Tabii bu şehitlere çok ciğerimiz yandı, yanmaya devam ediyor" dedi.

 

Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı'ya yaptığı ziyaretle ilgili konuşan Özel, "Bu ziyaretten hemen önce, pazartesi günü Sayın Demirtaş'ı ve Selçuk Mızraklı'yı Edirne F Tipi Cezaevinde ziyaret etmiştim. Selçuk Mızraklı 2008 yılında Diyarbakır Tabip Odası Başkanı iken ve Sayın Tanrıkulu Diyarbakır Baro Başkanı iken, ben de Türk Eczacılar Birliği Genel Sekreteriyken tanıdığım daha sonra Meclis'te bir araya geldiğimiz ve sonra dokunulmazlığı varken üzerinde, hiçbir kaygısı hiçbir korkusu yokken, kendisinden şüphesi yokken olsaydı şüphesiz dokunulmazlık zırhını bırakmazdı. Gelip Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine aday olan kazanan, milletvekili olurken temiz kağıdı alan, belediye başkan adayı olurken alan ama ardından çok kısa sürede o gece başlatılan bir soruşturmayla Diyarbakır halkının kendini seçme yetkisi elinden alınan ve kayyum atanan bir süreci yaşamıştı diğer eş genel başkanımızla birlikte. Onu cezaevinde ziyaret ettim. Bu ziyareti ben aslında 2019 yılında Selçuk Mızraklı'ya yapmak isterken o imkan elimizden alınmıştı. Ben çok değerli Serra Başkanımın ve Doğan Başkanımın şahsında Diyarbakır halkının önce iradesini selamlıyorum. Ardından içeride haksız yere tutulan Selçuk Mızraklı'yı bir kez daha selamlıyorum. Sayın Selahattin Demirtaş buraya yapacağım ziyaretten haberdardı, selamlarını getirdim. Onun selamlarını ve kendi özgürlüğünü de burada bir gün hep birlikte kahve içmeyi ümit ediyorum. 31 Mart seçiminde elde ettiğiniz çok yüksek oy oranıyla bu şehri yönetme yetkisi için elde ettiğiniz başarı için bir kez daha kutluyorum" diye konuştu.

 

'TÜRKİYE'DE YENİ BİR SÜREÇ YENİ BİR İKLİM TARTIŞILIYOR'

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin konuşmasıyla Türkiye'de yeni bir sürecin tartışıldığını ifade eden Özel, "Biraz önce Serra Başkan'ı dikkatle dinledim. Çok önemli şeyler söyledi. Sonra Doğan Başkan bilmediğimiz bir dilde konuştu. Meclis deyimi ile ama konuşmayı bilmediğimiz bir dildir. Meclis'te yazdığı gibi bilmediğimiz ve saymadığımız bir dil değildir. Saygı duyduğumuz bir dildir. Kendi ana dilinde konuşmuştur, kendi ana dilini kullanmasına ve kendisini öyle ifade etmesine tüm Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin olması gerektiği gibi bizim de saygılı olmamız gerekir. Zaten uzak diller olmadığı ve pek çok kayyum olmak üzere kelimeye olan aşinalığımızla da ne demek istediğinizi anladım. Bugün burada Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde bir kayyumun oturmaması önemli bir mesele. Serra Başkanın yaptığı vurgu çok kıymetlidir. İlk önce Van'da kazanana değil de ikinciye mazbata vermeye kalktıklarında büyük bir itirazın biz de parçası olmuştuk. Çok güçlü bir heyetle orada olduk ve o iş çözülene kadar oradan ayrılmamıştık. Doğrusu buydu ve orada sonuç alındı bir önceki dönemin aksine. Hakkari'deki kayyum atamasına en sert tepki gösterilirken de oradaydık. Buradan, Diyarbakır'dan öncelikle çağrım şudur; salı günü Sayın Bahçeli'nin ifadeleri, bir hafta önceki ifadeleriyle Türkiye'de yeni bir süreç yeni bir iklim tartışılıyor. Burada ben Diyarbakır sokaklarında, tabii bu sokaklara sizler kadar ya da Sezgin Bey kadar hakim olmam mümkün değil ama Diyarbakır'a çokça gelmiş ve bugün yine sokaklardan bulunmuş birisi olarak ben Diyarbakır sokaklarında barışa kardeşliğe dair bir umut ancak sürece ilişkin bir tedirginlik ve bir güvensizlik görüyorum. Bunu görüyorum ve bir samimiyet beklentisi görüyorum. Bunu tüm siyasilerden bekliyorlar" diye konuştu.

