Barisic, Macaristan kampında açıklamalarda bulundu
Trabzonspor'da Borna Barisic, Macaristan kampında açıklamalarda bulundu.
Sözlerine adaptasyon sürecinin çok hızlı geliştiğini belirterek başlayan Borna Barisic,
“Çok uzun bir süre olmadı buraya geleli fakat çok hızlı adapte oldum. Adaptasyonumun hızlı olmasında Orsic, Vişça ve Bardhi’nin büyük katkısı var. Sadece onlar değil diğer bütün oyuncu arkadaşlarımız, teknik ekip, sağlık departmanı ve çalışanlar çok yardımcı oldular. İlk haftadan itibaren bu sıcak karşılamayı hissettim. Trabzon’da da bana çok yardımcı oldular, bize çok sıcak davrandılar. Bu da adaptasyonumu hızlandırdı” dedi.
Bir bek oyuncusu olarak hücuma katkıda bulunmak istediğini vurgulayan Barisic,
“Modern futbolda artık beklerin hücuma katkısı da olmak zorunda. Bizler tabii ki öncelik olarak savunma oyuncusuyuz, önceliğimiz tabii ki savunma yapmak ama artık modern futbolun gereklilikleri, modern futbolun sizden beklentileri de yerine getirerek hücuma da aynı şekilde asistlerim ve gollerimle katkıda bulunmak istiyorum. Tabii ki hocamızla konuştuk, hocamızın kendi fikirleri var, hocamızın bek oyuncularından beklentileri var. Ben de bunu en iyi şekilde öğrenip en iyi şekilde adapte olup hocamızın beklentilerini, hocamızın benden istediklerini en iyi şekilde sahada yapmaya, sahada bütün hücum oyuncularına katkıda bulunmaya çalışıyorum. Hocamızın benden isteklerini karşılamaya çalışacağım ben de elimden geldiği şekilde. Hazırlık maçında kırk beş dakika oynadı bütün oyuncularımız. Bizim adımıza bu hazırlık maçının iyi geçtiğini söyleyebilirim. Çünkü maç maç daha iyiye gidiyoruz. Takım olarak genelde iyi bir performans gösterdiğimizi düşünüyorum. Biz doğru yoldayız. Elimizden gelen en iyi şekilde devam etmeye çalışacağız. Çünkü bu kamp dönemini de bir sonraki hazırlık maçımızı ilk resmi maçımıza hazırlık dönemi olarak değerlendiriyoruz. Ve en iyi halimizle oraya kendimizi taşıyabilmek istiyoruz ve bu yönde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Barisic, oyuncular arasındaki rekabetin her zaman takımı ileriye taşıyacağını vurgulayarak,
“Ben kendimi bir sol bek oyuncusu olarak tarif edebilirim. Sol stoper pozisyonda çok fazla oynamadım. Dolayısıyla kendimi bir sol bek oyuncusu olarak değerlendirebilirim. Aynı pozisyonda oynayan takım arkadaşlarımla ilgili şunu söyleyebilirim: Açıkçası çok fazla bir süre geçiremedik beraber, yaklaşık iki hafta belki ondan biraz daha fazla bir zaman dilimi geçirebildik ama yine de bu kısa süreçte dahi o arkadaşlarımın gerçekten özellikle insan olarak çok değerli, çok iyi insanlar olduğunu görebiliyorum. Zaten kaliteleri belli, kaliteleri olmasaydı eğer Trabzonspor'da burada olmazlardı diye düşünüyorum. Gerçekten hepsi çok profesyonel insanlar.Takım içerisindeki rekabet her zaman sizi ve takımı daha ileriye götürür, daha iyi antrenman yapmanızı sağlar, daha iyi performans vermenizi sağlar, daha iyi maçlar çıkarmanızı sağlar. Ben de bu rekabetin hem onlar adına hem benim adıma gerçekten çok faydalı olacağını ve takıma da katkıda bulunacağını düşünüyorum” sözlerine yer verdi.
