Nenad Bjelica basın mensuplarının sorularını yanıtladı

Nenad Bjelica basın mensuplarının sorularını yanıtladı
 

Trabzonspor Teknik Direktörü Nenad Bjelica, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri Futbol Koordinasyon Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Çaykur Rizespor maçı sonrası düzenlenen basın toplantısında tek bir oyuncudan değil, takımın genel halinden bahsettiğini ve bunun kesinlikle tek oyuncuyla ilgili olmadığını belirten Nenad Bjelica,

“Benim tavrım oyuncuların çoğuna karşı aslında değişmedi, özellikle Umut Bozok özelindeki konuyu tekrarlamak isterim. İlk günden itibaren oyuncu daha oynamaya başlamamışken, geçen sene son 8 maçta bize yardımcı olmasına rağmen ilk günden itibaren hemen eleştiriler gelmeye başlamıştı. Son maçta yaptığım konuşmayı aslında oyuncumu savunmak için yapmıştım. Oyuncuya hata yapma şansı dahi bırakılmadığında, ister istemez özgüvensiz oynamasına sebep oluyorsunuz. Bu eleştiriler geldiğinde kendisini kötü hissediyor. Oyuncunun verebileceklerini veremediğini görüyorsunuz. Belki bazen haksız eleştirilerden dolayı oyuncuyu hazırlarken ekstra mücadele veriyoruz. Şu an elimizde santrafor olarak Umut Bozok ve Enis Destan var. Bu oyuncuları hazırlayıp faydalanmaya çalışıyoruz. Umut Bozok Milli Takım’da oynayan iyi bir oyuncu. Elindekilerini veremeyince, santraforun yaşadığı sorunlardan dolayı da ister istemez takım etkileniyor. Benim tarafımdan bakacak olursak 16 yıllık teknik direktörlük kariyerimde hiçbir basın toplantısında hiçbir oyuncumun ismini vererek konuşmam olmadı. Kazanırsak beraber, kaybedersek de beraber kaybederiz. Ben bu tutumu her zaman gösteririm. Bir ya da birkaç oyuncu değil takımın genel tutumunu anlatmak istemiştim. Ben her zaman maçlardan sonra kendimi sorgularım. Rizespor maçından sonra da sorguladığım ilk kişi kendim oldum. Maçta disiplin eksikliği ve odak eksikliği olduğunu söyleyebilirsiniz. Ben hiçbir hatada kendimi soyutlayan birisi olmadım. Her zaman en üst sorumlu olarak bütün sorumluluk bana aittir. Ben de hata yapmış olabilirim çünkü maçtan 3 gün önce bir oyuncuyu takıma katabilmek adına uğraşmıştık ancak istediğimiz gibi sonuçlanmayınca benim de odak noktam transfere dönmüş olabilir. Belki yeterince vakti takımıma ayıramamış olabilirim. Bu olmayınca ister istemez sinirlenebiliyorsunuz, odak noktanız takımdan daha çok başka noktalara kayabiliyor ama bunu da takımın iyi niyetine yapmaya çalışıyorsunuz. Bahsettiğim oyuncu da Petkoviç, herkesin istediği bir oyuncuyu aramıza katmaya çalışmıştık ancak maalesef gerçekleştiremedik. Sinirli ruh hali bunu gerçekleştirebiliyor ama hayat da bir şekilde devam ediyor” dedi.