 

'YOL TEMİZLİĞİNE, ÖN AÇILMASINA İHTİYAÇ VAR'

Kayyum uygulamalarının önüne geçilebileceğini ifade eden Özel, şöyle konuştu: "Buradan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nden bir çağrı yapıyorum; bu konuda samimi adımlar atmak isteyen herkesin bilmesi gereken bir şey var ki bir yol temizliğine, bir ön açılmasına önün görülmesine ihtiyaç var. Burada bence atılacak ilk samimi, kolay ve olması gereken adım, bir kanun hükmünde kararname ile düzenlenen, aslında belediye başkanı bir suç işler mi, işleyebilir. Her partiden işleyebilir ama bu suçun kesinleşmesinden sonra yani KHK'nın koyduğu gibi eğer terör iddiası varsa kovuşturma aşamasında falan değil, soruşturma aşamasında değil, hüküm kesinleştikten sonra hatta süresi içinde yapılan Anayasa Mahkemesi başvurusunu dahi bekleyerek, sonra eğer olacaksa da mutlaka belediye meclisinin içinden yeni bir belediye başkanı seçilir. Bunun normal, bütün dünyada olan Türkiye'de de kanunda olan hükmü bu iken olağanüstü hali fırsat bilerek 'OHAL KHK'sıyla bu terör şüphesi varsa hemen görevden alınır, yerine kayyum atanır. Bu demokrasi değil. Bugünün ruhuna bugünün beklentisine de hiç uygun değil. Burada komisyonda 45 dakika, Genel Kurul'da 2 saat sürecek bir yasama faaliyeti bu işi hemen halledebiliriz. Hatta öyle bir mevzu ki bu konuda söylenecek her söz tükendi, genel kurulda konuşmadan bile oylamaya geçebiliriz. Bu konuda bir samimiyet göstermelerini buradan iki yanımda iki genç, biri kadın biri erkek, Diyarbakır'ın halkın yüzde 70'e varan iradesiyle seçtiği ve geçmişte aynı durumda yerlerine kayyum atanmış 2 sayın belediye başkanının yanından bu çağrıyı yapıyorum. Bugün bu çağrı DEM Partililerin belediyeleri ile ilgili bir güvence gibi görünür, yarın iktidar el değişince senin bugün en milli gördüğünü bir başkası terörist yapar. Bunu yıllarca Türkiye'de hepimiz yaşadık. Gücün elinde olana göre teröristin değiştiği bir süreç yerine hukuki gibi bir sürecin doğru şekilde tarif edilmesi gerektiğini en net bir şekilde ifade etmek istiyorum."

 

DOĞU VE GÜNEYDOĞU PROGRAMLARI İPTAL EDİLDİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TUSAŞ tesislerine yönelik gerçekleştirilen terör saldırısının ardından Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yapacağı ziyaretleri iptal ederek, Ankara'ya hareket etmek üzere kentten ayrılacak.

 

'ANKARA'YA DÖNÜYORUZ'

Bir dizi program ve toplantılara katılmak üzere Diyarbakır'a gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret ettikten sonra kent konseyi toplantısına katılmak üzere Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'na (DTSO) geldi. Özel'i DTSO Başkanı Mehmet Kaya ve beraberindekiler karşıladı. Özel, kentteki programına eşlik eden Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve milletvekilleriyle birlikte toplantı düzenledi. Toplantının ardından konuşan Özel, Ankara'da gerçekleşen terör saldırısının ardından programlarını yarıda kestiğini belirterek, "Değerli basın mensupları, bildiğiniz gibi 6 günlük bir program için dünden itibaren Diyarbakır'daydık ve yarından itibaren Batman, Mardin diye devam edip, en son Van'da programımızı tamamlamayı düşünüyorduk. Bugün belediye ziyareti sırasında canlı yayında iletilen bir notla, Kahramankazan'daki terörist saldırıdan haberdar olduk. Devam eden programımız buradaydı. Burada sanayi odasının ev sahipliğinde kent konseyinin mensupları bizi bekliyordu. Sağ olsun Ticaret ve Sanayi Odası başkanımız Mehmet Kaya bize bir toplantı salonu tahsis etti. Buradaki heyetle bir toplantı gerçekleştirdik. Aynı zamanda Ankara'daki MYK üyelerimiz de genel sekreterimizin çağrısıyla toplandılar. Durumu kavramaya çalıştık, o sırada İçişleri Bakanımızla da telefonla görüştük. Kendisi bana, onların açıklamasını beklediğimiz için o bilgi bizde kaldı ama kaybın 4 kişi olduğunu, 14 yaralı olduğunu, rehine operasyonunun herhangi bir zarar görmeden tamamlandığını paylaştı. Bu şartlar altında, hem heyetimizin görüşü o yönde, bundan sonra bu siyasi geziyi sürdürmek olanaklı değil. Ankara'ya dönüyoruz. Buradan havalimanına geçiyoruz ve ilk uçakla dönüyoruz. Bu süre zarfında kent konseyinin kıymetli üyeleriyle de toplantımız bittikten sonra planladığımızdan kısa da olsa görüş alış verişinde bulunduk. Tabi gündemimiz bugünkü terör saldırısı ve terörün amaçlarından başkası değildi. Biz terör kimden gelirse gelsin, ne amaçla yapılırsa yapılsın, terörü lanetliyoruz. Bizim bütün beklentimiz hem terörün Türkiye gündeminden çıkması hem de Diyarbakır'da da bugün çokça karşılaştığımız gibi, 'Hiç bir şey istemiyorum, eşit yurttaşlık istiyorum. Herkes gibi eşit olmak istiyorum' diyen ve buna isyan eden kimsenin ne Diyarbakır'da, ne Muş'ta, ne Van'da ne büyükşehirlerin kenar mahallelerinde kalmaması" dedi.

