Spor yazarlarının Alanyaspor - Trabzonspor maçını yorumları

Spor yazarlarının Alanyaspor - Trabzonspor maçını yorumları

Trabzonspor Süper Lig'in 26. hafta maçında deplasmanda Aytemiz Alanyaspor'u 4-0'la geçti. Spor yazarları Alanyaspor - Trabzonspor maçını yorumladı.

OLCAY ÇAKIR: ZAMANI GELDİ İŞTE (fanatik)

 

Maç öncesi oynanacak oyuna dair birkaç senaryo vardı ve maçın daha ilk yarısında en güçlü senaryo gerçekleşmiş oldu. Trabzonspor, Konyaspor önünde denediği, prova ettiği oyunu böylece bir hafta sonra başarıyla tekrar etme şansı buldu. Marafona ile en geriden oyun kurma isteğine, ısrarına devam eden Alanyaspor’un bu meydan okumasına, Trabzonspor anında ön alan baskısı ile cevap verdi. İlk golden sonra da ilk yarıda her şey Trabzonspor’un istediği gibi gelişti. Fırtına kasırgaya, goller sağanak haline dönüştü.

 

En zor deplasmanlarından birine, en yakın takipçisine üstünlük kurup giderken, kafalardaki ‘rehavet’ temalı tüm kara bulutları da ortadan kaldırmış oldular... Siz bakmayın oldu bitti bu iş diyenlere... Bitmedi daha der gibiydiler dün. Matematik ne diyorsa o der gibiydiler. Rakiplerine, spor kamuoyuna ilan eder gibiydiler. Tüm maçlarına sayısal anlamda garantileme durumu olmadan aynı ciddiyetle çıkacağının da açık mesajıydı Alanya maç skoru. İşin şakasının olmadığını, geçmiş deneyimleriyle; işin daha bitmediğini ancak yöresel ifadeyle ‘kolayladığını’ da kabul ederek verilen en son mesajdı...

 

 

Nwakaeme maç sonu röportajında ‘kupayı müzemize götürene kadar bize rahat yok’ demiş. İşin ciddiyetini bu denli içselleştirmiş bir oyuncu gurubunun önünde kim durabilir ki? Son cümlem Abdullah Avcı’ya... Hocam spor kamuoyuna şu mesajı mı veriyorsunuz; yılların tonlarca yükünü ve stresini yöneten biri olarak ‘bekleyin’ dedim ve son iki hafta doğru oyunumu, estetikle de birleştirdim. Hepsinin bir zamanı vardı. Zamanı geldi işte!

 

Trabzonspor’un başlangıç senaryosunun, Konya maçındaki gibi olacağı belliydi... Nitekim gol de, henüz 5. dakikada kusursuz ön alan presiyle geldi. Dorukhan’ın baskısı asiste dönüştü, Nwakaeme çok rahat şekilde topu filelere gönderdi: 0-1. Bu gole rağmen Farioli, oyunu kaleciden başlatma ısrarından vazgeçmeyince de, lider cezayı ağır kesti!

 

26. dakikada Nwakaeme, kendi başlattığı atağı kendisi bitirdi... Onun topuk pasında, Puchacz çizgiye inip ortayı yaptı, Cornelius’un kaleciden dönen kafasını Nijeryalı yıldız tamamladı: 0-2. 10 dakika sonra ‘Kuzey’in Yeni Kralı’ sahneye çıktı. 2 maçtır müthiş bir pivot santrfor performansı gösteren Cornelius, Marafona’nın hatasında önce rakip savunmacıyı fizik gücüyle yere serdi, ardından müthiş bir çalımla geçti ve devamında çaprazdan çok sert bir şutla farkı 3’ledi. 4. golde ise Trabzonspor’un direnç merkezi olan Dorukhan-Siopis ikilisi başroldeydi. Siopis’in kaleye vurmak istediği top pas oldu, Dorukhan kafayla noktayı koydu: 0-4. Bu golün ardından Alanyasporlu taraftarların Trabzonspor takımını ayakta alkışlaması, aslında her şeyi anlatıyordu...

 

 

 

İlk yarıda oyunu her yönüyle domine eden, Abdullah Avcı’nın planını müthiş şekilde uygulamaya döken Bordo-Mavililer, ikinci devrede tempoyu düşürdü. 66. dakikada ise Uğurcan Çakır, ‘Böyle bir maçın hikayesinde ben de olmalıyım’ dedi ve Eduardo’nun penaltısında kalesinde devleşti. Lider, dün attığından fazlasını kaçırıp gövde gösterisi yaptı ve ligde 4 maçtır yenemediği Alanyaspor’la olan hesabını unutulmayacak bir galibiyetle kapattı.

