Şenol Güneş özgüven ve moral sorunu olduğuna vurgu yaptı

“Takımın özgüven ve moral sorunu olduğu bir gerçek. Bu bütün takımlarda olabilecek ama olmaması için dikkatli olunması gereken bir durumdur. Başarı yakaladıktan sonra yönetim de teknik heyet de oyuncular da medyada bir takım değişimler olabilir. Bu bazen çok olumlu katkı yapar; hele zirveye çıkıp yeni hedefler çizemediğin zaman ve başarı da gelmediği zaman onun altında ezilen kesimler olur. Kimse kendi üzerine başarısızlığı almak istemez. Şu an takım için konuşacak olursak özgüven sorunu var, moral sorunu var; hatta tespitte niyetler iyi olsa bile yanlış teşhisleri de var. Takım olmak istiyoruz, birlikte olmak istiyoruz, doğru tespitler doğru ama hem bireysel olarak hem de takım olarak iyi olmak zorundayız. Organizasyonu yapacak kişi benim ama katılımı yapacak oyuncularımız. Birlikte eleştiri yapacağız, birbirimizi bazen üzeceğiz; fakat sonunda değişeceğiz. 8 günde 3 maç gördüğümüz tablo bu. Bu yeterli mi, değil tabii ki. Bazı oyuncular yetenekli ama takıma uyum ve oyun sorunu var. Bazıları tecrübeli ama beklediğimizin altında. Her ikisinin birlikte oynadığı oyun bizim arzuladığımız oyun ama belki algılamada sorun var. Hücum ve savunma; bunlar hepsi konuşacağımız konular. Takım oyunu ve oyun disiplini oturacaktır. Güzel oyun ve sonuç alabilmemiz, organizasyonun iyi olabilmesi için bireysel performansların üst seviyeye çıkması gerekli. Bunun için bir zamana ihtiyaç var, doğru. Şu halimizle bile fiziksel verilerimizi daha iyi kullanabiliriz. Oyuncularımızın bireysel performanslarının iyi olması için çalışması lazım, tamam ama bunun da öncesinde tespit edilmesi lazım. Mesela oyuncunun ne eksiği var. Yetenekli dripling var, fizik gücü var, yanlış kullanıyor. Tecrübesi var, fizik gücü o kadar iyi değil; o düşürebiliyor. Dolayısıyla sayıları çoğaldıkça takımda bir tahribat oldu. Top kayıplarımız var, rakibe baskı yaparken birlikteliğimiz yok; bunlar organizasyonu gerektirir. Antrenmanda yaptığımız çalışmaları sahada göremedik. Yapılabiliyor; fakat bir gün sonra topu ve sahayı kullanırken topa sahip olarak eksiklerimizin olduğunu görüyoruz. O nedenle 8 günde 3 maçta gördüğümüz tablodaki sorunların çözümü için tespitlerin iyi yapılması lazım. Oyuncularım da bu durumdan üzülüyor, görebiliyorum. İçine atarak az sorumluluk alabiliyorlar. Buradaki düzeltilmesi gereken konu takımın oyuncuları; bu olmalı. Onun dışındakileri hiç gündeme getirmek istemiyorum. Sadece oyuncu ve ben birlikte bu işi çözeceğiz. Teslim olmak yok, pes etmek yok, daha fazla çalışmak var. Susmayı ve konuşmayı bilmiyoruz. Bazen çok gereksiz konuşuyoruz, dinlememiz gerekirken bazen konuşup düşüncemizi söylememiz gerekiyor; susuyor, içimize atıyoruz. Bu bize bir çözüm getirmez. O yüzden kamuoyunda herkes futbol konuşur; evet, konuşmalı; bazen yanlış da konuşulur ama saygısızlık yapılmadan yapılmalı. Ben bir yanlış yapmışsam, onu bana söylediğin zaman neden bozulayım ki; bana ayna tutuyorsun. Aynı şey oyuncu için de geçerli. Tespitleri yapmak, eleştiri yapmak doğru ama emeğe saygısızlık doğru değil. Hakaret olmadığı sürece bu iş katkı yapar bize. Zaman zaman biz de biliyoruz ki oyuncuların şikayetleri kamuoyuna yanlış aktarılıyor veya onlar yanlış söylüyorlar; bu kaoslara izin vermek istemiyoruz. Tespitleri yaparak oyuncuların performansını artırmak için kullanacağız. Oyun felsefemiz oturmadı, en büyük rahatsızlığım o. Ben hücumda da savunmada da rakipten üstün olmam gerekiyor. Ben Trabzonspor’un kendi DNA’sında olan oyuncuların da dinamizminde olan futbolu sahada görmek istiyorum. 11’e 11’de üstün olmak istiyorum. En azından 6-7 oyuncuyla üstün olup, 3-4 oyuncunun kötü oyununu da kabul edebilirim. Taraftarımızın üzüldüğünü biliyorum. Hep üzülerek hayatımızı geçirmeyeceğiz. Üzülmememiz için onların desteğine, bizim de çok çalışmaya ihtiyacımız var. Oyuncularımızın bir sorunu yok. Çalışma ortamı çok iyi. Gelişmek için çok iyi ortam ve imkanlar var. Kulüpten kaynaklanan bir sorun yok. Oyuncularım da sorunlu oyuncular değil; ama eksiklerinin olduğunu da kabul etmemiz lazım. Oyuncu sorun çıkarmaz belki ama eksikliğini de bilmesi gerekir. Oyuncu kendi eksiğinin farkında olmazsa verimi düşer; işte orada bize görev düşüyor. Bu bir zamana ihtiyaç duyar” ifadelerini kullandı.