 

'SÖZÜMÜN İLK KELİMESİNDEN SİYASİ YANKESİCİLİK YAPMAYA ÇALIŞANLARDAN BİR ŞEY ÇIKMAZ'

Konuşmasında sözlerinin çarptırıldığını ifade eden Özel, "Böyle süreçlerde konunun mutlaka tüm yönleriyle açığa kavuşturulmasını talep ediyoruz. Böyle süreçlerde bunlar yaşanıyor, bu topraklarda bunlar hep yaşandı. O yüzden bugünkü terör saldırısının zamanlamasına yönelik de dikkatle bakmak gerekiyor. Ama bizim Türkiye'nin kardeşliği ile ilgili umudumuzu hiç bir şey köreltmeyecektir. Bu konuda irademizi de hiç bir şey geri adım attıramayacaktır. Ayrıca bir takım fırsatçılar, siyasi yan kesiciler, kelime oyunlarıyla vatandaşlarımızı kandırmaya çalışıyorlar, 'Özgür Özel Kürtlere devlet vaat etti' diye. Ben onlara Türkiye Cumhuriyeti Devletini tam sahipleneceğiniz, kendinizi devletin sahibi hissedeceğiniz, Türklerle birlikte 86 milyonun bu devletin tam ve eşit yurttaşı olduğunu hissedeceğiniz yarınlar için demokrasi ve birlikte çalışma vaat ediyorum. Sözümün ilk kelimesinden siyasi yankesicilik yapmaya çalışanlardan bir şey çıkmaz. Çıksa çıksa, Avrupa'nın da dünyanın da demokrasisinin başına dert olmuş aşırı sağ popülizm çıkar. Onların da bütün dünyaya ve ülkelerine ne yaptığı ortada. Biz o yüzden kararlılıkla ve bu tip çarpıtmalardan, bu tip yalanlardan, bu tip yankesicilikten yılmadan doğru bildiğimizi savunmaya devam edeceğiz. Ankara'ya gidiyoruz. Ankara'da merkez yönetim kurulumuz toplantı halinde. O toplantıya da katılacağız. Konuyu tüm yönleriyle irdeleyeceğiz. Yarın da yine Ankara'daki meslektaşlarınızla görüşlerimizi, düşüncelerimizi paylaşacağız. Bir kez daha hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine baş sağlığı diliyorum. Yaralılarla özellikle hekim arkadaşlarımız yakından ilgileniyorlar. Sağlık durumlarının takipçisiyiz. Kısa sürede sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyorum" diye konuştu. (DHA)

 

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Özgür Özel'in konuşması

-Detay görüntüler

 

HABER: Gıyasettin TETİK-Seyfettin EKEN-Selim KAYA/DİYARBAKIR, (DHA)

 

=============================================

 

7) HEYELAN RİSKİNE KARŞI TAHLİYE EDİLEN AİLELER, EVLERİNDEKİ EŞYALARINI BOŞALTTI

 

RİZE'nin Çayeli ilçesinde heyelan riski nedeniyle tedbir amaçlı tahliye edilen 2 evde oturanlar, izinle girdikleri evlerinden eşyalarını boşalttı.