Bjelica, orta saha bölgesinde oynayan oyuncularla ilgili şu ifadelere yer verdi: “Anastasios Bakasetas geçen sezon son 8 maçta olduğu gibi bu sezon da aynı pozisyonda oynamaya devam ediyor. Tek 6 numara ile oynuyoruz. Bu 6 numaranın daha önünde biraz sağ tarafında Bakasetas oynuyor, son maçta ve diğer maçlarda Bardhi ve Abdülkadir de oynamıştı. Ben ofansif oyunu tercih eden bir antrenörüm. Kourbelis’in maçlarda yalnız kaldığını biz de görebiliyoruz, defansif özelliklerinden daha çok üretmeye daha yakın bir oyuncu. Rizespor maçının ikinci yarısında Bakasetas’ı onun yerine çekerek ikisini kullanmaya çalıştık. Zaten bu pozisyonda kullanabileceğimiz oyuncuları siz de biliyorsunuz. Bakasetas var, Abdülkadir var ve Bardhi var. 8 ve 10 pozisyonunda oynayan bu oyuncularımız mevcut. Orta sahaya 2 oyuncu daha transfer etmek istiyoruz. Bunların savunma kaliteleri iyi oyuncular olmalarına özen gösteriyoruz. Bir tanesi 6 numara olacak. Diğeri ise futbol tabiri ile box to box oynayabilen 8 numara olacak. Uzun süren bir çalışmamız var, şu an sonuçlandıramadık ama en kısa sürede sonuçlandıracağız. Ben gelmeden önce de aynı bölgede oynayan oyuncuydu Bakasetas, aynı bölgede oynatmaya devam ediyoruz.”

Nenad Bjelica, teknik direktörlük kariyerinde hiçbir zaman bahanelerin arkasına sığınmadığının altını çizerek,

“Ben hayatımın hiçbir döneminde bahane arayan bir antrenör olmadım ama tabii Trezeguet, Fernandez ve Orsic gibi oyuncular bizimle beraber olsaydı daha farklı olabilirdi. Kolay bir süreç değil, 10 tane yeni oyuncumuz var, takıma alışmaları zaman alabiliyor. Bütün oyuncuların benzer hızda gelişmesini, adapte olmasını istersiniz ama böyle olması da normal. Örneğin Lionel Messi PSG’de de oynadı ama ilk gittiği yıl çok iyi değildi. Takıma, her şeye alışmak için zaman gerekiyor. Takımımız adına lider karakterdeki oyuncuların belirsizlik yaşamaları da var mesela. Gidecekler mi, kalacaklar mı? Bunlar futbolcu ama aynı zamanda birer insan. Böyle düşünceler başka yere çekilebilir. Takımda hiçbir zaman eksik çalışma olmadı, herkes bizim istediğimiz gibi çalıştı. Galatasaray maçını kazanmak için mücadele ettik, bu tür maçları kaybedebiliyorsunuz ama içeride oynayıp kaybettiğimiz maç bizim için bir yıkım oldu. Eksik kalan yönler tabii ki olabilir, bunların arasında birçok şey sayabilirsiniz. Yeni gelen yabancı oyuncularımız var, genç oyuncularımız var. Bu bir süreç, tamamlandığında neler yapabileceğimizi herkese göstereceğiz. Ben Rizespor maçından sonra yaptığım basın toplantısında da Rizespor’un takım ruhunun oturduğunu söylemiştim. Rizespor bu görüntüyü verdi, biz veremedik. 1461 Trabzon’dan ileriki dönemde takımımıza katılacak oyuncularla ilgili şunu söyleyebilirim; şu anda 2 alt ligde oynuyorlar. Gelişime ihtiyaçları var. O ligin en iyi oyuncuları olacaklar ve kendilerini kanıtlamaları lazım. Ardından 1. Lig’de takımda oynayıp ellerinden geleni yapmalılar. Bu performansı da gösterdikten sonra küçümsemek istemiyorum ve öyle anlaşılmasın ama Süper Lig’de orta sıra takımlarında oynamaları lazım ve ondan sonra Trabzonspor’a gelmeleri lazım. Bu bir süreçtir. Eğer oyuncuyu adımları tamamlamadan buraya katarsanız oyunculara zarar verebilirsiniz. 1461 Trabzon’da mesela 7 gol atan bir oyuncuyu takıma kattığımızda birçok maçı kurtarabilecek mi? Enis Destan mesela geçen sene Polonya’da kaç gol attı, biliyor musunuz? Bu oyuncumuz tabii ki yetenekli, daha iyisini yapmaya çalışıyor. Biz de ona gerekli süreleri vererek yeteneğini göstermesine yardımcı olacağız. Önce oyuncunun kendisini kanıtlaması lazım. Sadece iki alt seviyede iyi performans göstermesi yeterli değil. Adım adım gelmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Trabzonspor’a katılımın bir performans sonucu ve adım adım gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Kerem, Hakan, Emirhan, Göktan, Abdurrahman, Oğuzhan, Salih ve Onuralp aramızdaydı. Bunlarla beraber kamp yaptık. Başka takımların kamp kadrosuna bakıldığında en çok genç oyuncunun bizde olduğunu görebilirsiniz. 45 tane oyuncuyla da kamp yapmamı beklemezsiniz herhalde” cümlelerine yer verdi.

