88 yaşındaki hasta hasta başparmak anjiyo yönetimi ile hayata tutundu
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma Hastanesi’nde bölgenin ilk başparmaktan koroner anjiyografi işlemi gerçekleştirildi.
Daha önce gırtlak kanseri ve prostat kanseri nedeni ile tedavi gören 88 yaşındaki Bektaş Yılmaz, böbrek yetmezliği ve kronik kalp ritim bozukluğu olan ve aynı zamanda kanda alyuvar, akyuvar ve beyaz kan hücre sayısının tümünün birden çok düşük olmasından kaynaklı hematolojik hastalığı olan ve 20 gün önce göğüs ağrısı nedeni ile hastanede tedavi altına alındı. Hastaneye yatıp çıktıktan sonra yeniden şikayetleri artan Yılmaz bu kez RTEÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
Bektaş Yılmaz’ın acil servise göğüs ağrısı, genel durumunda kötüleşme ile başvurduğunu dile getiren Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi olan Prof. Dr. Yüksel Çiçek, yapılan tetkiklerde kalp damar tıkanıklığına ilaveten kemik iliği yetersizliği nedeni ile ciddi düzeyde kansızlık, kanda beyaz küre ve kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücre sayısının düşüklüğü, aynı zamanda böbrek yetmezliği bulgularını tespit ettiklerini, hasta ve yakınlarına bu riskli durumları izah ettiklerini söyledi. Çiçek “Hastanın yaşının ileri olması, beraberinde birçok rahatsızlığının bulunması, kanama bozukluğu ve kansızlığı olması nedeni ile kasıktan anjiyografi sonrası kanama olursa bunun hastada hayati riski arttırabileceğini, hastanın böbrek yetmezliğinden dolayı diyaliz hastası olabileceğini, bundan dolayı da el bileği bölgesini kullanmak yerine başparmak bölgesindeki enfiye çukurunu kullanarak hastanın anjiyosunu yapmaya karar verdik. Sol elin atar damarının en uç kısmı olan distal radial artere enfiye çukurundan giriş yaparak, kalbe giden tıkalı ana damarı, tüm koroner anjiyografi ve stent işlemi ile birlikte 25-30 dakika gibi kısa bir süre içinde başarılı bir şekilde tamamladık ve hastamızın göğüs ağrılarını gidererek, konforlu bir şekilde yaşamını sürdürmesine imkân sağlamış olduk” dedi.
Başparmak yöntemi ile anjiyografi işleminin ülkemizde yeni yeni bazı büyük merkezlerde yapılmaya başlandığını, Karadeniz bölgesinde de ilk defa bu işlemi gerçekleştirdiklerini belirten Çiçek, “Bu yöntemin kasık veya el bileği bölgesinden anjiyografi yerine kol ve eli besleyen atar damarın en uç kısmı olan başparmak bölgesinden girilerek yapılmasının birÇok avantajı bulunmaktadır. Çoğunlukla sol el başparmak bölgesinden yapılan bu anjiyografi yönteminde İşlem sırasında hasta kolunu sol kasık bölgesine doğru normal duruş pozisyonunda tutmakta ve daha rahat bir pozisyonda tuttuğundan hem hasta hem de doktor açısından büyük bir konfor sağlamaktadır. Özellikle kronik böbrek hastalığı olan hastalar için ilerde hemodiyaliz ihtiyacı olursa, enfiye çukuru yaklaşımı gelecekteki arterio-venöz fistül ihtiyacı yani diyaliz yapılacak damar bölgesi için gerekli olacak damarı korumuş olur. Ayrıca Enfiye çukuru yaklaşımı koroner arter by-pas cerrahisi gereken hastalarda el bilek bölgesindeki atardamarın by pass için kullanılmasına imkân sağlar. İşlem sonrası kanamanın durdurulması daha kolay ve istenmeyen kanama ve şişliklerin oluşması da çok daha azdır. Ayrıca sol el bölgesi kullanılarak işlem yapıldığından dolayı da sağ elini kullanan hastalar için ayrıca ilave konfor sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.
Kliniklerine bölge insanının yanı sıra özellikle son zamanlarda Gürcistan başta olmak üzere yurt dışından da hasta geldiğini belirten Çiçek, yaz döneminde de İstanbul başta olmak üzere ülkemizin birçok ilinden hasta başvurusu aldıklarını ifade etti.