 

Kentte önceki gün akşam saatlerinde sağanak etkisini sürdürdü. Çayeli ilçesine bağlı Madenli beldesi Çamlıca Mahallesi'nde 2 evin çevresindeki beton zemin ile bahçesindeki toprak bölgede, çatlaklar oluştu. Çatlakların çukurlaşıp, bahçelerinde kaymaların arttığını fark eden köylülerin ihbarıyla bölgeye AFAD ekipleri sevk edildi. Adrese ulaşan ekiplerin yaptığı incelemede, 1'i ahşap 2 evin heyelan riski altında olduğu tespit edildi. Bunun üzerine evde oturanlar, tedbir amaçlı tahliye edildi. Boşaltılan evlerde oturanlardan kimileri, eşyalarını yanlarına alırken; kimileri korkudan içeri giremedi. Kentte birçok noktada irili ufaklı heyelanlara neden olan yağışlar sonrası gece saatlerinde Madenli beldesinde tahliye edilen evin çevresindeki hasar, günün aydınlanması ile ortaya çıktı. Tedbir amaçlı tahliye edilen 2 evde oturanlar, izinle girdikleri evlerinden kalan eşyalarını boşalttı.

 

'AHŞAP EV DE TUTMADI'

Evinden eşyalarını boşaltan Ahmet Tüylüoğlu, "Daha önce burada betonarme olan evi yıkıp, 6 yıl önce bunu yapmıştık. Çevrede dinamit patlatmaları ile eski evin duvarlarında çatlaklar vardı, hasar oluşmuştu. Ailemiz, akrabalarımız burada. Mecbur barınmak için ahşap ev yaptık. Bu da tutmadı, risk oluşunca tahliye ettik. Daha önce yeni yerde de çatlaklar vardı. Yağmur yağınca heyelanla daha da bu çatlaklar artarak, arazinin kaymasına neden oldu. Eşyalarımızı boşaltmaya çalışıyoruz. Eşyaları akrabamızın deposuna koyacağız" dedi.

 

'YOLLAR ÇÖKTÜ, ÇATLAKLAR OLUŞTU'

Mahalle sakini Ahmet Yazıcı da son günlerde bölgenin ciddi yağış aldığını belirterek, "Son günlerde ciddi yağışlar oldu. Alt tarafta maden çalışmaları da olunca arazide titreşimler oluyor. Yağmurlar da şiddetlenince buralar, bu hale geldi; yollar çöktü, çatlaklar oluştu. Ortalama 80 santim yol kaydı. Korkuyoruz, haliyle tedirginliğimiz var" diye konuştu.

 

'TAŞKIN RİSKİMİZ YOK'

Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, kentte heyelan sonrası hasar tespit çalışmalarına devam edildiğini kaydederek "Uzun bir hafta boyunca aralıksız yağmur alıyoruz. Bugün bir soluk almış oluyoruz. Ama yağışlar, birkaç gün daha devam edecek. Yaklaşık 1500 rakım üzeri olan yerlerde kar yağdığı için taşkın riskimiz yok. Ancak toprak suya dolduğu için heyelan problemlerimiz var. 20'nin üzerinde tespitini yaptığımı heyelan vakamız var. Bu heyelanlardan en büyüğünü Çayeli'nde yaşadık. Ve orada daha evvel tedbiren boşalttığımız 3 tane ev heyelanla yıkılmış oldu. Tedbir amaçlı boşalttığımız evlerimiz var. Can kaybımız yok ama yağışlar devam edeceği için hemşerilerimizi heyelan riskine karşı dikkatli olmaya davet ediyorum. O riski gördüğümüz yerlere dikkat etmemiz lazım. Hasar tespit çalışmalarına devam ediyoruz. Bunların tamamını telafi edeceğimiz şimdiden ifade ediyorum" dedi. (DHA)

 

Görüntü Dökümü

------------------------

-Heyelan sahalarından detaylar

-Heyelanlı yoldan detaylar

-Zemini kayan evlerden detaylar

-Vatandaşları yoldan yürümesi

-Vatandaşların eşyalarını taşıması

-Vatandaş röp.

-Vali İhsan Selim Baydaş röp.

 

HABER-KAMERA: Mehmet Can PEÇE/RİZE,(DHA)

 

=============================================

 

8) KESTİĞİ AĞACIN ALTINDA KALIP ÖLDÜ

 

BARTIN'da çimento fabrikasının bahçesinde kestiği ağacın altında kalan Erkan Öztürk (48), hayatını kaybetti.