Transfer döneminin sonuna kadar maksimum 4 transfer yapılacağını belirten Teknik Direktör Nenad Bjelica,

“En az 3, en fazla 4 oyuncu aramıza katacağız. Ben en önemli noktanın iletişim olduğunu düşünüyorum. Oyuncularımla aramda bu konuda sorun olduğunu asla düşünmüyorum. İnsani olarak da çok iyi iletişimimiz var. Günün sonunda siz antrenörsünüz, onlar oyuncu. Herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. Odasının kapısı her zaman açık olan birisiyim. Herhangi bir konu varsa, her zaman kapım bütün herkes için açıktır. Bir problem olduğunda dahi hemen konuşulması ve çözülmesi taraftarıyım. Belki yeni bir şey olabilir burası adına ama hiç sevmediğim şeylerin bir tanesi de sorunların halı altına süpürülmesidir. Ailemde bile sorun varsa, bu problemleri halı altına süpürmeden hemen konuşulması ve çözülmesi tarafındayım. Direkt aklımdakini söylemeye çalışırım, bazen doğrular can yaksa da her zaman net şekilde ifade edilmesi gerektiğini savunan bir insan oldum. İlk günden beri kimseyle sorun yaşamadık. Başkanımız, Asbaşkanımız ve yönetimimiz ile gayet iyi iletişimimiz var ve her zaman bu böyle olacak. Slovenya’da takım iyi çalıştı, saygı çerçevesinde çalıştı, bunun da devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun üzerine çalışıyoruz. İyi hale getirmek için çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Nenad Bjelica, takımdan ayrı çalışan iki oyuncumuz ile ilgili şu cümlelere yer verdi: “Fode Koita ve Djaniny, benim geldiğim ilk günden itibaren kulüp bulmaları yönünde kararı verilmiş oyunculardı. Şu an bizimle beraberler. Antrenmanlarını sürdürüyorlar. Transfer sezonunun kapanmasıyla beraber bunlar halen takımda kalırsa, yabancı sınırı konusunda sorun yaşamazsak oyuncuların durumunu yeniden değerlendirebiliriz.”

Teknik Direktör Bjelica, agresif profildeki oyuncuları kadroya katacağınadikkat çekerek,

