Kanserde kilo kaybını önleyen tedavi hayata bağlıyor
İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Songül Sabır, beslenmenin kanserin tedavi süreçlerinde özellikle ilerlemesine karşı kilit faktörlerden biri olduğunu belirterek, "Kanser hastalarının yaklaşık yüzde 30 ila 50'sinin ölüm nedeni olarak kanser kaşeksisi gösteriliyor. Güncel klinik çalışmalara paralel olarak hazırlanan tetkikler, iştahsızlık, kilo kaybı gibi beslenmeyi etkileyen semptomların fark edilmesi ve önlenmesinde büyük rol oynuyor. Kişiye özel beslenme destekleri, hastaların vücut ağırlıklarının ve yaşam kalitelerinin korunmasının yanı sıra kanser tedavilerine toleranslarının artmasını da sağlıyor." ifadelerini kullandı.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Songül Sabır, kanser hastalığında kilo kaybı ve tedavi sürecinde beslenmenin önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Beslenmenin kanserin tedavi süreçlerinde, özellikle ilerlemesine karşı kilit faktörlerden biri olduğunu vurgulayan Sabır, "Kanser sürecinde hastaların çoğu ilerleyen zamanlarda kilo kaybı yaşıyor. Kilo kaybı, azalmış sağ kalım ve kanser tedavisine verilen yanıtın bozulmasında da önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor." ifadelerini kullandı.
Kanser hastasında iştah, yağ, kas ve iskelet kaybı ile birlikte görülen fiziksel yorgunluk, güçsüzlük ve tedaviye bağlı toksitte artışa neden olan sendroma "kanser kaşeksisi" denildiğini bildiren Sabır, "Kaşeksi, Grek kökenli bir kelimedir. Kakos ve hexis, yani 'kötü vaziyet' anlamına gelir. Tıp literatüründe açlık veya hastalığa bağlı ciddi kilo kaybı olarak tanımlanır. Kanser süreci ve tedavisinde kanser kaşeksisine karşı önlem almak, hastalığın seyri ve hastanın tedavilere vereceği cevap açısından hayati öneme sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.
Kanserli hastalarda kilo kaybının nedenlerinin çok faktörlü olduğunu belirten Sabır, şunları kaydetti:
"Kanser hastalarının yaklaşık yüzde 30 ila 50’sinin ölüm nedeni olarak kanser kaşeksisi gösteriliyor. Güncel klinik çalışmalara paralel olarak hazırlanan tetkikler, iştahsızlık, kilo kaybı gibi beslenmeyi etkileyen semptomların fark edilmesi ve önlenmesinde büyük rol oynuyor. Kişiye özel beslenme destekleri, hastaların vücut ağırlıklarının ve yaşam kalitelerinin korunmasının yanı sıra kanser tedavilerine toleranslarının artmasını da sağlıyor. Kanser kaşeksi sendromunda tedavisi için en iyi yaklaşımlar, hedeflenen ilaç tedavileri, beslenme desteği ve egzersiz dahil olmak üzere tekli veya kombine stratejileri ile sağlanabilir. Kaşektik hastalar hem cerrahi hem de kemoterapi, radyoterapi gibi cerrahi dışı kanser tedavileri için oldukça riskli adaylardan oluşuyor. Yetersiz kalori ve protein alımı, kanser kaşeksisi olan hastalarda yaygın olarak görülüyor."
- Kanserin zayıflatma nedenleri
Depresyon, tat alma, bulantı, kusma, kabızlık, ağrı, uyku hali gibi semptomların yetersiz beslenmeye neden olabildiğini belirten Sabır, "Kaşeksi sendromunun değerlendirilmesi ve uygun tedavi uygulanması o kadar önemli ki, bu süreçte vücut ağırlığının yüzde 10'undan fazla bir kayıp, ölüm oranlarını yüzde 15 artırıyor. Tümör cinsi, tümörün yerleşim alanı, yapılan cerrahi müdahaleler nedeniyle oluşan emilim bozuklukları, alınan onkolojik tedavilerin yan etkilerine bağlı ağırlık kaybı ve kaşeksi görülebiliyor." ifadelerini kullandı.
Kanser kaşeksisinin tedavi sürecinde birçok değişen üzerinde etkili olduğunu aktaran Sabır, "Kanser kaşeksisi tedavi toksitesini, komplikasyon riskini, hastanede kalış süresini, yeniden hastaneye yatma oranı, hastalık ve ölüm riskini artırırken, hastaların tedaviye yanıtını, toleransını, yaşam kalitesini de olumsuz yönde etkiler. Dolayısıyla tedavi sürecinin de uzamasına neden olur. Sarkopenik hastalar, artan tedavi toksitelerine daha duyarlıdır." ifadelerini kullandı.
- Hastaya enerji veren içecek tarifi
Kanser tanısı alan hastaların ilk andan itibaren beslenme tarama araçları ile taranması gerektiğini belirten Sabır, gereken hastalarda erken dönemde beslenme desteğinin önemine işaret etti.
Sabır, besleyici özel tarifi şöyle paylaştı:
"Evde kolaylıkla yapabileceğiniz besleyici muzlu smoothie için bir adet küçük boy olgunlaşmış yerli veya yarım ithal muz, 5 adet çiğ badem, 2 adet çekirdeği çıkarılmış hurma (kabuksuz isteyenler için önceden ılık suda bekletilip kabukları soyulduktan sonra ilave edilebilir), 2 yemek kaşığı ince öğütülmüş yulaf ezmesi ve 1 su bardağı soğuk süt (laktoz intoleransı olanlar laktozsuz süt tercih edilebilir) yeterli olacaktır. Bütün malzemeler blenderdan geçirildikten sonra afiyetle tüketilebilir. Bir porsiyonu 360 kalori ve 12 gr. protein içerir."