 

Olay, saat 16.30 sıralarında Gölbucağı Mahallesi'ndeki çimento fabrikasının bahçesinde meydana geldi. Bartın-İnkumu yolu kenarındaki fabrikanın duvarı kenarında bulunan ağaçları motorlu testere ile kesmeye başladı. Bu sırada ağaç Erkan Öztürk'ün üzerine devrildi. Fabrika işçilerinin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Bartın Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Öztürk, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (DHA)

 

Görüntü Dökümü

-----------------------------

-Ambulanstan görüntü

-Olay yerinden görüntü

-Ölen işçi Erkan Öztürk'ün fotoğraftı

 

Haber-Kamera: BARTIN,(DHA)

 

=============================================

 

9) IŞIK İHLALİ YAPTIĞI MOTOSİKLETİYLE OTOMOBİLE ÇARPTIĞI KAZADA ÖLDÜ

 

ANTALYA'da, üniversite öğrencisi Ahmet Muhammet Demir'in (19) kırmızı ışık ihlali yaptığı motosikleti, otomobille çarpıştı. Kazada Demir yaşamını yitirdi, otomobildeki 2 çocuk yaralandı.

 

Kaza, önceki gün saat 22.30 sıralarında, Kepez ilçesi Aydoğmuş Mahallesi'nde General Hulusi Sayın ile Süleyman Demirel caddelerinin kesişiminde meydana geldi. Kırmızı ışıkta geçen Ahmet Muhammet Demir'in kullandığı 07 BHE 545 plakalı motosiklet, Hazan E. (33) idaresindeki 07 VID 64 plakalı otomobille çarpıştı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan Demir ile otomobildeki Eymen E. (8) ve Arda E. (1) ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ahmet Muhammet Demir, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.

Bu arada kaza, güvenlik kamerasına yansıdı. Demir'in, Akdeniz Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Bölümü'nde okuduğu öğrenildi. (DHA)

 

Görüntü Dökümü

------------------------

- Kazanın kamera kaydı detay

- Kaza sonrası yerde yatan ağır yaralı motosiklet sürücüsü detay

- Motosiklet sürücüsünün ambulansla hastaneye kaldırılması detay

 

Haber - Kamera: Tunahan KIR/ANTALYA, (DHA)

 

=============================================

 

10) TEKİRDAĞ'DA OTOMOBİL BARİYERLERE ÇARPTI: 1 ÖLÜ, 1 YARALI

 

TEKİRDAĞ'ın Çerkezköy ilçesinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil, önce aydınlatma direğine, ardından bariyerlere çarparak durdu. Kazada otomobilde bulunan yolcu Yekta Gökçe (17) hayatını kaybetti, sürücü ise ağır yaralandı.

Kaza saat 20.40 sıralarında Kapaklı-Çerkezköy karayolu üzerinde meydana geldi. Kapaklı'dan Çerkezköy istikametine seyir halinde olan Mehmet Ali A. idaresindeki 61 AGB 521 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce refüjdeki aydınlatma direğine, ardından yol kenarındaki bariyerlere çarparak durdu. Kazayı görenlerin haber vermesi üzerine bölgeye gelen sağlık ekipleri otomobilde yolcu olarak bulunan Yekta Gökçe'nin hayatını kaybettiğini belirledi. Otomobilde sıkışan sürücü Mehmet Ali A. ise itfaiye ekiplerinin yardımıyla çıkarılarak, ambulansla Çerkezköy Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Yekta Gökçe'nin cenazesi de Çerkezköy Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

Kaza haberini alan Yekta Gökçe'nin yakınları olay yerine gelerek, sinir krizi geçirdi. Polis ­kazayla ilgili soruşturma başlattı. (DHA)

 

Görüntü Dökümü

--------------------

-İtfaiye ekibinden detay

-Kaza yapan araçtan detay

-Ağlayanlardan detay

-Ekiplerin çalışmasından detay

-Detaylar

 

Haber - Kamera: Onur KAYA / ÇERKEZKÖY (Tekirdağ), (DHA)

 

=============================================

 

11) SATIR VE DEMİR SOPALARIN DA KULLANILDIĞI SİLAHLI KAVGA KAMERADA; 3 YARALI

 

KÜTAHYA'da park meselesi yüzünden çıkan, satır ve demir sopaların da kullanıldığı silahlı kavgada 3 kişi yaralandı. Kavga, güvenlik kamerasına yansıdı.

 

Olay, Fuatpaşa Mahallesi 40'ıncı Sokak'taki bir lastik dükkanı önünde meydana geldi. İkisi de iş yeri sahibi olan Sefa E. (25), ile Yakup B. (73) arasında park meselesi yüzünden tartışma çıktı. Sefa E.'nin kavga ettiğini duyan ağabeyi Cüneyt E. (35) de olay yerine geldi. Tartışma satır ve demir sopaların da kullanıldığı silahlı kavgaya dönüştü. Cüneyt E., kullandığı otomobille Yakup B. ile yanındaki Mustafa B.'ye (43) çarparak yaraladı. Kavgada Sefa E. ve Mustafa B. tabancayla, Cüneyt E. satırla hafif yaralandı. Olayın ardından Cüneyt E. ile kardeşi Sefa E. kendi imkanlarıyla hastaneye giderken, Mustafa B. ihbarla gelen sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından Kütahya Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı.