“Şu an kendi takımıma baktığımda ofansif oynayan var ama istediğim gibi agresifliği gösteremediğimizi düşünüyorum. Oyuncu profillerini düşündüğünüzde bunu istediğimiz gibi sahaya yansıtamadık. Defansif ağırlıklı orta saha oyuncuları aramıza katmaya çalışıyoruz. Bu profili yakalamaya çalışıyoruz. Geçen sene oynadığımız 8 maç, bu sene de benzer taktiklerle 4-3-3 şeklinde oynamaya çalıştık. Bu yönde oynayan takım sayısı aslında çok fazla değil, az sayıdaki takımlardan biriyiz. En önemli şey savunma dengesi. Onu kuramadığınız durumlarda, o dengenin yaşattığı sorunlar canınızı sıkabiliyor. Biz de bunun için düşünmeye ve oyuncuları aramıza katmaya çalışıyoruz. Avrupa’daki liglerde transfer döneminin kapanmasıyla beraber bizim oyuncu transferlerimiz daha kolaylaşacak. Petkoviç transferi için takımındaki antrenör değişimi bizi etkiledi. Yeni antrenör, oyuncuyu daha değerli görüyor ve takım kaptanlığını da ona verdi. Bir anda rakamlar yükseldi, bu rakamlara çıkmanız mümkün değil. Bir antrenör bütün oyuncularını kampın ilk gününde hazır görmek ister ama bunlar da işin gerçeği. Bazen öyle olmuyor. Elinizde birçok oyuncu var, bunlar arasında pahalılar, takımdan ayrılacaklar olabilir. Transferi bitmiş, uçak bileti alınmış oyuncular dahi başka bir sebepten ötürü gerçekleşemeyebiliyor. Bu asla kolay bir süreç değil, herkes bunun üzerinde çok büyük çalışmalar yürütüyor. Oyuncuyu ikna edebilme aşaması da uzun bir süreç. Ne olursa olsun aramıza karakterli oyuncular katacağız ve aradığımız en önemli özellik başarıya aç olmalarıdır” dedi.

Nenad Bjelica, genç oyuncularla ilgili kendisine yöneltilen soruya şu şekilde cevap verdi:

“Geldiğimiz ilk günden beri genç oyunculara fırsat verdik. Arif’e, Oğuzhan’a, Salih’e ve Poyraz’a süre vermeye çalıştık. Yarın ki maçta da genç oyuncumuz Abdurrahman Bayram bizimle beraber kadroda olacak. Arif de aynı şekilde bizimle beraber olacak. Birçok genç oyuncuya dakika vermeye çalışıyoruz, oynatabilme fırsatı buldurmaya çalışıyoruz. Mehmet’e, Enis’e şans verdik. Kulüp olarak da genç oyunculara bizim kadar süre veren başka takım yok. Ali Şahin Yılmaz iyi bir oyuncu. İyi stoper ama genç oyuncu. Oynaması gerekiyor. Elimizde 5 stoper var, Fernandez de Ekim ayı başında hazır olacak. 5 tane stoper olduğunda, bir tanesi genç olduğunda bu oyuncuların oynaması gerekiyor. Çünkü kendisine yeterli süreyi vermeyi düşündüğümüzde, süre alabilmesi adına oynaması gerekiyor. 1461 Trabzon takımı Ali Şahin’in gidebileceği ve kullanabileceği bir opsiyondu. 2 gün önce kendisi kardeşiyle beraber odama geldiler, onlara da anlattım. Süper Lig ve 1. Lig takımlarından teklifler olduğunu söylediler. Gerçekten böyle bir şey varsa durumun çok iyi olacağını ifade ettim. Genç oyuncular için şunu söyleyebilirim, gidebileceğiniz yerle oynayabileceğiniz takımlar farklıdır. Benim oyuncularım oynayacakları takıma gitmeli, daha iyi olmaları için oynamaları lazım. Bunu da gidebileceği değil, oynayabileceği takımda yapabilirler”

Nenad Bjelica, açıklamalarının son bölümünde ise şu ifadelere yer verdi:

