Eşinden şiddet gördüğünü iddia eden Lübnanlı Ramadan’ın tek isteği çocukları
Eşinden şiddet gördüğünü iddia eden ve boşanma davası ülkesinde süren 4 çocuk babası Lübnanlı Samer Ramadan, en büyük isteğinin çocukları ile birlikte Trabzon’da huzur içinde yaşamak olduğunu söylüyor.
Yaklaşık 5 yıldır Türkiye’de yaşayan Lübnan asıllı Samer Ramadan (60) ve Dania Kerdi (43) 1.5 yıl önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrılmaya karar verdi. 4 çocuk sahibi çift boşanmak için Lübnan’da mahkemeye başvururken, Samer Ramadan bu süreçte Türkiye’de mahkeme tarafından alınan karar ile evden uzaklaştırıldı. 6 ay boyunca İstanbul’daki ofisinde kaldığını öne süren Ramadan bir süre sonra Trabzon’a yerleşti. Böbrek yetmezliği nedeniyle de tedavi gören Lübnanlı baba 9 ay boyunca çocuklarından haber alamadı. Şiddet gören ve aldığı darp raporlarıyla koruma ve uzaklaştırma kararı alan Ramadan, çocukların velayeti için Trabzon 2. Aile Mahkemesi’ne başvurdu. Velayet davasının devam ettiği süreçte ikamet izinleri bitmek üzere olan çocukları için geçici velayet alan baba Ramadan, çocukları almak için İstanbul’a gitti. Ümraniye’de anne Dania Kerdi ile yaşayan çocukları polis ve icra memurları eşliğinde alan baba Ramadan Trabzon’a döndü. Çocukların Lübnanlı baba tarafından alınması esnasında Dania Kerdi tarafından çekilen videonun gerçeği yansıtmadığını belirten Samer Ramadan, Lübnan kanunlarına göre 12 yaşından büyük çocukların babanın sorumluluğunda olması gerektiğini söyledi.
"Babanızın hayatını cehenneme çevirin"
Anne Dania Kerdi’nin Trabzon’a gelerek çocuklarına gizlice telefon verdiğini ve onlara "Babanızın hayatını cehenneme çevirin" dediğini öne süren baba Samer Ramadan, “Türkiye’de 6284 sayılı kanun var. Benim eşim bu kanunu yanlış bir şekilde kullandı. Eşim bana şiddet uyguluyordu. Doktor raporlarım, fotoğraf ve videolar var bana şiddet uygulandı. Eşim estetik yaptırmak istiyor. Benim çok az param vardı. O 10 bin dolar istiyor. Bu sebepten dolayı büyük problem oldu. Boşanmak istedi. Beni kendi evimden çıkarmaya çalıştı. O kanunu kullanarak ’Seni bu evden çıkartabilirim’ dedi ve çıkardı. 6 ay boyunca İstanbul’da ofisimde kaldım eve gidemedim. Türkiye’de en pahalı şehir İstanbul. Biraz araştırdım Trabzon çok hoşuma gitti. Evden beni çıkardıktan sonra ben stresten dolayı hasta oldum. 2 ay boyunca tedavi gördüm sonunda doktor böbrek yetmezliğim olduğunu söyledi. Her hafta diyalize giriyorum. Lübnan kanunu diyor ki ’Baba neredeyse çocuklar orada kalacak’ Ben de İstanbul’da olan ikametimi Trabzon’a aldım. ’Çocukları bana gönder’ dedim. Eşim çocuklara gizli bir şekilde telefon vermiş. Anneleri çocuklara ’Babanızın hayatını cehenneme çevirin’ demiş. Evin nasıl kirletileceğini, gürültü yapılacağını telefonla onlara tarif etmiş. Onlara yalan söylemeyi polisi arayıp ’Babamız bize şiddet uyguluyor’ deyin demiş” ifadelerini kullandı.