 

ÇOK SAYIDA KOVAN ELE GEÇİRİLDİ

Polis ekipleri, olay yerinde demir sopa, satır ve çok sayıda kovan ele geçirdi. Yaralılardan Cüneyt E., ayakta tedavisinin ardından gözaltına alınırken, diğer yaralıların tedavileri sürüyor. Öte yandan, kavga bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde; Cüneyt E.'nin aracıyla gelerek Yakup B. ve Mustafa B.'ye çarpıp, otomobilden silahla indiği, Mustafa B.'nin de çarpışmadan sonra iş yerine yönelip, satırla kavgaya karıştığı, Sefa E. ve Yakup B.'nin de silahla yaralandığı görüldü. Soruşturma sürüyor.

 

Görüntü Dökümü

------------------------

-Olay anı güvenlik kamerası görüntüsü

-Yaralının ambulansa alınmasından detay

-Olay yerinden genel görüntüler

-Kovanlar ve demir sopalardan görüntüler

-Olay yeri inceleme ekiplerinden detaylar

 

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,(DHA)

 

=============================================

 

12) İZMİR'DE EVDE ÇIKAN YANGINDA YAŞANAN PATLAMA ÇEVREDEKİLERİ ENDİŞELENDİRDİ

 

İZMİR'in Buca ilçesinde çıkan yangında tüpten kaynaklandığı belirlenen patlama çevredekileri endişelendirdi. İtfaiyenin müdahalesiyle söndürülen yangında yaşanan patlama anı bir vatandaş tarafından cep telefonuyla kaydedildi.

 

Yangın, dün geç saatlerde Kaynaklar Mahallesi 2114 sokakta bulunan bir müstakil evde çıktı. Yangını gören vatandaşlar, durumu itfaiye ve jandarma ekiplerine bildirdi. Vatandaşlar olay yerinde itfaiye ekiplerini bekledikleri sırada, evde patlama meydana geldi. Patlama ile alevler bir anda metlerce yükselirken çevredekiler panik ve korku yaşadı. Kısa süre sonra adrese gelen itfaiye ekipleri, yaptıkları müdahale sonucu yangın söndürdü. Evde büyük çapta hasara yol açan yangında yaralanan olmadı.

 

PATLAMA ANI GÖRÜNTÜLENDİ

Müstakil evde çıkan yangını gören vatandaşlar, itfaiye ekiplerini bekledikleri sırada evde patlama meydan geldi. Yaşanan olay ise bir vatandaş tarafından saniye saniye görüntülendi. Evde bulunan tüpten kaynaklı meydana geldiği öne sürülen patlama sırasında alevler metrelerce yükselirken, çevrede bulunan vatandaşlar panik içerisinde uzaklaşmaya çalıştı. Yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlatıldı.

 

Görüntü Dökümü

-----------------------------

-Yangından görüntü

 

Haber- Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK/İZMİR, (DHA)

 

=============================================

 

13) HAPŞIRIK NÖBETİNE TUTULAN KADINA TEŞHİS KONULDU; NADİR BİR VAKA

 

BATMAN'da aralıksız hapşıran, tedavisi için Ankara'ya sevk edilen Benazir Aydın'ın (24) 'otoimmünite' hastalığına bağlı olarak bağışıklık sisteminin aşırı yanıtı sonucunda, hapşırık refleksini uyaran sinirlerde iltihabi bir durum tespit edildi. Tedavisi tamamlanan Aydın, dün taburcu edildi. Doç. Dr. Enes Şahiner, "Bu vaka gerçekten sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için de uluslararası ölçekte nadir bir vaka" dedi.

Batman'da yaşayan 2 çocuk annesi Benazir Aydın, 18 Eylül'de hapşırmaya başladı. Hapşırması durmayan Aydın, hastaneye başvurdu. Aydın, serum tedavisi uygulanarak taburcu edildi. Aydın, hapşırık nöbeti geçmeyince bu kez Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alındı. Batman'daki tetkiklerinin ardından da 2 Ekim'de Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Ankara'da yapılan tetkiklerde Benazir Aydın'da 'otoimmünite' hastalığına bağlı olarak, bağışıklık sisteminin aşırı yanıtı sonucunda, hapşırık refleksini uyaran sinirlerde iltihabi bir durum tespit edildi. Uygulanan tedaviyle hapşırık şikayeti geçen ve sağlığına kavuşan Aydın, dün taburcu edildi.