“Sakatlıklara gelecek olursak yarın Kourbelis ve Eren bizimle olamayacak. Kourbelis ve Eren darbeden dolayı sakatlık yaşadı. Milli takımda da olamayacak sanırım. Diğer sakatlıklar bağ sakatlıkları. Bu sakatlıkların antrenmanlardan değil maçlarda oluştuğunu görebiliyorsunuz. İstatistiklere de baktığınızda her zaman rakipten daha çok koşan bir takımımız var.Son antrenmanlarda gördüklerimden, aldıklarımdan çok fazla mutlu olmadığımı ifade etmiştim. Takımımız ile bu konunun görüşmesini yaptık. Ben hiçbir zaman isim vererek oyuncumu basının önünde rencide etmedim, etmem de. Bunu yapmadım. Takımımız ile genel olarak konuştuk, lider oyuncularla da konuştuk. Hepsi de ifade ettiler, onlar da benimle aynı düşünceleri paylaştılar. Bu konu böyle bir konuydu. Bir sorun gördüğümde bekleyerek çözmeye çalışan birisi olmadım, bir aile içerisinde hemen konuşulmalı ve çözülmeli taraftarıyım. Her zaman da bunu ifade ettim. Yönetimimiz ile de bu konuyu konuştum. Onlar da bana desteklerini ifade ettiler. Biz de her zaman iletişim sahibi olduk, iletişim bundan daha iyi olamaz herhalde. Her zaman görüşüyoruz, her zaman desteğimiz sonsuz. Trabzon’da, Trabzonspor’da olmaktan dolayı çok mutluyum. Bütün yöneticilerimizle beraber günde 10 kez konuşmalar yapmaya çalışıyoruz. Ailelerde böyle sorunlar yaşanabilir, hemen çözülmesi gerekir. Konuşarak, ifade ederek. 15 maç kötü sonuç almayı asla bekleyen biri olmadım, o an çözme taraftarı olan birisi oldum. Umuyorum pozitif yöne doğru gideceğiz. Hepsiyle çok iyi iletişimimiz var. Buradaki herkes takımın iyiliği için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Bazen olumlu bazen istemediğimiz sonuçlarda görüşmelerimiz sonuçlanabiliyor ama herkes takım için en iyisini vermeye çalışıyor. Trezeguet 5 Eylül’de dönecek, Milli Takımda olmayacak. Beşiktaş maçına hazır olacak diye düşünüyoruz. Teklic, bileğine bir darbe almıştı. Şu an iyi durumda. Herhangi bir sıkıntı yok. Eren’in 7-10 günlük bir idman yapmama süreci olacak. Beşiktaş maçına yetişme durumu var. Fernandez de Salı ya da Çarşamba günü dönecek. Şu an çok iyi gidiyor. Eylül ortası sonu gibi bizimle beraber olacak tam anlamıyla. İyileşme süreci hızlı gidiyor. Ben de kendi şehrimde ve ülkemde benzer durumu yaşadım. Daha fazla baskı hissediyorsunuz. Ve bu oyuncularla beraber üzerinizde bir baskı oluşabiliyor, kendi ülkenizde olduğunuzdan dolayı. Haksız eleştiriler geldiğinde adil durum olmuyor. Bu bizim yaptığımız işimiz, böyle oluşan bir iş. Genelde oranın, yerli oyuncuları daha fazla eleştiriliyorlar. Umut Bozok örneğini ifade edebilirim. O profesyonellikte bir oyuncuyu çok kolay bulamazsınız. Eğitimli, çalışkan birisi. Oynasa da oynamasa da takıma elinden geleni yapmaya çalışan bir insan. Bazen futbol kalitesi eleştirilebilir ama profesyonel değerlendirdiğinizde kendisine 10 değil 100 puan verebilirim. Maalesef bu iş biraz böyle, yerli oyuncular genelde daha fazla eleştirilebiliyorlar. Taraftarlar genelde Facebook, Instagram gibi sosyal medya üzerinden fikirlerini belirtebiliyorlar, herkes fikrini belirtebilir ama oyuncuların belki de bunları okumamaları lazım. Ben de futbolda önemli yıllarını geçirmiş bir insan olarak, Umut Bozok profesyonelliğinde 25 tane oyuncuyla çalışmak isterdim. Oyuncumu sonuna kadar savunacağım. Taraftarlarımızdan ricam, oyuncu kim olursa olsun onlara sonsuz destek olmalarıdır, onların da sahaya çıktıklarında bu özgüveni göstermeleridir.”