 

ERMAN ÖZGÜR: ŞAMPİYONLUK OYUNU!(fanatik)

 

Farioli’nin rakip kim olursa olsun geriden pas yaparak çıkma stratejisi ilk yarıda çok pahalıya patladı. Siopis ve Dorukhan’ın yapılan baskıda enerji ve doğru pozisyon almaları, Nwakaeme ve Bakasetas’ın bu baskıya eşlik edişlerini kaliteyle birleştirmeleri, Marafona’nın hataları derken Nwakaeme, Cornelius ve Dorukhan ile gelen goller bir anda maçı 4-0’a getirdi. Alanya yediği her golde daha da demoralize olunca, içeriye 4 golden fazlasını kalesinde görmediği için şükrederek gitti. Trabzonspor oyunu 2 yönlü öyle doğru oynadı ki, Alanya taraftarı da bu kaliteli futbola kayıtsız kalamayarak Trabzonspor’u alkışladı.

 

İkinci yarıda yaptığı önde baskıyı gevşeten ve rakibini biraz daha orta sahada karşılayan Trabzonspor’a karşı Alanyaspor kaleye daha kolay geldi. Milunoviç’le kaçan ancak harika bir duran top organizasyonunun dışında Candeias’la kazanılan penaltı, bu maçta yeterince rol almadığını hissetmiş olsa gerek Uğurcan’ın nefis refleksi ile gole dönüşmedi.

 

Karşılıklı hamleler dostluk maçı havasına bürünen maçta düşük tempoyu değiştirmedi. Sonuçta Trabzonspor maçın ilk yarısında kasırga gibi estiği maçta, Alanyaspor’u sezonun genelinde olduğu gibi doğru strateji ile oynayarak yenmeyi başardı. Her ne kadar matematik olarak bitmemiş olsa da, Trabzonspor’un dünkü oyunu, herkes tarafından şampiyonluk oyunu olarak kabul edilmiştir diye düşünüyorum.

 

TUNÇ KAYACI: FARİOLİ FACİASI(fanatik)

 

Trabzonspor yıllardır ters gelen hatta yenilip şampiyonluğu kaçırdığı Alanyaspor karşısında belki de sezonun en rahat galibiyetini aldı. Önce Trabzonspor’un hakkını teslim edelim sonra da maça dönelim; Türkiye’de yabancı hoca hayranlığında gelinen son noktayı izledik. Birden bire ortaya çıkarılan hatta Fenerbahçe ve Galasataray’la adı geçen ‘Farioli illüzyonu’nu yerli bir hoca; Abdullah Avcı patlattı. Gerçekten biraz ciddiyet gerekli. Koskoca Alanyaspor bir hocanın deneme tahtası gibi olamaz, olmamalı. Maçın daha başında yenilen ilk gol zaten her şeyi anlatıyor. Süper Lig’in lideri ile oynadıklarını birilerinin Farioli’ye söylemesi gerekirdi.

 

Kaleciden başlayan ayağa oynama sistemini uygulamak biraz ezber ister kalite ister. Süper Lig’in en sempatik takımını bu hale düşürmek hoş değildi. Başkan Hasan Çavuşoğlu, futbolu bilen bir isim olarak acilen müdahale etmeli. Bütün bunları niçin yazdım; sahaya çıkan Alanyaspor’un normal futbolunu oynasa asla bu durumlara düşmeyeceğini anlatmak için.

 

Trabzonspor maç öncesi favoriydi, kazanması sürpriz değil tabii ki. Ama yenilmek var, yenilmek var! Alanyaspor’un ve Farioli’nin bunu bilmesi lazımdı. İkinci yarı oyunu rölantiye alan Trabzonspor karşısında Alanyaspor biraz kımıldadı ve pas inadından vazgeçtiklerini gördük. Alanyaspor‘un kazandığı penaltıyı ise Uğurcan kurtarınca, bir anlamda iki takım adına da maç orada bitti.

 

REHA KAPSAL - AYRI LİG! (fotomaç)

 

Trabzonspor ligde doludizgin giderken özellikle Farioli geldikten sonra çıkışta olan Aytemiz Alanyaspor'a karşı deplasmanda nasıl bir görüntü çizeceği çoğu futbolsever için merak konusuydu.

 

Trabzonspor'u değerlendirirken insanların unuttuğu en önemli şey şu. Eksikleri, sakatlanıp sezonu tamamlayan, kart cezalısı olan, Covid olan oyuncuları olmasa da fark etmiyor. Çünkü saha içinde bu isimlere bağımlı bir oyun oynamıyorlar.