 

'TEDAVİDE BAŞARI SAĞLADIK'

Bilkent Şehir Hastanesi İç Hastalıkları Klinik Sorumlusu Doç. Dr. Enes Şahiner, Benazir Aydın'ın neredeyse 1 aydır ataklar halinde devam eden hapşırık şikayeti olduğunu hatırlatarak, "Bu durum hastamızın beslenme durumunu ileri derecede bozmuştu. Bize başvurduğunda kilo kaybı da vardı. Yaptığımız tetkik ve görüntülemeler neticesinde, otoimmünite dediğimiz, hastanın kendi bağışıklık sisteminin aşırı yanıtı sonucunda hapşırık refleksini uyaran sinirlerde iltihabi bir durum tespit ettik. Bu nedene yönelik yaptığımız hem ağızdan bazı ilaç tedavileri hem de anestezi kliniğimizde beraber uyguladığımız bu sinirin aşırı hiperaktivitesini ortadan kaldırmaya yönelik tedaviler neticesinde de başarı sağladık" dedi.

 

'BÖYLE BİR VAKA HASTANEMİZDE ŞU ANA KADAR GÖRMEDİK'

Doç. Dr. Şahiner, hastanın genel durumunun oldukça iyi olduğunu söyleyerek, "Beslenebiliyor, hapşırık şikayetleri neredeyse hiç yok. Hastamızın aynı zamanda enjeksiyon tedavisiyle beraber bazı bu duruma sebep olan durumları da ortadan kaldırmaya yönelik ilaç tedavisi devam edecek. Devam eden süreçte hastamızın ağızdan kullanacağı bazı ilaç tedavileri olacak" dedi.

Doç. Dr. Enes Şahiner, nadir de olsa hastalığın tekrarlama riski olduğunu söyleyerek, "Bilkent Şehir Hastanesi bu konularda özellikle nadir görülen hastalıklarda çok tecrübeli bir hastane. Ama ona rağmen böyle bir vaka, bu kliniğimizde ya da hastanemizde şu ana kadar görmedik. Dünya literatüründe de nadiren birkaç vaka bildirilmiş tam olarak birebir aynısı olmasa da ama bu vaka gerçekten sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için de uluslararası ölçekte nadir bir vaka" diye konuştu.

 

'HAPŞIRAĞA NEDEN OLAN SİNİRLERİ UYUŞTURDUK'

Anestezi Uzmanı Doç. Dr. Semih Başkan ise tedavi sürecini anlatarak, "Hapşırağa neden olan sinirleri uyuşturduk, çok güzel sonuçlar elde ettik. İnsan yüz bölgesinde duyusunu alan sinirler vardır. Bu sinirler bazen refleks şeklinde hapşırağa neden olur. Ortaya çıkan durum bu işin sürekli olmasına neden oldu. Dolayısıyla bir otomatisite dediğimiz kendiliğinden devamlı ortaya çıkan kötü bir durum ortaya çıktı. O iletimi engellemek için, otomatisiteyi engellemek için ultrason eşliğinde o sinirleri teker teker bulup, verdiğimiz o siniri uyuşturucu ilaçlarla, lokal anestezi dediğimiz ilaçlarla uyuşturduk ve sonuçta o otomatisiteyi, kendiliğinden refleks oluşturan durumu ortadan kaldırdık ve sonuçta başarılı bir tedavi elde ettik" diye konuştu.

Tedavisi tamamlanan Benazir Aydın, taburcu edildi. (DHA)

 

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Doktorların açıklaması

-Benazir Aydın'ın görüntüsü

-Genel ve detaylar

 

Haber-Kamera: Ruken KADIOĞLU-Muhammet BAYRAM/ANKARA, (DHA)

 

=============================================

 

14) VAN'DA DEPREMİN 13'ÜNCÜ YIL DÖNÜMÜNDE ANMA VE TATBİKAT

 

VAN'da 23 Ekim 2011'de meydana gelen 604 kişinin hayatını kaybettiği 7.2 büyüklüğündeki depremin 13'üncü yıl dönümünde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda anma programı düzenlendi, deprem tatbikatı gerçekleştirildi.