“Dania benim gözüme yumruk attı”
Eşi Dania Kerdi’nin kendisine şiddet uyguladığını ve bu nedenle koruma ve uzaklaştırma kararı aldığını dile getiren Samer Ramadan, “Çocuklar yanlış bir şekilde bir şey yaptığında bizim anne ve baba olarak onları eğitmemiz lazım. Kendi çocuklarımı tanıyamıyorum. Çocukları öyle bir hale getirmiş ki sürekli bana karşı kışkırtıyor. Sonra telefonları keşfettim. Kızım okula gidince polisi arayarak ’Babam bana şiddet uyguluyor’ demiş. 9 ay çocuklarımı göremedim. Mahkeme kararıyla çocuklarıma yaklaşamadım. Hiçbir haberleri almadım, iletişime geçemedim. Bunların hepsinin yalan olduğuna dair elimde deliller var. Lübnan kanunu göre çocuklar 12 yaşından sonra babaların yanında yaşaması gerekiyor. Çocuklarım ne yediklerini, ne içtiklerini, nerede yaşadıklarını bilmiyordum. 23 Ekim’de oturma izinleri bitiyor. Oturma izinleri bittikten sonra Türkiye’de kanun dışı yaşayacaklardı. Burada ben onların babası olarak görünüyorum. Onların oturma iznini hiç kimse yenileyemez. Mahkemeden uzaklaştırma süresinin 9 ay daha uzatılmasını istediler. Hakim bu olayları gördükten sonra bu talebi reddetti. Boşanma süresi mahkemede devam ediyor. 1.5 yıldır ayrıyız. Dania benim gözüme yumruk attı. Darp raporu da var. Bacağım hep morarmıştı” şeklinde konuştu.
Avukat: “Çocukları alınmasında hukuka aykırı bir şey yok”
Samer Ramadan’ın avukatı Hande Burma ise çocukların ikamet izinlerinin yenilenmesi için geçici velayet aldıklarını belirterek, “Samer ve Dania arasında yaklaşık 2 yıldır süren bir anlaşmazlık var. Boşanma davaları Lübnan’da devam ediyor henüz sonuçlanmadı. Fakat ne yazık ki Dania hanım bu durumu çocuklara da yansıtıyor. Lübnan yasası ve Göç İdaresi’nin kurallarına göre çocuklar burada babanın sponsorluğunda ve babanın sorumluluğunda olmasına rağmen çekmiş olduğumuz iftarlara rağmen çocuklara bize ikamet izinlerinin sona ermesi döneminde getirilmediler. Bir velayet davası açtık. O dava devam ediyor. Çocukların ikametlerinin yenilenmesi durumu gerekçesiyle geçici velayeti aldık. Geçici velayet kararı bir tedbir kararıdır. Çünkü yargılama devam ediyor. Hukuku aykırı veya apar topar veya kişilerin bilgisi olmadan yapılmış herhangi bir durum söz konusu olmadı” dedi.
“Benim müvekkilim erkek olarak eşinden şiddet gördü”
"Şuanda bizim tek endişemiz çocukların psikolojilerinin daha fazla bozulmaması" diyen Burma "İstedğimiz anne baba arasındaki bu anlaşmazlığın çocuklara yansıtılmamasıdır. Lübnan kanunlara göre çocukların babanın yanında olmalarının açık olduğu için biz davamıza devam ediyor. Basına daha önce çocukların müvekkilim tarafından teslim alınması sırasında yansıyan görüntüler mahkemeyi yanıltmayı ve kamuoyunu farklı bir algı oluşturmaya yönelik olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu ara sosyal medya adaletine inanç daha fazla. O görüntüleri izleyenlerden bir hassasiyet rica ediyorum. Dosyaların içeriği bu şekilde değil. Asla alıkoyma gibi bir durum yok. Tarafların evliliği devamında müvekkilimin çok fazla şiddete maruz kalma söz konusu. Şuanda bir gözünde ciddi karıncalanma var. Bacaklarında bazı morluklar var. Bunların fotoğrafları mevcut. Benim müvekkilim erkek olarak eşinden şiddet gördü. Hatta bizim bu süreç içerisinde Dania hanımın evden uzaklaştırılmasına ilişkin uzun süren koruma ve uzaklaştırma kararlarımızda var” şeklinde konuştu.