Alanyaspor Trabzonspor maçı spor yazarları yorumları

 

ZEKİ UZUNDURUKAN - UMUT VERDİLER!

 

1982'den beri Trabzonspor kulübünün içinde bulunan Futbolcu İzleme Komitesi Direktörü İhsan Derelioğlu, takıma yaptığı dokunuşlarla Newton'dan çok daha iyi bir teknik adam olduğunu dünkü maçta gösterdi. Newton, Trabzonspor'un adeta canına okuyarak gitti. Fenerbahçe ile birlikte ligin en iyi futbolcunu oynayan Alanyaspor'a karşı Trabzonspor, 4 net pozisyon buldu. Ve rakibine maç boyunca net fırsat vermedi.

 

"ESKİ FORMUNDA OLSAYDI TRABZONSPOR MAÇI KAZANIRDI"

 

Derelioğlu, sol bekte Marlon'un yerine Kamil Ahmet'e, orta sahada ise Pereira'ya görev vererek, orta alanın direncini artırdı. Hastalık sürecini atlatıp, tekrar formasına kavuşan Ekuban, eski formunda olsaydı dün Trabzonspor maçı kazanırdı. İlk yarıda Semedo Djaniny o kadar net bir pozisyonu gole çeviremedi ki; inanın kaçırmak daha zordu. İkinci yarıda da Afobe ve Yusuf'un kaçırdığı 2 net gol pozisyonu var.

 

Abdülkadir Ömür, her maç daha da geriye gidiyor. Teknik heyetin Abdülkadir'i terapi edip, eski formuna kavuşturması şart.

Dün sakatlanana kadar sahada kaldığı süre içinde takıma katkı veremedi, sakatlandığı pozisyon ise Abdülkadir Ömür'ün ne kadar güçsüz olduğunun bir göstergesi. Oysa Yusuf Yazıcı'yı örnek alsa, şu anda Milli Takım'ımızın da değişmez oyuncusu olurdu. Abdülkadir'de Allah vergisi bir yetenek var ama nerede o eski Abdülkadir...

 

Alanyasporlu Caulker, 10 dakika içinde biri kendi kalesine olmak üzere 2 gol atarak sonucu belirleyen isim oldu. Alanyaspor'un attığı golden önce Caulker, Victor Hugo'yu itip yere indirdi ve kendisine rahat bir kafa vuruşu yapma şansını yarattı. Hakem Ali Palabıyık, pozisyonu iyi süzebilseydi faul verebilirdi. 2. yarıda Efecan'ın Kamil Ahmet'e bir tekmesi vardı, bu pozisyonda sarı kartı es geçti Palabıyık.

 

Sonuç olarak galibiyeti kaçıran taraf Trabzonspor oldu. Çünkü maç boyunca oyunun kontrolü Trabzonspor'un elindeydi. Trabzonspor'un milli maç arasında çok çalışması ve kondüsyonunu ileri seviyeye ulaştırması lazım. Kadro kalitesi olarak Fenerbahçe, Başakşehir ve Galatasaray'ın gerisinde olan Trabzonspor'un bu eksikliğini çok koşarak ve savaşarak kapatması lazım. Bordo-mavililer, milli maç arasından sonra her maça bu mantalite ile çıkarsa, henüz kaybedilmiş bir şey yok; neden zirve yarışının içinde olmasın!

 

NECMİ PEREKLİ - BERABERLİK YETMEZ

 

Futbolun heyecanı güzel, sonucu da goller tayin eder. Trabzonspor ne yazık ki sahada bu yılın en derli toplu ve etkili futbolunu ortaya koymuş olmasına rağmen Alanyaspor karşısında ilk yarıda yakaladığı bariz üç pozisyonu da dikkatsizlikleri yüzünden gole çeviremedi. Bence kaçan bu pozisyonları biraz da takımın içinde bulunduğu ruh hali ile açıklamak mümkündür.

 

Bu maçın da kazanılamaması halinde meydana gelecek moral bozukluğu sahadaki oyuncuları etkiledi. Yakalanan pozisyonlarda soğukkanlı olunmamasının nedeni buydu. Bunları bir kenara koyarsak sanki takım geçen altı maçın ölü toprağını üzerinden atmak üzere gibi bir hava verdi.

 

Trabzonspor bu 1 puana şu anda fit olmuş olabilir unutmasın ki ayağının altındaki muz kabuğu halen çıkmış değildir. Elbette ligin en iyi takımlarından olan Alanya deplasmanından 1 puan koparmak yabana atılmayabilir. Fakat Trabzonspor olarak bu gibi puanlara fazlaca sevinip de memnun olmak bu formaya bence yakışık almaz. İhsan Dereli gibi Trabzon'nun özü olarak takımın başında bulunup bu takıma bırakın elini, nefesinin dahi değmesinin sonucu kaostan çıkış sinyalleri verdi.

 

Bu durum, kendi değerlerine güvenmeyenlere en azından ufak bir ikaz sinyali değil de nedir? Maçın teknik yönüne baktığımızda sadece bir toparlanma emaresi gözüktü. Elbette bir ekip olma ruhunu kaybeden bordo-mavili takımın bir maçla düze çıkıyor olmasını belirtmek pek de iyimserlik olur kanaatindeyim. Esas performansı veya takımın gidişatındaki grafik yönünü gelecek hafatalardaki oyun tarzı ve alınması muhtemel sonuçlara göre değerlendireceğiz.

 

Orta saha bir nebze toparlanmış, rakibe baskı uygulamış, topları daha iyi yerlerde kullanmış olarak gördüm. Yine de savunma ve orta sahanın ofansif anlamda forveti yeteri kadar destekleyemediğini üzülerek de olsa ifade etmek isterim.