Van, 23 Ekim 2011'de Richter ölçeğine göre 7.2, 9 Kasım 2011'de 5.6 büyüklüğünde 2 depremle sarsıldı. Depremlerde 644 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 3 bin kişi yaralandı. İki depremde, kent merkezinde 25 bina yıkıldı, yüzlerce konut ağır hasar gördü. Yaklaşık 100 bin nüfuslu Erciş ilçesinin neredeyse 3'te 1'i harabeye döndü. Van'da Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü koordinasyonunda 23 Ekim'de meydana gelen depremin 13'üncü yıl dönümü nedeniyle anma programı ve deprem tatbikatı düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan anma programında Kur'an-ı Kerim tilaveti okundu, dualar edildi.

 

'PERSONEL SAYISI 45 BİN KİŞİYE ULAŞTI'

Programda konuşan Van AFAD Müdürü Mehmet Ulutaş, 1999 depreminde ülke genelinde 93 kişiden oluşan arama kurtarma ekibi, 6 Şubat depreminde 45 bine ulaştığını söyledi. Ulutaş, "Devletimiz bunun bir gereksinim olduğunu düşünerek 81 ilde Sivil Savunma Arama Kurtarma ekibi kurdu. 1999 depreminden sonra STK'lar da kendilerini o konuda güçlendirdiler. 2011 Van depreminde yaklaşık bin 700 arama kurtarma personeli ile 34 enkazda çalışmalarını sürdürdü. 6 Şubat depremlerine geldiğimizde, asrın felaketinde ülkemiz yaklaşık 45 bin arama kurtarma personeli ile sahada görev aldı. 1999 depreminde 93 kişi olan arama kurtarma personel sayısı, 45 bin kişiye ulaştı. Bu durum hem ülkemizin hem de STK'larımızı kamu kurumlarımızı bu işe göstermiş olduğu ehemmiyeti gösteriyor. Ülkemizde arama kurtaran personel sayısı 45 bin iken; tüm dünyada arama kurtarma personel sayısı ortalama 600 bin kişidir. Tüm dünyadaki arama kurtarma personel sayısı ortalama 600 bin iken, bizim 6 Şubat depremleri için tüm enkazlara aynı anda müdahale edebilmek için ihtiyaç duyulan personel sayısı 1 milyon 900 bin kişiydi. Bu sadece arama kurtarma veya ülkemizin imkanları değil, dünyanın tüm imkanını da getirseydik yine yetersiz kalacaktık. Rabbim bir daha böyle afetler göstermesin. İlimiz, sadece deprem bölgesi değil, tüm afetleri barındıran bir il. Hem çığ hem sel hem de doğada arama kurtarma adı altında mevsimsel olarak bu eğitimlerimizi devam ettiriyoruz. Kış başlangıcı ile beraber artık sürecimiz çığda arama kurtarma eğitimleri başlıyor. Geçen yıl AFAD'ın dışında ilimizde 200 kişilik çığda arama kurtarma ekibi oluşturduk. Bu yıl bütün ilçelerimizde 100 kişilik çığda arama kurtarma ekibi oluşturmayı hedefliyoruz. İlimiz sadece deprem riskiyle karşı karşıya değil; aynı zamanda heyelan, kaya düşmesi, toprak kayması bütün afetleri barındıracak bir ildir" dedi.

 

GERÇEĞİ ARATMAYAN DEPREM TATKİBATI

Anma programının ardından AFAD koordinasyonunda Polis Arama Kurtarma (PAK), UMKE, Hayata Bir Dokunuş Arama ve Kurtarma (HADAK), Hak Arama Kurtarma ve Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan arama kurtarma ekiplerinin katılımı ile deprem tatbikatı düzenlendi. Ekipler, senaryo gereği merkez üssü Edremit ilçesi olan 6.2 büyüklüğündeki depremde yıkılan 2 apartmanın enkazı altında kalan 6 kişiye ulaşmak için arama kurtarma çalışması başlattı. Arama kurtarma köpeğinin de kullanıldığı her 2 binanın 3 ve 4'üncü katlarında enkaz altında kalan 5 kişi yaralı, 1 kişinin cansız bedeni çıkarıldı. UMKE ekipleri tarafından enkaz altında çıkartılan yaralılar, sağlık ekiplerine teslim edilerek hastanelere ulaştırıldı. (DHA)

 

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Deprem tatbikatından genel görüntüler

-Senaryo gereği enkaz bölgesine gelen ekiplerden detaylar

-Ekiplerin enkaz altında kalan vatandaşları tespit etmesi

-Ekiplerin çalışmalarından detaylar

-Yaralı vatandaşlara yapılan müdahaleler

-Enkaz altında kalanların yakınlarından detaylar

-AFAD İl Müdürü Mehmet Ulutaş'ın konuşması

-Yaralıların ambulans ile hastaneye sevk edilmesi

-Detaylar

 

Haber:Behçet DALMAZ-Orhan AŞAN/VAN, (DHA)