 

Abdullah Avcı oyun gücünün en önemli şey olduğuna herkesi inandırmış. Bu değerli oyun organizasyonunun kaliteli futbolcuların bile üzerinde olması sahada diğer rakiplerine göre farkı getirdiği gibi başarıyı da peşinde getirmesi gayet doğal.

 

 

Farioli topa sahip olup, en kısa yoldan kendi kalesinden hücum geçişini rakip savunmanın arkasına koşucu oyuncuları ile sağlayan ve bu şekilde sonuca gitmeye çalışan bir teknik adam. Bunun haricinde de çok fazla bir planı yok. Böyle bir teknik direktöre karşı Abdullah Avcı da savunmayı hücumun bir parçası olarak kullandı.

 

Ön alanda doğru konumlanmalarla yaptığı presle rakibini hataya zorlayarak takımını oynattı. Ve bu oyun kurgusuyla ilk 40 dakikada 4-0'lık net bir skoru sağladı. Farioli genç bir teknik adam. Daha çok eksiği var. Gideceği yol da var. Ama Avcı gibi usta, başarılı ve tecrübeli bir teknik adama karşı saha içinde çaresizlik de yaşadı.

 

 

Alanyaspor tuzaklar kurup, rakibine sıkıntı yaratmayı düşündü. Ancak 'zehire karşı panzehir' üreten Avcı, teknik adam ustalığını da göstererek zor geçmesi beklenen bir deplasmanda çok rahat 3 puan almasını bildi.

 

Bazı maçlardaki gibi skoru aldıktan sonra geriye yaslanmak yerine baskıyı daha artırdı. Takımın doğru bir şekilde dizginlerini bırakarak rakip yarı alanda yaptığı oyun anlayışıyla galip gelmesini bildi. Gelinen süreçte şunu net bir şekilde söyleyebiliriz: "Trabzonspor'un ve diğer takımların ayrı oynadığı bir lig seyrediyoruz."

 

 

YUNUS EMRE SEL - NE GEÇMİŞ TÜKENDİ NE DE YARINLAR(fotomaç)

 

Karşısında futbol oynamaya çalışan rakipler olduğu zaman Trabzonspor da ligin her alanda lideri olarak gereğini yapıyor. Geçmişte olduğu gibi, yarınlarda olacağı gibi... -Hayat yeniler bizleri-

 

Farioli, alamet-i farikası olan pas oyunu ısrarını sürdürüyor. Bu oyun anlayışıyla Alanyaspor'u devraldığından beri namağluptu. Trabzonspor ise bu tip rakiplere karşı "tuzak pres" uygulama noktasında hem iştahlı hem becerikliydi.

 

 

Abdullah Avcı tarafında yenilenmesinin ve kazandığı tecrübelerin parıltısı Trabzonspor'un presinden tutun, gerektiğinde pençelerini saklayan bir kaplan gibi usulca yarı sahaya çekilip rakibi gafil avlama anlayışından her noktaya kadar belli oluyordu. "Geçse de yolumuz bozkırlardan..."

 

Avcı'nın Trabzonspor'u, geçen sezonun ikinci yarısında "daha iyi olma beklentileriyle" eleştiriliyordu. O dönem bu eleştiriler anlaşılabilirdi. Fakat birkaç hafta önce aynı eleştiriler gelince insan ister istemez durup düşünüyor - "İyi oyun nedir?" İyi oyun, bütün hedeflerinizin uzağında kaldığınızda oynadığınız oyunun adı mı?

 

Trabzonspor, bozkırlarda inşa edilmiş bahaneden şatolarda geçirdiği güzel ama boşa geçmiş yıllarının ardından nihayet yeni bir çağ açıyor. "Denizlere çıkar sokaklar."

Akdeniz'den Adalar'a, Marmara'dan Boğaz'a, Boğaz'dan Karadeniz'e kadar bütün denizlerinde Trabzonspor'un hüküm sürdüğü bir çağ. Hedefe yürüyen Trabzonspor'un bundan sonraki çıtası, bu başarıların sürdürülebilir ve kalıcı hale getirilmesi. Her sezon şampiyon olamaz elbette ama sağlıklı yapıyla her an hedefin yakınında kalabilir.

 

Çıkmaz sanılan sokaklardan denize ulaşabilir. Çalışmak, üretmek, hazır olmak... Dünün, bugünün ve yarının Trabzonspor'un alnına yazdığı bir yazı bu. Satırlardan taşmadan, karalamadan, bembeyaz sayfalara yazdığı...