Transfer sürecinin çok hızlı geliştiğini vurgulayan oyuncumuz,
“Avrupa'dan da dahil olmak üzere başka kulüplerin tekliflerini aldım ama Trabzonspor'un beni ikna süreci çok hızlı oldu. Trabzonspor'un bana olan ilgisini duyduktan sonra hemen Abdullah hocamızdan bir telefon geldi, hocamızla yaptığımız görüşmede beni ne kadar istediğini, beni ne kadar takımda görmek istediğinden bahsetti. Zaten konuşmamızın sonunda da başkanımızla görüşeceğini, süreci olabildiğince hızlandıracaklarını ifade etmişti. Sonrasında gelişen süreçte de iki üç gün içerisinde de zaten anlaşma tamamlanmıştı bile. Dolayısıyla Trabzonspor'da görüşmelerimiz çok hızlı ve çok kısa gelişti. Benim açımdan da karar alabilme açısından da çok kolay oldu. Tabii ki ben yüzde 100 gitme kararı almadan önce takımda burada tanıdığım arkadaşlarımla, o dönem örneğin Benkoviç'le ve Orsic'le görüştüm. Onlar da bana Trabzonspor hakkında çok olumlu şeyler söylediler. Trabzonspor'un ne kadar büyük bir kulüp olduğunu söylediler. Bunları ifade ettiler. Çünkü benim açımdan da böyle bir kulüpte oynamak, yani her maçı kazanmak isteyen, kupalar kazanmak isteyen, herkesle yarışmak isteyen, her yerde mücadele etmek ve var olmak isteyen bir kulüpte oynamak tabii ki her oyuncunun dileğidir. Benim açımdan da bunları düşündüğünüzde basit bir karar oldu. Ailem açısından da gayet hızlı ve basit bir karar oldu yine. Umuyorum hep beraber bunun tadını çıkaracağız” dedi.
Barisic, golleri ve asistleri ile takıma katkı yapan bir isim olmak istediğini ifade ederek,
“Türk futbolunu gelmeden önce de değerlendirme fırsatı bulmuştum. Birçok takımın iyi yatırımlar yaptığını, çok iyi oyuncuların lige dahil olduğunu, katıldığını görebiliyorum. Bu da tabii ki hem oyuncular adına hem lig adına hem izleyenler adına çok iyi bir durum. Ben kamp öncesinde de çalışmalarıma başlamıştım aslında çünkü kampa geldiğimde de ve kamp sonrasında da en iyi halimde takıma yardımcı olabilmek adına bu çalışmalarımı sürdürmüştüm. Glasgow Rangers’ta katkılarım olmuştu bir hücum anlamında. Yine aynısını yapabilmek istiyorum. Bunu şu an yapabilirim ya da yapamam demek kolay değil. Bunu saha içerisinde göreceğiz ama aynı katkıyı yine ben de vermek istiyorum. Asistleriyle takımın kazanacağı kupalara, takımın kazanacağı maçlara ve başarılara aynı şekilde katkıda bulunmak istiyorum. Bizler savunma oyuncularıyız. Savunma oyuncuları için en önemli şeylerden bir tanesi kaleyi gole kapatmak. O gün, o an, o maç gol yememek. Ben de bunu yaparak, bundan kazanacağımız özgüvenle birlikte, hem de ön tarafta da yapacağım asistlerle ve gollerle birlikte takımımıza katkıda bulunmak istiyorum” sözlerini kullandı.
Borna Barisic, açıklamalarının son bölümünde ise şunları söyledi:
“Iki haftalık bir çalışma sürecim oldu. Bu çok fazla uzun bir süre değil oyuncuları yeterince tanıyabilmek adına ama şunu söyleyebilirim; takımın çalışmasından, takımımızın oyun tarzından, bütün arkadaşlarımızın çalışma isteğinden, arzusundan inanılmaz derecede mutlu olduğumu ifade edebilirim. Bütün arkadaşlarımız, bütün oyuncularımız kazanmak istiyorlar. Bütün hepsi iyi performans göstermek ve iyi oyunlar, iyi maçlar çıkarmak istiyorlar. Böyle şeyler antrenmanda başlar. Eğer antrenmanda kafa olarak kazanmak isterseniz antrenmanı kazanmak için yaparsanız maçlara da yine aynı şekilde çıkarsınız, aynı mental hazırlıkla çıkarsınız. Ben de hep bunu değerlendirmiş, bu şekilde görmüş bir insanım. Eren Elmalı çok iyi, çok nazik, çok kibar biri. Hep gülümseyen bir insan ve oyuncu olarak da iki haftada görebildiğim tabii ki çok yüksek bir kalitesi var. Her sezon 30’dan fazla maç çıkması, Trabzonspor'da olması, Trabzonspor'da başarılı performans göstermesi tabii ki tesadüf değil. Bu tabii ki onun kaliteli bir oyuncu olduğunu, iyi bir oyuncu olduğunu gösteriyor. Bizim için oyuncular için konuşulacak yer saha içerisidir her zaman. Her hafta yapacağımız mücadele, üç ya da dört gün içerisinde göstereceğimiz performans ve oynayacağımız maçlar bizim için konuşma alanlarıdır aslında. Ben de en iyi şekilde en iyi performansımı sahada verip en iyi konuşmamı sahada yapabilmek istiyorum.”